Tarafsız Seçmen Kime Oy Verebilir
Başlık:
Tarafsız Seçmen Kime Oy Verebilir
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2
Tarih:
1961-10-12
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi, "Günaydın Yazı Dizisi 1960-61"
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Tarafsız seçmen kime oy verebilir?
Bazı kimseler olabilir ki duygularının, sempati veya düşmanlıklarının esiridirler, ya da koyu particidirler; 15 Ekim günü, onlar, hangi partiyi kendilerinden bellemişlerse, duyguları hangi partiye yatkınsa, oylarını, belki tereddüt etmeksizin, o partiye vereceklerdir.
Fakat herhalde demokraside en sıhhatli davranış, partiler arasında kıyaslamalar yaparak, memleketin ihtiyaç ve meseleleriyle, partilerin bu ihtiyaç ve meseleler karşısındaki tutum ve düşüncelerini tartarak; gene partilerin yönetici kadrolarına, devlet adamı kadrolarına ve seçimler sırasındaki hareket tarzlarına, konuşma üslûplarına bakarak oy kullanmaktır.
15 Ekim günü oylarını kullanırken böyle bir sıhhatli davranışı benimseyecek olanlar, öyle sanıyoruz ki, Cumhuriyet Halk Partisinden başka bir partiye oy verebilmek şöyle dursun, Cumhuriyet Halk Partisinden başka herhangi bir parti hakkında bir hüküm verebilmekte bile güçlük çekeceklerdir.
*
Partiler hakkında yönetici kadrolarına bakarak hüküm vermek isterlerse karşılaşacakları durum şudur: Seçime katılan 4 partiden ancak ikisi kongrelerini tamamlamış ve yönetici kadroları için teşkilâtlarından yetki almıştır. Bunlar, Cumhuriyet Halk Partisi ile Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisidir.
Adalet Partisi ile Yeni Türkiye Partisi ise, seçimlerden önce kongrelerini tamamlıyabilmek şöyle dursun, birkaç yer dışında kongre yapmağa teşebbüs bile etmemişlerdir. Daha memleket ölçüsünde teşkilâtlarını tamamlıyamamışlardır. Seçime katılma hakkını kazanabilecek sayıda teşkilât kurmağa ancak muvaffak olmuşlardır.
Bu durumda, oyunu iyice tartıp ölçerek kullanmak isteyen tarafsız seçmen vatandaş, bu iki partiden birinin yönetici kadrosunu beğense bile, iktidarda o kadronun partiyi temsil hakkını muhafzaa edip edemeyeceğinden emin olamayacaktır. Daha şimdiden, bu iki partinin bazı liderleriyle teşkilât kademeleri mensupları ve adayları adetâ ayrı dillerde konuşmaktadırlar. Parti liderlerinin ak dediğine teşkilâtı kara demektedir. Parti liderinin kardeşlik vaadettiği günde ve yerde parti teşkilâtı ve partinin birçok adayları intikam vaadetmektedirler. Liderin dostluk eli uzatır göründüğü yerde teşkilât yumruk sıkmaktadır.
İki partinin de bu görünümü ya bir samimiyetsizlik ve ikiyüzlülük belirtisidir, ya da bu partilerde yöneticilerin, liderlerin, partiye hâkim olmaktan çok uzak bulunduklarına işarettir. Her iki halde de böyle bir partiye oy vermek memleket kaderiyle bir talih oyunu oynamak olur.
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine gelince, gerçi, bu partinin Genel Başkanı ile öteki yöneticileri, seçimlere yakın yapılan büyük kongrelerinde teşkilâtlarını temsil yetkisini almışlardır. Fakat bu partinin de yöneticileri çelişmeler içindedir. Şu intikal devresinde siyasal hayatımızın en önemli bir vesikası olan Yuvarlak Masa Andlaşmasını, partinin Merkez İdare Kurulu imzalarken, Genel Başkanı imzalamaktan kaçınmıştır. Sonradan da, bunun, Andlaşmaya katılmakla katılmamak arasında hangisini istismara şartlar daha elverişli olursa onu istismar edebilmek için başvurulmuş bir oyun olduğu meydana çıkmıştır. Oy alabilmek için böyle oyunlara başvurabilecek karakterde kimselerin, tam yetkili lider olduklarına kanaat getirilmiş bulunsa bile, sağduyulu tarfsız seçmenler arasından devlet yönetimini böyle «lider»lere bırakabilecek kimse çıkması herhalde beklenemez.
Bu türlü çelişmeler, öteden beri, bu partinin, lâiklik ve Atatürk devrimleri konusundaki sözlerinde ve davranışlarında da görülmektedir.
