"2 Mayıs'ın Manası"

Başlık: 
"2 Mayıs'ın Manası" 
Kaynak: 
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3 
Tarih: 
1954-05-26 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi 
Metin: 
GÜNÜN IŞIGINDA:

“2 Mayısın manası,,

Demokrat Partiye göre, kanunlarımız, 1950’deki İktidar değişmesinden önce, gerçek demokrasiye imkân vermiyecek kadar sıkı idi. Antidemokratik kanunlar saya saya bitirilemiyecek kadar çoktu. 1954 seçimlerinden sonra ise, gene Demokrat Partiye göre, kanunlarımız, demokrasiye imkân vermiyecek kadar gevşektir. Gerçi 1950—54 arasında bu gevşeklik biraz giderilmiştir, ama yetmez; büsbütün giderilmelidir! Saya saya bitirilemiyen antidemokratik kanunlar, bu dört yıl içinde nasıl olduysa, hiç bir taraflarına dokunulmadığı hâlde, memlekette anarşiye yol açabilecek kanunlar hâline gelivermişlerdir.

Yine Hükûmet programında bildirildiğine göre, bu durum islâh edilecektir. Çünkü “son seçimler ondan evvelki intikal devriyle şimdi başlamakta olan safhayı birbirinden kesin surette ayırmış bulunuyor. 2 Mayıs’ın mânasını biz böyle anlamaktayız.”’ Buna göre, “suç hudut ve unsurları’” daha kat’iyetle tesbit edilecek “yeni kanuni tedbirler” alınacaktır. Meclisin yüksek müdahalesile anarşiye artık son verilecektir!...

Bahsi geçen intikal devrinde, muhalefet meğer neler yapmış: «Zulme karşı kıyamın meşruiyeti » ni telkin etmiş, «hürriyet nam ve hesabına ayaklanma tahriklerine teşebbüs» etmiş!.

Bunlar, bir başbakanın nasıl kelimenlendirebildiği akla, mantığa sığmıyacak iftiralardır. Eğer muhalefet «kıyamın meşruiyeti» telkininde, «ayaklanma tahriklerinde» bulundu ise, memleketimizde onu cezalandıracak kanunlar mı yoktur? Eğer böyle kanunlar yoktu ise, tek parti devrinin o hiç dillerden düşürülmiyen “zulüm ve istibdadı” hangi kanunlara dayanılarak yapılmıştı? Eğer böyle kanunlar vardı ise, o «kıyam» ve «ayaklanma» tahrikcileri niçin dört yıldır cezalandırılmamışlardır? Gene Başbakanın meşhur «müsamaha»sı mı işe karışıp kanunların tatbik edilmesine bugüne kadar engel olmuştur?

Zaten, eğer zulüm yoksa «zulme karşı kıyam» telkinlerinin, eğer hürriyet varsa, «hürriyet nam ve hesabına ayaklanma tahrikleri»nin ne manası olabilir? Memleketimizde Sayın Başbakanı, böyle telkin ve tahriklerde bulunulduğu yahut bulunulabileceği vehmine düşüren bir zulüm ve istibdat rejimi mi vardır, yahut var olacaktır?

Hükûmet programının bir yerinde de Başbakan diyor ki: «Bundan böyle yıkıcı ve anarşik usûllerin devamını önlemek ve demokrasinin kötü örneklerini değil, fakat insan haysiyet ve şerefine en uygun olan bu idare tarzını her şeyde olduğu gibi, en iyi neticeler vermiş örneklerine göre tatbik etmek kararındayız.»

Bu gerçekten kulağa güzel gelen bir karar! Yalnız, bahsedilen örnekler hangi memleketlerden alınacaksa, bunu şimdiden açıklamaları iyi olmaz mı? Açıklasınlar ki şu «2 Mayısın manası»nı biz de anlıyalım!

Bülend ECEVİT 

Dosyalar

1954.05.26.RE_B.jpg
1954.05.26.RE_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“"2 Mayıs'ın Manası",” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 3 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/239 ulaşıldı.