Plânlama Dairesine Bir Gezi Raporu
Başlık:
Plânlama Dairesine Bir Gezi Raporu
Kaynak:
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 2
Tarih:
1960-12-20
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Plânlama Dairesine bir gezi raporu
Devrim idaresinden Türkiyeye eğitim alanında en büyük armağanın, dün sona eren yazı serisinde sözünü ettiğimiz, yedeksubaylara köy öğretmenliği yaptırma usûlü; iktisadî alandaki en büyük armağanın ise Devlet Plânlama Dairesi olduğu söylenebilir.
Devlet Plânlama Dairesi, bildiğimiz kadar, anlayışlı ve yetkili ellerde, sıhhatli ve ilerisi için umut verici bir şekilde doğmuştur. 10 yıllık Demokrat Parti iktidarının iktisadî alanda bıraktığı acı hatıralardan sonra, şimdi, Türkiye için plânlı bir iktisadî kalkınma çabasının gerekliliği ve değeri daha iyi kavranmış olmalıdır. Plânlamanın, düzenleyici ve yönlendirici bir devlet kontrolünü zarurî kılmakla beraber, iktisadî sistemler arasında bir kesin tercih anlamına gelmediğini, Türkiye gibi kalkınması geri kalmış bir ülke için, nasıl bir iktisadî sistem benimsenirse benimsensin, plânlamaya ihtiyaç bulunduğunu, devletçilikten ürken iş adamlarından bile bir çoğunun artık takdir etmeleri beklenir. İktisadî plânlama, her şeyden önce, iş hayatında istikrarsızlık ihtimallerini hafifletecek; müteşebbislere güvenlik duygusu verip yol gösterecek; Türkiyede yatırım yapmayı büyük riskleri bulunan bir kumar hâlinden çıkaracaktır.
Güneydoğu Anadolunun istihsal ve ticaret hayatı bakımından hareketli bazı bölgelerindeki kısa bir gezi sırasında yaptığım tesadüfî temaslarda, henüz mahiyeti ve amaçları iyice öğrenilememiş olmakla beraber. Devlet Plânlama Dairesine büyük umutlar bağlandığını sevinerek gördüm.
Devlet Plânlama Dairesi, şüphesiz, memleketin gerek iktisadî gerek sosyal meselelerini bütün olarak ele almağa, iktisadî ve ticarî faaliyeti memleket ölçüsünde koordine etmeğe çalışacaktır. Bu seviyedeki ve bu yöndeki bir çalışmanın müsbet sonuçlarını vermeğe başlaması ise elbette uzunca bir zaman ister. Fakat Devlet Plânlama Dairesinin iktisadî hayatımızdaki etkisi gözle görülür hâle gelinceye kadar böyle uzunca bir zaman geçmesi, bu yeni teşkilâta düşen ödevlerin ağırlığını kendiliklerinden bilemiyecek bazı çevrelerde sabırsızlık ve dolayısı ile hayal kırıklığı yaratabilir. Ne kadar haksız, ne kadar yersiz de olsa, bu hayal kırıklığı, Devlet Plânlama Dairesinin halk tarafından benimsenmesini, desteklenmesini güçleştirebilir.
Oysa plânlı iktisadî kalkınma çabalarının verimli olabilmesi, geniş ölçüde, halkın bu çabalara inanıp onları desteklemesine bağlıdır.
Onun için, Devlet Plânlama Dairesinin mahiyeti ve amacı iş çevrelerine iyice anlatılmalıtır. Böylece, ödevin ağırlığı yüzünden uzun sürebilecek hazırlık devresinin sabırsızlık uyandırması geniş ölçüde önlenebilir. Bu Dairede uzman olarak hizmetlerinden yararlanılacak kimselerden bir çoğunun sessiz sadasız çalışmayı tercih eden ağır başlı bilim adamları olmaları, Dairenin, gerçeklere dayanan bir propoganda ile, kendi kendini tanıtmasına, neler yaptığını ve yapacağını halka anlatmasına engel olmamalıdır!
Bu arada, bir Devlet Plânlama Dairesi kurulmasını özel teşebbüs aleyhinde bir hareket olarak yorumlamanın yersizliği de gene iş çevrelerine anlatılarak, yatırım yapabilecek durumda olanların çekingenliği, yanlış telkinlere kapılmaları ihtimali önlenmeğe çalışılmalıdır!
