Yıktıkları Heykel Kendilerini Ezecektir
Başlık:
Yıktıkları Heykel Kendilerini Ezecektir
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 5
Tarih:
1960-12-21
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Yıktıkları heykel kendilerini ezecektir
Atatürk bu memleketi kurtaranların, bu devleti kuranların, ve Türk Hatay'ın barışçı yollardan Türkiye'ye katılmasını sağlyanların başında gelen insan... Pazar günü Hatay'da, İskenderun Şehrinde, bu insanın heykeli yıkılıyor.
Elbette bu tecavüzü yapanlar Türk Ulusuna, Türk toprağına, Türk bağımsızlığına bağlı kimseler olamazlar.
Eğer Türkseler, Türklüğe ihanet etmişlerdir. Eğer Türk değillerse, Türkiye'nin, ve —kendilerini Arap milliyetçisi sanıyor olsalar bile— komşumuz olan bir Arap memleketinin düşmanıdırlar.
Çünkü, henüz soruşturmanın sonucu alınmamıştır ama, şu sırada, yani bazı müfrit Arap milliyetçilerinin Hatay üzerindeki ihtiraslarını yeniden açığa vurdukları bir sırada, Hatay'da Atatürk heykeline bir tecavüz vuku bulması, ister istemez bundan dış tahriklerin rolü olduğu, hattâ doğrudan doğruya yabancı parmağı olduğu ihtimalini hatıra getirecektir. Sadece böyle bir ihtimalin hatra gelmesi bile, bu komşu Arap devletiyle Türkiye arasındaki dostluğu zedeliyebilir.
Bu dostluğun zedelenmesi de, hiç şüphesiz Türkiye'den çok o Devlete zarar verir.
Kendisinin hiç bir rolü yoksa bile, bu çirkin hâdise, o komşu Devlete bir ibret dersi olmalıdır. Eğer bu hâdise, Hatay'la ilgili olarak Türkiye aleyhinde komşu Arap Devletinin her türlü tahriki sorumsuzca desteklediği bir sıraya rastlamış olmasa idi tecavüzün kaynağını dışarda aramak, elbette kimsenin aklına gelmezdi.
Gelmezdi, çünkü, Atatürk'ün maddî ve mânevi bütün eserlerine olduğu gibi, resimlerine, heykellerine de tecavüz edebilecek bedbahtlar pek az sayıda olsalar bile, aramızda da vardır. Bunlar evvelce ortada boylarını gösteremezlerdi. Fakat Demokrat Parti iktidarının Atatürk düşmalarına, bazılarını örtülü ödenekten besleyecek ölçüde, destek olması, teşvikçi olması, kendilerine, aslında sahip olmadıkları bir cesaret vermiştir.
Eğer, İskenderun'daki Atatürk heykeline yapılan tecavüz bu mütecasirlerin eseri ise gaflet içinde olduklarına hükmetmek gerekir. Çünkü 27 Mayıs 1960 Cuma sabahı Türkiye'de böylelerinin günü, artık bir daha doğmamak üzere batmıştır. Bu memleketin kurtarıcısına, bu Devletin kurucusuna karşı, bir sorumsuz iktidarın himayesine sığınarak tecavüz edebildikleri devir taranmıştır. Heykelini yıkmağa kalkıştıkları Atatürk, bütün bir milletin ezici iradesi olarak karşılarındadır.
Kimler yıktıysa bu heykeli, altında kendileri ezileceklerdir.
BÜLENT ECEVİT
Yıktıkları heykel kendilerini ezecektir
Atatürk bu memleketi kurtaranların, bu devleti kuranların, ve Türk Hatay'ın barışçı yollardan Türkiye'ye katılmasını sağlyanların başında gelen insan... Pazar günü Hatay'da, İskenderun Şehrinde, bu insanın heykeli yıkılıyor.
Elbette bu tecavüzü yapanlar Türk Ulusuna, Türk toprağına, Türk bağımsızlığına bağlı kimseler olamazlar.
Eğer Türkseler, Türklüğe ihanet etmişlerdir. Eğer Türk değillerse, Türkiye'nin, ve —kendilerini Arap milliyetçisi sanıyor olsalar bile— komşumuz olan bir Arap memleketinin düşmanıdırlar.
Çünkü, henüz soruşturmanın sonucu alınmamıştır ama, şu sırada, yani bazı müfrit Arap milliyetçilerinin Hatay üzerindeki ihtiraslarını yeniden açığa vurdukları bir sırada, Hatay'da Atatürk heykeline bir tecavüz vuku bulması, ister istemez bundan dış tahriklerin rolü olduğu, hattâ doğrudan doğruya yabancı parmağı olduğu ihtimalini hatıra getirecektir. Sadece böyle bir ihtimalin hatra gelmesi bile, bu komşu Arap devletiyle Türkiye arasındaki dostluğu zedeliyebilir.
Bu dostluğun zedelenmesi de, hiç şüphesiz Türkiye'den çok o Devlete zarar verir.
Kendisinin hiç bir rolü yoksa bile, bu çirkin hâdise, o komşu Devlete bir ibret dersi olmalıdır. Eğer bu hâdise, Hatay'la ilgili olarak Türkiye aleyhinde komşu Arap Devletinin her türlü tahriki sorumsuzca desteklediği bir sıraya rastlamış olmasa idi tecavüzün kaynağını dışarda aramak, elbette kimsenin aklına gelmezdi.
Gelmezdi, çünkü, Atatürk'ün maddî ve mânevi bütün eserlerine olduğu gibi, resimlerine, heykellerine de tecavüz edebilecek bedbahtlar pek az sayıda olsalar bile, aramızda da vardır. Bunlar evvelce ortada boylarını gösteremezlerdi. Fakat Demokrat Parti iktidarının Atatürk düşmalarına, bazılarını örtülü ödenekten besleyecek ölçüde, destek olması, teşvikçi olması, kendilerine, aslında sahip olmadıkları bir cesaret vermiştir.
Eğer, İskenderun'daki Atatürk heykeline yapılan tecavüz bu mütecasirlerin eseri ise gaflet içinde olduklarına hükmetmek gerekir. Çünkü 27 Mayıs 1960 Cuma sabahı Türkiye'de böylelerinin günü, artık bir daha doğmamak üzere batmıştır. Bu memleketin kurtarıcısına, bu Devletin kurucusuna karşı, bir sorumsuz iktidarın himayesine sığınarak tecavüz edebildikleri devir taranmıştır. Heykelini yıkmağa kalkıştıkları Atatürk, bütün bir milletin ezici iradesi olarak karşılarındadır.
Kimler yıktıysa bu heykeli, altında kendileri ezileceklerdir.
Koleksiyon
Alıntı
“Yıktıkları Heykel Kendilerini Ezecektir,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 14 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1296 ulaşıldı.