Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesi V: Muhalefetin İşbirliği
Başlık:
Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesi V: Muhalefetin İşbirliği
Kaynak:
Ulus, "Uzaktan" s. 3
Tarih:
1957-05-24
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/35
Metin:
UZAKTAN
Kolombia'da Hürriyet mücadelesi: V
Muhalefetin işbirliği
KARŞISINDAKİ muhalefet ne kadar bölünmüş olursa, diktatör Rojas kendini mevklinde o kadar emin hissederdi. Fakat Rojas'ın Kolombiya'da kurduğu diktatörlük, muhalefet partilerini, aralarındaki bütün görüş ayrılıklarına ve geçmişteki bütün rekabet ve düşmanlıklara rağmen, gitgide yakınlaştırıyordu.
Liberal Partiyle Muhafazakâr Partinin programları değişik olabilirdi ama, diktatör Rojas iktidarda kaldıkça, rejim meseleleri halledilmedikçe, ne Liberal ne de Muhafazakâr Partinin dürüst seçimlerle iktidara gelip kendi programını uygulaması mümkündü. Rojas'ın diktatörlüğü altında normal çalışmalarına devam etmek, programları gereğince memlekete hizmet etmek imkanından yoksun kalmaları, bu iki parti arasında bi rkader birliği kurmuştu.
Kendi sebep olduğu kader birliğinin muhalefet partilerini gitgide biribirine yaklaştırdığını sezen Rojas, iki parti arasında işbirliğini önlemek için elinden geleni yapıyor, emrindeki devlet radyosuyla ve devlet kasasından beslediği basınla işbirliği teşebbüslerini kötülüyor, bunun devlet otoritesine karşı gayrimeşru bir hareket olacağını ileri sürüyor, muhalefet partileri arasına nifak sokmak için her çareye baş vuruyordu.
Rojas inanıyordu ki, muhalefetin kuvveti dağınık kaldıkça, halk, diktatörlüğü sona erdirmek üzere teşebbüse geçmekten çekinecek, böyle bir teşebbüse imkân bulamıyacak, meşru idarenin son izleri de ortadan kalktığı zaman buna seyirci kalacaktı.
Fakat geçen yazımızda anlattığımız gibi, Rojas, Anayasa'da yaptırdığı değişiklerle, 1958 seçimlerine bağlanan umutları da yıkınca, muhalefet partileri, halkın içindeki hürriyet ateşini yanar tutabilmek için ona yeni bir umut kapısı açmak mecburiyetini duydular. Bu umut ancak muhalefetin işbirliği olabilirdi. İki muhalefet partisinin de halk arasındaki itibarı, Rojas iktidara geldiğindenberi, her gün biraz daha yükselmişti. İkisinin de memleket ölçüsünde tanınan ve sayılan liderleri vardı. Ancak işbirliğini tesirli kılabilmek için iki partiden birinin daha çok taraftarı ve daha geniş teşkilâtı bulunan parti lehine fedakârlıkta bulunması, muhalefet liderliğine halk arasında en çok tutunduğu bilinen bir siyaset adamının getirilmesi gerekiyordu. Bu siyaset adamının Muhafazakâr Parti Başkanı Dr. Leon Valencia olduğunda kimsenin şüphesi yoktu. Liberal Parti de, geçmişteki düşmanlıkları unutup liderler arasındaki rekabete son vererek, Dr. Valencia'nın liderliğini kabul etti.
Böylece Liberal ve Muhafazakâr Partiler, Dr. Valencia'yı, 1958 seçimi için müşterek Cumhurbaskanı adayı ilân ettiler.
ROJAS TELAŞTA:
MUHALEFET partilerinin birleşerek kendisine rakip olarak bir cumhurbaşkanı adayı göstermeleri Rojas üzerinde umulduğundan çok daha kuvvetli bir darbe tesiri yaptı.
Bir bakıma, Rojas'in kaygılanması için ortada hiçbir sebep yoktu. Çünkü nasıl olsa Anayasa'da istediği değişikliği yaptırmış, Cumhurbaşkanını halkın değil Meclisin seçmesini sağlamıştı. Meclisi de kendi adamlarıyla doldurmuştu. Bu Meclisten muhalefet adayı Dr. Valencia'nin oy alabilmesi imkânsızdı.