Bunlardan daha önemli olarak, Devlet Plânlama Dairesi, bir yanda iktisadî ve sosyal meselelerimizi bütünüyle ele alan uzun vadeli çalışmalarını yürütürken öbür yanda da, muhtelif bölgelerin süratle ve pek az para ve emekle çözülmesi mümkün olan bazı iktisadî meselelerini tesbit edip, bu meselelerin bir kısmını olsun şimdiden ele alabilir. Devlet Plânlama Dairesinin, uzun vadeli ve şümûllü çalışmalarını aksatmıyacak şekilde, böyle münferit konular üzerine de eğilmesi, plânlama işinin tamamlanmasını beklemeğe ihtiyaç kalmadan, istihsalde, ihracatta, gelirde yer yer geniş artışlar sağlıyabilir. Böylelikle halka ve iş çevrelerine, Devlet Plânlama Dairesini, asıl şümûllü çalışmalarının sonuçları daha ortaya çıkmadan, tanıtma ve benimsetme fırsatı da sağlanmış olacaktır.
Birçok alanlarda verimi ve iktisadî hareketi hızlandırmanın bazı püf noktaları bulunsa gerektir. Devlet Plânlama Dairesi uzmanlarının zaman zaman yurt içinde kısa gezilere çıkarak, özel temas ve incelemeler yapmaları, kendilerine, eğer varsa, bu püf noktalarını kolayca gösterebilir. İllerdeki resmî makamlara, ticaret veya sanayî odalarına sirkülerle gönderip sorular sormakla toplanacak bilgi, şümûllü plânlar yapılırken yararlı olsa bile, birçok mahallî iktisadî meselelerin kestirme hâl çarelerini bulmak için uzmanların yerinde yapacakları temas ve soruşturmalar çok başka değer taşır. Bürokrasiye boğulmuş devlet dairelerinin veya meselelere belirli ve dar açılardan bakmağa alışmış müesseselerin yer yer gözlerinden kaçabilecek bir takım püf noktalarını, bir bölgenin yabancısı olan dikkatli bir iktisatçı bir bakışta görebilir.
Örneğin coğrafyanın sağladığı en geniş imkânlara ve yeterli tesislere rağmen, İskenderun Limanı, bir türlü Ortadoğunun işlek limanlarından biri olamamıştır. Belki mevzuatta veya liman işlerinin tutuluşunda yapılacak birkaç küçük değişiklik, bir sihirli değnek gibi, İskenderun Limanına can katabilir; bu limanı Türkiye için büyük bir döviz kaynağı haline getirebilir.
Mersin'de, örneğin sulama tesislerine yapılan yatırımın yetersizliği ile, liman için yapılan yatırımın aşırılığı arasındaki tezat gözler önündedir. Belki Devlet Plânlama Dairesinden Mersin'e gönderilecek birkaç uzman, bu açık tezadı giderici, yatırımlar arasında verimli bir âhenk sağlayıcı formülleri kolayca bulabilir.
Gaziantep'e iki-üç günlük bir gezi, iktisatçılara, bu şehrin bir önemli endüstri merkezi olmak için adetâ kıvranan, en küçük atölyesinden beceriklilik ve yaratıcılık taşan, fakat nedense elini kolunu bağlı bulan bir yer olduğunu göstermeğe yetecektir. Belki, Devlet Plânlama Dairesinin uzmanları, vergi sisteminde ufak bazı değişikliklerle Gaziantep'e büyük bir hamle gücü kazandırmanın mümkün olduğu sonucuna varabilirler.
Şüphesiz, bu örnekler, sadece, iktisatçı olmayan bir gazetecinin iddiasız gözlemlerine dayanmaktadır. Fakat herhalde, bir yandan memleket ekonomisinin bütün olarak planlanması işi yürütülürken bir yandan da bu gibi mahallî dertlerin nedenleri üstüne eğilmek, Devlet Plânlama Dairesi için bir zaman ve emek israfı olmayacaktır. Bu türlü bazı mahallî dertleri zahmetsizce çözebilmenin püf noktalarını bulmak, bizim belki aşırı bir iyimserlikle umduğumuz gibi mümkün olmasa bile, mahallî temas ve incelemeleri sırasında, Devlet Plânlama Dairesi uzmanları, hiç değilse, uzun vadeli çalışmalarına malzeme toplamış olurlar.
