Gidip de Dönmeyenler
Başlık:
Gidip de Dönmeyenler
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", Sayı: 11742, s. 1
Tarih:
1955-08-31
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/29
Metin:
GÜNÜN Işığında
Gidip de dönmiyenler
Gidip de dönmiyen doktorlardan sonra, şimdi gidip de dönmiyen öğrencilerin sözü ediliyor.
Bunlara karş tedbir düşünülüyormuş.
Tedbir ne olablir? Dövizleri mi kesilir, vatandaşlıktan mı çıkarılırlar, eğer varsa buradaki malları mülkleri mi alınır?
Bunlara karşı tedbir düşünülecek tedbirlerdir. Fakat hiçbiri, Türkiye'ye dönmemeyi aklına koyup da dışarıda hayatını kazanmağa başlamış bir insanı Türkiye'ye geri getiremez.
Bunlar, sevgilisi kendinden soğuyup kaçmış bir insanın, onu tekrar kendine çekebilmek için okutup üfletmesi, büyüler yaptırması kadar boştur.
Eğer mutlaka tedbir düşünülecekse, gidip de dönmiyenlere değil, kendi kendimize karşı tedbirler düşünülmelidir!
Bu tedbirlerin başında, Türkiye'yi, batı kültürü içinde yetişmiş batı ülkelerinin hür havasında nefes almağa fazlasiyle alışmış insanlar için cazip bir memleket haline getirmek gelir.
— İnsan birkaç yıl batı ülkelerinde kalmakla kendi vatanından soğur mu?
Soğuyan da olabilirmiş ki bu kadar insan dönmüyor işte!
— Ama böyle insanlardan memlekete hayır gelmez!
Gelmezse ne diye üstlerine düşeriz?
Fakat dışarıda kalanların hepsi de vatanından soğumuş Türkiye'yi özlemez olmuş kimseler olmasa gerektir.
Bunlar arasında, mücadele isteği yahut gücü olmıyanlar, Türkiye'de türlü sebeplerden hayal kırıklığına uğrayıp kendi kendini bir çeşit sürgüne mahkûm edenler, yahut da kendine en geniş imkânları veren memleketi tercih edecek kadar mesleğine bağlanmış olanlar, büyük bir sayı tutuyor olabilir.
Böyleleri, önlerinde duran yahut gözlerinde büyüyen engeller ortadan kalksa, belki birçok madd' sıkıntıları da göze alıp Türkiye'ye dönecek kadar vatanını seven insanlardır.
Gerçi onlar, o Batı kültürü içinde yetişmiş insanlar, memlekete dönüp iş yapmalıdırlar ki şimdi gözlerini korkutan engeller yavaş yavaş ortadan kalkabilsin!.
Ama bunun için, ortadaki fâsit daireyi kırabilmek için, onlara hiç değilse bir ümit ışığı tutabilmeliyiz!
İstedikleri hürriyetse, hürriyetin günden güne daralmadığı... İnsanlar arasında dürüst münasebetlerse, ahlâkın günden güne düşmediği... çalışmaksa, verimli çalışmanın git gide zorlaşmadığı bir memleket olmalıyız!
Kısacası, Türkiye,yi, hür ve şerefli kalabilmek, dürüst yollardan ayrılmaksızın verimli çalışabilmek istiyen insanların, onurları incinmeksizin, ellerinden ekmekleri alınmaksızın yaşıyabilecekleri bir memleket haline getirmeliyiz!
Ondan sonra da hâlâ gidip dönmiyen gençler olursa, onlar zaten bu memlekete hayrı dokunmıyacak insanlar demektir. Öyleleri için de üzülmeğe, tedbir düşünmeğe değmez!
Bülent ECEVİT
Gidip de dönmiyenler
Gidip de dönmiyen doktorlardan sonra, şimdi gidip de dönmiyen öğrencilerin sözü ediliyor.
Bunlara karş tedbir düşünülüyormuş.
Tedbir ne olablir? Dövizleri mi kesilir, vatandaşlıktan mı çıkarılırlar, eğer varsa buradaki malları mülkleri mi alınır?
Bunlara karşı tedbir düşünülecek tedbirlerdir. Fakat hiçbiri, Türkiye'ye dönmemeyi aklına koyup da dışarıda hayatını kazanmağa başlamış bir insanı Türkiye'ye geri getiremez.
Bunlar, sevgilisi kendinden soğuyup kaçmış bir insanın, onu tekrar kendine çekebilmek için okutup üfletmesi, büyüler yaptırması kadar boştur.
Eğer mutlaka tedbir düşünülecekse, gidip de dönmiyenlere değil, kendi kendimize karşı tedbirler düşünülmelidir!
Bu tedbirlerin başında, Türkiye'yi, batı kültürü içinde yetişmiş batı ülkelerinin hür havasında nefes almağa fazlasiyle alışmış insanlar için cazip bir memleket haline getirmek gelir.
— İnsan birkaç yıl batı ülkelerinde kalmakla kendi vatanından soğur mu?
Soğuyan da olabilirmiş ki bu kadar insan dönmüyor işte!
— Ama böyle insanlardan memlekete hayır gelmez!
Gelmezse ne diye üstlerine düşeriz?
Fakat dışarıda kalanların hepsi de vatanından soğumuş Türkiye'yi özlemez olmuş kimseler olmasa gerektir.
Bunlar arasında, mücadele isteği yahut gücü olmıyanlar, Türkiye'de türlü sebeplerden hayal kırıklığına uğrayıp kendi kendini bir çeşit sürgüne mahkûm edenler, yahut da kendine en geniş imkânları veren memleketi tercih edecek kadar mesleğine bağlanmış olanlar, büyük bir sayı tutuyor olabilir.
Böyleleri, önlerinde duran yahut gözlerinde büyüyen engeller ortadan kalksa, belki birçok madd' sıkıntıları da göze alıp Türkiye'ye dönecek kadar vatanını seven insanlardır.
Gerçi onlar, o Batı kültürü içinde yetişmiş insanlar, memlekete dönüp iş yapmalıdırlar ki şimdi gözlerini korkutan engeller yavaş yavaş ortadan kalkabilsin!.
Ama bunun için, ortadaki fâsit daireyi kırabilmek için, onlara hiç değilse bir ümit ışığı tutabilmeliyiz!
İstedikleri hürriyetse, hürriyetin günden güne daralmadığı... İnsanlar arasında dürüst münasebetlerse, ahlâkın günden güne düşmediği... çalışmaksa, verimli çalışmanın git gide zorlaşmadığı bir memleket olmalıyız!
Kısacası, Türkiye,yi, hür ve şerefli kalabilmek, dürüst yollardan ayrılmaksızın verimli çalışabilmek istiyen insanların, onurları incinmeksizin, ellerinden ekmekleri alınmaksızın yaşıyabilecekleri bir memleket haline getirmeliyiz!
Ondan sonra da hâlâ gidip dönmiyen gençler olursa, onlar zaten bu memlekete hayrı dokunmıyacak insanlar demektir. Öyleleri için de üzülmeğe, tedbir düşünmeğe değmez!
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Gidip de Dönmeyenler,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/465 ulaşıldı.