Özel Sermaye Neden Gelmiyor?
Başlık:
Özel Sermaye Neden Gelmiyor?
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", Sayı: 11669, s. 1
Tarih:
1955-06-16
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/29
Metin:
GÜNÜN Işığında
Özel sermaye neden gelmiyor?
Bundan dört ay kadar önce Amerika'nın bir üniversite şehrinde, birkaç genç Türk iktisatçısı ve büyük bir Amerikan bankasının başkanı ile birlikte yemek yiyorduk.
Söz, Amerikan firmalarının Türkiye'ye yatırımda bulunmaları ihtimaline geldi. Banka başkanı Türkiye'ye gitmiş ve bu konuda incelemeler yapmıştı. Söylendiğine göre, Türkiye'ye yatırımda bulunmak istiyen 3 büyük firma bu hususta kendisiyle de görüşmüş ve müsbet kararlarını vermişlerdir.
- Fakat, dedi bankacı, şimdi öğreniyorum ki Türkiye'ye yatırımda bulunmaktan artık vazgeçmişler.
- Neden diye sorduk.
- Son aylar içinde Türkiye'ye dair çıkan haberlerden, artık Türkiye'de basın hürriyeti kalmadığına ve murakabe cihazının işlemediğine kanaat getirmişler de ondan, dedi.
Basın hürriyetiyle ve murakabe cihazının işleyip işlememesiyle Türkiye'ye yatırımda bulunmanın ne ilişiği olduğunu sorduk.
Banka başkanı,
— Öyle memleketlerde, bilhassa Arjantin'de, derslerini aldıklarını, basın hürriyeti ve demokratik murakabe sistemi olmıyan bir memlekette kendilerini emniyette hissedemiyeceklerine kanaat getirdiklerini, artık bir daha, aradıkları emniyet şartlarının bulunmadığı memleketlere sermaye yollamak niyetinde olmadıklarını söylediler, dedi.
Bu sözler bana olduğu kadar sofrada bulunan genç iktisatçılarımıza da, iktisadi emniyetle siyasi emniyetin biribirine ne kadar yakından bağlı olduğunu, tereddüde yer bırakmıyacak bir kesinlikle gösteriyordu.
Birleşik Amerika'nın başka memleketlere resmî kanallardan yaptığı yardım gitgide kısılmaktadır. Bu durumda Birleşik Amerika. hür dünyanın kendinden hâlâ yardım bekliyen memleketlerine daha çok özel teşebbüs vasıtasiyle yardımda bulunabilecektir.
Özel teşebbüsün bir yabancı memlekete yatırımda bulanmasını sağlamaksa Amerika Hükümetinin elinde değildir.
Hükümet o memlekete karşı ne kadar dostluk hisleri beslerse beslesin, özel sermaye, gideceği yerde, dostluk ve ittifaktan başka bazı şartlar aramaktadır.
Özel sermayenin böyle şartlar araması, gideceği memleketlerin iç işlerine müdahale temayülü şeklinde yorumlanamaz. Özel sermaye bu şartlarla ancak, kendini emniyett hissetmek istediği için ilgilidir.
Amerika'nın bize resmî kanallarla yapacağı yardım, hele bundan sonra, ihtiyaçlarımızı karşılamıya yetmese bile, Amerika'dan memleketimize özel sermaye gelmesi, azalan yardımın bıraktığı boşluğu şüphesiz doldurabilecektir. Nitekim Hükümetimiz de bunu düşündüğü içindir ki kanunlarda Türkiye'ye yabancı sermaye gelmesini kolaylaştırıcı değişiklikler yapmıştır.
Ancak ne yabancı sermaye ile ilgili kanunlarda yapılacak değişiklik, ne de Türk basınında Amerika'ya yöneltilen sitemler, görülüyor ki Amerikan özel sermayesini harekete geçirmeğe yetmemektedir. Özel sermayenin Türkiye'ye gelmek hususunda bugüne kadar gösterdiği tereddüt, Amerikalı banka direktörünün yukarıya aldığım sözlerini doğrulamaktadır.
Dost ve müttefikimiz Amerika'ya karsı son haftalar içinde gazetelerimizde yapılan acı neşriyat, haklı da olsa, belki özel sermayenin kulağına bile gitmiyordur. Özel sermaye bu çeşit neşriyatla dağil, yabancı memleketlerin iç durumunu aksettiren neşriyatla ilgilidir.
Bu yazıda naklettiğim konuşmaya devlet adamlarımız önem verirler vermezler o kendi bilecekleri bir iştir. Ben sadece, Amerikan yardımının azlığından şikâyetlerin çoğaldığı ve bu şikâyetlerin Türk - Amerikan dostluğunu sarsabilecek bir yola döküldüğü şu sırada, şahidi olduğum böyle bir konuşmayı nakletmeyi, bir Türk gazetecisi olarak kendime vazife biliyorum.