BÜLENT ECEVİT
Plânlama Dairesine bir gezi raporu
Devrim idaresinden Türkiyeye eğitim alanında en büyük armağanın, dün sona eren yazı serisinde sözünü ettiğimiz, yedeksubaylara köy öğretmenliği yaptırma usûlü; iktisadî alandaki en büyük armağanın ise Devlet Plânlama Dairesi olduğu söylenebilir.
Devlet Plânlama Dairesi, bildiğimiz kadar, anlayışlı ve yetkili ellerde, sıhhatli ve ilerisi için umut verici bir şekilde doğmuştur. 10 yıllık Demokrat Parti iktidarının iktisadî alanda bıraktığı acı hatıralardan sonra, şimdi, Türkiye için plânlı bir iktisadî kalkınma çabasının gerekliliği ve değeri daha iyi kavranmış olmalıdır. Plânlamanın, düzenleyici ve yönlendirici bir devlet kontrolünü zarurî kılmakla beraber, iktisadî sistemler arasında bir kesin tercih anlamına gelmediğini, Türkiye gibi kalkınması geri kalmış bir ülke için, nasıl bir iktisadî sistem benimsenirse benimsensin, plânlamaya ihtiyaç bulunduğunu, devletçilikten ürken iş adamlarından bile bir çoğunun artık takdir etmeleri beklenir. İktisadî plânlama, her şeyden önce, iş hayatında istikrarsızlık ihtimallerini hafifletecek; müteşebbislere güvenlik duygusu verip yol gösterecek; Türkiyede yatırım yapmayı büyük riskleri bulunan bir kumar hâlinden çıkaracaktır.
Güneydoğu Anadolunun istihsal ve ticaret hayatı bakımından hareketli bazı bölgelerindeki kısa bir gezi sırasında yaptığım tesadüfî temaslarda, henüz mahiyeti ve amaçları iyice öğrenilememiş olmakla beraber. Devlet Plânlama Dairesine büyük umutlar bağlandığını sevinerek gördüm.
Devlet Plânlama Dairesi, şüphesiz, memleketin gerek iktisadî gerek sosyal meselelerini bütün olarak ele almağa, iktisadî ve ticarî faaliyeti memleket ölçüsünde koordine etmeğe çalışacaktır. Bu seviyedeki ve bu yöndeki bir çalışmanın müsbet sonuçlarını vermeğe başlaması ise elbette uzunca bir zaman ister. Fakat Devlet Plânlama Dairesinin iktisadî hayatımızdaki etkisi gözle görülür hâle gelinceye kadar böyle uzunca bir zaman geçmesi, bu yeni teşkilâta düşen ödevlerin ağırlığını kendiliklerinden bilemiyecek bazı çevrelerde sabırsızlık ve dolayısı ile hayal kırıklığı yaratabilir. Ne kadar haksız, ne kadar yersiz de olsa, bu hayal kırıklığı, Devlet Plânlama Dairesinin halk tarafından benimsenmesini, desteklenmesini güçleştirebilir.
Oysa plânlı iktisadî kalkınma çabalarının verimli olabilmesi, geniş ölçüde, halkın bu çabalara inanıp onları desteklemesine bağlıdır.
Onun için, Devlet Plânlama Dairesinin mahiyeti ve amacı iş çevrelerine iyice anlatılmalıtır. Böylece, ödevin ağırlığı yüzünden uzun sürebilecek hazırlık devresinin sabırsızlık uyandırması geniş ölçüde önlenebilir. Bu Dairede uzman olarak hizmetlerinden yararlanılacak kimselerden bir çoğunun sessiz sadasız çalışmayı tercih eden ağır başlı bilim adamları olmaları, Dairenin, gerçeklere dayanan bir propoganda ile, kendi kendini tanıtmasına, neler yaptığını ve yapacağını halka anlatmasına engel olmamalıdır!
Bu arada, bir Devlet Plânlama Dairesi kurulmasını özel teşebbüs aleyhinde bir hareket olarak yorumlamanın yersizliği de gene iş çevrelerine anlatılarak, yatırım yapabilecek durumda olanların çekingenliği, yanlış telkinlere kapılmaları ihtimali önlenmeğe çalışılmalıdır!
