İhmal ve Kaza

Başlık: 
İhmal ve Kaza 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında", s. 3 
Tarih: 
1958-03-11 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/38 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

İHMAL VE KAZA

Bülent ECEVİT

Aydın devlet adamı Emin Erişilgil, aktif siyaseti bıraktığındanberi, verimli çalışmasiyle kütüphanemize değerli eserler kazandırıyor.

Bunlardan sonucusu birkaç gün önce çıktı. Adı: «İhmal».. Sanki İzmit körfezindeki deniz kazası önceden sezilerek, bu günlere yetiştirilmek üzere hazırlanmış bir eser!

Sayın Erişirgil, ihmalin psiko - sosyal nedenlerini araştıran eserine başlarken, kendi bakanlığına ait bir hatırasını anlatarak, ihmalciliğin taşıt kazalarında ne kadar büyük rol oynadığını belirtiyor.

Bu eseri okuduktan sonra, İzmit körfezindeki felâkete «kaza» demeğe insanın dili varmaz.

Sözlüğe göre «kaza», «kimsenin eli olmadan ansızın meydana gelen zararlı bir olgu» dur. Eğer «Üsküdar» ın batışında ve o yüzden yüzlerce canın sönüşünde de bütün suç, bazılarınca istendiği gibi, havaya suya yüklenebilseydi, bu felâkete gerçekten «kaza» denilebilirdi.

Fakat İzmit körfezi gibi tabii liman şartlarından pek çoğunu birleştiren daracık bir körfezde, havadan sudan sebeplerle gün ortasında bir geminin batıp yüzlerce canın sönebileceğine inanmak, fezaya atılmış yapma peyklerin hedeflerine varamayışını bile hoşgörmeyen şu ileri teknik çağında, biraz safdillik olur.

Körfezdeki hâdisenin, «kaza» tarifinde denildiği gibi, «ansızın meydana gelen zararlı bir olgu» olduğuna şüphe yok. Fakat herhalde bu olguda kimsenin eli olmadığı söylenemez.

Bu olgudan, hiç şüphesiz, birkaç ellerin ihmalciliği sorumludur. Birçok ellerin sorumluluğu önemlerine göre sıraya dizilecek olsa, ölen - veya yok olan - kaptanın sorumluluğu belki de sonlarda gelir. Çünkü herhalde körfez seferlerine «Üsküdar» gibi eğreti bir Boğaziçi vapurunun ayrılmasında ısrar eden «Üsküdar» vapurunun kaptanı değildi. İzmitlilerin sürekli uyarışları herhalde «Üsküdar» ın kaptanına yöneltilmemıişti. Körfezde hava şartları hakkındaki haberleşmenin gazetelerde anlatıldığı kadar lâubalice işlemesinden herhalde «Üsküdar» ın kaptanı sorumlu tutulamazdı.

Gazeteler, kurtarılabilecek bir çok canların, kurtarma işlerindeki aksaklık, bilgisizlik, yetersizlik yüzünden kurtarılamadığını yazıyorlar. Gazeteler yazmasa da, gazetelerin yazdıkları yalanlansa da, bu gerçek gün gibi açıktır. Karşılıklı iki kıyı halkının dürbünsüz görebilecekleri kadar yakında ve gündüz aydınlığında bir gemi batsın da denizlere dökülen yüzlerce yolcunun büyük bir kısmı, belki de hepsi, hemen kurtarılamasın!.. Böyle bîr hâdise, kurtarma işlerindeki aksaklık, bilgisizlik ve yetersizlikten veya bu kusurların hepsinin kaynağı sayılabilecek koskoca bir ihmalcilikten başka bir etkene bağlanamaz.

Türkiye bir deniz ülkesidir. Üç yanı denizlerle çevrilidir. Böyle bir ülkede, kıyılarda yaşıyan halkın, bilhassa gençlerin işbirliğiyle, kurtarma işleri önceden düzenlenmiş, kıyılanlarda yaşıyan halk bu işler için eğitilip yetiştirilmiş, kıyılar boyunca sık aralarla kurtarma istasyonları kurulmuş olmak gerekirdi. İnsan canına değer veren bütün medenî denizci ülkelerde, kurtarma işlerine, kıyı bölgeleri halkının kurtarma işleri için yetiştirilmesine, gereği gibi techiz edilmesine, büyük önem verilir.

