Minderden Kaçanların Meydan Okuyuşu
Başlık:
Minderden Kaçanların Meydan Okuyuşu
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", s. 3
Tarih:
1958-07-11
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
BÜLENT ECEVİT
Minderden kaçanların meydan okuyuşu
MUHALEFETİN son iktisadî durumla ilgili bütün gensorularını bir gün içinde reddetmişler: 6 aylık asgarî toplantı süresini bir gün bile aşırmağa tahammül edemeden Meclisi bir telâş tatile sokmuşlar; yani Büyük Millet Meclisi önünde hesap vermekten kaçmışlar; şimdi, bir Cumhuriyet Halk Partisi kongresinde iktisadi ve malî meselelere dokunan ve Hükümetten hesap isteyen İnönü'ye,
«Bir Hükümetten hesap istemenin yeri elbette Büyük Millet Meclisinden başka yer olamaz.» diyerek meydan okuyorlar!
Meclisten başka yerlerde de, örneğin gazete sütunlarında, kongre salonlarında, miting alanlarında da Hükümetten hesap istemeğe engel olacak hiçbir Anayasa, kanun hükmü bulunmamakla beraber, Hükümetten hesap istenecek yerlerin başında Büyük Millet Meclisi geldiğine şüphe yoktur.
Ancak Maliye Bakanının, bu gerçeği, Sayın İnönü'ye ve C.H.P. ye değil, kendi grup arkadaşlarına, kendi üyesi bulunduğu hükümete, hele o Hükümetin Başkanına hatırlatması gerekir.
C.H.P.. Hükümetten hesap istenecek yerlerin başında Büvük Millet Meclisi geldiğini bildiği içindir ki, B.M.M. Başkanlığına, iktisadi ve malî durumla ilgili gensoru, sözlü soru önergeleri sunmuştur.
C.H.P., B.M.M de Hükümetten hesap sorulmasının, hele Bütçe görüşmeleri sırasında sıkı kayıtlar altına alınmasını sakıncalı gördüğü, Anayasaya aykırı saydığı içindir ki, D.P. Meclis Grupunun son bütçe görüşmelerinden önce Meclise getirdiği içtüzük değişikliği teklifine karşı koymuştur.
İktisadi ve malî durumla ilgili muhalefet önergelerini tartışmasız reddeden, veya gündeme aldırmaktan bile çekinen bir iktidarın Maliye Bakanı, şimdi İnönü'ye, Mecliste Hükümeti denetlemek, Hükümetten hesap istemek için «Teşkilâtı Esasiye Kanunu ve Meclis Dahilî Nizamnamesinin tesbit ettiği usuller» i, «vaz ettiği kaideler» i hatırlatıyor!
Meclis müzakereleri sırasında Grup Başkanlarının sıraya bağlı bulunmaksızın diledikleri kadar söz alabileceklerine dair içtüzük hükmünü daha bundan 6 ay önce kaldıran ve Grup Başkan veya sözcülerinin bir müzakeredeki konuşma hakkını bir defaya inhisar ettirip, üstelik, Bütçe görüşmeleri sırasında bu bir defalık konuşmayı da 10 dakika ile sınırlayan iktidarın Basın - Yayın ve Turizm Bakanı ise, İnönü'nün Bütçe görüşmeleri sırasında, «iktisadi ve malî bahislerde yuvarlak, yalan yalnış dahî olsa bir cümle konuşma lüzumunu ve belki cesaretini kendinde göremedi» ğini ileri sürüyor!
Bu türlü meydan okuyuşlar eğer bir şaşkınlığın, çaresizliğin, güvensizliğin belirtisi değilse, halkın anlayışıyla, sağduyusuyla alay etmektir.
Önce minderden kaçarlar, sonra, rakipleriyle minder dışında karşılaşınca da,
— Cesaretin varsa mindere git, orada boy ölçüşelim!, diye haykırırlar,
Hem de nereden haykırırlar?.. Muhalefetin kendilerine cevap vermek için bile kullanmasına imkân vermedikleri devlet radyosundan!
