Modern İnsan Modern Ressam
Başlık:
Modern İnsan Modern Ressam
Kaynak:
Ulus, "Sanat Köşesi"
Tarih:
1953-03-08
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
SANAT KÖŞESİ
Resme dair:
Modern insan modern ressam
Yazan: Bülent ECEVİT
Helikon galerisinde açılan ve bu akşam kapanacak olan Modern Fransız Resim Sergisinden bir köşe
Resim ve heykel sanatının zamanla değişmesine razı olmak istemiyenler, insanlığın değişmesini de kabul etmemiş olurlar. Sanatın geçmiş bir çağdaki hali ile kalmasını istemek, onu, insanlık evriminden ayrı tutmak olur.
Asıl olan insanlığın evrimidir. İnsanlığın bir yönde, sanatla biliminse başka yönlerde gelişmesi, doğa (tabiat) kurallarına aykırı olurdu. Çünkü, ikisi de insanın eseridir.
İnsanlık evrimindeki amaç şöyle özetlenebilir: Doğaya hâkim olmak! Bu amaca ulaştıktan sonra, insanın yaratıcı bir varlık hâline de gelmesi beklenir.
Bütün başka hayvanlar, doğa kuvvetleriyle kendi kaabiliyetleri arasında az çok statik bir uzlaşma formülüne uymuşlar, uymak zorunda kalmışlardır.
İnsansa, doğa kurallarının ilkelerini bulup, o yoldan, doğaya hâkim olmak için uğraşa gelmiştir.
Bugün insan, kendi duygu ve düşünce gücünden başka her doğa olayını, atomları bütün tutan, dağıtan, birbirine bağlıyan birbirinden ayıran kurallarla izah edebileceğini anlamıştır.
*
İnsanlık tarihi boyunca resim ve heykel sanatının dört görevi olmuştur-
1 — ifade; 2 — Temsil; 3 — Doğaya hâkim olma; 4 — Yaratma.
Resmin ifade için kullanılmasına, henüz yazısı olmıyan primitif çağlarda ve toplumlarda rastlanır. İfade ereği (maksadı) ile yapılan resimlerin zamanla belirli semboller hâline gelmesinden alfabeler doğmuş, böylece resmin birinci görevi ortadan kalkmıştır.
Resmin temsil için kullanılması ise fotoğraftan öncedir. Fotoğrafın bulunması ile bu görev de ortadan kalkmıştır.
Resim ve heykel. bütün primitif toplumlarda, ilk iki görevle beraber, yahut onlardan ayrı olarak, doğaya hâkim olma görevine de hizmet etmiştir.
Primitif toplumlarda, insana hakim olan bütün doğa kuvvetleri, resim ve heykel yoluyla, semboller hâline getirilir. Bu sembolleri yapabilme, onlardan dileklerde bulunabilme, onları avcunun içinde tutabilme gücünü kendinde bulan insan, maneviyatını desteklemiş, hiç değilse, kendi kendini avutmuş olur.. Büyücülerin, tesirleri altına almak istedikleri insanları temsil eden ufak heykeller yapmaları, bunun dejenere olmuş bir şeklidir.
Uygar toplumlarda insanın doğaya ancak bilim yolundan hâkim olabileceği anlaşılmakla, resim ve heykelin bu görevi de ortadan kalkmıştır.
Böylelikle ortada yalnız yaratıcılık görevi kalmış olmaktadır.
Primitif çağlarda ve bugünkü primitif toplumlarda yaratıcılık, sadece, sanatın yukarıda saydığımız üç görevini yerine getirmek için başvurulan bir araçtır.
Günümüzün uygar toplumlarında ise, sanatın o üç görevi ortadan kalkmakla yaratıcılık bir araç olmaktan çıkmış, sanatın amacı hâline gelmiştir.
Bugün doğada, hakim olma yolunu bulamadığımız belki de hiç bulamayacağımız tek kuvvet insan kafası, insanın duygu ve düşünce gücü, daha geniş bir deyimle, insan psikolojisidir. Günümüzde insan, kendinden başka her şeyi izah edebilecek durumda sayılabilir.
Onun için çağımızda artık yalnız, kendi kendine hakim olma, kendi kendini anlama ihtiyacını duyanlar, sanatı halâ, doğaya hakim olma görevine hizmet eden bir araç olarak kullanmalarını haklı gösterebilirler.
Kendini anlıyamamış olmayı Tanrı inancına bağlıyan mistiklerin; dış dünyadan çok, marazî bir şekilde kendi iç dünyalariyle ilgilenen şizofrenlerin yahut aşırı şizoit tiplerin ve sürrealistler gibi, şuurlu bir şekilde, psikanalitik bir metot kullanarak insan psikolojisini çözmeğe çalışanların resimleri bu kategoriye girer. Bu çekit ressamlar için, tarz bakımından hangi okula bağlı olurlarsa olsunlar, “expressioniste” deyimini kullanabiliriz.
Bugün, “expressioniste”lerin dışında, çağımıza ayak uydurabilmiş bütün ressam ve heykeltraşlar için tek amaç yaratmaktır. Onun için, modern resimlerde, çevremizdeki zaten yaratılmış dünya ile somut (müsahhas) bağlar aramak, bu türlü bağları ifade eden mânalar bulmaya çalışmak, yersiz olur. Modern resmi, kendi kendine yetmeye çalışan bir yaratıcılık teşebbüsü olarak görmek gerekir.
*
Modern ressamı modern insandan ayrı tutamazsınız: İkisi de doğaya esir olmayı reddederler.
