Boomerang

Başlık: 
Boomerang 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında", Sayı: 11709, s. 1 
Tarih: 
1955-07-26 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/29 
Metin: 
GÜNÜN Işığında

BOOMERANG

MİLLETE mal olduğu ileri sürülerek bir tek parti tarafından toplantı vesilesi yapılmasına izin verilmiyen bir zaferin pazar günü millet ölçüsünde kutlanmasını boşuna bekledik.

O gün söylev vermek için başka vesileler bulan devlet adamlarmdan hiçbiri bu zaferi bir cümleyle olsun anmadı.

Hükümet sözcüsü gazete bu zaferden tek satırla bile bahsetmedi.

Devlet radyosunu hâlâ dinliyebilecek kadar dayanıklı bazı tanıdıkların anlattıklarına göre, radyo da Lozan zaferinden ancak her akşamki 5 dakikalık tarih programında iki cümleyle -o da, zaferi kazanan insanın adını anmaksızın- bahsetmiş.

Bir tek parti tarafından kutlanmasına izin verilemiyecek kadar millete mal olmuş bir zafer böyle mi kutlanmalıydı?

Kutlamak şöyle dursun, bu zaferin 32 nci yıldönümüne rastlıyan 24 Temmuz 1955 Pazar günü, Başbakan, Adapazarı'nda verdiği söylevde, Lozan antlaşmasının en büyük başarılarından birini, Türkiye'yi bir iktisadi sömürge olmkatan kurtarma başarısını, inkâr sayılabilecek sözler söylemiş, ekonomimizin bir «müstemleke ekonomisi» halinde bulunduğunu, kendilerinin memleketi bu durumdan kurtarmak için çalıştıklarını iddia etmiştir.

6 yıl süren bir dünya harbinin ta ortasında dış ticaret imkânlarının hemen bütün bütün kapandığı bir devrede, büyük bir orduyu silâh altında tutarak, harb dışı, hür ve bağımsız kalabilmiş bir memleketin ekonomisinden «müstemleke ekonomisi» diye bahsedilirse, bir barış devresinde, en geniş yardımlara ve en elverişli dış ticaret imkânlarına rağmen borçları milyarı aşmış bir memleketin ekonomisi acaba nasıl bir sıfatla anlatılabilir?

Gene Lozan antlaşmasının yıldönümüne rastlıyan Pazar günü, Adapazarında, Cumhurbaşkanı da bir söylev vererek,

«Gece gündüz demeden vazife başında çalışırken bu vazifenin kudsiyetini unutanlar, dünyanın en adi insanlarıdır» sözünü sarfetmişlerdir.

Sayın Cumhurbaşkanı, memleketi iktisaden kalkındırma vazifesine bile «kudsiyet» izafe ettiklerine göre, memleketi hem iktisadi hem de siyasi sömürge olmaktan kurtarmanın «kudsiyet» ini her halde tabiî karşılarlar.

O takdirde, bugünkü Hükümetçe yapılmasına çalışılan vazifenin «kudsiyet» ini unutanlara «dünyanın en adi insanları» diye hitabeden. Sayın Cumhurbaşkanı, acaba Lozan zaferinin «kudsiyet» ini unutanlara nasıl hitabetmeği uygun bulurlardı?

Gerçi konuşmalarının başında,

«Maziye dönüp bakmak istemem, biz maziyi bütün icraatiyle arkada bırakmak taraftarıyız.»

demekle, esasen kendi yönlerinden böyle bir unutkanlık bahis mevzuu olmadığını belirtmişlerdir.

Fakat gerek Başbakanlık görevini vermiş bulundukları zat gerek o zatın kabine arkadaşları, halk huzurundaki konuşmalarından olsun devlet radyosunda olsun, her gün dönüp dönüp maziye bakmakla meşguldürler. «Gece gündüz demeden» başında çalıştıkları vazifenin büyükçe bir kısmını maziye bakma işi teşkil eder gibidir. Maziyle bu kadar yakından ilgilenen insanlarda böyle bir unutkanlık nasıl izah edilebilir? Acaba, Başbakanın pazar günkü Adapazarı konuşmasında bahsettiği «felâket tellâlları» gibi, onlar da maziye baktıkça sadece felâket mi görürler?

Hayır!... Bizce, rekîplerinin yaptığı işleri beğenmemek, hatalı bulmak, hattâ unutacak kadar küçümsemekle, bir insan, her hangi bir hakarete hedef tutulamaz.

Böyle beğenmeyiş, küçümseyiş ve unutkanlıklar, hiç bir makul sebebe dayanmadıkları hallerde bile, olsa olsa birer insani zaaf sayılabilirler.

Fakat, kendilerinde de bulunması tabiî olan böyle insani zaafları başkalarında gördükleri yahut görür gibi oldukları zaman onlara en ağır hakaretleri yöneltenler, ağızlarından çıkan her hakaretin bir «boomerang» olabileceğini göze almalıdırlar.

Bülend ECEVİT

Not: «Boomerang» (Türkçe okumuşu: Bumerang), Avustralya yerlilerinin bir çeşit sopasıdır ki bir hedefe fırlatıldığı zaman dönüp fırlatanın başına çarpar. 

Dosyalar

1955.07.26.jpg
1955.07.26_B.jpg
1955.07.26_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Boomerang,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/428 ulaşıldı.