Menderes İdaresinin Meclise Saygısızlığı
Başlık:
Menderes İdaresinin Meclise Saygısızlığı
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", s. 3
Tarih:
1957-12-01
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/36
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Menderes idaresinin Meclise saygısızlığı
Bülent ECEVIT
İKTİDAR partisi Genel Başkanının yeni hükümeti kurmayı neden bir aya yakın bir zaman geciktirdiğini bilmiyoruz. Ortada türlü yorumlar dolaşıyor. Bu yorumlardan birine göre, Demokrat Partinin yeni Meclis Grupu, Bay Menderes'in kabinesine almakta ısrar ettiği bazı eski iç arkadaşlarını beyenmemiş, daha güven verici kimseler seçmesini istemişlerdir. Bir başka yoruma göre de, D.P. Meclis Grupu yeni kurulacak hükümetin programında baskı ve şiddet tedbirleri bulunmasına tarafdar değildir. Böylece beliren görüş ayrılıkları da kabinenin kuruluşunu geciktirmiştir.
Eğer bu türlü yorumlar gerçeğe uygunsa, bir bakıma sevinmek; D.P. Meclis Grupunun, şimdiye kadar atılan yanlış ve tehlikeli adımlardan geri dönülmesi lüzumunu artık kavradığına inanmak uygun olabilirdi.
Ancak, usta bir taklitçi olan Bay Menderes, partisinin Meclis Grupu içinde karşılaştığı söylenen bu sıhhatli sayılabilecek mukavemeti bile kendi lehine kullanmak, kendi diktatörlüğü için ne zamandır hazırladığı zemine âdeta harç yapmak yolunu bulmuş, daha doğrusu Grupun kendisine bu yolda sağladığı fırsattan geniş ölçüde faydalanmasını bilmiştir.
Demokrat Parti Meclis Grupu, Bay Adnan Menderes'e bu fırsatı, hükümet kurma ödevini 25 gün geciktirmesine, bu 25 gün boyunca Büyük Millet Meclisini çalışamaz durumda bırakmasına ve sanki Meclisçe onanmış bir hükümetin başındaymış gibi, türlü alanlarda, memleket kaderine tesir edecek kadar önemli kararlar almasına göz yummakla sağlamıştır.
Gerek Büyük Millet Meclisine gerek doğrudan doğruya millete karşı yüklendiği ödev ve sorumlulukları bu denli hiçe sayması, hafiften alması hoşgörüyle karşılanan bir başbakan, eğer kendinde, ancak parlâmentosu ve anayasası bulunmayan memleketler sultanlarının edinebilecekleri kadar geniş yetkiler olduğuna, gücü günden güne artan bir mutlak hükümdar durumuna gelmekte zorluk çekmiyeceğine inanırsa hiç de şaşmamak gerekir.
Nitekim, yeni kabinesini kurmaksızın hükümet başkanlığı yaptığı 25 gün içinde Bay Menderes, birçok baskı tedbirlerini Meclise sunmadan almağa, D. P. Meclis Grupunun reddettiği şiddet tedbirlerini bizzat Grupa mal ederek gerçekleştirmek için zemin hazırlayan bir takriri Gruptan geçirmeğe, sonunda da, Grupun kabineye alınmamasında en çok ısrar ettiği anlaşılan kimselere baş köşelerinde yer verilmiş, bir kabine kurmağa muvaffak olmuştur.
Ayrıca, hükümeti kurduğu gün Büyük Millet Meclisine gösterdiği saygısızlıkla da, Bay Menderes, mutlakiyet yolunda kendi kendine beslediği güvenin en yeni bir delilini vermiştir.
Bir, bilmeden saygısızlıkta bulunmak vardır, bir de önceden hesaplanmış saygısızlık vardır.
Başbakan Menderes'in Türkiye Büyük Millet Meclisine son saygısızlığı da işte böyle, önceden hesaplanmış bir saygısızlıktır.
Yeni Meclisin 25 Kasım Pazartesi günü açıklanacağını, Başbakan Menderes daha önce Anadolu Ajansına resmen bildirmişti.
