Kadılara Gösterilen Saygıyı Özlüyoruz

Başlık: 
Kadılara Gösterilen Saygıyı Özlüyoruz 
Kaynak: 
Ulus, "Uzaktan" s. 3 
Tarih: 
1957-05-12 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/35 
Metin: 
UZAKTAN

Kadılara gösterilen saygıyı özlüvoruz

TÜRKİYE'de bir gazetenin, resmî şahıslar hakkında, şeref ve itibar kırıcı, küçük düşürücü imalarda bulanması, suizannı davet edici yayınlar yapması yasaktır. Bu «suç» ları işliyenler, iddiaları gerçeklere dayansa bile, uzun hapis, ağır para cezalarına çarptırılırlar.

Fakat gerek iktidar liderleri, gerek iktidar sözcüsü gazeteler, kendileri için böyle bir yasak tanımıyorlar. Onlar, Türk vatandaşlarına karşı en ağır ithamlarda, en yakışıksız imalarda bulunmağa kendilerinde hak görüyorlar. Şeref ve itibarlarını, hattâ suçsuzluklarını savunma hakkından yoksun bırakılmış vatandaşlar hakkında, Demokrat Parti iktidarının ve bu iktidar sözcülerinin suizannı davet edici iddialarda bulunmaları, artık günlük hâdiseler arasına geçmiştir.

Son birkaç ay içinde, bir yandan üniversite, bir yandan işçi topluluğu böyle tatsız durumlarla karşılaşmıştı.

Şimdi de, iktidar sözcüsü gazetelerin, hiç çekinmeden, Türk yargıçlarına karşı suizannı davet edici yayınlara başladıkları, böyle yayınlar karşısında olsun, maruz kaldıkları resmî muameleler karşısında olsun kendilerini savunma imkanından yoksun bırakılan yargıçlar hakkında, küçük düşürücü, şeref ve itibar kırıcı ima ve ithamlarda bulundukları görülüyor.

Bu gibi yayınların en üzücü bir örneğini İstanbul'dan çıkan iktidar sözcüzü «Havadis» gazetesi vermiş, Ankara'daki iktidar sözcüsü gazete de, »Havadis» in bu yazısını aynen sütunlarına geçirmiştir.

Son günlerde gene bazı yargıçların, hiç bir sebep gösterilmeksizin, «görülen lüzum» üzerine emekliye ayrılmalarını tenkid eden bir yazıya verdiği cevapta, «Havadis» gazetesi şöyle demektedir:

«Bu yazının bütün mesnedi, Vekâletin tekaüd muamelelerini «görülen lüzum» formülüne bağlıyarak takdir hakkını kullanmasından ibaret kalıyor. Eğer bu lüzum tekaüde sevk kararını kakul ve tasdik eden makamlara açıklandığı gibi açıklanmış veya açıklanablimiş olsaydı, büyük bir ihtimalle o yazının muharriri, hararetli cümlelerini, hürriyet kahramanı tavırlarını bir kenara bırakır ve bu mevzu üzerinde mürekkep sarfetmek zahmetini dahi ihtiyar etmeğe lüzum hissetmiyebilirdi. Fakat şimdi o açıklanamazlığın arkasına sığınıyor ve asla hususi hallerin meydanda konuşulamıyacağından emin olarak karar kakamlarına karşı haksız hücumları tevcihde siyasi emelleri bakımından faydalar mülâhaza ediyor.»

Yani, iktidar sözcüsü «Havadis» ve «Havadis» in bu yazısını iktibas eden «Zafer» gazeteleri, sebep gösterilmeksizin emekliye ayrılan yargıçların «hususi haller» inde «açıklanamıyacak» kadar ağır bazı kusurlar bulunduğunu ima etmiş oluyorlar.

Bu derece yakışıklız ithamların, bu derece suizannı davet edici imaların, adalet cihazında en şerefli mevkilere kadar yükselmiş bazı yargıçlar hakkında yazılabilmesi, şimdi Türkiye'de vatandaşların, iktidar karşısında ne kadar masuniyetsiz bulunduklarına, haklarını şeref ve itibarlarını savunma imkânından ne derece yoksun bırakıldıklarına en açık bir delildir. Yargıçların bile bu derece masuniyetsiz bulundukları bir toplumda, vatandaşların herhalde, idarî makamlara karşı haklarının gerektiği gibi korunabileceğine güvenerek, huzur içinde yaşamaları beklenmez.

Kendi kendilerini savunma, neden emekliye ayrıldıklarını bile öğrenme hakkından yoksun bırakılmış yargıçlara karşı, iktidar sözcülerinin böyle imalarda bulunabilmeleri, asgarî bir adalet duygusuyla bağdaşamayacağı gibi, Türkün mertlik anlayışına da uymasa gerektir.

Türk tarihinin hiç bir devresinde yargıçlar bugünkü kadar teminatsız, uluorta itham ve iddialara, suizannı davet edici imalara bu derece maruz bırakılmamışlardır. Osmanlı devrinde padişahların kadılara gösterdikleri saygı, bugün, iktidar liderlerinden geçtik, iktidar sözcüsü gazetelerin yargıçlara gösterdikleri saygı ile kıyas edilemiyecek kadar üstündü.

Yargıçlarımızı, Batı demokrasilerinde tanınan haklara ve teminata kavuşturmağa çalışırken, şimdi, «Demokrat» adını taşıyan bir partinin 7 inci iktidar yılında, yargıçlarımız için, Osmanlı devrinde kadılara tanınan hak ve teminatı, Sultanlar tarafından kadılara gösterilen saygıyı özler duruma gelmemiz, Cumhuriyet Türkiye'sinde yetişmiş bir insanı ağlatacak kadar acıdır.

Cambridge, MASS.

Bülent ECEVİT 

Dosyalar

1957.05.12.jpg
1957.05.12_B.jpg
1957.05.12_B.txt

Koleksiyon

Etiketler

Alıntı

“Kadılara Gösterilen Saygıyı Özlüyoruz,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 19 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/819 ulaşıldı.