Sergi Öncesi
Başlık:
Sergi Öncesi
Kaynak:
Ulus, "Sanat Köşesi"
Tarih:
1953-02-17
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
SANAT KÖŞESİ
RESİM: SERGİ ÖNCESİ
İki genç ressam, Adnan Çoker ve Lütfü Günay, Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesinde bir "Sergi Öncesi" açtılar. Bu sergiye “Sergi Öncesi" adını vermeleri, belki tevazularından, belki de bunu, ilerde açacakları bir sergiye hazırlayıcı mahiyette görmelerindendir.
Sergide daha çok siyah-beyaz eserler var. Yalnız bir kaçına, yer yer, iki üç renk girmiş.
Adnan Çoker, bu sergide bulunmıyan renkli çalışmalarında da az renk kullandığını söylüyor. Sergideki ufak bir geyik resmi, kendisinin, az sayıda birkaç rengi ne kadar zevkli şekilde kullanabileceğine örnektir.
İki ressamın tarzları biribirine oldukça yakın. Aralarındaki başlıca ayrılıklar, Lütfü Günay’ın, kavisli çizgi ve şekilleri köşelileri tercih etmesinden ve perspektif kullanmamakla beraber, resimlerine biraz derinlik katmasından ibaret.
Serginin bir özelliği, resimlerin izahlı olmasıdır. Bu izahlar, modern resmin gerçek amaçlarını belirtecek şekilde hazırlanmış. Modern resmin, eşyayı deforme edip saklıyan bir bilmece olmadığını, ressamın şimdi, konudan çok, renk, çizgi ve kompozisyonla ilgilendiğini gösteriyor.
Kübistler eşyayı hendesî bir görüşle tahlile çalışırlar. Meselâ Gris bunu, kendi dediği gibi, “bir soyutlamadan (tecritten) hareket ederek gerçek bir olaya varmak” yoluyla yapar.
Adnan Çoker'le Lütfü Günay ise, soyutlamadan hareket edip, sadece, bir çizgi , yüzey ve renk harmonisine varmaya çalışıyorlar.
Gerçek bir olaya varma kaygısını beslememeleri, üstelik hareketten de kaçınıp ellerinden geldiği kadar statik kompozisyonlar yapmaya çalışmaları, resimlerini hayattan ayırmış oluyor.
Bunu, Adnan Çoker’le Lütfü Günay’ı yermek için değil, sanat görüşlerini anlatmak için söylüyoruz.
Resimlerini hayata, duygulara bağlama kaygısını duymamakla iki ressam da, kendilerini, resmin yalnız teknik meseleleriyle, o arada kompozisyon ve harmoni meseleleriyle uğraşmakta serbest buluyorlar. Bu kaygılarını, kendileri, daha geniş bir kavram olan “inşacılık" tâbiri ile özetliyorlar.
Resmi tamamen bir düşünce sanatı olarak anlıyan Adnan Çoker ve Lütfü Günay, bu “Sergi Öncesi”nde, çok şeyler vaad eden ciddî bir araştırmacı olarak görünüyorlar.
Bülent ECEVİT
RESİM: SERGİ ÖNCESİ
İki genç ressam, Adnan Çoker ve Lütfü Günay, Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesinde bir "Sergi Öncesi" açtılar. Bu sergiye “Sergi Öncesi" adını vermeleri, belki tevazularından, belki de bunu, ilerde açacakları bir sergiye hazırlayıcı mahiyette görmelerindendir.
Sergide daha çok siyah-beyaz eserler var. Yalnız bir kaçına, yer yer, iki üç renk girmiş.
Adnan Çoker, bu sergide bulunmıyan renkli çalışmalarında da az renk kullandığını söylüyor. Sergideki ufak bir geyik resmi, kendisinin, az sayıda birkaç rengi ne kadar zevkli şekilde kullanabileceğine örnektir.
İki ressamın tarzları biribirine oldukça yakın. Aralarındaki başlıca ayrılıklar, Lütfü Günay’ın, kavisli çizgi ve şekilleri köşelileri tercih etmesinden ve perspektif kullanmamakla beraber, resimlerine biraz derinlik katmasından ibaret.
Serginin bir özelliği, resimlerin izahlı olmasıdır. Bu izahlar, modern resmin gerçek amaçlarını belirtecek şekilde hazırlanmış. Modern resmin, eşyayı deforme edip saklıyan bir bilmece olmadığını, ressamın şimdi, konudan çok, renk, çizgi ve kompozisyonla ilgilendiğini gösteriyor.
Kübistler eşyayı hendesî bir görüşle tahlile çalışırlar. Meselâ Gris bunu, kendi dediği gibi, “bir soyutlamadan (tecritten) hareket ederek gerçek bir olaya varmak” yoluyla yapar.
Adnan Çoker'le Lütfü Günay ise, soyutlamadan hareket edip, sadece, bir çizgi , yüzey ve renk harmonisine varmaya çalışıyorlar.
Gerçek bir olaya varma kaygısını beslememeleri, üstelik hareketten de kaçınıp ellerinden geldiği kadar statik kompozisyonlar yapmaya çalışmaları, resimlerini hayattan ayırmış oluyor.
Bunu, Adnan Çoker’le Lütfü Günay’ı yermek için değil, sanat görüşlerini anlatmak için söylüyoruz.
Resimlerini hayata, duygulara bağlama kaygısını duymamakla iki ressam da, kendilerini, resmin yalnız teknik meseleleriyle, o arada kompozisyon ve harmoni meseleleriyle uğraşmakta serbest buluyorlar. Bu kaygılarını, kendileri, daha geniş bir kavram olan “inşacılık" tâbiri ile özetliyorlar.
Resmi tamamen bir düşünce sanatı olarak anlıyan Adnan Çoker ve Lütfü Günay, bu “Sergi Öncesi”nde, çok şeyler vaad eden ciddî bir araştırmacı olarak görünüyorlar.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Sergi Öncesi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/370 ulaşıldı.