Fedakârlıkta Eşitlikten Nimetlerde Eşitliğe
Başlık:
Fedakârlıkta Eşitlikten Nimetlerde Eşitliğe
Kaynak:
Ulus, "İngiltere Notları" s. 2
Tarih:
1956-10-17
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/33
Metin:
İNGİLTERE notları
Bülent ECEVİT
Fedakârlıkta eşitlikten nimetlerde eşitliğe
— 4 —
İngiliz Sosyalistlerinin belki en büyük şansı, İkinci Dünya Harbinin hemen sonunda iktidara gelmiş olmalarıdır. Yalnız harbden sonra çıkması beklenen işsizliğe en kolaylıkla onlar çare bulabilecekleri, harb sonrasının iktisadi sıkıntılarından dar gelirlilerin zarar görmesini en iyi onlar önliyebilecekleri için değil.. Harbden sonra, Muhafazakâr da, Liberal de olsa, bir İngiliz Hükümeti işsizlerin ve dar gelirlilerin korunması için gerekli tedbirleri almaktan herhalde kaçınamazdı. Arada ancak derece farkları olabilirdi.
İkinci Dünya Harbinin hemen sonunda iktidara gelmekle Sosyalistler, asıl, gayelerini gerçekleştirebilmek için belki en elverşili psikolojik şartları bulduklarından ötürü şanslı idiler.
İngiltere halkını aşılması güç duvarlarla birbirinden ayıran sınıf farkları tarihî ve iktisadi şartlardan doğmuş olsa bile, yüzyıllar boyunca devam eden bu ayrılıklar insanların ruhlarına işleyerek psikolojik bir nitelik de edinmişti.
İngiltere'de sınıflar arasındaki bu duvarları, Sosyalist idarenin aldığı tedbirlerden önce, Alman uçaklarının hücumları yıkmağa başlamıştır. O zamana kadar sınıfların dar çerçevesi içinde evlerine, kulüplerine ve birahanelerin sınıfları tahta perdelerle biribirinden ayıran bölmelerine kapanmağa, bu çevreler içinde münzevî bir hayat yaşamağa alışmış olan İngiliz halkı, sınıf ayrılıkları gözetmeksizin kaynaşmağa belki ilk olarak hava hücumları altında mecbur kalmıştır. Müşterek tehlikenin sığınaklarda, yer altındaki metro koridorlarında bir araya getirdiği, yanyana gecelemek zorunda bıraktığı insanlar, yüzyıllardanberi süregelmiş sınıf ayrılıklarının ruhlarındaki baskısından belki ilk önce o hava hücumları altında kurtulmağa başlamışlardır.
İşçiler iktidara geldikleri zaman, soyu, durumu ve serveti ne olursa olsun herkesi eşit görmeğe her zamankinden daha hazırlıklı bir millet bulmuş ve özledikleri eşitçi toplum düzenini bu psikolojik zemin üzerinde kurmaya koyulmuşlardır. İnsanları, sınıf ayrılığı gözetmeksizin kaynaşmış halde tutabilmek için, geride kalan müşterek tehlike yerine müşterk hedefler koymuş, İngilizlerin «team spirt» dedikleri takım ruhunu yapıcı maksatlar uğrunda seferber etmişlerdir.
Fedakârlıkta eşitlik, toplum şuuru İngilizlerinki kadar sağlam olan bir millette, kolayca sağlanabilirdi. Nitekim İngiliz Milleti, harb sonrasının darlık yılları boyunca fedakârlıkta eşitliği hiç zorlanmağa ihtiyaç kalmaksızın kabul etmişti. Sosyalistler, darlık yılları geçtikten sonra da bu alışkanlığı kendi gayeleri için kullanmağa ve fedakârlıkta eşitliği, kimseye hissettirmeden, nimetlerde eşitlik haline getirmeğe muvaffak olmuşlardır.
Hem o kadar muvaffak olmuşlardır ki, şimdi İngiliz milleti,sosyalist düşünceye tamamile muhalif olması beklenen bir idare altında bile, nimetlerde eşitliği, harbin ve harb sonrası yıllarının seve seve kabul edilen fedakârlıkta eşitliği kadar tabiî ve lüzumlu görür hale gelmiştir.
En büyük gayelerinin, artık kendileri iktidarda bulunmasalar da gerçekleşmiş, hiç değilse gerçekleşme yoluna girmiş olduğunu gören İngiliz Sosyalistleri, şimdi, bu gayenin gerçekleşmesi yüzünden İşçi Partisi lüzumunu ve hayatiyetini kaybetmesine meydan vermemek için tedbirler düşünmekte, kendilerine yeni bir yol çizmeğe çalışmaktadırlar.