Fakat Dr. Valencia'nın ardında artık Rojas sadece kolu kanadı kırılmış bir siyasal partiyi değil, bütün muhalefeti, muhalefetle beraber de, satın alınmış bir Meclis, ordu komutanları, emniyet ve idare âmirleri dışında, hemen bütün Kolombiya halkını görüyordu. O halk, o susan ve sabırla 1958 seçimini bekliyen halk, artık bu seçimden de bekliyecek bir şeyi kalmadığı anda kendine yeni bir lider bulmuştu.
Rojas bunun kendisi için bir felâket demek olduğunu anlayacak kadar diktatörlükte tecrübe kazanmıştı. 1958 de seçilmesi için en küçük bir imkân bile olmayan bir lideri kendisine karşı rakip olarak aday göstermekle, muhalefet ve muhalefetle beraber halk, Rojas'ın tasarladığı büsbütün gayrimeşru idareyi şimdiden protesto etmiş, böyle bir idareyi ve böyle bir idarenin başında Rojas'ın Cumhurbaşkanlığını tanımıyacağını açıklamış oluyordu.
Diktatör Rojas buna müsaade edemezdi. Dr. Valecia'dan adaylığını geri almasını istedi. Valencia bunu reddetti.
Rojas, Valencia'dan uzak bir şehirdeki evine çekilmesini istedi. Valencia bunu da reddetti.
Rojas, Valencia'nin tevkif edilip hapse atılması için askerlerine ve polislerine emir verdi.
Fakat Valencia, Anayasa sınırları dışına çıkmış ve kendi meşruluğunu ortadan kaldırmış bir idarenin tevkif emrine boyun eğemezdi.
Ailesiyle birlikte bir arkadaşının evinde kalıyordu. Ev askerler ve polislerle kuşatıldı.
HÜRRİYET VE ONUR:
VALENCİA, kaldığı evin meydana açılan penceresine çıktı. Karşısında tepeden tırnağa mücehhez askerî birlikler, emniyet kuvvetleri, kendi elinde ise bir tek rovelver vardı, rovelverin içinde de 6 kurşun...
Ama Valencia'nın ne kadar iyi bir nişancı olduğunu Kolombiya'da bilmiyen yoktu. Ellerinde tüfek ve mitralyözleri ile meydanı dolduran asker ve polisler arasından bir kişi bile Valencia'ya ateş etmeğe cesaret edemedi. Çünkü hiçbiri diktatör Rojas'ı canından fazla sevmiyordu. Tersine, sırf, canlarını pek fazla sevdikleri için Rojas'in kanunsuz emirlerine uya gelmişlerdi.
Üstelik her biri, halkın çoğunluğunun Rojas idaresinde daha çok yaşamaktansa Valencia ile birlikte can vermeğe hazır olduğunu biliyordu.
Fakat Dr. Valencia, memleket kana boyanmadan Rojas'ı devirmek için elinden geleni yapacaktı. «İlk silâh benimle ordu arasında patlayacaktır» diye memleketin dört köşesine haber salmış, böylece her imkân denenmeden memlekette silâhlı bir ihtilâl kopmasını önlemişti.
Gerçi tabancasındaki 6 kurşunla Valencia kendi canını emniyet altına almış sayılamazdı. Ordunun ve polis kuvvetlerinin karşısına 6 kurşunlu bir tabancayla çıkmakla kendini büyük bir tehlikeye atmış oluyordu. Ama Dr. Valencia'nin yaptığı bir iktidar mücadelesi değil, bir hürriyet mücadelesiydi. İnsan için hürriyetse, her şeyden önce bir onur meselesiydi.
«Onur meselelerinde ise» kahraman Valencia'nın kendisini ikaz eden dostlarına söylediği gibi, «insana 6 kurşun yeter» di
Bu 6 kurşunun birini bile ateşlemeden Valencia'nın ve Columbia halkının, hürriyetlerini, yani onurlarını, diktatör Rojas'ın elinden nasl kurtardıklarını bundan sonraki yazımızda anlatacağız..
