DP İktidarından Beklenen Hizmet
Title:
DP İktidarından Beklenen Hizmet
Source:
Ulus, "Günün Işığında", Sayı: 11683, s. 1
Date:
1955-06-30
Location:
Atatürk Kitaplığı, 152/29
Text:
GÜNÜN Işığında
D. P. İktidarından beklenen hizmet
SON günlerde alınmakta olan, bazısı seferberlik gibi, harb gibi, yahut büyük kıtlıklar gibi olağanüstü hallere mahsus sayılabilecek tedbirler, barış içinde ve dışardan en çok yardım görüldüğü bir sırada, memleketimiz için, olağanüstü tedbirler alınmaksızın geçiştlrilemiyecek kadar ağır bir iktisadi buhranla karşı karşıya gelmiş olduğunu artık tereddüde yer bırakmıyacak bir şekilde göstermektedir.
Diyelim ki Demokrat Parti Hükümeti, başta içine düşmüş olduğumuz sıkıntılara, ileride -bugünden ne kadar uzak olduğu bilinmeyen yahut bildirilmeyen bir İleride - gerçekleştirilecek bazı gayeler için katlanılmasını zaruri görmektedir.
Fakat Demokrat Parti'nin iktidara gelişinde olsun, iktidarın yenilenişinde olsan, böyle birşey hesapta yoktu. Demokrat Parti Türk halkına, akla-hayale gelebilecek her şeyi vaaddetmişti de sıkıntı ve yokluk vaadetmemiştL
Ve Türk Milletini, ne kadar süreceği bilinmiyen yakut bildirilmiyen böyle bir sıkıntı ve yokluk devresi geçirmeye mecbur tutmak için de Türk Milletinden izin alınmamıştı.
Fakat ortada bir olup bitti vardır: Sebepleri ne olursa olsan, mesulleri, yahut mesulü kim olarsa olsun, Türk Milleti bugün bir iktisadi buhranla karşı karşıyadır!.. Bu buhrandan, bağımsız kalabilecek kadar kendi kendine yeten bir millet olarak sıyrılabilmesi için birtakım ağır sıkıntılara katlanması lâzımdır. Bu buhran devresini tehlikesiz geçirebilmek için, belki olağanüstü bazı tedbirler alınması ve bu tedbirlerin milletçe de şuurlu bir şekilde desteklenmesi, kaçınılmaz bir zaruret olmuştur.
Fakat eğer böyle tedbirler, bugüne kadar yapmak istediklerini, yahut yapmayı vaadettiklerini yapamamış bir hükümet tarafından alınacak olursa, halkta o tedbirlerin yerinde olduğuna, iyi tatbik edildiğine dair bir inanç uyandırılamaz. İçinde böyle bir inanç uyanamıyan bir halk da, bugünkü kadar - birçok demokratik memleketlerde koalisyon hükümetleri kurmak zaruretini duyabilecekleri kadar - buhranlı devrelerde şart olan işbirliği ruhunu gösteremez.
Olan olmuş, bir buhran yaratılmıştır. Şimdi bu buhrandan sorumlu olan Hükümetin memlekete yapabileceği tek bir hizmet kalmıştır: Çekilmek!..
Almayı düşündüğü tedbirler, akla gelebilecek, baş vurulabilecek tedbirlerin en makulleri bile olsa, çekilmek!
Çünkü böyle buhranlı devrelerde en makûl tedbirler bile, halkın desteği olmadıkça, halk bu tedbirlere ve bu tedbirleri yürütecek olanlara güvenmedikçe, tesir ve faydasını gösteremez.
Söz konusu ettiğimiz, seçmen çoğunluğunca iktidara getirilmiş bulunduğu şüpheye yer olmıyan bir partinin iktidardan çekilmesi değildir. Sadece bir kabinenin çekilmesidir.
Gene söz konusu ettiğimiz, bir partiye değil, sadece bir kabineye karşı uyanan bir güvensizliktir.
