İfsat Edici Bir Broşür
Başlık:
İfsat Edici Bir Broşür
Kaynak:
Halkçı (Yeni Ulus), "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1954-02-24
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA :
İfsat edici bir broşür
Batı demokrasilerinin basını ile Sovyet basını arasındaki ayrılıkları belirten bir broşür (x), «Basın Hürriyeti Nedir?» başlıklı birinci bölümünde, basın hürriyetinin faydalarına bir örnek veriyor:
«The Times gazetesinin tanınmış harb muhabiri Bllly Russel’in Kırım harbi sırasında gönderdiği haberler yüzünden, Ingiltere’de hükümet düşmüş, ve harbin bütün seyri değişmişti.»
Harb sırasında bir muhabirin cepheden yolladığı haberler, hükümetin düşmesine ve harbin seyrinin değişmesine sebep olacak mahiyette olursa, hiç şüphesiz bu haberler bizim Ceza Kanunumuzun tadilli 161 inci maddesine göre suç teşkil eder ve cezası, «onbeş seneden eksik olmamak üzere ağır hapis» tir.
Fakat, on dokuzuncu yüzyıl ortalarında İngiliz harb muhabiri Billy Russell cepheden gazetesine böyle haberler gönderdi diye hapse atılmamış, cephede görevine devam etmiş, buna karşılık İngiliz Hükümeti devrilmiştir. Billy Russell adı da, Kırım harbinin kahramanlariyle birlikte, tarihe geçmiştir.
Gene bu broşürde şöyle bir cümle var:
«Basın hürriyeti, içtimai âdetin yerine gelmesini çabuklaştırır; eğer halk oyu bütün olup bitenlerden haberdar edilirse, yetkisini kötüye kullanan ve ehliyetsiz hükümetler iktidara rahat rahat tutunamazlar.»
Türkiye’de bir gazete basın hürriyetini böyle anlıyacak olsa, «bir seneden 3 seneye kadar hapis ve 1.000 liradan 10.000 liraya kadar ağır para cezası» başında demektir (Basın hürriyetini «kuvvetlendirmek» için hazırlanan yeni kanun tasarısının 3 üncü maddesine bakınız).
Broşürden bir cümle daha:
«Bir gazete, fertlerin, müesseselerin yahut hükümetlerin itibarını ne kadar sarsacak mahiyette olursa olsun, doğruluğuna inandığı haberleri basmaktan kaçınmamalıdır.... Gazeteciler, nihayet insan oldukları için, bu arada hatalara da düşebilirler.»
Bizde bunun cezası: 3 yıla kadar hapis, 10.000 liraya kadar para!.
Gene broşürden bir cümle:
«Bizim anladığımız mânada basın hürriyeti.... fertlerin şahsî ahvalini ve hissiyatını da teşhir eder.»
Bizim tasarıdan bir fıkra:
«Rıza hilâfına hususi veya ailevî ahvalin teşhir olunması..... 6 aydan 3 seneye kadar hapis ve 1.000 liradan 10.000 liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.»
İngiliz dostlarımızdan rica ederiz: Demokrasi propagandası uğrunda bizim gazetelerimize böyle broşürler yollayıp durmasınlar! Bize bir kasıtları mı var? Bu broşürlerde verilen öğütleri dinleyip de başımız derde mi girsin, hapislerde mi çürüyelim isterler?
Hem, gene rica ederiz, gazetelerimize yollıyacakları broşürlere, «Hitler, hür basını baskı altına almak ve devlet kontrolü altındaki gazetelerden istifade etmekle, milyonlarca insanı felâkete sürüklemişti,» gibi manidar cümleler de koydurmasınlar!
Hayır hayır, demokrasi kurbanı İngiliz dostlarımız bizi mazur görsünler, biz, bu ifsat edici broşürün hür basınla ilgili bölümünü ciddiye alamıyacağız. Kanunlarımıza o kadar saygısızlık gösteremeyiz! Bütün bu bölümde, doğruluğu inkâr edilemiyecek bir tek söz bulabildik:
«Üç gazete bin süngüden daha korkuludur.»
Fakat bu sözü de broşürün yazarı değil, Napolyon söylemiş!
Bakalım, şimdi broşürün Sovyet basını hakkındaki «Parti Uşağı» başlıklı bölümünü de okuyoruz, belki o bölümde istifade edilecek bazı noktalar bulabiliriz.
Bülend ECEVİT
--------------
(x) "A Press in Chains”; yazan: Dennis Bardens.
