İlâç ve Kitap İstiyoruz!
Title:
İlâç ve Kitap İstiyoruz!
Source:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Date:
1956-01-06
Location:
Atatürk Kitaplığı, 152/30
Text:
GÜNÜN Işığında
İlâç ve kitap istiyoruz!
Her milletin hayatında darlık, yokluk devreleri olabilir. Bunlar bazan, ileride refaha kavuşabilmek için katlanılması gerekl devrelerdir, bazan da sırf idarecilerin hesapsız, yanlış tutumundan ileri gelmiştir Bugün içinde bulunduğumuz darlık ve yokluk devresini, iktidar birinci, muhalefette ikinci tarzda yorumluyor.
Bir an için iktidarın yorumunu kabul ederek diyelim ki gerçekten daha birkaç yıl sıkıntıya katlanmak kendi menfaatimiz, icabıdır; bu devre içinde bazı maddelerin darlığına, yokluğuna kendimizi alıştırırsak ileride bu fedakârlıklarımızın mükâfatını görürüz.
Böyle düşünmek şüphesiz mümkündür. Zaman zaman çeşitli maddelerin darlığına, yokluğuna alışmakta gerçekten fayda olabilir.
Yalnız, bizim aklımıza gelen iki madde vardır ki birinin yokluğuna alışmak insanın canına, öbürünün yokluğuna alışmak kafasının durmasına mal olabilir. Bunlardan birincisi ilâç, ikincisi de kitaptır.
Yokluk içindeyiz, darlık içindeyiz diyoruz ama, bugün Türkiye'de cebinize biraz bol para alıp çarşıya çıksanız, istediğiniz marka son model otomobilden, en lüks çamaşır makinasından, lüks mobilyalı dikiş makinalarından Fransız briyantinlerine, İngiliz sabunlarına, Amerikan ananas hoşaflarına kadar hemen her aradığınız ithal malını bulabilirsiniz de, çocuğunuzun eşinizin, kendinizin canını kurtarabilmek için gerekli ilâcı, derdinizin ne olduğuna anlayamini çoğu zaman bulamazsınız.
Şehirdeki bütün eczaneleri dolaşıp da hastanızın yatağı başına eli boş döndüğünüz zaman,
— İlâcından bulamadım ama birkaç yıl sabret, şimdi vatan sathında büyük kalkınma hamleleri var, hele bu hamleler semeresini versin, o zaman memleketimize döviz akacak, eczaneler de sana lâzım olan ilâçların hem de en âlâlarını getirtebilecekler...
... diyebilir misiniz?
İnsan birçok mdadelerin yokluğuna alışabilir ama, «vatan sathındaki kalkınma hamleleri» uğrunda ilâç yokluğuna da kendini alıştırmağa kalkan bir hasta, birkaç gün içinde. Nasrettin Hocanın «tam alışıyordu...» hikâyesindeki duruma düşebilir.
*
Kitap, ilâç kadar hayati olmasa bile, ondan çok az önemli değildir. Bir milletin aydınları, «vatan sathındaki kalkınma hamleleri» uğrunda birkaç yıl için kendilerini kitap okumamağa alıştıracak olurlarsa kısa zamanda o aydınlar, artık «kalkınma hamleleri» nde bile kendilerinden istifade edilemiyecek bir duruma düşerler.
Biz zaten cok okuyan bir millet değildik. Okuma alışkanlığı aramıza yeni yeni yerleşiyor yabancı dillerkedi kitaplar günden güne büyüyen bir okuyucu kütlesi bulmağa başlıyordu.
Şimdi birden bire Türkiye'ye kitap ta gelmez oldu. Okumağa alışmış insanlar, yabancı dillerdeki yayınları satan kitapcıların camekânlarına artık küskün ve umutsuz bakıp geçiyorlar. Bu kitapçıların raflarına, suyu çekilmiş ırmak yataklarının mahzunluğu sindi.
Biz batılılardan o kadar geri kalmıştık ki, yetişebilmek için onlar bir okursa bizim iki okumamız gerekirdi. Şimdi 2 yıl, 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl... kalkınma hamleleri «vatan sathında» ki semerelerini ne zaman vermeye başlıyacaksa, o kadar yıl, biz, batılıların yeni yayınlarını görmek, almak, okumak imkânından, cebimizde para olmadığı günler hiç değilse ciltlerini okşamak zevkinden, yoksun kalacak olursak, bu uzun yoksunluk yıllarının sonunda, okumamak alışkanlığına yeniden düşeceğimiz gibi, batıyla aramızdaki mesafenin yeniden bir hayli açılmış olacağını da görürüz.
Otomobillerin lâstiği gelmezse yayan da gideriz, traktörlerin yedek parçası gelmezse bir zaman daha toprağımızı sapanla da süreriz, çamaşır makinaları bulamazsak zaten çoğumuzun hâlâ yaptığı gibi çamaşırımızı elle de yıkarız, ve belki de gerçekten şu sıkıntılı yılları milletçe atlatıp kurtuluruz.
Ama ilâçsız kalan tasanın nabzı, kitapsız kalan insanın kafası durabilir Nabzı ve kafası durmuş veya durmak üzere insanlarla dolu olan bir memleketi de bir daha hiçbir hükümet kolay kolay kalkındıramaz.
Nal mıhı, teneke kalayı ve otomobil lâstiği için bir hükümet devirmiş milletvekilleri: Lütfen artık sesinizi, onlardan daha az lüzumlu olmayan ilâç ve kitap için de yükseltiniz!
