Avrupa ve Uzak Doğu
Başlık:
Avrupa ve Uzak Doğu
Kaynak:
Son Havadis, "Dünya Politikası"
Tarih:
1953-01-03
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
3/1/1953
Dünya Politikası
Avrupa ve Uzak Doğu
Bülend ECEVİT
Atlantik Paktı Teşkilâtı, Batıya karşı girişilecek bir saldırganlık için ciddî bir engel durumuna geldikçe, bu Teşkilâtın aktif rolü azalmıştır. Sovyetler bu engeli zorlamaktansa, gayelerine başka yollardan gitmeyi, Batılıları Uzak Doğuda başka milletler vasıtasile taciz etmeyi daha uygun buluyorlar.
Böylece garip bir durum ortaya çıkmış oluyor: Batılıların savunma sistemi Avrupa’da kurulmakta, savaş bölgeleri ise Uzak Doğuya yayılmaktadır.
Üç büyük Batılı devlet, Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa, Avrupa’da kale kurup Uzak Doğuda savaşıyorlar.
Şimdi bu üç devlet, Avrupa’da harbe hazırlanmanın mı, yoksa Uzak Doğu’da harpleri kazanmaya çalışmanın mı kendileri için daha önemli olduğunu kestiremez bir hâle düşmüşlerdir?
Siyasetlerinin mihveri Avrupa’da mı olmalıdır, Uzak Doğuda mı?
Bu şaşırtıcı durum için en akla yakın görünen çare, Sovyetlere karşı Avrupa ile Uzak Doğuyu tek bir cephe Saymalarıdır. Buna da Atlantik Paktının kuruluşu engeldir.. Çünkü bu toplu Savunma Sisteminin sınırları, kesin olarak, Avrupa’da ve Kuzey Afrika’da çizilmiştir. Bu sınırları Uzak Doğuya kadar çekip uzatmak, Atlantik Paktı Teşkilâtında Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa’dan başka Avrupa devletleri de oldukça, imkânsızdır.
Bu memleketlerden bir çoğu Kore’deki savaşa katılmışlardır ama, bu iştirak, ancak Birleşmiş Milletler kanalı ile Sağlanabilmiştir. O da bir defa olur. Yoksa, Rusları bir daha 1950 yazındaki gibi bir gaflet anında yakalamak, ve Birleşmiş Milletlerin ağır ve karışık mekânizmasını işler hâle getirmek, her zaman başarılabilecek bir iş değildir.
Bu mümkün olsaydı bile, Uzak Doğudaki diğer savaş bölgeleri için, yani Hindicini ile Malaya için, Birleşmiş Milletlere zaten bir şey yapmak düşmezdi. Çünkü Kore’de Birleşmiş Milletler, saldırganlığa uğrayan bağımsız bir memleketin yardımına koşmuştur. Hindiçini ile Malaya’da ise öyle bir durum yoktur. Bu memleketler bağımsız değillerdir; bu memleketlerdeki Komünist unsurlar, memleketlerini idaresi altında tutan birer yabancı devlete karşı baş kaldırmış durumdadırlar. İşin iç yüzü başka olsa bile şekil budur. Onun için, o iki batılı devletin de Birleşmiş Milletlerden yardım isteyebilmelerine imkân yoktur. Eğer Birleşmiş Milletler Hindi Çini’ye karışacak olursa, Fransa’nın Kuzey Afrika’daki topraklarına da karışmaması için ortada hiç bir sebep kalmamış olur. Bu da Fransa’nın işine gelmez.
Öbür taraftan, Uzak Doğu meseleleri, artık yalnız Amerika. İngiltere ve Fransa’yı değil, diğer Atlantik Paktı devletlerini de sarsmaya başlamış, genel olarak Batı Avrupa’nın güvenliğini tehdid eden bir unsur hâline gelmiştir.
Çünkü, üç büyük Batı devletinin Uzak Doğuda meşgul bulunmaları askerî ve ekonomik güçlüklerinin büyük bir kısmını oraya avırmak zorunda kalmaları, Atlantik Paktı Teşkilâtını zayıf düşürmektedir.
Meselâ Fransa, NATO’ya gerektiği kadar kuvvet ve para avırmaktan kacınırken “Hindiçini’ye asker yollamak zorunda olduğunu ileri sürmekte” İngiltere de NATO’nun kendisine yüklediği külfetleri azaltmak için mazeret olarak Malaya’yı göstermektedir.
Amerika, Hindiçini’ye asker yollamasa bile, maddî yardımda bulunmaktadır. Amerika’nın bu memlekete ekonomik yardımı yılda 300 milyon lirayı, askerî yardımı da yılda 800 milyon lirayı bulmaktadır. Bu miktar, Vietnam hükümetinin savunma bütçesinin iki buçuk mislidir.
Kore Harbinin de Amerika’ya ne kadar insan, techizat ve paraya mal olduğu düşünülecek olursa, Uzak Doğudaki karışıklıkların, Avrupa savunma hazırlıkları üstündeki menfî tesirleri kolayca göz önünde canlandırılabilir.
Batı Almanya’nın Avrupa savunmasına katılmasına bile belki en büyük engel Uzak Doğu meseleleridir. Çünkü Fransa Uzak Doğudaki cephesini beslemek zorunda oldukça Avrupa'da zayıf kalmakta, Avrupa’da zayıf kaldıkça da Almanya’nın kuvvetlenmesinden çekinmektedir.
Avrupa ve Uzak Doğu meseleleri böylelikle zincirleme biribirine bağlandığı hâlde, her iki bölge için müşterek bir siyaset zemini bulunmamaktadır.