Geride, yöneticileri teşkilâtın tam yetkisini haiz olan ve yöneticilerinin sözleri ve tutumu ile teşkilâtının sözleri ve tutumu arasında, herhangi bir memlekette büyük bir siyasal partiden beklenebilecek ahengin âzamisi bulunan tek parti olarak, Cumhuriyet Halk Partisi kalmaktadır.
*
Memleket meseleleri ve ihtiyaçları karşısında, görüşlerini, kararlarını, ciddî araştırma ve çalışmalara dayanarak zamanında ve teferruatlı bir şekilde açıklayan tek parti de gene Cumhuriyet Halk Partisidir. Hele seçim kampanyası sırasında, gözlerini geçmişten geleceğe çeviren, başkalarını kötüleyecek, tahribe çalışacak yerde, iktidara gelince kendi yapacaklarını anlatmaya önem veren, Cumhuriyet Halk Partisinden başka bir parti görünmemektedir.
Seçim kampanyası ilerledikçe, memlekette huzurun korunmasına, vatandaşlar arasında kin ve düşmanlık duygularının giderilmesine, yöneticileri ve teşkilâtıyla söz birliği halinde ciddî ve samimi olarak çalışan tek partinin de C.H.P. olduğu iyice meydana çıkmış olsa gerektir. Kendisine iftira edenlere, en ağır ve haksız hücumları yapanlara, C.H.P. sükûnetle, selâmla, hattâ, İstanbul'da olduğu gibi, çiçek demetleriyle karşılık vermektedir.
Bütün bunların üstünde, Senato üyeliklerinin ve milletvekilliklerinin tamamı için aday gösterebilmiş tek parti de Cumhuriyet Halk Partisidir. Öteki partiler, memleketin her yerinde kendilerini temsil edecek kadar aday bile bulamamışlardır.
*
Sayılabileck başka bütün sebepler bir yana, sadece yukarı da belirttiğimiz hususlar bile, duygularına, sempati veya düşmanlıklarına esir olmayan, memleket menfaatlerini her şeyin üstünde tutan tarafsız seçmenlerin, Cumhuriyet Halk Partisinden başka bir partiye gönül rahatlığıyla oy veremiyeceklerini göstermeğe yetse gerektir.
BÜLENT ECEVİT
Tarafsız seçmen kime oy verebilir?
Bazı kimseler olabilir ki duygularının, sempati veya düşmanlıklarının esiridirler, ya da koyu particidirler; 15 Ekim günü, onlar, hangi partiyi kendilerinden bellemişlerse, duyguları hangi partiye yatkınsa, oylarını, belki tereddüt etmeksizin, o partiye vereceklerdir.
Fakat herhalde demokraside en sıhhatli davranış, partiler arasında kıyaslamalar yaparak, memleketin ihtiyaç ve meseleleriyle, partilerin bu ihtiyaç ve meseleler karşısındaki tutum ve düşüncelerini tartarak; gene partilerin yönetici kadrolarına, devlet adamı kadrolarına ve seçimler sırasındaki hareket tarzlarına, konuşma üslûplarına bakarak oy kullanmaktır.
15 Ekim günü oylarını kullanırken böyle bir sıhhatli davranışı benimseyecek olanlar, öyle sanıyoruz ki, Cumhuriyet Halk Partisinden başka bir partiye oy verebilmek şöyle dursun, Cumhuriyet Halk Partisinden başka herhangi bir parti hakkında bir hüküm verebilmekte bile güçlük çekeceklerdir.
*
Partiler hakkında yönetici kadrolarına bakarak hüküm vermek isterlerse karşılaşacakları durum şudur: Seçime katılan 4 partiden ancak ikisi kongrelerini tamamlamış ve yönetici kadroları için teşkilâtlarından yetki almıştır. Bunlar, Cumhuriyet Halk Partisi ile Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisidir.
Adalet Partisi ile Yeni Türkiye Partisi ise, seçimlerden önce kongrelerini tamamlıyabilmek şöyle dursun, birkaç yer dışında kongre yapmağa teşebbüs bile etmemişlerdir. Daha memleket ölçüsünde teşkilâtlarını tamamlıyamamışlardır. Seçime katılma hakkını kazanabilecek sayıda teşkilât kurmağa ancak muvaffak olmuşlardır.