Bay Polatkan çok haklıdır: Bir Hükümetten hesap istenecek yerlerin başında Büyük Millet Meclisi gelir!
Nitekim Anayasanın 7. maddesine göre,
«Meclis Hükümeti her vakit murakabe ve ıskat edebilir.»
Fakat acaba Hükümet Başkanı, kendisini ve Hükümetini «her vakit murakabe ve ıskat» edebilecek ilan Büyük Millet Meclisinin oturumlarına son toplantı yılında kaç defa katılmıştır?
Hükümet kurduğunda programını okumak, Bütçe görüşmeleri sırasında da propaganda söylevleri vermek için Meclise gelişi hariç tutulursa, bütün bir toplantı yılında Başbakanın Mecliste hepsi hepsi bir saat bulunduğu şüphelidir. Kendisinin cevaplandırması istenen sözlü sorulardan bir tekini bile eevaplandırmamıştır.
Doğrudan doğruya kendisinden hesap sormak üzere verilmiş 4 gensoru önergesinin oya konuluşu sırasında bile — İçtüzüğün âmir hükmüne rağmen — Meilise gelmemiştir.
«Hükümetten hesap istemenin yeri». Bay Polatkan'ın dediği gibi, «Büyük Millet Meclisinden başka yer olamaz» sa, Meclis toplantı halindeyken Hükümet Başkanının, Mecliste bulunmak şöyle dursun, Hükümet merkezine bile uğramayıp, vaktini İstanbul'un «imar» sahalarında, Osmanlı Devletinin idare yeri olan Babıâli'de. Abdülhamid'in gözden ırak sarayında, veya Park Otelde, Florya Plajında, Canlı Balıkta geçirmesi nedendir?
Hükümetten hesap sorma yerinin Büyük Millet Meclisi olduğunu muhalefetin bilmesi yetmez! Hükümet Başkanı da millete nereden ve nasıl hesap verileceğini bilmeli, öğrenmeli, unutmuşsa hatırlatılmalıdır!
Bu konuda, kendi kabinesindeki Maliye Bakanının son irsatlarından da faydalanabilir.
BÜLENT ECEVİT
Minderden kaçanların meydan okuyuşu
MUHALEFETİN son iktisadî durumla ilgili bütün gensorularını bir gün içinde reddetmişler: 6 aylık asgarî toplantı süresini bir gün bile aşırmağa tahammül edemeden Meclisi bir telâş tatile sokmuşlar; yani Büyük Millet Meclisi önünde hesap vermekten kaçmışlar; şimdi, bir Cumhuriyet Halk Partisi kongresinde iktisadi ve malî meselelere dokunan ve Hükümetten hesap isteyen İnönü'ye,
«Bir Hükümetten hesap istemenin yeri elbette Büyük Millet Meclisinden başka yer olamaz.» diyerek meydan okuyorlar!
Meclisten başka yerlerde de, örneğin gazete sütunlarında, kongre salonlarında, miting alanlarında da Hükümetten hesap istemeğe engel olacak hiçbir Anayasa, kanun hükmü bulunmamakla beraber, Hükümetten hesap istenecek yerlerin başında Büyük Millet Meclisi geldiğine şüphe yoktur.
Ancak Maliye Bakanının, bu gerçeği, Sayın İnönü'ye ve C.H.P. ye değil, kendi grup arkadaşlarına, kendi üyesi bulunduğu hükümete, hele o Hükümetin Başkanına hatırlatması gerekir.
C.H.P.. Hükümetten hesap istenecek yerlerin başında Büvük Millet Meclisi geldiğini bildiği içindir ki, B.M.M. Başkanlığına, iktisadi ve malî durumla ilgili gensoru, sözlü soru önergeleri sunmuştur.
C.H.P., B.M.M de Hükümetten hesap sorulmasının, hele Bütçe görüşmeleri sırasında sıkı kayıtlar altına alınmasını sakıncalı gördüğü, Anayasaya aykırı saydığı içindir ki, D.P. Meclis Grupunun son bütçe görüşmelerinden önce Meclise getirdiği içtüzük değişikliği teklifine karşı koymuştur.
