Referandum Yerine...

Başlık: 
Referandum Yerine... 
Kaynak: 
Ulus, "Günaydın" ss. 1, 5 
Tarih: 
1960-09-15 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi 
Metin: 
GÜNAYDIN

BÜLENT ECEVİT

Referandum yerine...

Türk basın alanına canlı, yapıcı, düşündürücü, bir unsur olarak katılan haftalık ÜLKE gazetesi, şimdiye kadar çıkan 3 sayısında da, Millî Birlik Komitesi üyeleri ile ilgi çekici konuşmalar yayınladı. Gazetenin sorularındaki açık sözlülük, M. B. K. üyelerinin cevaplarında da görülüyor.

Bu konuşmaların sonuncusunda, Anayasa ile ilgili olarak, kendi düşüncelerini de belli eden şu soruyu, ÜLKE, M. B. K. üyesi Sayın Muzaffer Yurdakuler'e soruyor:

«Anayasanın halkoyuna sunulması tatbikat ve kalite bakımından iyi netice verecek midir? Çünkü Anayasa, bir değil, birçok maddelerden meydana gelecektir. Çünkü halkın çoğu okuma yazma bilmez. Çünkü Anayasa daha çok ihtisas, bilgi işidir.»

Sayın Yurdakuler, bu soruyu gene bir soru ile karşılamaktadır:

«Ben size sorayım. Siz nasıl düşünüyorsunuz? Referanduma arz edilmesi mi, yoksa çeşitli müesseselerden, ilim adamlarından teşkil edilecek geniş bir komisyonda tezekkür edilmesi mi faydalıdır? Bir gazeteci olarak bu konuyu işlemek ve tartışmakta fayda vardır sanıyorum.»

Bu sözlerden anlıyoruz ki, Millî Birlik Komitesi, yeni Anayasayı referanduma sunup sunmamak üzerinde henüz kesin bir karara varmamıştır. Onun için, Sayın Muzaffer Yurdakuler'in tavsiyesine uyup, «bir gazeteci olarak», bu konuda kendi görüşümüzü belirtiyoruz:

ÜLKE'nin de işaret ettiği gibi, «bir değil, birçok maddelerden meydana gelecek» olan, iyice anlaşılması ve değerlendirilmesi bazı ön bilgileri gerekli kılan Anayasa'nın, Türkiye gibi okur - yazar oranı pek düşük bir toplumda referanduma, halkın oyuna sunulması, büyük güçlükler doğurabileceği gibi tehlikeli de olabilir.

Bir metin oya sunulunca, şüphesiz, reddedilmesi ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerekir. Bir an için bu ihtimalin gerçekleştiği, referandum sonucunda yeni Anayasanın reddedildiği düşünülürse, durum ne olacaktır?. Her maddesini bir bir oya sunmanın aşılmaz güçlükleri yüzünden ister istemez bütünüyle oya sunulacak metnin niçin reddedildiği anlaşılamıyıcaktır! Bu yüzden, halk çoğunluğunun metinde ne gibi değişiklikler beklediği bilinemiyecek, metni değiştirmek için girişilecek yeni çalışmalar da daha başlangıçta çıkmaza saplanacaktır.

Siyasal Bilgiler Fakültesi İdarî İlimler Enstitüsü, yeni Anayasanın bir kurucu meclis tarafından hazırlanmasını öne sürmüştü. O zaman, hali ile, referanduma ihtiyaç kalmıyacaktı. Fakat Millî Birlik Komitesi bu teklifi benimsememiştir. Şimdiden sonra benimsemesi içinse S.F.B. İdarî İlimler Enstitüsü Direktörü Sayın Prof. Tahsin Bekir Balta'nın da belirttiği gibi, vakit çok geçtir.

Bu durumda, Sayın Prof. Balta başka bir yol göstermiş,

«... Müzakere zamini diye elde mevcut olan ve bu iş için iyice hazırlanmış bir heyetin elinden çıkan tasanyı kabul etmek, M.B.K. ile Yargıtay, Danıştay, Üniversite ve siyasi partiler temsilcilerinden bir araya gelecek bir heyetten geçirmek ve tasarının tamamlanmasını yeni seçilecek olan ve 1924 Meclisi tarzında çalışması mümkün bulunan yeni Meclise bırakmak»

gerektiğini söylemiştir. (VaTAN, 2 Eylül 1960)

Görüşüne göre, her ne kadar M.B.K. yeni Anayasanın yeni Meclis kurulmadan önce kesinleşmesini istiyorsa da, sonuç gene, aşağı yukarı Prof. Balta'nın bu tekfindeki gibi olacaktır. Yeni hazırlanacak metin ne kadar «kesin» olursa olsun, yeni kurulacak Meclis bu metinde bazı değişiklikler yapma imkânına herhâlde sahip bulunacaktır.

Fakat M.B.K.'nin ilerde böyle değişiklikler yapılması ihtimalini azaltmak istemesi pek tabiîdir. Bunun için en güvenilir yol ise ileride yeni Anayasaya uymak ve onu uygulamak durumunda olacak siyasal partilerin, şimdiden, yani seçimlerden önce, bu Anayasayı benimsemelerini, ona angaje olmalarını sağlamaktır.

Bunlar ancak, Demokrat Partinin, geçen seçimlerde milletvekili seçtirememiş bazı küçük partilerin, veya, kuvvet ve önemini bir seçimden önce kestiremiyeceğimiz yeni kurulabilecek partilerin dışında kalan partiler olabilir. Yani Cumhuriyet Halk Partisi ile Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi...

Bilim Kurulunun hazırlayacağı metin üzerinde, Yargıtay, Danıştay, üniversiteler gibi kurumların da görüşlerini almak şüphesiz çok iyi olur. Fakat sonunda, M. B. K., yeni Anayasaya metnine verilecek kesin şekli, bu iki partinin, son seçimlerde almış oldukları oy oranına göre gönderecekleri temsilcilerle görüşüp kararlaştırmalıdır.

Anayasaya kesin eşklini vermek için toplanacak bir kurul, herhalde, ileride, ister iktidar ister muhalefet olarak, o Anayasaya uymak ve onu uygulamak durumunda olmaları beklenen başlıca siyasal partilerin azınlıkta kalacakları bir kurul olmamalıdır.

Yeni Anayasada son söz, Millî Birlik Komitesi ile beraber, hem kalkoyunu geniş ölçüde temsil ettiklerine hem de demokrasiyi benimsediklerine şüphe bulunmayan partilerin olmalıdır. Kaldı ki, Anayasa hazırlığında, siyasal tecrübenin, en az nazarî bilgi kadar önem taşıdığı da inkâr edilemez.

Bu yol tutulmakla, referandumun güçlükleri ve sakıncaları önlenmiş, fakat referandumda gözetilen amaç, yani halkoyunun desteğini sağlama amacı, fiilen gerçekleştirilmiş olacaktır.
 

Dosyalar

1960.09.15.RE_B1.jpg
1960.09.15.RE_B2.jpg
1960.09.15.RE_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Referandum Yerine...,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 26 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1240 ulaşıldı.