Bu durumda, oyunu iyice tartıp ölçerek kullanmak isteyen tarafsız seçmen vatandaş, bu iki partiden birinin yönetici kadrosunu beğense bile, iktidarda o kadronun partiyi temsil hakkını muhafzaa edip edemeyeceğinden emin olamayacaktır. Daha şimdiden, bu iki partinin bazı liderleriyle teşkilât kademeleri mensupları ve adayları adetâ ayrı dillerde konuşmaktadırlar. Parti liderlerinin ak dediğine teşkilâtı kara demektedir. Parti liderinin kardeşlik vaadettiği günde ve yerde parti teşkilâtı ve partinin birçok adayları intikam vaadetmektedirler. Liderin dostluk eli uzatır göründüğü yerde teşkilât yumruk sıkmaktadır.
İki partinin de bu görünümü ya bir samimiyetsizlik ve ikiyüzlülük belirtisidir, ya da bu partilerde yöneticilerin, liderlerin, partiye hâkim olmaktan çok uzak bulunduklarına işarettir. Her iki halde de böyle bir partiye oy vermek memleket kaderiyle bir talih oyunu oynamak olur.
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine gelince, gerçi, bu partinin Genel Başkanı ile öteki yöneticileri, seçimlere yakın yapılan büyük kongrelerinde teşkilâtlarını temsil yetkisini almışlardır. Fakat bu partinin de yöneticileri çelişmeler içindedir. Şu intikal devresinde siyasal hayatımızın en önemli bir vesikası olan Yuvarlak Masa Andlaşmasını, partinin Merkez İdare Kurulu imzalarken, Genel Başkanı imzalamaktan kaçınmıştır. Sonradan da, bunun, Andlaşmaya katılmakla katılmamak arasında hangisini istismara şartlar daha elverişli olursa onu istismar edebilmek için başvurulmuş bir oyun olduğu meydana çıkmıştır. Oy alabilmek için böyle oyunlara başvurabilecek karakterde kimselerin, tam yetkili lider olduklarına kanaat getirilmiş bulunsa bile, sağduyulu tarfsız seçmenler arasından devlet yönetimini böyle «lider»lere bırakabilecek kimse çıkması herhalde beklenemez.
Bu türlü çelişmeler, öteden beri, bu partinin, lâiklik ve Atatürk devrimleri konusundaki sözlerinde ve davranışlarında da görülmektedir.
Geride, yöneticileri teşkilâtın tam yetkisini haiz olan ve yöneticilerinin sözleri ve tutumu ile teşkilâtının sözleri ve tutumu arasında, herhangi bir memlekette büyük bir siyasal partiden beklenebilecek ahengin âzamisi bulunan tek parti olarak, Cumhuriyet Halk Partisi kalmaktadır.
*
Memleket meseleleri ve ihtiyaçları karşısında, görüşlerini, kararlarını, ciddî araştırma ve çalışmalara dayanarak zamanında ve teferruatlı bir şekilde açıklayan tek parti de gene Cumhuriyet Halk Partisidir. Hele seçim kampanyası sırasında, gözlerini geçmişten geleceğe çeviren, başkalarını kötüleyecek, tahribe çalışacak yerde, iktidara gelince kendi yapacaklarını anlatmaya önem veren, Cumhuriyet Halk Partisinden başka bir parti görünmemektedir.
Seçim kampanyası ilerledikçe, memlekette huzurun korunmasına, vatandaşlar arasında kin ve düşmanlık duygularının giderilmesine, yöneticileri ve teşkilâtıyla söz birliği halinde ciddî ve samimi olarak çalışan tek partinin de C.H.P. olduğu iyice meydana çıkmış olsa gerektir. Kendisine iftira edenlere, en ağır ve haksız hücumları yapanlara, C.H.P. sükûnetle, selâmla, hattâ, İstanbul'da olduğu gibi, çiçek demetleriyle karşılık vermektedir.
Bütün bunların üstünde, Senato üyeliklerinin ve milletvekilliklerinin tamamı için aday gösterebilmiş tek parti de Cumhuriyet Halk Partisidir. Öteki partiler, memleketin her yerinde kendilerini temsil edecek kadar aday bile bulamamışlardır.
*
Sayılabileck başka bütün sebepler bir yana, sadece yukarı da belirttiğimiz hususlar bile, duygularına, sempati veya düşmanlıklarına esir olmayan, memleket menfaatlerini her şeyin üstünde tutan tarafsız seçmenlerin, Cumhuriyet Halk Partisinden başka bir partiye gönül rahatlığıyla oy veremiyeceklerini göstermeğe yetse gerektir.
Koleksiyon
Alıntı
“Tarafsız Seçmen Kime Oy Verebilir,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 9 Ekim 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1385 ulaşıldı.