İyi Tatiller!
Başlık:
İyi Tatiller!
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", s. 2
Tarih:
1957-11-03
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/36
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
İYİ TATİLLER !
Bülent Ecevit
Bugünlerde Büyük Millet Meclisi tatilde olsa idi hemen olağanüstü bir toplantıya çağırılması beklenirdi. Gerek iç gerek dış durum o derece ağırdır. Oysa Cuma günü Meclis, toplanmışken dağılıverdi. Yeni Milletvekilleri andiçtiler, D.P. Milletvekilleri Cumhurbaşkanını, Başbakanık Divanını seçtiler, Cumhurbaşkanının konuşmasını dinlediler, ve Meclis Başkanı, üzerinde tartışma açmağa bile lüzum görmeksizin Meclis'e 15 günlük bir tatil teklif etti. İktidar sıralarında bütün eller pür heves kalktı. Böylece, bir günlük «sıkı» bir çalışma sonunda, Milletvekilleri uzun bir istirahate çekildiler.
Bu durumda iki şeyden birine hükmedilebilir:
Ya içerde hiç bir gerginlik, huzursuzluk yoktur, dışarda da tehlike ortadan kalkmıştır, onun için Meclis'in toplu bulunmasına lüzum görülmemektedir; ya da içerde gerginlik ve huzursuzluk olmasına, dışarda tehlikenin devam etmesine rağmen, iktidardaki azınlık partisi Milletvekilleri, [...] gelişmeler üzerinde hiç bir tartışma yapmaksızın 15 günlük bir istirahate çekilebilecek kadar sorumluluk duygusundan yoksundurlar.
Önce birinci ihtimal üzerinde duralım:
İçerde hiç bir gerginlik, huzursuzluk yoksa, meselâ Ankara neden Meclis'in toplandığı gün işgal altında bir şehri andırıyordu? Neden tanklar, askerî birlikler, süvari kuvvetleri yol başlarını tutmuş, parkları doldurmuş, Meclis'i sarmıştı? Neden yurttaşlar Meclis'in yarım kilometre yakınına sokulamıyorlardı?
İçerde hiç bir gerginlik ve huzursuzluk yoksa neden yurdun bazı bölgelerinde askerî idare vardır, gece sokağa çıkma yasağı vardır, kütle hâlinde tevkifler vardır, gaz bombaları atmalar vardır? Ve neden birçok bölgelerden gelen haberler için yayın yasağı konulmuştur?
Bunların hepsi bir yana, yurtta gerginlik ve huzursuzluk olduğu, bunlara karşı en ağır tedbirlerin alınacağı bizzat iktidar sorumlularınca ileri sürülmekte, muhalefet partileri ve mensupları en ağır ithamlara maruz kalmaktadırlar.
Dışarda ise durum, Başbakan her yanımızın tehlikeyle çevrili olduğuna bizzat söylediğinden beri düzelmiş değildir. Her tarafımızın hââ tehikeyle çevrili olduğuna sorumluların emin bulundukarı şuradan da bellidir ki, Cumhuriyet Bayramı gecesi Moskova Büyük Elçiliğimizde Sovyet devlet adamlarının, Ortadoğu'da tehlikenin ortadan kalktığına dair demeçleri, Anadolu Ajansı sansürüne gelip takılmış, basına ve radyo'ya verilmemiştir.
Bu durumda ikinci ihtimali varit görmemek, yani iktidardaki azınlık partisi Milletvekillerinin memleket meselelerinde asgarî sorumluluk duygusundan yoksun bulunduklarına hükmetmemek zordur.
Hele bu kadar buhranlı bir devrede, yeni hükümet teşkiliyle ilgili kanunî icapların geciktirilmesi ,ihmal edilmesi büsbütün hayret uyandırıcıdır. Gerçi yeni D.P. kabinesini de Bay Adnan Menderes'in teşkil edeceğinden, Bay Adnan Menderes'in dördüncü defa kindi kendini istihlâf edeceğinden şüphe edilmemektedir.
Ama ne de olsa Başbakan'ın, hele bu kadar buhranlı bir devrede, istifasını hemen verip, hiç değilse Milletvekili seçilemiyen Bakanların yerini doldurarak beşinci kabinesini bir an önce kurması ve Meclis'ten güvenoyu istemesi beklenirdi.
Demedi ki Bay Adnan Menderes artık kendini böyle vecibelerin de üstünde görmekte, iktidardaki azınlık partisinin Meclis Grupu ise, Başbakanın bu davranışı karşısında, kendisini alkışlamaktan, «toplanın» denilince toplanıp «dağılın» denilince dağılmaktan başka yapacak bir şey düşünememektedir.
Fakat bunların dışında bir üçüncü ihtimal daha vardır ki, o da, iktidardaki azınlık partisinin, iç ve dış durum hakkında herhangi bir soru veya denetleme teşebbüsü ile karşılaşma ihtimalinden bile ürkecek hâlde olması, Meclis'te hesap vermekten o derece çekinmesi, muhalefetten de, sorumluluktan da, hattâ kendi kendinden de kaçmak ihtiyacını duymasıdır.
Böyle bir durumda vazifelerini sorgusuz sualsiz terketmeğe razı olan, Büyük Millet Meclisini, daha toplandığı gün 15 günlük bir tatile sokan D.P. li Milletvekillerine millet hizmetinde iyi tatiller, iyi eğlenceler dileriz!
