Turhan Feyzioğlu'nun Seçtiği Parti
Başlık:
Turhan Feyzioğlu'nun Seçtiği Parti
Kaynak:
Ulus, "Uzaktan" s. 3
Tarih:
1957-06-18
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/35
Metin:
UZAKTAN
Turhan Feyzioğlu'nun seçtiği parti
BİR siyasal partide şahısların önemini fazla belirtmek, bir bakıma, demokrasi için tehlikeli sayılabilir. Ama Turhan Fevzioğlu'nun C.H. Partisine girişindeki önemini belirtirken, böyle bir teklikeyi göze almış olacağım aklıma bile gelmiyor. Tersine, Turhan Fevzioğlu'nu tanıyan bir insan olarak, onun faal üyeliğini, C. H. P. için, devrimciliğe olduğu kadar, demokrasi ülküsüne, demokratik usüllere de bağlılığın yeni bir garantisi sayıyorum.
Turhan Fevzioğlu ile öğünmek C.H.P. nin hakkıdır; belki kendisini dünyaya getirmiş, büyütmüş, okutmuş, yakınlarından daha çok hakkıdır. Çünkü o, C.H.P. ilkelerine dayanan bir Türkiye'de yetişebilecek mükemmel insan, uyanık ve demokrat insan, Batılılığın en yapıcı nitelikleriyle Türklüğün en değerli göreneklerini kişiliğinde bağdaştırmış insan örneğidir.
C.H.P. ye ilkelerini, ülkülerini bilerek bağlanmış, ve C.H.P. nin Türkiye'ye hizmetlerinde İnönü'nün hissesini anlamış olanlar için, 8 Haziran tarihli Ulus'da, İnönü'nün Fevzioğlu'nu kucaklayışını gösteren resimde, bu haklı öğüncü, bir yüklü ömürlük savaş, emek sıkıntı ve inancın canlı bir mükâfatını idrak edişin öğüncünü görmemek, bunu görüpte gözleri yaşarmamak kolay olmasa gerekir.
Nasıl Turhan Fevzioğlu'nda, C.H.P. ilkelerine bağlı bir Türkiye'de yetişebilecek mükemmel insan örneğini, bu Türkiye'de yetişmiş ve her biri kendi alanında ayni olgunluğa erişmiş nice genç insanın bir temsilcisini görmek mümkünse, Turhan Fevzioğlu'nun, siyasete atılma ve siyasette bir yol seçme zorunluluğunu duyunca, C.H.P.'yi, C.H.P. yolunu seçmesinde de, böyle insanlardan beklenen, böyle insanlara yaraşan dğer bilirliğin bir belirtisini, bir mânevi borcun ödenişini görmek mümkündür.
Bu memlekete, C.H.P. nin temsil ettiği, bağlı bulunduğu, savunduğu ilkelerden daha yararlı olabilecek, bu memlekete, dünya üzerinde, C.H.P. ilkelerine bağlılığın sağlamış olduğundan daha şerefli, daha güvenli bir mevki sağlıyabilecek ilkelerle ortaya çıkmış bir parti bulunduğuna inanç getirmedikçe, bir takım önyargılar, hissî bağlılıklar veya şahsî kaygılar yüzünden, C.H.P. den başka bir partiyi seçmenin, Cumhuriyet çağında yetişmiş insanlarda aranacak sorumluluk duygusuyla bağdaşamıyacağını, son yılların acı tecrübeleri çok iyi göstermiş olmalıdır.
Sırf, «bu parti olmadı, şunu deneyelim... bu da olmadı, bir üçüncüsünü deneyelim» yollu mülehazalarla saf seçmek, günlük kaygılarına ve duygularına göre oy kullanan pasif kimseler için her demokratik memlekette az çok olağan sayılsa bile, politikada aktif rol oynayabilecek, politika yoluyla memlekete bilfiil hizmet edebilecek durumdaki aydınların yapacağı seçme, herhalde, daha derin ve sağlam bir düşünce ve yargı temeline dayanmalıdır. Politikada aktif rol oynayabilmeyi uman bir aydın, kendi görüşlerini temsil eden bir partinin geçmişte bazı hatalar yaptığına inanıyor veya o günkü tutumunda bazı aksaklıklar görüyorsa, bunu, kendi görüşlerini temsil edip etmediği şüpheli başka bir partiye katılmak için değil, tersine, gördüğü aksaklıkları gidermek, hataları tamir etmek azmiyle, kendi görüşlerini temsil eden partiye katılmak için yeter sebep saymalıdır.
Aktif politikaya katılmak ve bir seçme yapmak zorunda kalınca Turhan Fevzioğlu'nun seçtiği parti, Cumhuriyet Türkiyesinden feyzalmış, yetişme çağında kişiliğinin edindiği bütün değerleri Cumhuriyet Türkiyesinin temelindeki ilkelere borçlanmış bir Türk aydınının, bugün, sorumluluk duygusuyla ve vicdan huzuruyla seçebileceği tek parti olsa gerektir.