Bunlardan daha önemli olarak, Devlet Plânlama Dairesi, bir yanda iktisadî ve sosyal meselelerimizi bütünüyle ele alan uzun vadeli çalışmalarını yürütürken öbür yanda da, muhtelif bölgelerin süratle ve pek az para ve emekle çözülmesi mümkün olan bazı iktisadî meselelerini tesbit edip, bu meselelerin bir kısmını olsun şimdiden ele alabilir. Devlet Plânlama Dairesinin, uzun vadeli ve şümûllü çalışmalarını aksatmıyacak şekilde, böyle münferit konular üzerine de eğilmesi, plânlama işinin tamamlanmasını beklemeğe ihtiyaç kalmadan, istihsalde, ihracatta, gelirde yer yer geniş artışlar sağlıyabilir. Böylelikle halka ve iş çevrelerine, Devlet Plânlama Dairesini, asıl şümûllü çalışmalarının sonuçları daha ortaya çıkmadan, tanıtma ve benimsetme fırsatı da sağlanmış olacaktır.
Birçok alanlarda verimi ve iktisadî hareketi hızlandırmanın bazı püf noktaları bulunsa gerektir. Devlet Plânlama Dairesi uzmanlarının zaman zaman yurt içinde kısa gezilere çıkarak, özel temas ve incelemeler yapmaları, kendilerine, eğer varsa, bu püf noktalarını kolayca gösterebilir. İllerdeki resmî makamlara, ticaret veya sanayî odalarına sirkülerle gönderip sorular sormakla toplanacak bilgi, şümûllü plânlar yapılırken yararlı olsa bile, birçok mahallî iktisadî meselelerin kestirme hâl çarelerini bulmak için uzmanların yerinde yapacakları temas ve soruşturmalar çok başka değer taşır. Bürokrasiye boğulmuş devlet dairelerinin veya meselelere belirli ve dar açılardan bakmağa alışmış müesseselerin yer yer gözlerinden kaçabilecek bir takım püf noktalarını, bir bölgenin yabancısı olan dikkatli bir iktisatçı bir bakışta görebilir.
Örneğin coğrafyanın sağladığı en geniş imkânlara ve yeterli tesislere rağmen, İskenderun Limanı, bir türlü Ortadoğunun işlek limanlarından biri olamamıştır. Belki mevzuatta veya liman işlerinin tutuluşunda yapılacak birkaç küçük değişiklik, bir sihirli değnek gibi, İskenderun Limanına can katabilir; bu limanı Türkiye için büyük bir döviz kaynağı haline getirebilir.
Mersin'de, örneğin sulama tesislerine yapılan yatırımın yetersizliği ile, liman için yapılan yatırımın aşırılığı arasındaki tezat gözler önündedir. Belki Devlet Plânlama Dairesinden Mersin'e gönderilecek birkaç uzman, bu açık tezadı giderici, yatırımlar arasında verimli bir âhenk sağlayıcı formülleri kolayca bulabilir.
Gaziantep'e iki-üç günlük bir gezi, iktisatçılara, bu şehrin bir önemli endüstri merkezi olmak için adetâ kıvranan, en küçük atölyesinden beceriklilik ve yaratıcılık taşan, fakat nedense elini kolunu bağlı bulan bir yer olduğunu göstermeğe yetecektir. Belki, Devlet Plânlama Dairesinin uzmanları, vergi sisteminde ufak bazı değişikliklerle Gaziantep'e büyük bir hamle gücü kazandırmanın mümkün olduğu sonucuna varabilirler.
Şüphesiz, bu örnekler, sadece, iktisatçı olmayan bir gazetecinin iddiasız gözlemlerine dayanmaktadır. Fakat herhalde, bir yandan memleket ekonomisinin bütün olarak planlanması işi yürütülürken bir yandan da bu gibi mahallî dertlerin nedenleri üstüne eğilmek, Devlet Plânlama Dairesi için bir zaman ve emek israfı olmayacaktır. Bu türlü bazı mahallî dertleri zahmetsizce çözebilmenin püf noktalarını bulmak, bizim belki aşırı bir iyimserlikle umduğumuz gibi mümkün olmasa bile, mahallî temas ve incelemeleri sırasında, Devlet Plânlama Dairesi uzmanları, hiç değilse, uzun vadeli çalışmalarına malzeme toplamış olurlar.
Koleksiyon
Alıntı
“Plânlama Dairesine Bir Gezi Raporu,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1295 ulaşıldı.