Cambridge, MASS.
Bülent ECEVİT
Kolombia'da Hürriyet mücadelesi: V
Muhalefetin işbirliği
KARŞISINDAKİ muhalefet ne kadar bölünmüş olursa, diktatör Rojas kendini mevklinde o kadar emin hissederdi. Fakat Rojas'ın Kolombiya'da kurduğu diktatörlük, muhalefet partilerini, aralarındaki bütün görüş ayrılıklarına ve geçmişteki bütün rekabet ve düşmanlıklara rağmen, gitgide yakınlaştırıyordu.
Liberal Partiyle Muhafazakâr Partinin programları değişik olabilirdi ama, diktatör Rojas iktidarda kaldıkça, rejim meseleleri halledilmedikçe, ne Liberal ne de Muhafazakâr Partinin dürüst seçimlerle iktidara gelip kendi programını uygulaması mümkündü. Rojas'ın diktatörlüğü altında normal çalışmalarına devam etmek, programları gereğince memlekete hizmet etmek imkanından yoksun kalmaları, bu iki parti arasında bi rkader birliği kurmuştu.
Kendi sebep olduğu kader birliğinin muhalefet partilerini gitgide biribirine yaklaştırdığını sezen Rojas, iki parti arasında işbirliğini önlemek için elinden geleni yapıyor, emrindeki devlet radyosuyla ve devlet kasasından beslediği basınla işbirliği teşebbüslerini kötülüyor, bunun devlet otoritesine karşı gayrimeşru bir hareket olacağını ileri sürüyor, muhalefet partileri arasına nifak sokmak için her çareye baş vuruyordu.
Rojas inanıyordu ki, muhalefetin kuvveti dağınık kaldıkça, halk, diktatörlüğü sona erdirmek üzere teşebbüse geçmekten çekinecek, böyle bir teşebbüse imkân bulamıyacak, meşru idarenin son izleri de ortadan kalktığı zaman buna seyirci kalacaktı.
Fakat geçen yazımızda anlattığımız gibi, Rojas, Anayasa'da yaptırdığı değişiklerle, 1958 seçimlerine bağlanan umutları da yıkınca, muhalefet partileri, halkın içindeki hürriyet ateşini yanar tutabilmek için ona yeni bir umut kapısı açmak mecburiyetini duydular. Bu umut ancak muhalefetin işbirliği olabilirdi. İki muhalefet partisinin de halk arasındaki itibarı, Rojas iktidara geldiğindenberi, her gün biraz daha yükselmişti. İkisinin de memleket ölçüsünde tanınan ve sayılan liderleri vardı. Ancak işbirliğini tesirli kılabilmek için iki partiden birinin daha çok taraftarı ve daha geniş teşkilâtı bulunan parti lehine fedakârlıkta bulunması, muhalefet liderliğine halk arasında en çok tutunduğu bilinen bir siyaset adamının getirilmesi gerekiyordu. Bu siyaset adamının Muhafazakâr Parti Başkanı Dr. Leon Valencia olduğunda kimsenin şüphesi yoktu. Liberal Parti de, geçmişteki düşmanlıkları unutup liderler arasındaki rekabete son vererek, Dr. Valencia'nın liderliğini kabul etti.
Böylece Liberal ve Muhafazakâr Partiler, Dr. Valencia'yı, 1958 seçimi için müşterek Cumhurbaskanı adayı ilân ettiler.
ROJAS TELAŞTA:
MUHALEFET partilerinin birleşerek kendisine rakip olarak bir cumhurbaşkanı adayı göstermeleri Rojas üzerinde umulduğundan çok daha kuvvetli bir darbe tesiri yaptı.
Bir bakıma, Rojas'in kaygılanması için ortada hiçbir sebep yoktu. Çünkü nasıl olsa Anayasa'da istediği değişikliği yaptırmış, Cumhurbaşkanını halkın değil Meclisin seçmesini sağlamıştı. Meclisi de kendi adamlarıyla doldurmuştu. Bu Meclisten muhalefet adayı Dr. Valencia'nin oy alabilmesi imkânsızdı.