Dünya Politikası
Avrupa ve Uzak Doğu
Bülend ECEVİT
Atlantik Paktı Teşkilâtı, Batıya karşı girişilecek bir saldırganlık için ciddî bir engel durumuna geldikçe, bu Teşkilâtın aktif rolü azalmıştır. Sovyetler bu engeli zorlamaktansa, gayelerine başka yollardan gitmeyi, Batılıları Uzak Doğuda başka milletler vasıtasile taciz etmeyi daha uygun buluyorlar.
Böylece garip bir durum ortaya çıkmış oluyor: Batılıların savunma sistemi Avrupa’da kurulmakta, savaş bölgeleri ise Uzak Doğuya yayılmaktadır.
Üç büyük Batılı devlet, Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa, Avrupa’da kale kurup Uzak Doğuda savaşıyorlar.
Şimdi bu üç devlet, Avrupa’da harbe hazırlanmanın mı, yoksa Uzak Doğu’da harpleri kazanmaya çalışmanın mı kendileri için daha önemli olduğunu kestiremez bir hâle düşmüşlerdir?
Siyasetlerinin mihveri Avrupa’da mı olmalıdır, Uzak Doğuda mı?
Bu şaşırtıcı durum için en akla yakın görünen çare, Sovyetlere karşı Avrupa ile Uzak Doğuyu tek bir cephe Saymalarıdır. Buna da Atlantik Paktının kuruluşu engeldir.. Çünkü bu toplu Savunma Sisteminin sınırları, kesin olarak, Avrupa’da ve Kuzey Afrika’da çizilmiştir. Bu sınırları Uzak Doğuya kadar çekip uzatmak, Atlantik Paktı Teşkilâtında Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa’dan başka Avrupa devletleri de oldukça, imkânsızdır.
Bu memleketlerden bir çoğu Kore’deki savaşa katılmışlardır ama, bu iştirak, ancak Birleşmiş Milletler kanalı ile Sağlanabilmiştir. O da bir defa olur. Yoksa, Rusları bir daha 1950 yazındaki gibi bir gaflet anında yakalamak, ve Birleşmiş Milletlerin ağır ve karışık mekânizmasını işler hâle getirmek, her zaman başarılabilecek bir iş değildir.
Bu mümkün olsaydı bile, Uzak Doğudaki diğer savaş bölgeleri için, yani Hindicini ile Malaya için, Birleşmiş Milletlere zaten bir şey yapmak düşmezdi. Çünkü Kore’de Birleşmiş Milletler, saldırganlığa uğrayan bağımsız bir memleketin yardımına koşmuştur. Hindiçini ile Malaya’da ise öyle bir durum yoktur. Bu memleketler bağımsız değillerdir; bu memleketlerdeki Komünist unsurlar, memleketlerini idaresi altında tutan birer yabancı devlete karşı baş kaldırmış durumdadırlar. İşin iç yüzü başka olsa bile şekil budur. Onun için, o iki batılı devletin de Birleşmiş Milletlerden yardım isteyebilmelerine imkân yoktur. Eğer Birleşmiş Milletler Hindi Çini’ye karışacak olursa, Fransa’nın Kuzey Afrika’daki topraklarına da karışmaması için ortada hiç bir sebep kalmamış olur. Bu da Fransa’nın işine gelmez.
Öbür taraftan, Uzak Doğu meseleleri, artık yalnız Amerika. İngiltere ve Fransa’yı değil, diğer Atlantik Paktı devletlerini de sarsmaya başlamış, genel olarak Batı Avrupa’nın güvenliğini tehdid eden bir unsur hâline gelmiştir.
Çünkü, üç büyük Batı devletinin Uzak Doğuda meşgul bulunmaları askerî ve ekonomik güçlüklerinin büyük bir kısmını oraya avırmak zorunda kalmaları, Atlantik Paktı Teşkilâtını zayıf düşürmektedir.
Meselâ Fransa, NATO’ya gerektiği kadar kuvvet ve para avırmaktan kacınırken “Hindiçini’ye asker yollamak zorunda olduğunu ileri sürmekte” İngiltere de NATO’nun kendisine yüklediği külfetleri azaltmak için mazeret olarak Malaya’yı göstermektedir.
Amerika, Hindiçini’ye asker yollamasa bile, maddî yardımda bulunmaktadır. Amerika’nın bu memlekete ekonomik yardımı yılda 300 milyon lirayı, askerî yardımı da yılda 800 milyon lirayı bulmaktadır. Bu miktar, Vietnam hükümetinin savunma bütçesinin iki buçuk mislidir.
Kore Harbinin de Amerika’ya ne kadar insan, techizat ve paraya mal olduğu düşünülecek olursa, Uzak Doğudaki karışıklıkların, Avrupa savunma hazırlıkları üstündeki menfî tesirleri kolayca göz önünde canlandırılabilir.
Batı Almanya’nın Avrupa savunmasına katılmasına bile belki en büyük engel Uzak Doğu meseleleridir. Çünkü Fransa Uzak Doğudaki cephesini beslemek zorunda oldukça Avrupa'da zayıf kalmakta, Avrupa’da zayıf kaldıkça da Almanya’nın kuvvetlenmesinden çekinmektedir.
Avrupa ve Uzak Doğu meseleleri böylelikle zincirleme biribirine bağlandığı hâlde, her iki bölge için müşterek bir siyaset zemini bulunmamaktadır.
Koleksiyon
Alıntı
“Avrupa ve Uzak Doğu,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/65 ulaşıldı.