Olgunluk Sınavı
Başlık:
Olgunluk Sınavı
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1956-04-15
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/31
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Olgunluk sınavı
Türk halkı sıkıntıya alışıktır. Tahammül gücü, tarih boyunca sayısız denemelerden geçmiştir. Bu tahammül gücünün kaynağına inenler, orada, şerefli bir millet olarak yaşama azmini görürler.
Türk milleti için son yılların sıkıntılarını çekilmez hâle getiren, bu sıkıntılar arttıkça dünyadaki şerefli mevkiinin de sarsılmakta oluşudur. Türkiye artık borçlarını ödiyemiyen, adı, bayrağı ve temsilcileri son yüzyıla kadar kendi idaresinde kalmış topraklarda bile istiskale uğrayabilen, milletlerarası münasebetlerinde kendine bir yol çizemiyen bir memleket durumunda görünür olmuştur.
Bundan ne kadar üzüntü duyulsa yeridir.
Ancak bu üzüntünün bir karamsarlık, bir umutsuzluk hâlini alması için de ortada sebep yoktur.
Gerçekte Türk milleti, ağır bir sınavı tarihte pek az millete nasib olmuş bir başarı ile geçirmektedir.
Bu sınavla Türk halkı, bütün dünyaya, olgunluğunu, kendi kendini idare yeteneğinin ve demokratik bir düzen içinde yaşamağa liyakatin en parlak örneğini vermiş olmaktadır.
Bir baskı rejimi kurabilmek için her çareyi deneyen idarecilere karşı, bu memleket halkı, huzursuzluk ve anarşi yaratabilecek hiç bir yola sapmaksızın, çözülmez bir mukavemet göstermektedir.
Yolsuzlukların teşvik gördüğü, memleket işlerinin her türlü sorumluluk duygusundan uzak bir zihniyetle idare edilmek istendiği bir devrede, toplum düzeninin ve devletin manevî desteklerini çöküntüden kurtaran, Türk halkı olmuştur.
Kanun tanımak istemiyen idarecilere, kanunsuz hareketlerde bulunacağını ve bunlara hiç kimsenin mâni olamıyacağını ilân eden devlet adamlarına karşı, Türkiye'de bir hukuk düzenini ayakta tutan, Türk halkı olmuştur.
İdareciler, adalet ve zabıta teşkilâtını, açıktan açığa kanunsuz baskılara, vatandaş güvenliğini ve haklarını ihlâle zorladıkları zaman, bu hakların ve güvenliğin baş koruyucusu olarak karşılarında, bizzat o teşkilât mensuplarından büyük bir çoğunluğu bulmuş, onların vazife şuuruna çarptıkça tehditlerinin kırılıp dağıldığını görmüşlerdir.
Bugün Türkiye'de gerçekten, Başbakanın dediği gibi bir boykot hareketi varsa, bu ancak, kendisinin kanunsuz emirlerine, sindirme teşebbüslerine karşı vatandaş vicdanında uyanan bir boykottur.
Tesadüfler her millette yetersiz idarecileri iş basına getirebilir. Fakat Türk halkı, artık hiç bir idarenin bu memleketi adalet, güvenlik ve hürriyetten yoksun bırakamıyacağını göstermiştir.
Türk milletinin olgunluğunu temsil edebilmekten uzak bir idare tarzını bu millete mal edip te onun şu günlerde geçirmekte olduğu zahiri sarsıntıdan istifadeye kalkışacak milletler, ne kadar yanıldıklarını, yarım yüzyıl içinde ikinci bir defa daha anlıyacaklardır.
Türk milleti, geçirmekte olduğu sarsıntıdan zayıflamış değil, kendisine güveni artmış, küçülmüş değil, büyüklüğünü göstermiş olarak çıkacak, ve onun başarısı, demokrasinin de dünyadaki en büyük zaferlerinden biri olacaktır.
Bülent ECEVİT
Olgunluk sınavı
Türk halkı sıkıntıya alışıktır. Tahammül gücü, tarih boyunca sayısız denemelerden geçmiştir. Bu tahammül gücünün kaynağına inenler, orada, şerefli bir millet olarak yaşama azmini görürler.
Türk milleti için son yılların sıkıntılarını çekilmez hâle getiren, bu sıkıntılar arttıkça dünyadaki şerefli mevkiinin de sarsılmakta oluşudur. Türkiye artık borçlarını ödiyemiyen, adı, bayrağı ve temsilcileri son yüzyıla kadar kendi idaresinde kalmış topraklarda bile istiskale uğrayabilen, milletlerarası münasebetlerinde kendine bir yol çizemiyen bir memleket durumunda görünür olmuştur.
Bundan ne kadar üzüntü duyulsa yeridir.
Ancak bu üzüntünün bir karamsarlık, bir umutsuzluk hâlini alması için de ortada sebep yoktur.
Gerçekte Türk milleti, ağır bir sınavı tarihte pek az millete nasib olmuş bir başarı ile geçirmektedir.
Bu sınavla Türk halkı, bütün dünyaya, olgunluğunu, kendi kendini idare yeteneğinin ve demokratik bir düzen içinde yaşamağa liyakatin en parlak örneğini vermiş olmaktadır.
Bir baskı rejimi kurabilmek için her çareyi deneyen idarecilere karşı, bu memleket halkı, huzursuzluk ve anarşi yaratabilecek hiç bir yola sapmaksızın, çözülmez bir mukavemet göstermektedir.
Yolsuzlukların teşvik gördüğü, memleket işlerinin her türlü sorumluluk duygusundan uzak bir zihniyetle idare edilmek istendiği bir devrede, toplum düzeninin ve devletin manevî desteklerini çöküntüden kurtaran, Türk halkı olmuştur.
Kanun tanımak istemiyen idarecilere, kanunsuz hareketlerde bulunacağını ve bunlara hiç kimsenin mâni olamıyacağını ilân eden devlet adamlarına karşı, Türkiye'de bir hukuk düzenini ayakta tutan, Türk halkı olmuştur.
İdareciler, adalet ve zabıta teşkilâtını, açıktan açığa kanunsuz baskılara, vatandaş güvenliğini ve haklarını ihlâle zorladıkları zaman, bu hakların ve güvenliğin baş koruyucusu olarak karşılarında, bizzat o teşkilât mensuplarından büyük bir çoğunluğu bulmuş, onların vazife şuuruna çarptıkça tehditlerinin kırılıp dağıldığını görmüşlerdir.
Bugün Türkiye'de gerçekten, Başbakanın dediği gibi bir boykot hareketi varsa, bu ancak, kendisinin kanunsuz emirlerine, sindirme teşebbüslerine karşı vatandaş vicdanında uyanan bir boykottur.
Tesadüfler her millette yetersiz idarecileri iş basına getirebilir. Fakat Türk halkı, artık hiç bir idarenin bu memleketi adalet, güvenlik ve hürriyetten yoksun bırakamıyacağını göstermiştir.
Türk milletinin olgunluğunu temsil edebilmekten uzak bir idare tarzını bu millete mal edip te onun şu günlerde geçirmekte olduğu zahiri sarsıntıdan istifadeye kalkışacak milletler, ne kadar yanıldıklarını, yarım yüzyıl içinde ikinci bir defa daha anlıyacaklardır.
Türk milleti, geçirmekte olduğu sarsıntıdan zayıflamış değil, kendisine güveni artmış, küçülmüş değil, büyüklüğünü göstermiş olarak çıkacak, ve onun başarısı, demokrasinin de dünyadaki en büyük zaferlerinden biri olacaktır.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Olgunluk Sınavı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 26 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/590 ulaşıldı.