Resme dair:
Modern insan modern ressam
Yazan: Bülent ECEVİT
Helikon galerisinde açılan ve bu akşam kapanacak olan Modern Fransız Resim Sergisinden bir köşe
Resim ve heykel sanatının zamanla değişmesine razı olmak istemiyenler, insanlığın değişmesini de kabul etmemiş olurlar. Sanatın geçmiş bir çağdaki hali ile kalmasını istemek, onu, insanlık evriminden ayrı tutmak olur.
Asıl olan insanlığın evrimidir. İnsanlığın bir yönde, sanatla biliminse başka yönlerde gelişmesi, doğa (tabiat) kurallarına aykırı olurdu. Çünkü, ikisi de insanın eseridir.
İnsanlık evrimindeki amaç şöyle özetlenebilir: Doğaya hâkim olmak! Bu amaca ulaştıktan sonra, insanın yaratıcı bir varlık hâline de gelmesi beklenir.
Bütün başka hayvanlar, doğa kuvvetleriyle kendi kaabiliyetleri arasında az çok statik bir uzlaşma formülüne uymuşlar, uymak zorunda kalmışlardır.
İnsansa, doğa kurallarının ilkelerini bulup, o yoldan, doğaya hâkim olmak için uğraşa gelmiştir.
Bugün insan, kendi duygu ve düşünce gücünden başka her doğa olayını, atomları bütün tutan, dağıtan, birbirine bağlıyan birbirinden ayıran kurallarla izah edebileceğini anlamıştır.
*
İnsanlık tarihi boyunca resim ve heykel sanatının dört görevi olmuştur-
1 — ifade; 2 — Temsil; 3 — Doğaya hâkim olma; 4 — Yaratma.
Resmin ifade için kullanılmasına, henüz yazısı olmıyan primitif çağlarda ve toplumlarda rastlanır. İfade ereği (maksadı) ile yapılan resimlerin zamanla belirli semboller hâline gelmesinden alfabeler doğmuş, böylece resmin birinci görevi ortadan kalkmıştır.
Resmin temsil için kullanılması ise fotoğraftan öncedir. Fotoğrafın bulunması ile bu görev de ortadan kalkmıştır.
Resim ve heykel. bütün primitif toplumlarda, ilk iki görevle beraber, yahut onlardan ayrı olarak, doğaya hâkim olma görevine de hizmet etmiştir.
Primitif toplumlarda, insana hakim olan bütün doğa kuvvetleri, resim ve heykel yoluyla, semboller hâline getirilir. Bu sembolleri yapabilme, onlardan dileklerde bulunabilme, onları avcunun içinde tutabilme gücünü kendinde bulan insan, maneviyatını desteklemiş, hiç değilse, kendi kendini avutmuş olur.. Büyücülerin, tesirleri altına almak istedikleri insanları temsil eden ufak heykeller yapmaları, bunun dejenere olmuş bir şeklidir.
Uygar toplumlarda insanın doğaya ancak bilim yolundan hâkim olabileceği anlaşılmakla, resim ve heykelin bu görevi de ortadan kalkmıştır.
Böylelikle ortada yalnız yaratıcılık görevi kalmış olmaktadır.
Primitif çağlarda ve bugünkü primitif toplumlarda yaratıcılık, sadece, sanatın yukarıda saydığımız üç görevini yerine getirmek için başvurulan bir araçtır.
Günümüzün uygar toplumlarında ise, sanatın o üç görevi ortadan kalkmakla yaratıcılık bir araç olmaktan çıkmış, sanatın amacı hâline gelmiştir.
Bugün doğada, hakim olma yolunu bulamadığımız belki de hiç bulamayacağımız tek kuvvet insan kafası, insanın duygu ve düşünce gücü, daha geniş bir deyimle, insan psikolojisidir. Günümüzde insan, kendinden başka her şeyi izah edebilecek durumda sayılabilir.
Onun için çağımızda artık yalnız, kendi kendine hakim olma, kendi kendini anlama ihtiyacını duyanlar, sanatı halâ, doğaya hakim olma görevine hizmet eden bir araç olarak kullanmalarını haklı gösterebilirler.
Kendini anlıyamamış olmayı Tanrı inancına bağlıyan mistiklerin; dış dünyadan çok, marazî bir şekilde kendi iç dünyalariyle ilgilenen şizofrenlerin yahut aşırı şizoit tiplerin ve sürrealistler gibi, şuurlu bir şekilde, psikanalitik bir metot kullanarak insan psikolojisini çözmeğe çalışanların resimleri bu kategoriye girer. Bu çekit ressamlar için, tarz bakımından hangi okula bağlı olurlarsa olsunlar, “expressioniste” deyimini kullanabiliriz.
Bugün, “expressioniste”lerin dışında, çağımıza ayak uydurabilmiş bütün ressam ve heykeltraşlar için tek amaç yaratmaktır. Onun için, modern resimlerde, çevremizdeki zaten yaratılmış dünya ile somut (müsahhas) bağlar aramak, bu türlü bağları ifade eden mânalar bulmaya çalışmak, yersiz olur. Modern resmi, kendi kendine yetmeye çalışan bir yaratıcılık teşebbüsü olarak görmek gerekir.
*
Modern ressamı modern insandan ayrı tutamazsınız: İkisi de doğaya esir olmayı reddederler.
Koleksiyon
Alıntı
“Modern İnsan Modern Ressam,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/372 ulaşıldı.