Bir Onur Meselesi

Başlık: 
Bir Onur Meselesi 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında" s. 3 
Tarih: 
1956-10-10 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/33 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

Bir onur meselesi

«İşleri ne kadar kötü gitse de, insanın, haline şükretmesi için ortada daima bir sebep bulunur. Nitekim bugün de bizler, birer Türk gazetecisi olmadığımız için halimize şükrediyoruz.»

Son zamanlarda Amerika'da ki küçük kasaba gazetelerinde bize dair çıkan sayısız başyazılardan biri <x) bu iki cümleyle başlıyordu.

Fakat başkalarına bakıp kendi haline şükredebilmenin de bir sınırı olsa gerekitir. Türk gazetecisi bugün bu sınırın üstündedir. Bu sınırdan ötede artık gazetecilik yok, olsa olsa, Sovyetlerin resmî cerideciliği vardır.

Kendimizden çok geri sandığımız bir Doğu ülkesinde bizim son basın kanunumuzun benzeri çıkarılmak istenince basının mukavemetiyle karşılaşıp suya düşmekte; bağımsızlığım yeni kazanmış bir başka Doğu ülkesinden yurdumuza gelen gazeteciler Türk gazetecisinin haline bakıp acımaktadırlar.

Ne gariptir ki bundan en başta sorumlu sayılması gereken kimse, şimdi yabancı dost ülkelerde, hele Birleşik Amerika'da, bize karşı esmeğe başlıyan havanın değiştirilmesi için Türk gazetecilerinden yardım ummaktadır.

Gerçi bu havayı değiştirmek, dost memleketlerin bize karşı sarsılan güvenlerini yeniden sağlamlaştırmak, bir dereceye kadar Türk basınının elindedir. Ancak basın bunu, hürriyetini elinden alanlara destek olarak değil, hürriyetini onların elinden kurtarmak için mücadele ederek yapabilir. Amerika'da ve başka dost ülkelerde milletimizin hürriyet ve demokrasiye liyakati hakkında beslenen iyimserliği doğrulamak ve Türk milletinin meziyetleri hakkında birkaç kişinin tutumuna bakılarak hüküm verilmesini önlemek için Türk basınının yapabileceği bundan ibarettir.

Bunun yolu, bir gazetenin kaderini kâğıt ve mürekkebe, lisans ve krediye bağlı görmek değil, el ilânı kadar yapraklarla da olsa çıkıp görevini yapmağa çalışmaktır.

Bunun yolu, ellerinden hürriyetlerini almak için her çareye baş vuran kimselerle, onların tesbit edeceği şartlar içinde uzlaşıp sofra başı ve gezi dostlukları kurmak değil, kendi şartlarını o kimselere kabul ettirmektir.

Bunun yolu, yurdun bir köşesinde bir fabrika açıldı diye o fabrikayı açan devlet adamına bağlılık ve teşekkür telleri çekmek hiç değil, ona, bütün dünya karşısında kırılan meslek gururumuzun biraç çimento fabrikasıyla tamir edilemiyeceğini anlatmaktır.

Türk gazetecisi, ya bütün tehlike ve zorluklarına rağmen bu yolu tutmağa, ya da dost ülkelerdeki gazetecilerin Türk gazetecisi olmadıkları için hallerine şükrettiklerini duymağa katlanır.

Bu ikisinden hangisinin daha iyi olduğunu kararlaştırmak, bir özsaygısı ve onur anlayışı meselesidir.

Bülent ECEVİT

(x) Amerika'da Saratoga Springs'de çıkan «Saratogian» gazetesi: 13 Haziran 1956. 

Dosyalar

1956.10.10.jpg
1956.10.10_B.jpg
1956.10.10_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Bir Onur Meselesi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 19 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/709 ulaşıldı.