Vâdesi Geçen Borç

Başlık: 
Vâdesi Geçen Borç 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında", s. 3 
Tarih: 
1958-07-07 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/38 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

BÜLENT ECEVİT

Vâdesi geçen borç

BU aya kadar... hayır bu ay bile değil, geçen Mayıs ayına kadar, barajlarımızın bitmiş, yollarımızın tamamlanmış, büyük sınaî tesislerimizin açılmış, olması gerekti! 8 yıllık Demokrat Parti iktidarı sırasında yapılmış yatırımların verimlerini vermiş, Türk milletinin bütün bu eserleri kendi gözleriyle görmüş olması gerekti!

Yüzlerce, binlerce eserin, bu aya kadar, bu ay bile değil, geçen Mayıs ayına kadar, millet hizmetine girmesi mukadderdi! Evet, Sayın okuyucu, yanlış okumuyorsunuz: «Mukadder» di!...

— Bunları da nereden biliyorsun, nereden çıkarıyorsun?, diye sormak gelebilir içinizden.

Biliyorum. Sayın okuyucu, çünkü bu sözleri bundan tam 8 ay bir hafta önce, 13 Ekim 1957 günü Trabzon'da, Başbakan söylemişti. Başbakan o gün bu konuda bütün millete teminat vermişti.

Bunları, iktidar sözcüsü gazetelerin koleksiyonundan çıkarıyorum.

Hatırlarsınız, seçim kampanyası sırasında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın İnönü, seçimlerin 7 - 8 ay öne alınması sebeplerini kendi görüşüne göre izah ederken, 7 — 8 aya kadar, yani genel seçimlerin normal olarak yapılması gereken 1958 Mayısına kadar, iktisadî durumun büsbütün bozulacağını, yoklukların, hayat pahalılığının, geçim darlığının yurttaş çoğunluğu için tahammül edilmez bir dereceyi bulabileceğini, o şartlar altında seçim yapmayı iktidarın göze alamadığını, çünkü 1958 Mayısı geldiğinde, büyük yurttaş çoğunluğunun artık Demokrat Parti iktidarına hiç güveni kalmamış olacağını, değişik yerlerde ve değişik ifadelerle öne sürmüştü.

Sayın İnönü'nün bu izah tarzına çok kızmış görünen iktidar partisi lideri Başbakan, Trabzon'da kürsüye çıkmış, ve devlet radyosu marifetiyle bütün yurttaşlara duyurulan söylevinde şunları söylemişti:

«Halk Partisi Genel Başkanı bir de iktisadî buhrandan bahsediyor. Seçimleri öne almamızı buna delil diye göstermek istiyor. İktisadi buhran mevcût ise, seçimleri öne almak veya geri bırakmak» arasında ne gibi bir fark olacağını tayin etmek güçtür. Eğer işler kötü gidiyorsa erken seçime gidilmez...

«... Seçimler eğer zamanında yapılsaydı ne olacaktı?... Barajlarımız bitecekti, yollarımız tamamlanacaktı, büyük sınai tesislerimiz açılacaktı. Bugüne kadar yaptığımız, yatırımlar verimlerini verecek, bütün Türk milleti büyük emek ve gayretlerle ortaya çıkan bu eserleri de görecekti. Çünkü vatan sathına yaygın bir hâlde memleketi süsleyen yüzlerce, binlerce eserin bir sene zarfında büyük milletimizin hizmetine girmesi mukadderdi.

«Bir sene sonrasını bekleseydik, seçimlere bu şartlar altında girecektik. Fakat biz... memleket bu fitneden daha fazla zarar görmesin diye seçimleri öne aldık.»

Bu sözler üzerinden aylar geçti. Seçimlerin normal olarak yapılması gereken Mayıs ayı da gelip gitti. Şimdi 958 temmuzunun başındayız! Çevrenize bir bakınız: Hangi barajlar bitmiş, hangi yollar tamamlanmış, hangi büyük sınaî tesisler açılmıştır?.. Yatırımlar, günlük hayatınızı rahatlaştıracak, seçiminizi kolaylaştıracak ne verim vermiştir? Başbakanın «mukadder» dediği şey olmuş ve seçimlerden bu yana geçen 8 ay içinde, yüzlerce, binlerce, eser hizmetinize girmiş midir?

Ne gezer!.. Seçimlerden bu yana pahalılık, günlük yaşayışımızı yakından ilgilendiren bir çok kesimde birkaç misli artmış, hem de muhalefetle iş birliği yaptığı söylenen «karaborsacılar», «istifçiler» yüzünden değil, bizzat Hükümetin kamu hizmetlerinde, devlet kesiminde yaptığı zamlar yüzünden artmıştır!

Seçimlerin öne alındığı 1957 Ekiminde sadece lâstik ve parça yokluğu çeken motorlu araçlar, şimdi benzinsizlikten durma tehlikesiyle karşılaşmıştır!

Toprak ürünleri yer yer, benzinsizlik yüzünden gereği gibi ilâçlanamadığı için, tehlikeye girmiştir!

Yollar, tamamlanmak şöyle dursun, büsbütün alt üst olmuştur!

Ne barajlar bitmiş ne de büyük sınaî tesisler açılmıştır!

Yüzlerce, binlerce eserin millet hizmetine girerek «vatan sathı» nı süslemesi şöyle dursun, başlanmış eserler yarım bırakılmış, mevcut sınaî tesisler işlemez olmuştur.

Başbakanın Trabzon konuşmasından bu yana hizmete girebilmiş bir büyük eser gerçi vardır: 3 milyon liraya mal olan Ankara'nın Spor ve Sergi Sarayı!.. O da, açıldıktan birkaç ay sonra çökmüştür.

Demek ki İnönü haklı imiş! Demek ki iktidar partisi lideri, hangi çareye başvurulursa vurulsun 1958 mayısında, yani normal tarihinde yapılacak bir genel seçimde yenilmenin, iktidardan düşmenin Demokrat Parti için «mukadder» olduğunu en az İnönü kadar kesin olarak bildiği içindir ki seçimleri 7-8 ay öne almış!

..Fakat ya Trabzon'daki sözler?... Yapamıyacağını, yapmasının imkânsız olduğunu bildiği şeyleri millete bol keseden vadeden, açık açık taahhüt eden bir Parti Liderinin, o vait ve taahhütleri, vadesi dolup da kendisine hatırlatıldığında, yapacağı bir hareket, söyliyeceği bir çift söz yok mu dur?

Öyle Trabzon'daki, Erzurum'daki gibi uzun uzun söylevler değil, sadece bir çift söz:

— İstifa ettim!

Acaba D.P. Başkanının, bu gün millete bu sözleri söyleyecek, bu müjdeyi verecek kadar, kendi sözlerine, kendi ahitlerine bağlılığı yok mudur?
 

Dosyalar

1958.07.07.jpg
1958.07.07_B.jpg
1958.07.07_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Vâdesi Geçen Borç,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/998 ulaşıldı.