Bizde ise, bu alanda, bazı iskelelerin kenarına süs diye takılmış tozlu bir cankurtaran simidinden başka, deniz «kaza» ları için gözle görünür ne tedbir alınmıştır?

Sayın Emin Erişilgil, kitabında, ihmalin belli başlı sebeplerini sayıyor. Bunlardan üçünü okuyalım:

— Teklif edilen işle onu yapmağa memur edilen adamın maddî veya manevî kuvvetleri arasında nisbetsizlik bulunma..

— Bir işi yapmağa veya zamanında yapmağa alıştırılmamış olma..

— Bir memlekette ihmalci olmanın fena karşılanmaması..

«Üsküdar» felâketi bu ihmlacilik sebeplerinin üçüne birden kolayca bağlanabilir.

Örneğin, ednizcilik işlerinin başında yeterli kimseler bulunduğuna inansak bile, kendilerinden beklenen işle ellerindeki imkânlar arasında büyük nisbetsizlik vardır. Gösterişe insan hayatından daha çok önem verilen, onun için de Avrupa seferlerinde kullanılacak lüks yolcu gemilerine milyonlar harcanan yurdumuzda, «Üsküdar» gibi eğreti vapurların taşıyabileceklerinden iki kat, üç kat fazla yolcu almasına, hattâ kenarlarından tramavylardaki gibi insan sarkan eğreti motorbotlarla «dolmuş» yapılmasına göz yumulmuştur.

İhmalin, sözünü ettiğimiz esede belirtilen ikinci sebebi: Bir işi yapmağa, veya zamanında yapmağa alıştırılmamış olma!.. Hâdisede bunun en göze çarpıcı örneği, «Üsküdar» batar batmaz, ona benzer vapurların gözden gecirilip onarılmak için tersanelerde kuyruğa girmelerinde görülebilir. Bu vapurların bakımı ve onarımı zamanında yapılmış olsaydı elbette şimdi tersanelere böyle gemiler yığılmazdı.

Hele üçüncü sebep, yani ihmalci olmanın fena karşılanmayışı belki en büyük sosyal dertlerimizden biridir. Memleketimizde ihmalcilik öylesine olağan sayılır olmuştur ki, şimdi, «Üsküdar» ın batışı üzerine gazetelerin ihmalcilikten şikâyetlerini, devlet ve idare adamları, büyük bir tahammülsüzlük ve hiddetle karşılamağa kendilerinde hak bulmakta, ihmalleriyle hâdisenin baş sorumluları gibi görünen kimselerin tahkikat sırasında istifa etmeleri lüzumunu bile kavrıyamamaktadırlar.

«Bir musibet bin nasihattan yeğdir» denilmiş!.. Bari böylesine ağır bir «musibet» ten sonra, «kaza» nın suçunu havaya suya yüklemek kaderciliğine, veya yok olan kaptanın üstüne yığmak kolaylığına kapılınmayıp, zincirleme birbirine eklenerek «Üsküdar» faciasını doğuran ihmalcilikler en üst katlara kadar izlenebilsin!

Türk basını, bu konuda kendine düşen ödevi cesaretle yapmağa çalıştığı için kötülenmeğe değil, öğülmeğe lâyıktır. Resmi makamlar basının bu gayretlerini kötüleyip önlemeğe çalışmakla, «Üsküdar» faciasının baş suçlusu olan ihmalciliği korur ve teşvik eder duruma düşmektedirler.

Sözü gene Sayın Emin Erişilgil'e bırakarak kitabının son cümlelerinden birini buraya almak yerinde olacak:

Dikkat etmiyor musunuz: (O her şeyi ihmal eder ama iyi insandır» denir de bazan bizde hiç bir tepki uyandırmaz. İhmalci olan nasıl iyi adam addedilir diye düşünmeyiz bile.»
 

Dosyalar

1958.03.11.jpg
1958.03.11_B.jpg
1958.03.11_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“İhmal ve Kaza,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 27 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/967 ulaşıldı.