Bülent ECEVİT
İlâç ve kitap istiyoruz!
Her milletin hayatında darlık, yokluk devreleri olabilir. Bunlar bazan, ileride refaha kavuşabilmek için katlanılması gerekl devrelerdir, bazan da sırf idarecilerin hesapsız, yanlış tutumundan ileri gelmiştir Bugün içinde bulunduğumuz darlık ve yokluk devresini, iktidar birinci, muhalefette ikinci tarzda yorumluyor.
Bir an için iktidarın yorumunu kabul ederek diyelim ki gerçekten daha birkaç yıl sıkıntıya katlanmak kendi menfaatimiz, icabıdır; bu devre içinde bazı maddelerin darlığına, yokluğuna kendimizi alıştırırsak ileride bu fedakârlıklarımızın mükâfatını görürüz.
Böyle düşünmek şüphesiz mümkündür. Zaman zaman çeşitli maddelerin darlığına, yokluğuna alışmakta gerçekten fayda olabilir.
Yalnız, bizim aklımıza gelen iki madde vardır ki birinin yokluğuna alışmak insanın canına, öbürünün yokluğuna alışmak kafasının durmasına mal olabilir. Bunlardan birincisi ilâç, ikincisi de kitaptır.
Yokluk içindeyiz, darlık içindeyiz diyoruz ama, bugün Türkiye'de cebinize biraz bol para alıp çarşıya çıksanız, istediğiniz marka son model otomobilden, en lüks çamaşır makinasından, lüks mobilyalı dikiş makinalarından Fransız briyantinlerine, İngiliz sabunlarına, Amerikan ananas hoşaflarına kadar hemen her aradığınız ithal malını bulabilirsiniz de, çocuğunuzun eşinizin, kendinizin canını kurtarabilmek için gerekli ilâcı, derdinizin ne olduğuna anlayamini çoğu zaman bulamazsınız.
Şehirdeki bütün eczaneleri dolaşıp da hastanızın yatağı başına eli boş döndüğünüz zaman,
— İlâcından bulamadım ama birkaç yıl sabret, şimdi vatan sathında büyük kalkınma hamleleri var, hele bu hamleler semeresini versin, o zaman memleketimize döviz akacak, eczaneler de sana lâzım olan ilâçların hem de en âlâlarını getirtebilecekler...
... diyebilir misiniz?
İnsan birçok mdadelerin yokluğuna alışabilir ama, «vatan sathındaki kalkınma hamleleri» uğrunda ilâç yokluğuna da kendini alıştırmağa kalkan bir hasta, birkaç gün içinde. Nasrettin Hocanın «tam alışıyordu...» hikâyesindeki duruma düşebilir.
*
Kitap, ilâç kadar hayati olmasa bile, ondan çok az önemli değildir. Bir milletin aydınları, «vatan sathındaki kalkınma hamleleri» uğrunda birkaç yıl için kendilerini kitap okumamağa alıştıracak olurlarsa kısa zamanda o aydınlar, artık «kalkınma hamleleri» nde bile kendilerinden istifade edilemiyecek bir duruma düşerler.
Biz zaten cok okuyan bir millet değildik. Okuma alışkanlığı aramıza yeni yeni yerleşiyor yabancı dillerkedi kitaplar günden güne büyüyen bir okuyucu kütlesi bulmağa başlıyordu.
Şimdi birden bire Türkiye'ye kitap ta gelmez oldu. Okumağa alışmış insanlar, yabancı dillerdeki yayınları satan kitapcıların camekânlarına artık küskün ve umutsuz bakıp geçiyorlar. Bu kitapçıların raflarına, suyu çekilmiş ırmak yataklarının mahzunluğu sindi.
Biz batılılardan o kadar geri kalmıştık ki, yetişebilmek için onlar bir okursa bizim iki okumamız gerekirdi. Şimdi 2 yıl, 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl... kalkınma hamleleri «vatan sathında» ki semerelerini ne zaman vermeye başlıyacaksa, o kadar yıl, biz, batılıların yeni yayınlarını görmek, almak, okumak imkânından, cebimizde para olmadığı günler hiç değilse ciltlerini okşamak zevkinden, yoksun kalacak olursak, bu uzun yoksunluk yıllarının sonunda, okumamak alışkanlığına yeniden düşeceğimiz gibi, batıyla aramızdaki mesafenin yeniden bir hayli açılmış olacağını da görürüz.
Otomobillerin lâstiği gelmezse yayan da gideriz, traktörlerin yedek parçası gelmezse bir zaman daha toprağımızı sapanla da süreriz, çamaşır makinaları bulamazsak zaten çoğumuzun hâlâ yaptığı gibi çamaşırımızı elle de yıkarız, ve belki de gerçekten şu sıkıntılı yılları milletçe atlatıp kurtuluruz.
Ama ilâçsız kalan tasanın nabzı, kitapsız kalan insanın kafası durabilir Nabzı ve kafası durmuş veya durmak üzere insanlarla dolu olan bir memleketi de bir daha hiçbir hükümet kolay kolay kalkındıramaz.
Nal mıhı, teneke kalayı ve otomobil lâstiği için bir hükümet devirmiş milletvekilleri: Lütfen artık sesinizi, onlardan daha az lüzumlu olmayan ilâç ve kitap için de yükseltiniz!
Bülent ECEVİT
Collection
Citation
“İlâç ve Kitap İstiyoruz!,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 23, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/540.