Basına Sürülen Leke
Başlık:
Basına Sürülen Leke
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1956-04-16
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/31
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Basına sürülen leke
İktidar sözcüsü gazetenin dün «tenkid veya «hücum ettiği diyemiyeceğiz— tecavüz ettiği bir başyazar, daha birkaç ay önceye kadar, en ağır, en insafsızca yazılarını muhalefet partilerine, o arada bilhassa Cumhuriyet Halk Partisine karşı yazardı. Fakat dünkü Zafer gazetesinin, sırf iktidar liderlerini tenkide başladığı için, o başyazara karşı kullandığı dili muhalefet saflarında tasvip edecek bir kişi bulunabileceğine ihtimal vermiyoruz.
Bir Türk gazetesinde, değil bir gazeteci için en ağır suçları işlemiş bir vatandaş, veya bu memlekete en büyük kötülükleri yapmış bir yabancı düşman için bile böyle bir dil kullanılması hoş görülemez.
Zafer gazetesi, bir insan, bir vatandaş, bîr gazeteci hakkında böyle bir dil kullanmakla, Başbakan Bay Menderes'in Türk basınına leke sürmek İçin sarfettiğl bunca gayreti gerilerde bırakmıştır : Dünkü Zafer'de çıkan satırlar Türk basını için en koyu bir yüz karasıdır.
Türkiye'de hiç bir gazetenin, bir insandan, bir vatandaştan, bir gazeteciden "mahşerlerin saçağına takılmış bir pislik parçası" diye bahsetmeğe hakkı yoktur. Bu, bir başyazarın şahsına değil, doğrudan doğruya Türk milletinin edep ve hâyâ duygusuna, ahlâk ve terbiye anlayışına yapılmış bir tecavüzdür.
İktidar sözcüsü gazete ile onun yayınlarından sorumlu iktidar liderleri, yalnız hücuma hedef tutulan başyazardan değil, ahlâk seviyesini düşürmeğe çalıştıkları Türk basını ile duygularını incittikleri Türk milletinden de özür dilemeğe zorlanmalıdırlar.
Gazeteci derneklerinin, meslek haysiyetlerine dokunan söz ve hareketler karşısında zaman zaman harekete geçtikleri, protestoda bulundukları görülür. Fakat bugüne kadar Başbakan Bay Menderesin Türk basınına yönelttiği hareketler karşısında sessiz ve hareketsiz kalmakla, bu dernekler, aşırı bir tahammül ve kayıtsızlık göstermiş, öylelikle, günden güne ağırlaşan yeni hakaretlere yol açmışlardır. Gazeteci derneklerinden, hiç değilse, Zafer gazetesinin, hem de bir gazeteciye karşı kullandığı dille meslek şerefine sürmüş bulunduğu yeni leke karşısında, harekete geçmeleri beklenir.
Türiye'nin, gazete sütunlarında vatandaşlardan "pislik parçası" diye bahsedebilen bir memleket haline gelmesini önlemek, en başta, bu şerefli mesleğin kendi mensuplarına düşer.
Bülent ECEVİT
Basına sürülen leke
İktidar sözcüsü gazetenin dün «tenkid veya «hücum ettiği diyemiyeceğiz— tecavüz ettiği bir başyazar, daha birkaç ay önceye kadar, en ağır, en insafsızca yazılarını muhalefet partilerine, o arada bilhassa Cumhuriyet Halk Partisine karşı yazardı. Fakat dünkü Zafer gazetesinin, sırf iktidar liderlerini tenkide başladığı için, o başyazara karşı kullandığı dili muhalefet saflarında tasvip edecek bir kişi bulunabileceğine ihtimal vermiyoruz.
Bir Türk gazetesinde, değil bir gazeteci için en ağır suçları işlemiş bir vatandaş, veya bu memlekete en büyük kötülükleri yapmış bir yabancı düşman için bile böyle bir dil kullanılması hoş görülemez.
Zafer gazetesi, bir insan, bir vatandaş, bîr gazeteci hakkında böyle bir dil kullanmakla, Başbakan Bay Menderes'in Türk basınına leke sürmek İçin sarfettiğl bunca gayreti gerilerde bırakmıştır : Dünkü Zafer'de çıkan satırlar Türk basını için en koyu bir yüz karasıdır.
Türkiye'de hiç bir gazetenin, bir insandan, bir vatandaştan, bir gazeteciden "mahşerlerin saçağına takılmış bir pislik parçası" diye bahsetmeğe hakkı yoktur. Bu, bir başyazarın şahsına değil, doğrudan doğruya Türk milletinin edep ve hâyâ duygusuna, ahlâk ve terbiye anlayışına yapılmış bir tecavüzdür.
İktidar sözcüsü gazete ile onun yayınlarından sorumlu iktidar liderleri, yalnız hücuma hedef tutulan başyazardan değil, ahlâk seviyesini düşürmeğe çalıştıkları Türk basını ile duygularını incittikleri Türk milletinden de özür dilemeğe zorlanmalıdırlar.
Gazeteci derneklerinin, meslek haysiyetlerine dokunan söz ve hareketler karşısında zaman zaman harekete geçtikleri, protestoda bulundukları görülür. Fakat bugüne kadar Başbakan Bay Menderesin Türk basınına yönelttiği hareketler karşısında sessiz ve hareketsiz kalmakla, bu dernekler, aşırı bir tahammül ve kayıtsızlık göstermiş, öylelikle, günden güne ağırlaşan yeni hakaretlere yol açmışlardır. Gazeteci derneklerinden, hiç değilse, Zafer gazetesinin, hem de bir gazeteciye karşı kullandığı dille meslek şerefine sürmüş bulunduğu yeni leke karşısında, harekete geçmeleri beklenir.
Türiye'nin, gazete sütunlarında vatandaşlardan "pislik parçası" diye bahsedebilen bir memleket haline gelmesini önlemek, en başta, bu şerefli mesleğin kendi mensuplarına düşer.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Basına Sürülen Leke,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 26 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/591 ulaşıldı.