Aydın İçin Bir Ölçü
Başlık:
Aydın İçin Bir Ölçü
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-06-18
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA:
Aydın için bir ölçü
Ege Bölgesi Köy öğretmenleri Derneğinin çıkardığı GAYRET dergisinin son sayısında «Köy ve Aydın» başlıklı bir yazı var. Dâvasına inanmış ve bu dâva yolunda yüreği yanmış genç köy öğretmenlerinin acısını dile getiren bu yazısında Refet Özkan, aydın için şöyle bir tarif veriyor:
«Gerçek aydın, etrafındaki yanlış düşünürleri, kendi iyi düşüncelerine uyduran kimsedir. Toplumun kötü gidişine uyanlar münevver sayılamaz.»
Bu sözler belki bir tarif olarak yanlış yahut eksiktir. Fakat, milletçe kalkınmamız için her aydının seferber olması gereken yurdumuzda, bu tarifi bir ölçü sayabiliriz. Bu ölçüye uymıyan bir insan aydın olmuş olmamış, farketmez! Kafası karanlıkta kalmış olanların gidişine ayak uydurduktan, karanlıkta yürüyenlerin yolunu aydınlatamadıktan sonra, bir insana niçin aydın demeli?
Fakat yurdumuzda bu ölçüyü kullanırsak, pek az kimse aydın sıfatına hak kazanabilir. Nice lise, nice üniversite mezunları, nice Avrupa'da, Amerika'da okumuşlar, bu ölçüye vuruldukları zaman, aydın olarak sıfır alırlar.
Çünkü bizim aydınlarımızdan çoğu, okumuş olmanın kendilerine verdiği daha iyi düşünme, daha geniş görme imkânlarından her an feragat edebilecek kadar rahatına ve menfaatine düşkündür. Kendi düşünce ve görüşünü çevresine aksettirebilmek için gerekli mücadeleyi bir zorunluluk değil bir külfet saymaktadır.
Karanlığa gömülü bir toplumda kafası aydınlanmış bir kimse ister istemez çevresindeki karanlıktan rahatsız olur. Bu durumda tutabileceği iki yol vardır: Ya çevresini aydınlatmıya çalışmak, ya da kendi kafasındaki ışığı söndürmek!..
Bizim aydınlarımızdan çoğu ikinci yolu seçmektedir. Çünkü bu kolaylarına gelmektedir.
Aydınlarımız, daha doğrusu aydın geçinenlerimiz arasında martlrlerin bu kadar az oluşu ondandır.
Oysa ki yüzyılların geri bıraktığı, geriliğin karanlık içine gömdüğü bir memleket kalkınma çağına girdiği sırada, o memleketin kitap girmiş her evinde sokaktan geçenleri aydınlatacak bir ışık yanmalı, inandığı düşüncelerin yoluna başını koymuş bir insan yaşamalıydı!
Bülend ECEVİT
Aydın için bir ölçü
Ege Bölgesi Köy öğretmenleri Derneğinin çıkardığı GAYRET dergisinin son sayısında «Köy ve Aydın» başlıklı bir yazı var. Dâvasına inanmış ve bu dâva yolunda yüreği yanmış genç köy öğretmenlerinin acısını dile getiren bu yazısında Refet Özkan, aydın için şöyle bir tarif veriyor:
«Gerçek aydın, etrafındaki yanlış düşünürleri, kendi iyi düşüncelerine uyduran kimsedir. Toplumun kötü gidişine uyanlar münevver sayılamaz.»
Bu sözler belki bir tarif olarak yanlış yahut eksiktir. Fakat, milletçe kalkınmamız için her aydının seferber olması gereken yurdumuzda, bu tarifi bir ölçü sayabiliriz. Bu ölçüye uymıyan bir insan aydın olmuş olmamış, farketmez! Kafası karanlıkta kalmış olanların gidişine ayak uydurduktan, karanlıkta yürüyenlerin yolunu aydınlatamadıktan sonra, bir insana niçin aydın demeli?
Fakat yurdumuzda bu ölçüyü kullanırsak, pek az kimse aydın sıfatına hak kazanabilir. Nice lise, nice üniversite mezunları, nice Avrupa'da, Amerika'da okumuşlar, bu ölçüye vuruldukları zaman, aydın olarak sıfır alırlar.
Çünkü bizim aydınlarımızdan çoğu, okumuş olmanın kendilerine verdiği daha iyi düşünme, daha geniş görme imkânlarından her an feragat edebilecek kadar rahatına ve menfaatine düşkündür. Kendi düşünce ve görüşünü çevresine aksettirebilmek için gerekli mücadeleyi bir zorunluluk değil bir külfet saymaktadır.
Karanlığa gömülü bir toplumda kafası aydınlanmış bir kimse ister istemez çevresindeki karanlıktan rahatsız olur. Bu durumda tutabileceği iki yol vardır: Ya çevresini aydınlatmıya çalışmak, ya da kendi kafasındaki ışığı söndürmek!..
Bizim aydınlarımızdan çoğu ikinci yolu seçmektedir. Çünkü bu kolaylarına gelmektedir.
Aydınlarımız, daha doğrusu aydın geçinenlerimiz arasında martlrlerin bu kadar az oluşu ondandır.
Oysa ki yüzyılların geri bıraktığı, geriliğin karanlık içine gömdüğü bir memleket kalkınma çağına girdiği sırada, o memleketin kitap girmiş her evinde sokaktan geçenleri aydınlatacak bir ışık yanmalı, inandığı düşüncelerin yoluna başını koymuş bir insan yaşamalıydı!
Bülend ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Aydın İçin Bir Ölçü,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/254 ulaşıldı.