Mâna Kimin Karnında
Başlık:
Mâna Kimin Karnında
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-06-27
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Mâna kimin karnında ?
Hâlâ «el mâna fi batnı şair» diyenler şaire haksızlık ediyorlar. Bu söz zamanında doğru söylenmiş olabilir ama, şimdi en anlaşılmaz sanılan şiirler bile, bizdeki resmî tebliğlerin yanında bir temiz su kadar durudur.
İnsan biraz hayalini işletse, rakı şişesinde nasıl balık olunabileceğini anlıyabilir. Anlıyamasa bile, hiç değilse bu sözün Türkçesi düzgündür. Fakat, Türkiye - Libya görüşmelerinden sonra yayınlanan resmî tebliğin dili önünde akıl da hayal de pes der.
Tebliğ, B. M. M.’de misafirlere nasıl «hoş geldiniz» denildiğini, kendilerinin nasıl alkışlandığını anlattıktan sonra şöyle devam ediyor:
«Sulhün ve milletler arasında anlaşmanın takviyesine yardım hususunda en iyi niyetlerle mütehalli olarak bu maksatla işbirliği yapmıya karar vermişlerdir. Bu işbirliği sulh dâvasına fiilî bir şekilde hizmet etmeye kararlı iyiniyet sahibi memleketler camiası dahilinde Libya'ya düşen rolü daima daha müessir bir tarzda oynaması nisbetinde Libya'ya müzaheretini de tazammum etmesi hususunda mutabık kalmışlardır.
«Asıl Türkiye - Libya münasebetleri mevzuunda ise devlet adamları, sıkı Türkiye - Libya dostluğunun esasını teşkil eden feragat zihniyetile bilgi ve tecrübe memleketlerinden birlikte faydalanılması hususuna âzami hız vermeyi kararlaştırmışlardır. Bu karar kültürel ve iktisadî münasebetler sahalarına da tatbik olunacaktır.»
İfadenin bozukluğu ve karışıklığı bir yana, birinci paragrafın ikinci cümlesinde, Libya'ya kimin «müzaheret» inden bahsolunmaktadır? Ortada bir «müzaheret» fiili var fakat bu müzaheretin faili yoktur.
İkinci paragraftaki «bilgi ve tecrübe memleketleri» de ne demektir? «Bilgili ve tecrübeli memleketler» dense idi, ne kastedildiği gene açıkça anlaşılmasa bile, hiç değilse Türkçesi doğru bir ibare kullanılmış olurdu.
«Bilgi ve tecrübe memleketlerinden» faydalanması gerektiğine göre, Türkiye bir bilgisizlik ve tecrübesizlik memleketi midir?
«Bilgi ve tecrübe memleketleri» sözünün şümulüne meselâ Rusya’nın da girmesi nasıl önlenebilecektir?
Türkçe ifadede bırakılan bu gedikler bir yana, «bilgi ve tecrübe memleketlerinden birlikte faydalanılması» nda «Türkiye - Libya dostluğunun esasını teşkil eden feragat zihniyeti» nin rolü nedir?
Diyelim ki atalarımız doğru söylemişlerdir, şiirin mânası gerçekten şairin karnındadır! Ya bu tebliğin mânası kimin karnında?
Diplomatik dilin örtülü olması olağan sayılsa bile, mânayı gizliyecek örtünün de bir şeye benzemesi gerekir.
Doğrusu, Köprülü armağanı almış bir edebiyat profesörünün başında bulunduğu bir Bakanlıktan dili bu kadar bozuk, bu derece anlaşılmaz bir tebliğ çıkmamalı idi.
Bu çeşit tebliğlerin dili, siyasî edebiyat örneği olabilmelidir!
Bülend ECEVİT
Mâna kimin karnında ?
Hâlâ «el mâna fi batnı şair» diyenler şaire haksızlık ediyorlar. Bu söz zamanında doğru söylenmiş olabilir ama, şimdi en anlaşılmaz sanılan şiirler bile, bizdeki resmî tebliğlerin yanında bir temiz su kadar durudur.
İnsan biraz hayalini işletse, rakı şişesinde nasıl balık olunabileceğini anlıyabilir. Anlıyamasa bile, hiç değilse bu sözün Türkçesi düzgündür. Fakat, Türkiye - Libya görüşmelerinden sonra yayınlanan resmî tebliğin dili önünde akıl da hayal de pes der.
Tebliğ, B. M. M.’de misafirlere nasıl «hoş geldiniz» denildiğini, kendilerinin nasıl alkışlandığını anlattıktan sonra şöyle devam ediyor:
«Sulhün ve milletler arasında anlaşmanın takviyesine yardım hususunda en iyi niyetlerle mütehalli olarak bu maksatla işbirliği yapmıya karar vermişlerdir. Bu işbirliği sulh dâvasına fiilî bir şekilde hizmet etmeye kararlı iyiniyet sahibi memleketler camiası dahilinde Libya'ya düşen rolü daima daha müessir bir tarzda oynaması nisbetinde Libya'ya müzaheretini de tazammum etmesi hususunda mutabık kalmışlardır.
«Asıl Türkiye - Libya münasebetleri mevzuunda ise devlet adamları, sıkı Türkiye - Libya dostluğunun esasını teşkil eden feragat zihniyetile bilgi ve tecrübe memleketlerinden birlikte faydalanılması hususuna âzami hız vermeyi kararlaştırmışlardır. Bu karar kültürel ve iktisadî münasebetler sahalarına da tatbik olunacaktır.»
İfadenin bozukluğu ve karışıklığı bir yana, birinci paragrafın ikinci cümlesinde, Libya'ya kimin «müzaheret» inden bahsolunmaktadır? Ortada bir «müzaheret» fiili var fakat bu müzaheretin faili yoktur.
İkinci paragraftaki «bilgi ve tecrübe memleketleri» de ne demektir? «Bilgili ve tecrübeli memleketler» dense idi, ne kastedildiği gene açıkça anlaşılmasa bile, hiç değilse Türkçesi doğru bir ibare kullanılmış olurdu.
«Bilgi ve tecrübe memleketlerinden» faydalanması gerektiğine göre, Türkiye bir bilgisizlik ve tecrübesizlik memleketi midir?
«Bilgi ve tecrübe memleketleri» sözünün şümulüne meselâ Rusya’nın da girmesi nasıl önlenebilecektir?
Türkçe ifadede bırakılan bu gedikler bir yana, «bilgi ve tecrübe memleketlerinden birlikte faydalanılması» nda «Türkiye - Libya dostluğunun esasını teşkil eden feragat zihniyeti» nin rolü nedir?
Diyelim ki atalarımız doğru söylemişlerdir, şiirin mânası gerçekten şairin karnındadır! Ya bu tebliğin mânası kimin karnında?
Diplomatik dilin örtülü olması olağan sayılsa bile, mânayı gizliyecek örtünün de bir şeye benzemesi gerekir.
Doğrusu, Köprülü armağanı almış bir edebiyat profesörünün başında bulunduğu bir Bakanlıktan dili bu kadar bozuk, bu derece anlaşılmaz bir tebliğ çıkmamalı idi.
Bu çeşit tebliğlerin dili, siyasî edebiyat örneği olabilmelidir!
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Mâna Kimin Karnında,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/261 ulaşıldı.