Cambridge, MASS.
BÜLENT ECEVİT
Turhan Feyzioğlu'nun seçtiği parti
BİR siyasal partide şahısların önemini fazla belirtmek, bir bakıma, demokrasi için tehlikeli sayılabilir. Ama Turhan Fevzioğlu'nun C.H. Partisine girişindeki önemini belirtirken, böyle bir teklikeyi göze almış olacağım aklıma bile gelmiyor. Tersine, Turhan Fevzioğlu'nu tanıyan bir insan olarak, onun faal üyeliğini, C. H. P. için, devrimciliğe olduğu kadar, demokrasi ülküsüne, demokratik usüllere de bağlılığın yeni bir garantisi sayıyorum.
Turhan Fevzioğlu ile öğünmek C.H.P. nin hakkıdır; belki kendisini dünyaya getirmiş, büyütmüş, okutmuş, yakınlarından daha çok hakkıdır. Çünkü o, C.H.P. ilkelerine dayanan bir Türkiye'de yetişebilecek mükemmel insan, uyanık ve demokrat insan, Batılılığın en yapıcı nitelikleriyle Türklüğün en değerli göreneklerini kişiliğinde bağdaştırmış insan örneğidir.
C.H.P. ye ilkelerini, ülkülerini bilerek bağlanmış, ve C.H.P. nin Türkiye'ye hizmetlerinde İnönü'nün hissesini anlamış olanlar için, 8 Haziran tarihli Ulus'da, İnönü'nün Fevzioğlu'nu kucaklayışını gösteren resimde, bu haklı öğüncü, bir yüklü ömürlük savaş, emek sıkıntı ve inancın canlı bir mükâfatını idrak edişin öğüncünü görmemek, bunu görüpte gözleri yaşarmamak kolay olmasa gerekir.
Nasıl Turhan Fevzioğlu'nda, C.H.P. ilkelerine bağlı bir Türkiye'de yetişebilecek mükemmel insan örneğini, bu Türkiye'de yetişmiş ve her biri kendi alanında ayni olgunluğa erişmiş nice genç insanın bir temsilcisini görmek mümkünse, Turhan Fevzioğlu'nun, siyasete atılma ve siyasette bir yol seçme zorunluluğunu duyunca, C.H.P.'yi, C.H.P. yolunu seçmesinde de, böyle insanlardan beklenen, böyle insanlara yaraşan dğer bilirliğin bir belirtisini, bir mânevi borcun ödenişini görmek mümkündür.
Bu memlekete, C.H.P. nin temsil ettiği, bağlı bulunduğu, savunduğu ilkelerden daha yararlı olabilecek, bu memlekete, dünya üzerinde, C.H.P. ilkelerine bağlılığın sağlamış olduğundan daha şerefli, daha güvenli bir mevki sağlıyabilecek ilkelerle ortaya çıkmış bir parti bulunduğuna inanç getirmedikçe, bir takım önyargılar, hissî bağlılıklar veya şahsî kaygılar yüzünden, C.H.P. den başka bir partiyi seçmenin, Cumhuriyet çağında yetişmiş insanlarda aranacak sorumluluk duygusuyla bağdaşamıyacağını, son yılların acı tecrübeleri çok iyi göstermiş olmalıdır.
Sırf, «bu parti olmadı, şunu deneyelim... bu da olmadı, bir üçüncüsünü deneyelim» yollu mülehazalarla saf seçmek, günlük kaygılarına ve duygularına göre oy kullanan pasif kimseler için her demokratik memlekette az çok olağan sayılsa bile, politikada aktif rol oynayabilecek, politika yoluyla memlekete bilfiil hizmet edebilecek durumdaki aydınların yapacağı seçme, herhalde, daha derin ve sağlam bir düşünce ve yargı temeline dayanmalıdır. Politikada aktif rol oynayabilmeyi uman bir aydın, kendi görüşlerini temsil eden bir partinin geçmişte bazı hatalar yaptığına inanıyor veya o günkü tutumunda bazı aksaklıklar görüyorsa, bunu, kendi görüşlerini temsil edip etmediği şüpheli başka bir partiye katılmak için değil, tersine, gördüğü aksaklıkları gidermek, hataları tamir etmek azmiyle, kendi görüşlerini temsil eden partiye katılmak için yeter sebep saymalıdır.
Aktif politikaya katılmak ve bir seçme yapmak zorunda kalınca Turhan Fevzioğlu'nun seçtiği parti, Cumhuriyet Türkiyesinden feyzalmış, yetişme çağında kişiliğinin edindiği bütün değerleri Cumhuriyet Türkiyesinin temelindeki ilkelere borçlanmış bir Türk aydınının, bugün, sorumluluk duygusuyla ve vicdan huzuruyla seçebileceği tek parti olsa gerektir.
Cambridge, MASS.
BÜLENT ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Turhan Feyzioğlu'nun Seçtiği Parti,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/839 ulaşıldı.