Bundan başka bir yazıda bahsedeceğim.
Bülent ECEVİT
Fedakârlıkta eşitlikten nimetlerde eşitliğe
— 4 —
İngiliz Sosyalistlerinin belki en büyük şansı, İkinci Dünya Harbinin hemen sonunda iktidara gelmiş olmalarıdır. Yalnız harbden sonra çıkması beklenen işsizliğe en kolaylıkla onlar çare bulabilecekleri, harb sonrasının iktisadi sıkıntılarından dar gelirlilerin zarar görmesini en iyi onlar önliyebilecekleri için değil.. Harbden sonra, Muhafazakâr da, Liberal de olsa, bir İngiliz Hükümeti işsizlerin ve dar gelirlilerin korunması için gerekli tedbirleri almaktan herhalde kaçınamazdı. Arada ancak derece farkları olabilirdi.
İkinci Dünya Harbinin hemen sonunda iktidara gelmekle Sosyalistler, asıl, gayelerini gerçekleştirebilmek için belki en elverşili psikolojik şartları bulduklarından ötürü şanslı idiler.
İngiltere halkını aşılması güç duvarlarla birbirinden ayıran sınıf farkları tarihî ve iktisadi şartlardan doğmuş olsa bile, yüzyıllar boyunca devam eden bu ayrılıklar insanların ruhlarına işleyerek psikolojik bir nitelik de edinmişti.
İngiltere'de sınıflar arasındaki bu duvarları, Sosyalist idarenin aldığı tedbirlerden önce, Alman uçaklarının hücumları yıkmağa başlamıştır. O zamana kadar sınıfların dar çerçevesi içinde evlerine, kulüplerine ve birahanelerin sınıfları tahta perdelerle biribirinden ayıran bölmelerine kapanmağa, bu çevreler içinde münzevî bir hayat yaşamağa alışmış olan İngiliz halkı, sınıf ayrılıkları gözetmeksizin kaynaşmağa belki ilk olarak hava hücumları altında mecbur kalmıştır. Müşterek tehlikenin sığınaklarda, yer altındaki metro koridorlarında bir araya getirdiği, yanyana gecelemek zorunda bıraktığı insanlar, yüzyıllardanberi süregelmiş sınıf ayrılıklarının ruhlarındaki baskısından belki ilk önce o hava hücumları altında kurtulmağa başlamışlardır.
İşçiler iktidara geldikleri zaman, soyu, durumu ve serveti ne olursa olsun herkesi eşit görmeğe her zamankinden daha hazırlıklı bir millet bulmuş ve özledikleri eşitçi toplum düzenini bu psikolojik zemin üzerinde kurmaya koyulmuşlardır. İnsanları, sınıf ayrılığı gözetmeksizin kaynaşmış halde tutabilmek için, geride kalan müşterek tehlike yerine müşterk hedefler koymuş, İngilizlerin «team spirt» dedikleri takım ruhunu yapıcı maksatlar uğrunda seferber etmişlerdir.
Fedakârlıkta eşitlik, toplum şuuru İngilizlerinki kadar sağlam olan bir millette, kolayca sağlanabilirdi. Nitekim İngiliz Milleti, harb sonrasının darlık yılları boyunca fedakârlıkta eşitliği hiç zorlanmağa ihtiyaç kalmaksızın kabul etmişti. Sosyalistler, darlık yılları geçtikten sonra da bu alışkanlığı kendi gayeleri için kullanmağa ve fedakârlıkta eşitliği, kimseye hissettirmeden, nimetlerde eşitlik haline getirmeğe muvaffak olmuşlardır.
Hem o kadar muvaffak olmuşlardır ki, şimdi İngiliz milleti,sosyalist düşünceye tamamile muhalif olması beklenen bir idare altında bile, nimetlerde eşitliği, harbin ve harb sonrası yıllarının seve seve kabul edilen fedakârlıkta eşitliği kadar tabiî ve lüzumlu görür hale gelmiştir.
En büyük gayelerinin, artık kendileri iktidarda bulunmasalar da gerçekleşmiş, hiç değilse gerçekleşme yoluna girmiş olduğunu gören İngiliz Sosyalistleri, şimdi, bu gayenin gerçekleşmesi yüzünden İşçi Partisi lüzumunu ve hayatiyetini kaybetmesine meydan vermemek için tedbirler düşünmekte, kendilerine yeni bir yol çizmeğe çalışmaktadırlar.
Bundan başka bir yazıda bahsedeceğim.
Koleksiyon
Alıntı
“Fedakârlıkta Eşitlikten Nimetlerde Eşitliğe,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/687 ulaşıldı.