Uzak Doğu'daki Son Durum
Başlık:
Uzak Doğu'daki Son Durum
Kaynak:
Son Havadis, "Dünya Politikası"
Tarih:
1953-02-07
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
Dünya Politikası
7/2/1953
Uzak Doğu'daki son durum
Yazan: Bülent ECEVİT
Eisenhower’in 2 şubatta kongreye verdiği demeçte açıklanan yeni Uzak Doğu siyasetinin tatbikatta ne gibi sonuçlar doğuracağı henüz bilinememektedir.
Formozadaki Milliyetçi Çin kuvvetleri kıtaya karşı taarruzda serbest bırakılmış olmakla beraber, böyle bir taarruz teşebbüsünün ciddilik derecesi alacağı şekil, ve sağlayacağı faydalar aydınlanmış değildir.
Bu bölgedeki durumu en iyi bilen kimselerden biri olması gereken, Amerika’nın Pasifik Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Radfold, Washington’da verdiği demeçte, Milliyetçi Çin Donanmasının Komünist Çin’e karşı büyük bir tehdit teşkil edemiyeceğini, Formoza ve kıt’a bölgesinde harb faaliyetinin artacağını sanmadığını söylemiştir.
Müşterek Kurmay Heyeti Başkanı General Omar Bradley de, ayni gün yaptığı bir konuşmada, yerli Formoza siyasetinin Amerika’yı Uzak Doğu’da büyük bir harbe sürüklemesi ihtimali olmadığını, ve Milliyetçi Çin’in yakın bir gelecekte kıt’aya taarruzda bulunabileceğinden şüphe ettiğini belirtmiştir.
En yetkili iki Amerikan askerî şahsiyetinin düşünceleri bu yolda olduğuna göre, Formoza'ya verilen taarruz serbestisinden müsbet bazı sonuçlar elde edebilmek için, bu taarruzu Amerikalıların da desteklemesinden başka bir yol görünmüyor.
General Bradley’e göre, bunun da pratikte faydalı olacağı şüphelidir. General, Çin’e fazla Amerikan kuvvetleri bağlamanın çok tehlikeli olacağını, böyle bir yol açılırsa Amerika'nın buraya hadsiz hesapsız kuvvet göndermek zorunda kalabileceğini, açık bir dille ifade etmiştir.
Maksat, Komünist Çinlileri, Kore’deki kuvvetlerinden bir kısmını Formoza karşısına çekmek zorunda bırakmaksa, bunun da umulduğu kadar fayda sağlayacağı muhakkak değildir. Çünkü, bilindiği gibi, Kore harbi komünistler için, bir malzeme harbinden cok bir insan harbidir. Çin’in elindeki insan, kavnağı ise, herhalde şimdilik Kore’ye de yeter, Formoza’ya da...
Söylentilere göre, bir taarruza geçeıesi halinde Milliyetçi Çin'e Amerikan yardımı, gerekli malzemeyi temin etmekten ibaret kalacaktır. Bu arada, bilhassa tepkili uçak verileceği sanılıyor. Amerikan 7 inci filosunun da, ablukayı kaldırmakla beraber, Formoza civarından ayrılamıyacağı ve böylelikle, hiç değilse, Formoza’ya karşı kıt’adan bir mukabil taarruz gelmesini önleyeceği söyleniyor.
Bu durumda, Milliyetçilerin yapabileceği en müessir hareket, taarruza geçmeksizin, Cin kıvılarını abluka etmek olabilir.
Amerika, şimdiye kadar yaptığı bütün teşebbüslere rağmen, başta İngiltere olmak üzere bir çok memleketlerin Komünist Çin’e stratejik malzeme vollamasını önleyememiştir. Milliyetciler bu işi üzerlerine alabilirler. Nitekim simdiden İngilizler böyle bir ihtimal üzerinde durmaktadırlar. Avam Kamarasında, bu konuda cereyan eden müzakereler sırasında, Dışisleri Bakanı Eden, “Meşru yollarla navlun götüren İngiliz gemilerini himaye etmek her İngiliz hükümetinin vazifesidir”, demiştir.
Dün gelen bir haber de, Milliyetçilerin, Komünist Çin’e yük taşıyan Finlandiya bandıralı bir gemiyi durdurmaya hazırlandıklarını bildirmektedir.
Milliyetçiler, gerçekten, İngiliz ticaret gemilerine de engel olmaya teşebbüs ederlerse, İngiltere ile Amerika arasında Uzak Doğu konusundaki anlaşmazlığın büsbütün şiddetleneceğine şüphe yoktur.
Eisenhower’in, gizli anlaşmaları tanımamak yolundaki sözlerı de, Uzak Doğu bakımından, Formoza kararı kadar, belki ondan daha fazla önem taşımaktadır. İkinci Dünya Harbinin sonlarına doğru Yaltada alınan gizli kararlar gereğince, Kore’nin Batısındaki Port Arthur deniz üssü, ve Japonya’nın kuzeyindeki Kuril Adaları ile Sakhalin’in güneyi Sovyetlere bırakılmıştı. Buna göre, Eisenhower’in gizli anlaşmalar hakkındaki sözleri doğrudan doğruya Sovyet Rusva’ya karsı bir tehdit mahiyet tasımaktadır. Bu tehdidin gercekleştirilmesi, dünya harbi de dahil, bir çok ihtimalleri hatır getirdiğine göre, kolav olması gerektir. Fakat, Japonlar simdiden. Kuriller ve Güney Sakhalir üzerinde hak iddiasına başlamıslardır.
Mamafih, batılıları doğrudan doğruya Rusva ile karşı karşıya getirebilecek kararları, Amerika’nın, müttefiklerile uyuşmaksızın alması beklenemez.