Pazartesi günü milletvekilleri, nihayet bir dakikadan uzun sürecek bir toplantıda bulunabilmek umudu ile Meclise geldiler. Fakat, Mecliste yeni hükümetten hiç söz edilmedi, «gündemde görüşülecek bir madde olmadığı için,» milletvekillerinin toplanmalarıyla dağılmaları gene bir oldu.
Milletvekilleri, Başbakanın, yapılan resmî açıklamaya rağmen o gün de hükümeti kurmadığını sanmış ve bu kayıtsızlık, bu sorumsuzluk karşısında şaşırmışlardı.
Fakat oturum dağıldıktan kısa bir müddet sonra şaşkınlıkları büsbütün arttı. Başbakanın, yeni hükümeti, Meclise hattâ kendi partisinin Meclis Grupuna bildirmeğe bile lüzum görmeksizin, doğrudan doğruya Anadolu Ajansına açıklamış olduğunu öğrendiler.
Böylece, Bay Adnan Menderes, bütünüyle Büyük Millet Meclisine olduğu gibi, partisinin, kendisini denetlemeğe cür'et eden Meclis Grupuna da hiç bir değer, hiç bir önem vermediğini, hattâ onların varlığından bile haberli değilmiş gibi davranmakta bir sakınca görmediğini, şüpheye yer bırakmıyacak bir açıklıkla belirtmiş oluyordu.
Demokrat Parti yeni Meclis Grupunun üyeleri, Bay Menderes'e gösterdikleri hoşgörünün sebep olduğu, mümkün kıldığı bu durum karşısında, kendilerini hâlâ Menderes idaresine hâkim olabilecek, bu idareyi bir Menderes idaresi, bir kişi idaresi halinden kurtarıp Demokrat Parti idaresi haline getirebilecek mevkide sanıyorlarsa, çok aldanıyorlar.
Milletin umudu artık, iktidar partisinin yeni Meclis Grupundan büsbütün uzaklaşıp, gene sadece muhalefet üzerinde toplanacaktır.
Menderes idaresinin Meclise saygısızlığı
Bülent ECEVIT
İKTİDAR partisi Genel Başkanının yeni hükümeti kurmayı neden bir aya yakın bir zaman geciktirdiğini bilmiyoruz. Ortada türlü yorumlar dolaşıyor. Bu yorumlardan birine göre, Demokrat Partinin yeni Meclis Grupu, Bay Menderes'in kabinesine almakta ısrar ettiği bazı eski iç arkadaşlarını beyenmemiş, daha güven verici kimseler seçmesini istemişlerdir. Bir başka yoruma göre de, D.P. Meclis Grupu yeni kurulacak hükümetin programında baskı ve şiddet tedbirleri bulunmasına tarafdar değildir. Böylece beliren görüş ayrılıkları da kabinenin kuruluşunu geciktirmiştir.
Eğer bu türlü yorumlar gerçeğe uygunsa, bir bakıma sevinmek; D.P. Meclis Grupunun, şimdiye kadar atılan yanlış ve tehlikeli adımlardan geri dönülmesi lüzumunu artık kavradığına inanmak uygun olabilirdi.
Ancak, usta bir taklitçi olan Bay Menderes, partisinin Meclis Grupu içinde karşılaştığı söylenen bu sıhhatli sayılabilecek mukavemeti bile kendi lehine kullanmak, kendi diktatörlüğü için ne zamandır hazırladığı zemine âdeta harç yapmak yolunu bulmuş, daha doğrusu Grupun kendisine bu yolda sağladığı fırsattan geniş ölçüde faydalanmasını bilmiştir.
Demokrat Parti Meclis Grupu, Bay Adnan Menderes'e bu fırsatı, hükümet kurma ödevini 25 gün geciktirmesine, bu 25 gün boyunca Büyük Millet Meclisini çalışamaz durumda bırakmasına ve sanki Meclisçe onanmış bir hükümetin başındaymış gibi, türlü alanlarda, memleket kaderine tesir edecek kadar önemli kararlar almasına göz yummakla sağlamıştır.
