Gerçeklerin Suyuna Gidenler
Başlık:
Gerçeklerin Suyuna Gidenler
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-06-19
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Gerçeklerin suyuna gidenler
2 Mayıstan beri Demokrat Partili düşünür ve yazarlara bir merak arız oldu: Cumhuriyet Halk Partisinin neden yenildiği, halk nazarındaki itibarını neden kaybettiği ve bundan sonra nasıl bir yol tutması gerektiği konusunda incelemeler yapıp bilimsel yazılar yazmak...
Bu incelemeleri yapan D.P. li düşünürlerin birleştikleri bir nokta var: Cumhuriyet Halk partisi halkı anlamamış, tanımamış, halka inmemiştir. Seçimleri onun için kaybetmiş, onun için kaybedecektir. Öte yanda Demokrat Parti halkı anladığı, tanıdığı, halka indiği için seçimleri kazanmış ve kazanacaktır.
Bu izah şeklini karşı parti için bir kusur, kendi partileri için bir meziyet olarak ileri sürerken utanç duymamaları, Oemokrat Partili düşünürlerin demokrasi anlayışındaki sakatlığa canlı bir örnektir.
Son seçimlerin neticelerini, göğüslerini gere gere bu şekilde izah edebilen insanlar için, belli ki demokrasi, oportünizm ve demagojinin bir karışımına eşittir. Ve gene bu insanlar için, ülkü ve prensiplere bağlı kalmak, bu uğurda seçimleri, hattâ “halk nazarındaki itibarını” kaybetmeyi göze almak, belli ki, demokratik zihniyetten nasibi olmıyanların harcıdır.
Şüphesiz ki bir parti, halkı anlayıp tanımıya çalışmalıdır! Fakat bu gayreti halka inebilmek için değil, halkı kendisine yaklaştırabilmek, kendi ülkülerini halka benimsetebilmek için yapmalıdır! Halkı anlayıp tanımayı halka inebilmek için tutulacak bir yol sayan partilerse, ülküsü, prensipi olmıyan, halkı yükseltmek için bir istek beslemiyen, tek hedefi iktidara geçmek ve iktidarda kalmak olan partilerdir.
Şüphesiz ki C.H.P.’liler de halkı D.P.’liler kadar tanımaktadırlar. Aralarındaki ayrılık, C.H.P.’lilerin, bundan bir öğünme payı çıkarmıya ahlâkî bir sebep görmemelerindedir.
İdealist bir parti için önemli olan halkı anlayıp tanımak değil, halkın kendisini anlayıp tanımasıdır, ve hedef, partinin halka inmesi değil, halkın partiye yaklaşması, onun ülkülerini benimsemesidir.
Eğer halkı anlamıyormuş, tanımıyormuş gibi görünmesi, halka inmemesi gerçekten varitse, bu, C.H.P. için ancak bir öğünme sebebi olabilir.
Çünkü idealizm, gerçeklerin dikine gitmektir.
Gerçeklerin suyuna gitmekle öğünen bir parti bunu anlıyamaz.
Bülend ECEVİT
Gerçeklerin suyuna gidenler
2 Mayıstan beri Demokrat Partili düşünür ve yazarlara bir merak arız oldu: Cumhuriyet Halk Partisinin neden yenildiği, halk nazarındaki itibarını neden kaybettiği ve bundan sonra nasıl bir yol tutması gerektiği konusunda incelemeler yapıp bilimsel yazılar yazmak...
Bu incelemeleri yapan D.P. li düşünürlerin birleştikleri bir nokta var: Cumhuriyet Halk partisi halkı anlamamış, tanımamış, halka inmemiştir. Seçimleri onun için kaybetmiş, onun için kaybedecektir. Öte yanda Demokrat Parti halkı anladığı, tanıdığı, halka indiği için seçimleri kazanmış ve kazanacaktır.
Bu izah şeklini karşı parti için bir kusur, kendi partileri için bir meziyet olarak ileri sürerken utanç duymamaları, Oemokrat Partili düşünürlerin demokrasi anlayışındaki sakatlığa canlı bir örnektir.
Son seçimlerin neticelerini, göğüslerini gere gere bu şekilde izah edebilen insanlar için, belli ki demokrasi, oportünizm ve demagojinin bir karışımına eşittir. Ve gene bu insanlar için, ülkü ve prensiplere bağlı kalmak, bu uğurda seçimleri, hattâ “halk nazarındaki itibarını” kaybetmeyi göze almak, belli ki, demokratik zihniyetten nasibi olmıyanların harcıdır.
Şüphesiz ki bir parti, halkı anlayıp tanımıya çalışmalıdır! Fakat bu gayreti halka inebilmek için değil, halkı kendisine yaklaştırabilmek, kendi ülkülerini halka benimsetebilmek için yapmalıdır! Halkı anlayıp tanımayı halka inebilmek için tutulacak bir yol sayan partilerse, ülküsü, prensipi olmıyan, halkı yükseltmek için bir istek beslemiyen, tek hedefi iktidara geçmek ve iktidarda kalmak olan partilerdir.
Şüphesiz ki C.H.P.’liler de halkı D.P.’liler kadar tanımaktadırlar. Aralarındaki ayrılık, C.H.P.’lilerin, bundan bir öğünme payı çıkarmıya ahlâkî bir sebep görmemelerindedir.
İdealist bir parti için önemli olan halkı anlayıp tanımak değil, halkın kendisini anlayıp tanımasıdır, ve hedef, partinin halka inmesi değil, halkın partiye yaklaşması, onun ülkülerini benimsemesidir.
Eğer halkı anlamıyormuş, tanımıyormuş gibi görünmesi, halka inmemesi gerçekten varitse, bu, C.H.P. için ancak bir öğünme sebebi olabilir.
Çünkü idealizm, gerçeklerin dikine gitmektir.
Gerçeklerin suyuna gitmekle öğünen bir parti bunu anlıyamaz.
Bülend ECEVİT
Dosyalar
Koleksiyon
Alıntı
“Gerçeklerin Suyuna Gidenler,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/255 ulaşıldı.