Fakat Dr. Valencia'nın ardında artık Rojas sadece kolu kanadı kırılmış bir siyasal partiyi değil, bütün muhalefeti, muhalefetle beraber de, satın alınmış bir Meclis, ordu komutanları, emniyet ve idare âmirleri dışında, hemen bütün Kolombiya halkını görüyordu. O halk, o susan ve sabırla 1958 seçimini bekliyen halk, artık bu seçimden de bekliyecek bir şeyi kalmadığı anda kendine yeni bir lider bulmuştu.
Rojas bunun kendisi için bir felâket demek olduğunu anlayacak kadar diktatörlükte tecrübe kazanmıştı. 1958 de seçilmesi için en küçük bir imkân bile olmayan bir lideri kendisine karşı rakip olarak aday göstermekle, muhalefet ve muhalefetle beraber halk, Rojas'ın tasarladığı büsbütün gayrimeşru idareyi şimdiden protesto etmiş, böyle bir idareyi ve böyle bir idarenin başında Rojas'ın Cumhurbaşkanlığını tanımıyacağını açıklamış oluyordu.
Diktatör Rojas buna müsaade edemezdi. Dr. Valecia'dan adaylığını geri almasını istedi. Valencia bunu reddetti.
Rojas, Valencia'dan uzak bir şehirdeki evine çekilmesini istedi. Valencia bunu da reddetti.
Rojas, Valencia'nin tevkif edilip hapse atılması için askerlerine ve polislerine emir verdi.
Fakat Valencia, Anayasa sınırları dışına çıkmış ve kendi meşruluğunu ortadan kaldırmış bir idarenin tevkif emrine boyun eğemezdi.
Ailesiyle birlikte bir arkadaşının evinde kalıyordu. Ev askerler ve polislerle kuşatıldı.
HÜRRİYET VE ONUR:
VALENCİA, kaldığı evin meydana açılan penceresine çıktı. Karşısında tepeden tırnağa mücehhez askerî birlikler, emniyet kuvvetleri, kendi elinde ise bir tek rovelver vardı, rovelverin içinde de 6 kurşun...
Ama Valencia'nın ne kadar iyi bir nişancı olduğunu Kolombiya'da bilmiyen yoktu. Ellerinde tüfek ve mitralyözleri ile meydanı dolduran asker ve polisler arasından bir kişi bile Valencia'ya ateş etmeğe cesaret edemedi. Çünkü hiçbiri diktatör Rojas'ı canından fazla sevmiyordu. Tersine, sırf, canlarını pek fazla sevdikleri için Rojas'in kanunsuz emirlerine uya gelmişlerdi.
Üstelik her biri, halkın çoğunluğunun Rojas idaresinde daha çok yaşamaktansa Valencia ile birlikte can vermeğe hazır olduğunu biliyordu.
Fakat Dr. Valencia, memleket kana boyanmadan Rojas'ı devirmek için elinden geleni yapacaktı. «İlk silâh benimle ordu arasında patlayacaktır» diye memleketin dört köşesine haber salmış, böylece her imkân denenmeden memlekette silâhlı bir ihtilâl kopmasını önlemişti.
Gerçi tabancasındaki 6 kurşunla Valencia kendi canını emniyet altına almış sayılamazdı. Ordunun ve polis kuvvetlerinin karşısına 6 kurşunlu bir tabancayla çıkmakla kendini büyük bir tehlikeye atmış oluyordu. Ama Dr. Valencia'nin yaptığı bir iktidar mücadelesi değil, bir hürriyet mücadelesiydi. İnsan için hürriyetse, her şeyden önce bir onur meselesiydi.
«Onur meselelerinde ise» kahraman Valencia'nın kendisini ikaz eden dostlarına söylediği gibi, «insana 6 kurşun yeter» di
Bu 6 kurşunun birini bile ateşlemeden Valencia'nın ve Columbia halkının, hürriyetlerini, yani onurlarını, diktatör Rojas'ın elinden nasl kurtardıklarını bundan sonraki yazımızda anlatacağız..
Cambridge, MASS.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesi V: Muhalefetin İşbirliği,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 13 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/828 ulaşıldı.