Bülend ECEVİT
Özel sermaye neden gelmiyor?
Bundan dört ay kadar önce Amerika'nın bir üniversite şehrinde, birkaç genç Türk iktisatçısı ve büyük bir Amerikan bankasının başkanı ile birlikte yemek yiyorduk.
Söz, Amerikan firmalarının Türkiye'ye yatırımda bulunmaları ihtimaline geldi. Banka başkanı Türkiye'ye gitmiş ve bu konuda incelemeler yapmıştı. Söylendiğine göre, Türkiye'ye yatırımda bulunmak istiyen 3 büyük firma bu hususta kendisiyle de görüşmüş ve müsbet kararlarını vermişlerdir.
- Fakat, dedi bankacı, şimdi öğreniyorum ki Türkiye'ye yatırımda bulunmaktan artık vazgeçmişler.
- Neden diye sorduk.
- Son aylar içinde Türkiye'ye dair çıkan haberlerden, artık Türkiye'de basın hürriyeti kalmadığına ve murakabe cihazının işlemediğine kanaat getirmişler de ondan, dedi.
Basın hürriyetiyle ve murakabe cihazının işleyip işlememesiyle Türkiye'ye yatırımda bulunmanın ne ilişiği olduğunu sorduk.
Banka başkanı,
— Öyle memleketlerde, bilhassa Arjantin'de, derslerini aldıklarını, basın hürriyeti ve demokratik murakabe sistemi olmıyan bir memlekette kendilerini emniyette hissedemiyeceklerine kanaat getirdiklerini, artık bir daha, aradıkları emniyet şartlarının bulunmadığı memleketlere sermaye yollamak niyetinde olmadıklarını söylediler, dedi.
Bu sözler bana olduğu kadar sofrada bulunan genç iktisatçılarımıza da, iktisadi emniyetle siyasi emniyetin biribirine ne kadar yakından bağlı olduğunu, tereddüde yer bırakmıyacak bir kesinlikle gösteriyordu.
Birleşik Amerika'nın başka memleketlere resmî kanallardan yaptığı yardım gitgide kısılmaktadır. Bu durumda Birleşik Amerika. hür dünyanın kendinden hâlâ yardım bekliyen memleketlerine daha çok özel teşebbüs vasıtasiyle yardımda bulunabilecektir.
Özel teşebbüsün bir yabancı memlekete yatırımda bulanmasını sağlamaksa Amerika Hükümetinin elinde değildir.
Hükümet o memlekete karşı ne kadar dostluk hisleri beslerse beslesin, özel sermaye, gideceği yerde, dostluk ve ittifaktan başka bazı şartlar aramaktadır.
Özel sermayenin böyle şartlar araması, gideceği memleketlerin iç işlerine müdahale temayülü şeklinde yorumlanamaz. Özel sermaye bu şartlarla ancak, kendini emniyett hissetmek istediği için ilgilidir.
Amerika'nın bize resmî kanallarla yapacağı yardım, hele bundan sonra, ihtiyaçlarımızı karşılamıya yetmese bile, Amerika'dan memleketimize özel sermaye gelmesi, azalan yardımın bıraktığı boşluğu şüphesiz doldurabilecektir. Nitekim Hükümetimiz de bunu düşündüğü içindir ki kanunlarda Türkiye'ye yabancı sermaye gelmesini kolaylaştırıcı değişiklikler yapmıştır.
Ancak ne yabancı sermaye ile ilgili kanunlarda yapılacak değişiklik, ne de Türk basınında Amerika'ya yöneltilen sitemler, görülüyor ki Amerikan özel sermayesini harekete geçirmeğe yetmemektedir. Özel sermayenin Türkiye'ye gelmek hususunda bugüne kadar gösterdiği tereddüt, Amerikalı banka direktörünün yukarıya aldığım sözlerini doğrulamaktadır.
Dost ve müttefikimiz Amerika'ya karsı son haftalar içinde gazetelerimizde yapılan acı neşriyat, haklı da olsa, belki özel sermayenin kulağına bile gitmiyordur. Özel sermaye bu çeşit neşriyatla dağil, yabancı memleketlerin iç durumunu aksettiren neşriyatla ilgilidir.
Bu yazıda naklettiğim konuşmaya devlet adamlarımız önem verirler vermezler o kendi bilecekleri bir iştir. Ben sadece, Amerikan yardımının azlığından şikâyetlerin çoğaldığı ve bu şikâyetlerin Türk - Amerikan dostluğunu sarsabilecek bir yola döküldüğü şu sırada, şahidi olduğum böyle bir konuşmayı nakletmeyi, bir Türk gazetecisi olarak kendime vazife biliyorum.
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Özel Sermaye Neden Gelmiyor?,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/389 ulaşıldı.