Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesi IV: Bütün Umutlar 1958'de
Başlık:
Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesi IV: Bütün Umutlar 1958'de
Kaynak:
Ulus, "Uzaktan" s. 3
Tarih:
1957-05-23
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/35
Metin:
UZAKTAN
Kolombia'da Hürriyet mücadelesi: IV
Bütün umutlar 1958'de
EVET, dün de yazdığımız gibi, Kolombiya Diktatörü Rojas'ın, Meclisi satın aldığı adamlarla doldurmasına, orduyu, polis kuvvetlerini ve idare cihazını, kendi emirlerine harfi harfine uyar hâle getirmesine, hür basını susturup, devlet parasıyla beslenen ve yalnız kendi yalanlarını yayan bir basın kurmasına, devlet radyosunun sıkıntı içindeki hal ki iktisadî kalkınma hayalleriyle avutmağa, Rojas'ın dehasına, muhalefetin ihanetine inandırmağa çalışmasına, siyasal toplantıların yasak edilmesine, partilerin çalışamaz, toplanamaz hâle getirilmesine rağmen, Kolombiya halkının içindeki hürriyet ateşi sönmemişti. Muhalefet partileri, kulaktan kulağa fısıldamalarla, gazeteciler teksir makinalarında bastıkları gizli gazetelerle, bu ateşi yanar tutmak için ellerinden geleni yapmışlardı.
Fakat halkta hiç bir hareket yoktu. Bu hareketsizliği tam bir teslimiyet ifadesi olarak gören Rojas, artık mevkiini büsbütün sağlamlaştırmak, iktidarı devamlı kılabilmek için gerekli bulduğu son tedbirleri de çekinmeden alabileceğini düşündü.
Kolombiya Anayasasına göre, Meclisin de Cumhurbaşkanının da halk tarafından seçilmesi, ve bir kimsenin üstüste iki devre Cumhurbaşkanı seçilememesi gerekiyordu. Gerçi Rojas 1953 de kendisini usulsüz olarak Meclis'e seçtirmişti ama, o zaman bu hareketi, «fevkalâde hâl» in bir gereği sayılarak ses çıkarılmamıştı. Fakat Rojas'ın tutmağa yanaşmadığı vaatlerinden biri de 1958 de Cumhurbaşkanlığı için dürüst seçimler yaptırmaktı.
Rojas, eli altında hazır kendi adamlarıyla doldurduğu bir sözde Meclis varken, 1958 seçiminden önce, Anayasada istediği bütün değişiklikleri yaptırmayı düşündü. Bu değişiklikler üzerine, bir kimsenin ilk devre üstüste Cumhurbaşkanlığına seçilmesi mümkün kılınacağı gibi Cumhurbaşkanını da halk değil, Meclis seçecekti.
O Meclis ki Dojas'ın satın aldığı adamlarla doluydu.
Fakat Rojas, daha Meclis'e Anayasada istediği değişikliklerin yapılması için emir verdiği gün, halkın hareketsizliğini, tahammülünü ne kadar yanlış yorumlamış olduğunu idrak etti.
Kolombiya halkının içindeki hürriyet ateşi sönmemişti. Kolombiya halkı, göründüğü gibi uyuşmamış, güler yüzüyle, tatlı sözüyle kendisini aldatan muhteris Rojas'ı affetmemişti. Demokrasinin bir kere tadını almış olan Kolombiya halkı, hak ve hürriyetlerinin kısılmasına şimdilik göz yumsa bile, demokrasiden bütün bütün vaz geçemezdi.
Ama Kolombiya halkı, memleketin veniden kana bulanmasını da istemiyordu. Demokrasiye daha tehlikesiz bir yoldan kavuşabilmek için, biraz daha sabredebilirdi. Yeter ki kendisine küçücük bir umut ışığı bırakılmış olsundu. Bu umut ışığı, 1953 yazında yapılması beklenen seçimdi. O seçimde Rojas, aldatmış olduğu Kolombiya halkının karşısına bir daha çıkıp güvenoyu istiyemiyecek, halk da Devlet Başkanlığına, son yılların sıkıntılarını sona erdireceğine inandığı birini seçebilecekti.
Bu imkân ortada durdukça henüz Kolombiya halkı için bütün umut kapıları kapanmış sayılamazdı.
İşte Diktatör Rojas, halka bu son umut kapısını da kapatmakla, kendi bakımından en büyük hatayı işlemiş oluyordu.
Artık halkın, 1958 seçimine kadar sabretmesi için hiç bir sebep kalmamıştı. Çünkü, Rojas'in emir kullarıyla dolu Meclisin Anayasada yaptığı değişiklikler üzerine, diktatörden o seçimde kurtulma imkânı da ortadan kalkmıştı.
Kolombiya halkı başında gayri meşru bir idare istemiyordu.
Fakat miletin hükmü yerine getirilirken kullanılacak vasıtanın önemi büyüktü. Meşru idareyi gayri meşru yollardan sağlamıya çalışmanın hiç bir Lâtin Amerika Milletine hayrı dokunmadığını Kolombiyalılar çok iyi biliyorlardı.
Milletin hükmü yerine getirilirken meşruluk sınırlarından çıkılmaması ve memleketin yeni bir felâkete sürüklenmemesi, her şeyden önce, muhalefetin basiretine, feragetine ve liderliğine bağlıydı.
Muhalefetin liderlik ödevini nasıl yerine getirdiğini ve bu liderlik altında Kolombiya halkının, hürriyet mücadelesi yapmak zoruda kalabilecek bütün milletlere, meşruluk dışına çıkmaksızın bu mücadelede zafere ulaşma yolunu gösteren, örnek hareket tarzını, bundan sonraki yazılarımızda anlatacağız.
