DP Grubunun Düştüğü Çıkmaz
Başlık:
DP Grubunun Düştüğü Çıkmaz
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", s. 3
Tarih:
1955-12-07
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/29
Metin:
Günün IŞIĞINDA
D.P. Grupunun düştüğü çıkmaz
Türkiye'de, demokrasinin teminatsızlığı yüzünden, iktidar partisi Meclis Grupu, iktidar önderince de belirtildiği gibi, her şeye kadirdir. Milletçe kaderimiz D.P. Meclis Grupunun elinde sayılır. Onun için, 5 buçuk yıllık bir durgunluk ve sessizlikten sonra Grupun, sorumluluğunu, yetkilerini ve kudretini hatırlayıp, memleket yararına sesini yükseltmek üzere kıpırdanması, umut vericidir. D.P. Meclis Grupu bunda geç te kalmış olsa iş büsbütün işten geçmiş sayılmaz.
Ancak, belki de yıllarca sürmüş bir hareketsizliğin etkisi altında, Grup, bu gecikmiş kıpırdanışında birçok bocalamalara, kararsızlık ve tenakuzlara düşer görünmektedir.
Meselâ Grup, 5 yıllık «iktisadi kalkınma» hareketinin başlıca kahramanı olarak daha birkaç hafta önceye kadar, iktidar önderi Bay Menderes'i gösterirken, «kalkınma» nın içyüzü inkâr kabul etmez bir şekilde anlaşılınca, «kalkınma» diye vasıflandırıla gelmiş hesapsızlık ve yanlışlıklar hikâyesinin bütün sorumluluğundan Bay Menderes'i tenzih etmekte mahzur görmemiş, ve, kendini kurtarabilmek için bütün kabine arkadaşlarını feda eden bir siyaset adamına tereddütsüz güven oyu vermiştir.
Fakat sonra, Bay Menderes'e güven oyu vermiş Grup üyeleri arasında bakanlık teklifi alanlardan birçoğu, Bay Menderes'in bu tekliflerini reddetmişlerdir.
Madem ki Bay Menderes'e o kadar güven besliyorlardı, neden kabinesinde bakanlık kabul etmekten kaçınırlar?
Madem ki Bay Menderes'e bakanlık tekliflerini bile reddedecek kadar güvensizlik besliyorlardı, neden başlangıçta kendisine güven oyu verdiler?
Yok eğer güven oyu verdikten sonra yanıldıklarını anladılarsa neden yeni bir teşebüse geçip durumu Bay Menderes'e, anlıyabileceği bir dille anlatmaz da, kendisini kabine kurabilmek için günlerce boşu boşuna uğraştırır, memleketi bunca zaman hükümetsiz bırakırlar?
Bu kararsızlık ve tenakuzları, Grup çoğunluğunun şu şekilde izah ettiğini öğreniyoruz: Her ne kadar Başbakan olarak Bay Menderes'e güvenmenin doğru olmayacağı artık anlaşılmışsa da, parti içinde tesanüt sağlıyabilecek, Grup içinde de Hükümet kurabilecek, ondan başka şahsiyet görünmemektedir.
Hiç çekinilmeksizin toplantılarda söylenen ve basına kadar akseden bu özür, şüphe yok ki, kabahatten çok daha büyüktür.
D.P. Grupu içinde, Hükümet kurmakla görevlendirilmesinde tereddüt edilemiyecek bazı şahsiyetler, daha çok Bay Menderes'in yarattığı durumlar yüzünden, partiden çıkmış yahut çıkarılmışlardır. Böyle olunca, Bay Menderes'in parti içinde tesanüt sağlama gücü nerede kalıyor?
Eğer partiden çıkan veya çıkarılanlardan sonra D.P. Meclis Grupu içinde Hükümet kurabilecek, Bay Menderesten başka, bir kişi daha kalmadı ise, Demokrat Parti nasıl olup ta hâlâ kendinde bir memleket idare edecek cesareti bulabiliyor?
Bir parti ki Mecliste, milletvekillerinin yüzde 80 ini elinde bulundurduğu halde, bu yüzde 80 içinden, 5 buçuk yıl denenmiş ve başarılı bir devlet adamı, memlekete faydalı bir siyaset adamı olamıyacağı yurt içinde ve ışında kesin olarak anlaşılmış bir kimseden başka Başbakan adayı çıkaramaz, o parti hâlâ Türkiye'nin kaderine hâkim olabilecek durumda olduğunu nasıl iddia edebilir?
Kaldı ki, safları arasından, ne kadar otokratik zihniyetli olduğu son 5 buçuk yılda anlaşılmış bir politikacıdan başka başbakan adayı çıkaramayan bir partii, Türkiye'yi yeniden demokrasiye kavuşturabileceğini iddia edebilir mi?
Demokrat Partililerin Bay Menederes'i bir parti önderi olarak başlarında tutup tutmamaları, kendi bilecekleri iştir. Fakat, devlet işlerinde kendilrinin bile bakanlık tekliflerini reddedecek kadar güvensizlik besledikleri bir siyaset adamını hâlâ hükümet başında tutmakla, iktidar partisi Meclis Grupu üyeleri, memlekete karşı, altından kalkamıyacakları kadar ağır bir sorumluluk yüklenmiş oluyorlar.