Demokrat Parti'nin kendisi, bugünkü şartlar altında güvenilecek bir parti midir, değil midir, orasını bilemeyiz!..
Bu parti daha büyük kongresini toplayamamıştır ki bilelim!
Kendi adına yürütülen bir siyaset üzerinde fikir yürütme ve kararlar alma imkânını elde edememiştir ki bilelim!
Kendi milletvekili adaylarını tesbit edememiştir ki bilelim!
Ve nihayet Bay Adnan Menderes'ten başka bir üyesini Başbakanlıkta denemeğe fırsat bulamamıştır ki bilelim!
Ortadaki başarısızlıklardan Demokrat Parti doğrudan doğruya sorumlu tutulamıyacağı gibi çekilmesi lüzumunu öne sürdüğümüz, D. P. Hükümetinin, Başkanından başka üyeleri de doğrudan doğruya sorumlu tutulamazlar. Çünkü, 1950 Mayısında kurulduğu günden beri, bu Hükümette Başbakan Bay Menderes'ten başka tek bir bakan yerinde kalmış değildir. Onun için D. P. Hükümetinin 5 yıllık icraatının sorumluluğu, bölünmez bir bütün olarak, Bay Adnan Menderes'in omuzlarında görünmektedir.
Ancak, eğer bugün ortaya çıkan duruma rağmen Demokrat Parti, bir siyasi parti olarak şahsiyetini, 5 yıldır her hususta kendi mutlak temsilciliğini yapan bir siyaset adamının şahsiyetinden ön plâna geçirmeğe hâlâ muvaffak olamaz, yahut bugünkü şartlar altında bile böyle bir şahsiyet belirtme hareketine ihtiyaç hissetmezse, o takdirde, ya bu Partinin de Türkiye'yi içinde bulunduğu buhranlı devreden selâmete çıkarabilecek bir parti olmadığına, yahut da Türkiye'de demokratik mekanizmanın ümitsiz bir şekilde işlemez hale gelmiş olduğuna hükmetmek zorunda kalırız.
Bülend ECEVİT
D. P. İktidarından beklenen hizmet
SON günlerde alınmakta olan, bazısı seferberlik gibi, harb gibi, yahut büyük kıtlıklar gibi olağanüstü hallere mahsus sayılabilecek tedbirler, barış içinde ve dışardan en çok yardım görüldüğü bir sırada, memleketimiz için, olağanüstü tedbirler alınmaksızın geçiştlrilemiyecek kadar ağır bir iktisadi buhranla karşı karşıya gelmiş olduğunu artık tereddüde yer bırakmıyacak bir şekilde göstermektedir.
Diyelim ki Demokrat Parti Hükümeti, başta içine düşmüş olduğumuz sıkıntılara, ileride -bugünden ne kadar uzak olduğu bilinmeyen yahut bildirilmeyen bir İleride - gerçekleştirilecek bazı gayeler için katlanılmasını zaruri görmektedir.
Fakat Demokrat Parti'nin iktidara gelişinde olsun, iktidarın yenilenişinde olsan, böyle birşey hesapta yoktu. Demokrat Parti Türk halkına, akla-hayale gelebilecek her şeyi vaaddetmişti de sıkıntı ve yokluk vaadetmemiştL
Ve Türk Milletini, ne kadar süreceği bilinmiyen yakut bildirilmiyen böyle bir sıkıntı ve yokluk devresi geçirmeye mecbur tutmak için de Türk Milletinden izin alınmamıştı.
Fakat ortada bir olup bitti vardır: Sebepleri ne olursa olsan, mesulleri, yahut mesulü kim olarsa olsun, Türk Milleti bugün bir iktisadi buhranla karşı karşıyadır!.. Bu buhrandan, bağımsız kalabilecek kadar kendi kendine yeten bir millet olarak sıyrılabilmesi için birtakım ağır sıkıntılara katlanması lâzımdır. Bu buhran devresini tehlikesiz geçirebilmek için, belki olağanüstü bazı tedbirler alınması ve bu tedbirlerin milletçe de şuurlu bir şekilde desteklenmesi, kaçınılmaz bir zaruret olmuştur.