7/2/1953
Uzak Doğu'daki son durum
Yazan: Bülent ECEVİT
Eisenhower’in 2 şubatta kongreye verdiği demeçte açıklanan yeni Uzak Doğu siyasetinin tatbikatta ne gibi sonuçlar doğuracağı henüz bilinememektedir.
Formozadaki Milliyetçi Çin kuvvetleri kıtaya karşı taarruzda serbest bırakılmış olmakla beraber, böyle bir taarruz teşebbüsünün ciddilik derecesi alacağı şekil, ve sağlayacağı faydalar aydınlanmış değildir.
Bu bölgedeki durumu en iyi bilen kimselerden biri olması gereken, Amerika’nın Pasifik Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Radfold, Washington’da verdiği demeçte, Milliyetçi Çin Donanmasının Komünist Çin’e karşı büyük bir tehdit teşkil edemiyeceğini, Formoza ve kıt’a bölgesinde harb faaliyetinin artacağını sanmadığını söylemiştir.
Müşterek Kurmay Heyeti Başkanı General Omar Bradley de, ayni gün yaptığı bir konuşmada, yerli Formoza siyasetinin Amerika’yı Uzak Doğu’da büyük bir harbe sürüklemesi ihtimali olmadığını, ve Milliyetçi Çin’in yakın bir gelecekte kıt’aya taarruzda bulunabileceğinden şüphe ettiğini belirtmiştir.
En yetkili iki Amerikan askerî şahsiyetinin düşünceleri bu yolda olduğuna göre, Formoza'ya verilen taarruz serbestisinden müsbet bazı sonuçlar elde edebilmek için, bu taarruzu Amerikalıların da desteklemesinden başka bir yol görünmüyor.
General Bradley’e göre, bunun da pratikte faydalı olacağı şüphelidir. General, Çin’e fazla Amerikan kuvvetleri bağlamanın çok tehlikeli olacağını, böyle bir yol açılırsa Amerika'nın buraya hadsiz hesapsız kuvvet göndermek zorunda kalabileceğini, açık bir dille ifade etmiştir.
Maksat, Komünist Çinlileri, Kore’deki kuvvetlerinden bir kısmını Formoza karşısına çekmek zorunda bırakmaksa, bunun da umulduğu kadar fayda sağlayacağı muhakkak değildir. Çünkü, bilindiği gibi, Kore harbi komünistler için, bir malzeme harbinden cok bir insan harbidir. Çin’in elindeki insan, kavnağı ise, herhalde şimdilik Kore’ye de yeter, Formoza’ya da...
Söylentilere göre, bir taarruza geçeıesi halinde Milliyetçi Çin'e Amerikan yardımı, gerekli malzemeyi temin etmekten ibaret kalacaktır. Bu arada, bilhassa tepkili uçak verileceği sanılıyor. Amerikan 7 inci filosunun da, ablukayı kaldırmakla beraber, Formoza civarından ayrılamıyacağı ve böylelikle, hiç değilse, Formoza’ya karşı kıt’adan bir mukabil taarruz gelmesini önleyeceği söyleniyor.
Bu durumda, Milliyetçilerin yapabileceği en müessir hareket, taarruza geçmeksizin, Cin kıvılarını abluka etmek olabilir.
Amerika, şimdiye kadar yaptığı bütün teşebbüslere rağmen, başta İngiltere olmak üzere bir çok memleketlerin Komünist Çin’e stratejik malzeme vollamasını önleyememiştir. Milliyetciler bu işi üzerlerine alabilirler. Nitekim simdiden İngilizler böyle bir ihtimal üzerinde durmaktadırlar. Avam Kamarasında, bu konuda cereyan eden müzakereler sırasında, Dışisleri Bakanı Eden, “Meşru yollarla navlun götüren İngiliz gemilerini himaye etmek her İngiliz hükümetinin vazifesidir”, demiştir.
Dün gelen bir haber de, Milliyetçilerin, Komünist Çin’e yük taşıyan Finlandiya bandıralı bir gemiyi durdurmaya hazırlandıklarını bildirmektedir.
Milliyetçiler, gerçekten, İngiliz ticaret gemilerine de engel olmaya teşebbüs ederlerse, İngiltere ile Amerika arasında Uzak Doğu konusundaki anlaşmazlığın büsbütün şiddetleneceğine şüphe yoktur.
Eisenhower’in, gizli anlaşmaları tanımamak yolundaki sözlerı de, Uzak Doğu bakımından, Formoza kararı kadar, belki ondan daha fazla önem taşımaktadır. İkinci Dünya Harbinin sonlarına doğru Yaltada alınan gizli kararlar gereğince, Kore’nin Batısındaki Port Arthur deniz üssü, ve Japonya’nın kuzeyindeki Kuril Adaları ile Sakhalin’in güneyi Sovyetlere bırakılmıştı. Buna göre, Eisenhower’in gizli anlaşmalar hakkındaki sözleri doğrudan doğruya Sovyet Rusva’ya karsı bir tehdit mahiyet tasımaktadır. Bu tehdidin gercekleştirilmesi, dünya harbi de dahil, bir çok ihtimalleri hatır getirdiğine göre, kolav olması gerektir. Fakat, Japonlar simdiden. Kuriller ve Güney Sakhalir üzerinde hak iddiasına başlamıslardır.
Mamafih, batılıları doğrudan doğruya Rusva ile karşı karşıya getirebilecek kararları, Amerika’nın, müttefiklerile uyuşmaksızın alması beklenemez.
Koleksiyon
Alıntı
“Uzak Doğu'daki Son Durum,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/96 ulaşıldı.