İYİ TATİLLER !
Bülent Ecevit
Bugünlerde Büyük Millet Meclisi tatilde olsa idi hemen olağanüstü bir toplantıya çağırılması beklenirdi. Gerek iç gerek dış durum o derece ağırdır. Oysa Cuma günü Meclis, toplanmışken dağılıverdi. Yeni Milletvekilleri andiçtiler, D.P. Milletvekilleri Cumhurbaşkanını, Başbakanık Divanını seçtiler, Cumhurbaşkanının konuşmasını dinlediler, ve Meclis Başkanı, üzerinde tartışma açmağa bile lüzum görmeksizin Meclis'e 15 günlük bir tatil teklif etti. İktidar sıralarında bütün eller pür heves kalktı. Böylece, bir günlük «sıkı» bir çalışma sonunda, Milletvekilleri uzun bir istirahate çekildiler.
Bu durumda iki şeyden birine hükmedilebilir:
Ya içerde hiç bir gerginlik, huzursuzluk yoktur, dışarda da tehlike ortadan kalkmıştır, onun için Meclis'in toplu bulunmasına lüzum görülmemektedir; ya da içerde gerginlik ve huzursuzluk olmasına, dışarda tehlikenin devam etmesine rağmen, iktidardaki azınlık partisi Milletvekilleri, [...] gelişmeler üzerinde hiç bir tartışma yapmaksızın 15 günlük bir istirahate çekilebilecek kadar sorumluluk duygusundan yoksundurlar.
Önce birinci ihtimal üzerinde duralım:
İçerde hiç bir gerginlik, huzursuzluk yoksa, meselâ Ankara neden Meclis'in toplandığı gün işgal altında bir şehri andırıyordu? Neden tanklar, askerî birlikler, süvari kuvvetleri yol başlarını tutmuş, parkları doldurmuş, Meclis'i sarmıştı? Neden yurttaşlar Meclis'in yarım kilometre yakınına sokulamıyorlardı?
İçerde hiç bir gerginlik ve huzursuzluk yoksa neden yurdun bazı bölgelerinde askerî idare vardır, gece sokağa çıkma yasağı vardır, kütle hâlinde tevkifler vardır, gaz bombaları atmalar vardır? Ve neden birçok bölgelerden gelen haberler için yayın yasağı konulmuştur?
Bunların hepsi bir yana, yurtta gerginlik ve huzursuzluk olduğu, bunlara karşı en ağır tedbirlerin alınacağı bizzat iktidar sorumlularınca ileri sürülmekte, muhalefet partileri ve mensupları en ağır ithamlara maruz kalmaktadırlar.
Dışarda ise durum, Başbakan her yanımızın tehlikeyle çevrili olduğuna bizzat söylediğinden beri düzelmiş değildir. Her tarafımızın hââ tehikeyle çevrili olduğuna sorumluların emin bulundukarı şuradan da bellidir ki, Cumhuriyet Bayramı gecesi Moskova Büyük Elçiliğimizde Sovyet devlet adamlarının, Ortadoğu'da tehlikenin ortadan kalktığına dair demeçleri, Anadolu Ajansı sansürüne gelip takılmış, basına ve radyo'ya verilmemiştir.
Bu durumda ikinci ihtimali varit görmemek, yani iktidardaki azınlık partisi Milletvekillerinin memleket meselelerinde asgarî sorumluluk duygusundan yoksun bulunduklarına hükmetmemek zordur.
Hele bu kadar buhranlı bir devrede, yeni hükümet teşkiliyle ilgili kanunî icapların geciktirilmesi ,ihmal edilmesi büsbütün hayret uyandırıcıdır. Gerçi yeni D.P. kabinesini de Bay Adnan Menderes'in teşkil edeceğinden, Bay Adnan Menderes'in dördüncü defa kindi kendini istihlâf edeceğinden şüphe edilmemektedir.
Ama ne de olsa Başbakan'ın, hele bu kadar buhranlı bir devrede, istifasını hemen verip, hiç değilse Milletvekili seçilemiyen Bakanların yerini doldurarak beşinci kabinesini bir an önce kurması ve Meclis'ten güvenoyu istemesi beklenirdi.
Demedi ki Bay Adnan Menderes artık kendini böyle vecibelerin de üstünde görmekte, iktidardaki azınlık partisinin Meclis Grupu ise, Başbakanın bu davranışı karşısında, kendisini alkışlamaktan, «toplanın» denilince toplanıp «dağılın» denilince dağılmaktan başka yapacak bir şey düşünememektedir.
Fakat bunların dışında bir üçüncü ihtimal daha vardır ki, o da, iktidardaki azınlık partisinin, iç ve dış durum hakkında herhangi bir soru veya denetleme teşebbüsü ile karşılaşma ihtimalinden bile ürkecek hâlde olması, Meclis'te hesap vermekten o derece çekinmesi, muhalefetten de, sorumluluktan da, hattâ kendi kendinden de kaçmak ihtiyacını duymasıdır.
Böyle bir durumda vazifelerini sorgusuz sualsiz terketmeğe razı olan, Büyük Millet Meclisini, daha toplandığı gün 15 günlük bir tatile sokan D.P. li Milletvekillerine millet hizmetinde iyi tatiller, iyi eğlenceler dileriz!
Koleksiyon
Alıntı
“İyi Tatiller!,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 3 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/911 ulaşıldı.