İfsat edici bir broşür
Batı demokrasilerinin basını ile Sovyet basını arasındaki ayrılıkları belirten bir broşür (x), «Basın Hürriyeti Nedir?» başlıklı birinci bölümünde, basın hürriyetinin faydalarına bir örnek veriyor:
«The Times gazetesinin tanınmış harb muhabiri Bllly Russel’in Kırım harbi sırasında gönderdiği haberler yüzünden, Ingiltere’de hükümet düşmüş, ve harbin bütün seyri değişmişti.»
Harb sırasında bir muhabirin cepheden yolladığı haberler, hükümetin düşmesine ve harbin seyrinin değişmesine sebep olacak mahiyette olursa, hiç şüphesiz bu haberler bizim Ceza Kanunumuzun tadilli 161 inci maddesine göre suç teşkil eder ve cezası, «onbeş seneden eksik olmamak üzere ağır hapis» tir.
Fakat, on dokuzuncu yüzyıl ortalarında İngiliz harb muhabiri Billy Russell cepheden gazetesine böyle haberler gönderdi diye hapse atılmamış, cephede görevine devam etmiş, buna karşılık İngiliz Hükümeti devrilmiştir. Billy Russell adı da, Kırım harbinin kahramanlariyle birlikte, tarihe geçmiştir.
Gene bu broşürde şöyle bir cümle var:
«Basın hürriyeti, içtimai âdetin yerine gelmesini çabuklaştırır; eğer halk oyu bütün olup bitenlerden haberdar edilirse, yetkisini kötüye kullanan ve ehliyetsiz hükümetler iktidara rahat rahat tutunamazlar.»
Türkiye’de bir gazete basın hürriyetini böyle anlıyacak olsa, «bir seneden 3 seneye kadar hapis ve 1.000 liradan 10.000 liraya kadar ağır para cezası» başında demektir (Basın hürriyetini «kuvvetlendirmek» için hazırlanan yeni kanun tasarısının 3 üncü maddesine bakınız).
Broşürden bir cümle daha:
«Bir gazete, fertlerin, müesseselerin yahut hükümetlerin itibarını ne kadar sarsacak mahiyette olursa olsun, doğruluğuna inandığı haberleri basmaktan kaçınmamalıdır.... Gazeteciler, nihayet insan oldukları için, bu arada hatalara da düşebilirler.»
Bizde bunun cezası: 3 yıla kadar hapis, 10.000 liraya kadar para!.
Gene broşürden bir cümle:
«Bizim anladığımız mânada basın hürriyeti.... fertlerin şahsî ahvalini ve hissiyatını da teşhir eder.»
Bizim tasarıdan bir fıkra:
«Rıza hilâfına hususi veya ailevî ahvalin teşhir olunması..... 6 aydan 3 seneye kadar hapis ve 1.000 liradan 10.000 liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.»
İngiliz dostlarımızdan rica ederiz: Demokrasi propagandası uğrunda bizim gazetelerimize böyle broşürler yollayıp durmasınlar! Bize bir kasıtları mı var? Bu broşürlerde verilen öğütleri dinleyip de başımız derde mi girsin, hapislerde mi çürüyelim isterler?
Hem, gene rica ederiz, gazetelerimize yollıyacakları broşürlere, «Hitler, hür basını baskı altına almak ve devlet kontrolü altındaki gazetelerden istifade etmekle, milyonlarca insanı felâkete sürüklemişti,» gibi manidar cümleler de koydurmasınlar!
Hayır hayır, demokrasi kurbanı İngiliz dostlarımız bizi mazur görsünler, biz, bu ifsat edici broşürün hür basınla ilgili bölümünü ciddiye alamıyacağız. Kanunlarımıza o kadar saygısızlık gösteremeyiz! Bütün bu bölümde, doğruluğu inkâr edilemiyecek bir tek söz bulabildik:
«Üç gazete bin süngüden daha korkuludur.»
Fakat bu sözü de broşürün yazarı değil, Napolyon söylemiş!
Bakalım, şimdi broşürün Sovyet basını hakkındaki «Parti Uşağı» başlıklı bölümünü de okuyoruz, belki o bölümde istifade edilecek bazı noktalar bulabiliriz.
Bülend ECEVİT
--------------
(x) "A Press in Chains”; yazan: Dennis Bardens.
Koleksiyon
Alıntı
“İfsat Edici Bir Broşür,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/183 ulaşıldı.