Fakat eğer böyle tedbirler, bugüne kadar yapmak istediklerini, yahut yapmayı vaadettiklerini yapamamış bir hükümet tarafından alınacak olursa, halkta o tedbirlerin yerinde olduğuna, iyi tatbik edildiğine dair bir inanç uyandırılamaz. İçinde böyle bir inanç uyanamıyan bir halk da, bugünkü kadar - birçok demokratik memleketlerde koalisyon hükümetleri kurmak zaruretini duyabilecekleri kadar - buhranlı devrelerde şart olan işbirliği ruhunu gösteremez.
Olan olmuş, bir buhran yaratılmıştır. Şimdi bu buhrandan sorumlu olan Hükümetin memlekete yapabileceği tek bir hizmet kalmıştır: Çekilmek!..
Almayı düşündüğü tedbirler, akla gelebilecek, baş vurulabilecek tedbirlerin en makulleri bile olsa, çekilmek!
Çünkü böyle buhranlı devrelerde en makûl tedbirler bile, halkın desteği olmadıkça, halk bu tedbirlere ve bu tedbirleri yürütecek olanlara güvenmedikçe, tesir ve faydasını gösteremez.
Söz konusu ettiğimiz, seçmen çoğunluğunca iktidara getirilmiş bulunduğu şüpheye yer olmıyan bir partinin iktidardan çekilmesi değildir. Sadece bir kabinenin çekilmesidir.
Gene söz konusu ettiğimiz, bir partiye değil, sadece bir kabineye karşı uyanan bir güvensizliktir.
Demokrat Parti'nin kendisi, bugünkü şartlar altında güvenilecek bir parti midir, değil midir, orasını bilemeyiz!..
Bu parti daha büyük kongresini toplayamamıştır ki bilelim!
Kendi adına yürütülen bir siyaset üzerinde fikir yürütme ve kararlar alma imkânını elde edememiştir ki bilelim!
Kendi milletvekili adaylarını tesbit edememiştir ki bilelim!
Ve nihayet Bay Adnan Menderes'ten başka bir üyesini Başbakanlıkta denemeğe fırsat bulamamıştır ki bilelim!
Ortadaki başarısızlıklardan Demokrat Parti doğrudan doğruya sorumlu tutulamıyacağı gibi çekilmesi lüzumunu öne sürdüğümüz, D. P. Hükümetinin, Başkanından başka üyeleri de doğrudan doğruya sorumlu tutulamazlar. Çünkü, 1950 Mayısında kurulduğu günden beri, bu Hükümette Başbakan Bay Menderes'ten başka tek bir bakan yerinde kalmış değildir. Onun için D. P. Hükümetinin 5 yıllık icraatının sorumluluğu, bölünmez bir bütün olarak, Bay Adnan Menderes'in omuzlarında görünmektedir.
Ancak, eğer bugün ortaya çıkan duruma rağmen Demokrat Parti, bir siyasi parti olarak şahsiyetini, 5 yıldır her hususta kendi mutlak temsilciliğini yapan bir siyaset adamının şahsiyetinden ön plâna geçirmeğe hâlâ muvaffak olamaz, yahut bugünkü şartlar altında bile böyle bir şahsiyet belirtme hareketine ihtiyaç hissetmezse, o takdirde, ya bu Partinin de Türkiye'yi içinde bulunduğu buhranlı devreden selâmete çıkarabilecek bir parti olmadığına, yahut da Türkiye'de demokratik mekanizmanın ümitsiz bir şekilde işlemez hale gelmiş olduğuna hükmetmek zorunda kalırız.
Bülend ECEVİT
Collection
Citation
“DP İktidarından Beklenen Hizmet,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 22, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/403.