Bülent ECEVİT
D.P. Grupunun düştüğü çıkmaz
Türkiye'de, demokrasinin teminatsızlığı yüzünden, iktidar partisi Meclis Grupu, iktidar önderince de belirtildiği gibi, her şeye kadirdir. Milletçe kaderimiz D.P. Meclis Grupunun elinde sayılır. Onun için, 5 buçuk yıllık bir durgunluk ve sessizlikten sonra Grupun, sorumluluğunu, yetkilerini ve kudretini hatırlayıp, memleket yararına sesini yükseltmek üzere kıpırdanması, umut vericidir. D.P. Meclis Grupu bunda geç te kalmış olsa iş büsbütün işten geçmiş sayılmaz.
Ancak, belki de yıllarca sürmüş bir hareketsizliğin etkisi altında, Grup, bu gecikmiş kıpırdanışında birçok bocalamalara, kararsızlık ve tenakuzlara düşer görünmektedir.
Meselâ Grup, 5 yıllık «iktisadi kalkınma» hareketinin başlıca kahramanı olarak daha birkaç hafta önceye kadar, iktidar önderi Bay Menderes'i gösterirken, «kalkınma» nın içyüzü inkâr kabul etmez bir şekilde anlaşılınca, «kalkınma» diye vasıflandırıla gelmiş hesapsızlık ve yanlışlıklar hikâyesinin bütün sorumluluğundan Bay Menderes'i tenzih etmekte mahzur görmemiş, ve, kendini kurtarabilmek için bütün kabine arkadaşlarını feda eden bir siyaset adamına tereddütsüz güven oyu vermiştir.
Fakat sonra, Bay Menderes'e güven oyu vermiş Grup üyeleri arasında bakanlık teklifi alanlardan birçoğu, Bay Menderes'in bu tekliflerini reddetmişlerdir.
Madem ki Bay Menderes'e o kadar güven besliyorlardı, neden kabinesinde bakanlık kabul etmekten kaçınırlar?
Madem ki Bay Menderes'e bakanlık tekliflerini bile reddedecek kadar güvensizlik besliyorlardı, neden başlangıçta kendisine güven oyu verdiler?
Yok eğer güven oyu verdikten sonra yanıldıklarını anladılarsa neden yeni bir teşebüse geçip durumu Bay Menderes'e, anlıyabileceği bir dille anlatmaz da, kendisini kabine kurabilmek için günlerce boşu boşuna uğraştırır, memleketi bunca zaman hükümetsiz bırakırlar?
Bu kararsızlık ve tenakuzları, Grup çoğunluğunun şu şekilde izah ettiğini öğreniyoruz: Her ne kadar Başbakan olarak Bay Menderes'e güvenmenin doğru olmayacağı artık anlaşılmışsa da, parti içinde tesanüt sağlıyabilecek, Grup içinde de Hükümet kurabilecek, ondan başka şahsiyet görünmemektedir.
Hiç çekinilmeksizin toplantılarda söylenen ve basına kadar akseden bu özür, şüphe yok ki, kabahatten çok daha büyüktür.
D.P. Grupu içinde, Hükümet kurmakla görevlendirilmesinde tereddüt edilemiyecek bazı şahsiyetler, daha çok Bay Menderes'in yarattığı durumlar yüzünden, partiden çıkmış yahut çıkarılmışlardır. Böyle olunca, Bay Menderes'in parti içinde tesanüt sağlama gücü nerede kalıyor?
Eğer partiden çıkan veya çıkarılanlardan sonra D.P. Meclis Grupu içinde Hükümet kurabilecek, Bay Menderesten başka, bir kişi daha kalmadı ise, Demokrat Parti nasıl olup ta hâlâ kendinde bir memleket idare edecek cesareti bulabiliyor?
Bir parti ki Mecliste, milletvekillerinin yüzde 80 ini elinde bulundurduğu halde, bu yüzde 80 içinden, 5 buçuk yıl denenmiş ve başarılı bir devlet adamı, memlekete faydalı bir siyaset adamı olamıyacağı yurt içinde ve ışında kesin olarak anlaşılmış bir kimseden başka Başbakan adayı çıkaramaz, o parti hâlâ Türkiye'nin kaderine hâkim olabilecek durumda olduğunu nasıl iddia edebilir?
Kaldı ki, safları arasından, ne kadar otokratik zihniyetli olduğu son 5 buçuk yılda anlaşılmış bir politikacıdan başka başbakan adayı çıkaramayan bir partii, Türkiye'yi yeniden demokrasiye kavuşturabileceğini iddia edebilir mi?
Demokrat Partililerin Bay Menederes'i bir parti önderi olarak başlarında tutup tutmamaları, kendi bilecekleri iştir. Fakat, devlet işlerinde kendilrinin bile bakanlık tekliflerini reddedecek kadar güvensizlik besledikleri bir siyaset adamını hâlâ hükümet başında tutmakla, iktidar partisi Meclis Grupu üyeleri, memlekete karşı, altından kalkamıyacakları kadar ağır bir sorumluluk yüklenmiş oluyorlar.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“DP Grubunun Düştüğü Çıkmaz,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 24 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/518 ulaşıldı.