İktisadi ve malî durumla ilgili muhalefet önergelerini tartışmasız reddeden, veya gündeme aldırmaktan bile çekinen bir iktidarın Maliye Bakanı, şimdi İnönü'ye, Mecliste Hükümeti denetlemek, Hükümetten hesap istemek için «Teşkilâtı Esasiye Kanunu ve Meclis Dahilî Nizamnamesinin tesbit ettiği usuller» i, «vaz ettiği kaideler» i hatırlatıyor!
Meclis müzakereleri sırasında Grup Başkanlarının sıraya bağlı bulunmaksızın diledikleri kadar söz alabileceklerine dair içtüzük hükmünü daha bundan 6 ay önce kaldıran ve Grup Başkan veya sözcülerinin bir müzakeredeki konuşma hakkını bir defaya inhisar ettirip, üstelik, Bütçe görüşmeleri sırasında bu bir defalık konuşmayı da 10 dakika ile sınırlayan iktidarın Basın - Yayın ve Turizm Bakanı ise, İnönü'nün Bütçe görüşmeleri sırasında, «iktisadi ve malî bahislerde yuvarlak, yalan yalnış dahî olsa bir cümle konuşma lüzumunu ve belki cesaretini kendinde göremedi» ğini ileri sürüyor!
Bu türlü meydan okuyuşlar eğer bir şaşkınlığın, çaresizliğin, güvensizliğin belirtisi değilse, halkın anlayışıyla, sağduyusuyla alay etmektir.
Önce minderden kaçarlar, sonra, rakipleriyle minder dışında karşılaşınca da,
— Cesaretin varsa mindere git, orada boy ölçüşelim!, diye haykırırlar,
Hem de nereden haykırırlar?.. Muhalefetin kendilerine cevap vermek için bile kullanmasına imkân vermedikleri devlet radyosundan!
Bay Polatkan çok haklıdır: Bir Hükümetten hesap istenecek yerlerin başında Büyük Millet Meclisi gelir!
Nitekim Anayasanın 7. maddesine göre,
«Meclis Hükümeti her vakit murakabe ve ıskat edebilir.»
Fakat acaba Hükümet Başkanı, kendisini ve Hükümetini «her vakit murakabe ve ıskat» edebilecek ilan Büyük Millet Meclisinin oturumlarına son toplantı yılında kaç defa katılmıştır?
Hükümet kurduğunda programını okumak, Bütçe görüşmeleri sırasında da propaganda söylevleri vermek için Meclise gelişi hariç tutulursa, bütün bir toplantı yılında Başbakanın Mecliste hepsi hepsi bir saat bulunduğu şüphelidir. Kendisinin cevaplandırması istenen sözlü sorulardan bir tekini bile eevaplandırmamıştır.
Doğrudan doğruya kendisinden hesap sormak üzere verilmiş 4 gensoru önergesinin oya konuluşu sırasında bile — İçtüzüğün âmir hükmüne rağmen — Meilise gelmemiştir.
«Hükümetten hesap istemenin yeri». Bay Polatkan'ın dediği gibi, «Büyük Millet Meclisinden başka yer olamaz» sa, Meclis toplantı halindeyken Hükümet Başkanının, Mecliste bulunmak şöyle dursun, Hükümet merkezine bile uğramayıp, vaktini İstanbul'un «imar» sahalarında, Osmanlı Devletinin idare yeri olan Babıâli'de. Abdülhamid'in gözden ırak sarayında, veya Park Otelde, Florya Plajında, Canlı Balıkta geçirmesi nedendir?
Hükümetten hesap sorma yerinin Büyük Millet Meclisi olduğunu muhalefetin bilmesi yetmez! Hükümet Başkanı da millete nereden ve nasıl hesap verileceğini bilmeli, öğrenmeli, unutmuşsa hatırlatılmalıdır!
Bu konuda, kendi kabinesindeki Maliye Bakanının son irsatlarından da faydalanabilir.
Koleksiyon
Alıntı
“Minderden Kaçanların Meydan Okuyuşu,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/999 ulaşıldı.