Cambridge, MASS.
Bülent ECEVİT
Kolombia'da Hürriyet mücadelesi: IV
Bütün umutlar 1958'de
EVET, dün de yazdığımız gibi, Kolombiya Diktatörü Rojas'ın, Meclisi satın aldığı adamlarla doldurmasına, orduyu, polis kuvvetlerini ve idare cihazını, kendi emirlerine harfi harfine uyar hâle getirmesine, hür basını susturup, devlet parasıyla beslenen ve yalnız kendi yalanlarını yayan bir basın kurmasına, devlet radyosunun sıkıntı içindeki hal ki iktisadî kalkınma hayalleriyle avutmağa, Rojas'ın dehasına, muhalefetin ihanetine inandırmağa çalışmasına, siyasal toplantıların yasak edilmesine, partilerin çalışamaz, toplanamaz hâle getirilmesine rağmen, Kolombiya halkının içindeki hürriyet ateşi sönmemişti. Muhalefet partileri, kulaktan kulağa fısıldamalarla, gazeteciler teksir makinalarında bastıkları gizli gazetelerle, bu ateşi yanar tutmak için ellerinden geleni yapmışlardı.
Fakat halkta hiç bir hareket yoktu. Bu hareketsizliği tam bir teslimiyet ifadesi olarak gören Rojas, artık mevkiini büsbütün sağlamlaştırmak, iktidarı devamlı kılabilmek için gerekli bulduğu son tedbirleri de çekinmeden alabileceğini düşündü.
Kolombiya Anayasasına göre, Meclisin de Cumhurbaşkanının da halk tarafından seçilmesi, ve bir kimsenin üstüste iki devre Cumhurbaşkanı seçilememesi gerekiyordu. Gerçi Rojas 1953 de kendisini usulsüz olarak Meclis'e seçtirmişti ama, o zaman bu hareketi, «fevkalâde hâl» in bir gereği sayılarak ses çıkarılmamıştı. Fakat Rojas'ın tutmağa yanaşmadığı vaatlerinden biri de 1958 de Cumhurbaşkanlığı için dürüst seçimler yaptırmaktı.
Rojas, eli altında hazır kendi adamlarıyla doldurduğu bir sözde Meclis varken, 1958 seçiminden önce, Anayasada istediği bütün değişiklikleri yaptırmayı düşündü. Bu değişiklikler üzerine, bir kimsenin ilk devre üstüste Cumhurbaşkanlığına seçilmesi mümkün kılınacağı gibi Cumhurbaşkanını da halk değil, Meclis seçecekti.
O Meclis ki Dojas'ın satın aldığı adamlarla doluydu.
Fakat Rojas, daha Meclis'e Anayasada istediği değişikliklerin yapılması için emir verdiği gün, halkın hareketsizliğini, tahammülünü ne kadar yanlış yorumlamış olduğunu idrak etti.
Kolombiya halkının içindeki hürriyet ateşi sönmemişti. Kolombiya halkı, göründüğü gibi uyuşmamış, güler yüzüyle, tatlı sözüyle kendisini aldatan muhteris Rojas'ı affetmemişti. Demokrasinin bir kere tadını almış olan Kolombiya halkı, hak ve hürriyetlerinin kısılmasına şimdilik göz yumsa bile, demokrasiden bütün bütün vaz geçemezdi.
Ama Kolombiya halkı, memleketin veniden kana bulanmasını da istemiyordu. Demokrasiye daha tehlikesiz bir yoldan kavuşabilmek için, biraz daha sabredebilirdi. Yeter ki kendisine küçücük bir umut ışığı bırakılmış olsundu. Bu umut ışığı, 1953 yazında yapılması beklenen seçimdi. O seçimde Rojas, aldatmış olduğu Kolombiya halkının karşısına bir daha çıkıp güvenoyu istiyemiyecek, halk da Devlet Başkanlığına, son yılların sıkıntılarını sona erdireceğine inandığı birini seçebilecekti.
Bu imkân ortada durdukça henüz Kolombiya halkı için bütün umut kapıları kapanmış sayılamazdı.
İşte Diktatör Rojas, halka bu son umut kapısını da kapatmakla, kendi bakımından en büyük hatayı işlemiş oluyordu.
Artık halkın, 1958 seçimine kadar sabretmesi için hiç bir sebep kalmamıştı. Çünkü, Rojas'in emir kullarıyla dolu Meclisin Anayasada yaptığı değişiklikler üzerine, diktatörden o seçimde kurtulma imkânı da ortadan kalkmıştı.
Kolombiya halkı başında gayri meşru bir idare istemiyordu.
Fakat miletin hükmü yerine getirilirken kullanılacak vasıtanın önemi büyüktü. Meşru idareyi gayri meşru yollardan sağlamıya çalışmanın hiç bir Lâtin Amerika Milletine hayrı dokunmadığını Kolombiyalılar çok iyi biliyorlardı.
Milletin hükmü yerine getirilirken meşruluk sınırlarından çıkılmaması ve memleketin yeni bir felâkete sürüklenmemesi, her şeyden önce, muhalefetin basiretine, feragetine ve liderliğine bağlıydı.
Muhalefetin liderlik ödevini nasıl yerine getirdiğini ve bu liderlik altında Kolombiya halkının, hürriyet mücadelesi yapmak zoruda kalabilecek bütün milletlere, meşruluk dışına çıkmaksızın bu mücadelede zafere ulaşma yolunu gösteren, örnek hareket tarzını, bundan sonraki yazılarımızda anlatacağız.
Cambridge, MASS.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesi IV: Bütün Umutlar 1958'de,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/827 ulaşıldı.