"Ramak Kaldı"nın Tiyatro Dışı Başarılı Bir Temsili
Başlık:
"Ramak Kaldı"nın Tiyatro Dışı Başarılı Bir Temsili
Kaynak:
Ulus, "Sanat Köşesi"
Tarih:
1953-02-21
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
SANAT KÖŞESİ
TİYATRO:
“Ramak Kaldı„nın tiyatro dışı başarılı bir temsili
“Ramak Kaldı” piyesinin ikinci perdesinde şöyle bir vak’a geçer:
“Sabina” rolünü oynıyan baş aktris, bir ara isyan edip seyircilere döner ve sahnelerden birini oynamak istemediğini, o sahneyi anlatmakla yetineceğini söyler. Bunun üzerine, rejisör rolündeki aktörle, Sabina’yı oynıyan aktris arasında bir tartışma çıkar. Sabrı tükenen rejisör, aktrise asıl adıyla hitap ederek şunları söyler:
— Pılınızı pırtınızı toplayıp gidin buradan! Yerinize dublörünüzü çağıracağım, sizi de İnzibat Meclisine vereceğim.
Sabina rolündeki aktris:
Dublörümü, kahve içmesi için köşe başına yollamıştım. Eğer İnzibat Meclisi beni cezalandırmaya kalkışacak olursa, ben de meseleyi Yargıtay’a kadar çıkarırım.
*
Piyesin yukarıdaki sahnesini okuyunca aklımıza geldi: Sakın Devlet Tiyatrosu, “Ramak Kaldı”yı oynamaya başlamış olmasın!..
İdarecilerle artistler arasında çıkan tartışmalar, dublör bulunmaması yüzünden piyesin aksaması, artistlerin İnzibat Meclisine verilmesi, onların da daha yüksek bir adalet merciine başvuracaklarını söylemeleri, piyesin yukarıda anlattığımız sahnesine tamamen uyuyor.
Fakat Thornton Wilder’in piyesinde bu sahne iki üç dakikada geçiştirilir. Devlet Tiyatrosu, işe daha çok realizm katmak istemiş olacak.
Böylelikle Devlet Tiyatrosu, Thornton Wilder’in sahne tekniğinde yaptığı devrimleri gerilerde bırakan bir buluşla, eseri tiyatronun dışında sahneye koymuş olmaktadır.
Bu kadar başarılı bir temsil ne kadar alkışlansa azdır. Yalnız artık tiyatronun içine girsek de alkışlıyabilsek!
TİYATRO:
“Ramak Kaldı„nın tiyatro dışı başarılı bir temsili
“Ramak Kaldı” piyesinin ikinci perdesinde şöyle bir vak’a geçer:
“Sabina” rolünü oynıyan baş aktris, bir ara isyan edip seyircilere döner ve sahnelerden birini oynamak istemediğini, o sahneyi anlatmakla yetineceğini söyler. Bunun üzerine, rejisör rolündeki aktörle, Sabina’yı oynıyan aktris arasında bir tartışma çıkar. Sabrı tükenen rejisör, aktrise asıl adıyla hitap ederek şunları söyler:
— Pılınızı pırtınızı toplayıp gidin buradan! Yerinize dublörünüzü çağıracağım, sizi de İnzibat Meclisine vereceğim.
Sabina rolündeki aktris:
Dublörümü, kahve içmesi için köşe başına yollamıştım. Eğer İnzibat Meclisi beni cezalandırmaya kalkışacak olursa, ben de meseleyi Yargıtay’a kadar çıkarırım.
*
Piyesin yukarıdaki sahnesini okuyunca aklımıza geldi: Sakın Devlet Tiyatrosu, “Ramak Kaldı”yı oynamaya başlamış olmasın!..
İdarecilerle artistler arasında çıkan tartışmalar, dublör bulunmaması yüzünden piyesin aksaması, artistlerin İnzibat Meclisine verilmesi, onların da daha yüksek bir adalet merciine başvuracaklarını söylemeleri, piyesin yukarıda anlattığımız sahnesine tamamen uyuyor.
Fakat Thornton Wilder’in piyesinde bu sahne iki üç dakikada geçiştirilir. Devlet Tiyatrosu, işe daha çok realizm katmak istemiş olacak.
Böylelikle Devlet Tiyatrosu, Thornton Wilder’in sahne tekniğinde yaptığı devrimleri gerilerde bırakan bir buluşla, eseri tiyatronun dışında sahneye koymuş olmaktadır.
Bu kadar başarılı bir temsil ne kadar alkışlansa azdır. Yalnız artık tiyatronun içine girsek de alkışlıyabilsek!
Koleksiyon
Alıntı
“"Ramak Kaldı"nın Tiyatro Dışı Başarılı Bir Temsili,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 6 Ekim 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/371 ulaşıldı.