Gerek Büyük Millet Meclisine gerek doğrudan doğruya millete karşı yüklendiği ödev ve sorumlulukları bu denli hiçe sayması, hafiften alması hoşgörüyle karşılanan bir başbakan, eğer kendinde, ancak parlâmentosu ve anayasası bulunmayan memleketler sultanlarının edinebilecekleri kadar geniş yetkiler olduğuna, gücü günden güne artan bir mutlak hükümdar durumuna gelmekte zorluk çekmiyeceğine inanırsa hiç de şaşmamak gerekir.
Nitekim, yeni kabinesini kurmaksızın hükümet başkanlığı yaptığı 25 gün içinde Bay Menderes, birçok baskı tedbirlerini Meclise sunmadan almağa, D. P. Meclis Grupunun reddettiği şiddet tedbirlerini bizzat Grupa mal ederek gerçekleştirmek için zemin hazırlayan bir takriri Gruptan geçirmeğe, sonunda da, Grupun kabineye alınmamasında en çok ısrar ettiği anlaşılan kimselere baş köşelerinde yer verilmiş, bir kabine kurmağa muvaffak olmuştur.
Ayrıca, hükümeti kurduğu gün Büyük Millet Meclisine gösterdiği saygısızlıkla da, Bay Menderes, mutlakiyet yolunda kendi kendine beslediği güvenin en yeni bir delilini vermiştir.
Bir, bilmeden saygısızlıkta bulunmak vardır, bir de önceden hesaplanmış saygısızlık vardır.
Başbakan Menderes'in Türkiye Büyük Millet Meclisine son saygısızlığı da işte böyle, önceden hesaplanmış bir saygısızlıktır.
Yeni Meclisin 25 Kasım Pazartesi günü açıklanacağını, Başbakan Menderes daha önce Anadolu Ajansına resmen bildirmişti.
Pazartesi günü milletvekilleri, nihayet bir dakikadan uzun sürecek bir toplantıda bulunabilmek umudu ile Meclise geldiler. Fakat, Mecliste yeni hükümetten hiç söz edilmedi, «gündemde görüşülecek bir madde olmadığı için,» milletvekillerinin toplanmalarıyla dağılmaları gene bir oldu.
Milletvekilleri, Başbakanın, yapılan resmî açıklamaya rağmen o gün de hükümeti kurmadığını sanmış ve bu kayıtsızlık, bu sorumsuzluk karşısında şaşırmışlardı.
Fakat oturum dağıldıktan kısa bir müddet sonra şaşkınlıkları büsbütün arttı. Başbakanın, yeni hükümeti, Meclise hattâ kendi partisinin Meclis Grupuna bildirmeğe bile lüzum görmeksizin, doğrudan doğruya Anadolu Ajansına açıklamış olduğunu öğrendiler.
Böylece, Bay Adnan Menderes, bütünüyle Büyük Millet Meclisine olduğu gibi, partisinin, kendisini denetlemeğe cür'et eden Meclis Grupuna da hiç bir değer, hiç bir önem vermediğini, hattâ onların varlığından bile haberli değilmiş gibi davranmakta bir sakınca görmediğini, şüpheye yer bırakmıyacak bir açıklıkla belirtmiş oluyordu.
Demokrat Parti yeni Meclis Grupunun üyeleri, Bay Menderes'e gösterdikleri hoşgörünün sebep olduğu, mümkün kıldığı bu durum karşısında, kendilerini hâlâ Menderes idaresine hâkim olabilecek, bu idareyi bir Menderes idaresi, bir kişi idaresi halinden kurtarıp Demokrat Parti idaresi haline getirebilecek mevkide sanıyorlarsa, çok aldanıyorlar.
Milletin umudu artık, iktidar partisinin yeni Meclis Grupundan büsbütün uzaklaşıp, gene sadece muhalefet üzerinde toplanacaktır.
Koleksiyon
Alıntı
“Menderes İdaresinin Meclise Saygısızlığı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 3 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/922 ulaşıldı.