Neden İki Meclis?
Title:
Neden İki Meclis?
Source:
Ulus, "Günaydın" No 13221, s. 1
Date:
1960-06-22
Location:
Rahşan Ecevit Arşivi / Atatürk Kitaplığı
Text:
GÜNAYDIN
BÜLENT ECEVİT
Neden iki meclis?
Değerli yazar Sayın Nadir Nadi, dünkü «Cumhuriyet» te çıkan başyazısında, yeni Anayasa hazırlanırken, vatandaş hak ve hürriyetlerini teminat altına alıcı hükümlerle iktidara hareket serbestliği sağlayıcı hükümler arasında bir denge kurulması gerekliliğini savunuyor, ve,
«Anayasa mahkemesi ile sosyal ve ekonomik danışma organlarına devlet yapımızda yer verdikten sonra ikinci bir meclise lüzum görmiyebiliriz,» diyerek, «yarınki iktidarı kıskıvrak bağlamış, hareket serbestliğinden büsbütün yoksun bırakmış, böylece kendi elimizle hantal bir devlet mekanizması kurmuş» duruma düşmek gibi bir tehlikeye dikkati çekiyordu.
Sayın Nadir Nadi'nin, icra yetkilerini fazla sınırlayıcı eğilimlere karşı cephe almasında, devrimlerle ilgili kaygısının büyük rolü olduğu bellidir. Nitekim 5 Haziran günü yayınlanan başyazısında da nispî temsilin devrimler yönünden sakıncalı olabileceğini öne sürüyor, nispî temsil sistemine göre yapılacak bir seçim sonunda gelecek meclisin, «mutlaka devrimlere bağlı ve Atatürkçü bir kurul» olup olamıyacağı üzerindeki şüphesini açığa vuruyordu.
Fakat, bizim düşüncemiz odur ki ikinci bir meclis, kuruluşunda ve üyelerinin seçilişinde birincisine nazaran bazı özellikler gözetilmek şartiyle, inançlı bir devrimci olan Sayın Nadir Nadi'nin devrimler bakımından duyduğu kaygıyı önleyici bir varlık olabilir.
İkinci bir meclisten beklenen, yalnız Anayasa ve hukuk ilkelerine aykırı kanunları önlemesi değil (bu ödevi, şüphesiz, Anayasa mahkemesi yapabilir), daha çok, demagojik akımlara, gerici eğilimlere karşı, kısacası, oy baskısına karşı, yasama kuvvetinin çerçevesi içinde set çekmesidir. Bu ödevi yerine getirirken de, bizde kurulacak ikinci meclise, demokrasileri ve toplum düzenleri yerine oturmuş bazı ülkelerdekinden farklı olarak, tutucu (muhafazakâr) değil, devrimci bir rol düşecektir. Köklü müessese ve değerlerin değil, henüz kökleşmemiş, demagojik ve gerici akımlar ve oy baskıları altında kökleşmesi çok güçleşebilecek bazı genç müesseselerin, bazı yeni değerlerin bekçiliğini, koruyuculuğunu yapması gerekecektir. Bunların da başında Atatürk devrimleri ve o devrimlerin bize kazandırmakta olduğu değerler gelir.
Tek meclisli bir yasama kuvvetinin, Türkiye'de demagojik ve gerici akımlar karşısında direnmesi çok güç olabilir. Bunun icin ikinci meclis şarttır. Yeter ki, yukarıda da belirttiğimiz gibi, kuruluş ve seçilişinde, üzerine düşen görevi yapmasını kolaylaştırıcı bazı ilkelere uyulsun!
BÜLENT ECEVİT
Neden iki meclis?
Değerli yazar Sayın Nadir Nadi, dünkü «Cumhuriyet» te çıkan başyazısında, yeni Anayasa hazırlanırken, vatandaş hak ve hürriyetlerini teminat altına alıcı hükümlerle iktidara hareket serbestliği sağlayıcı hükümler arasında bir denge kurulması gerekliliğini savunuyor, ve,
«Anayasa mahkemesi ile sosyal ve ekonomik danışma organlarına devlet yapımızda yer verdikten sonra ikinci bir meclise lüzum görmiyebiliriz,» diyerek, «yarınki iktidarı kıskıvrak bağlamış, hareket serbestliğinden büsbütün yoksun bırakmış, böylece kendi elimizle hantal bir devlet mekanizması kurmuş» duruma düşmek gibi bir tehlikeye dikkati çekiyordu.
Sayın Nadir Nadi'nin, icra yetkilerini fazla sınırlayıcı eğilimlere karşı cephe almasında, devrimlerle ilgili kaygısının büyük rolü olduğu bellidir. Nitekim 5 Haziran günü yayınlanan başyazısında da nispî temsilin devrimler yönünden sakıncalı olabileceğini öne sürüyor, nispî temsil sistemine göre yapılacak bir seçim sonunda gelecek meclisin, «mutlaka devrimlere bağlı ve Atatürkçü bir kurul» olup olamıyacağı üzerindeki şüphesini açığa vuruyordu.
Fakat, bizim düşüncemiz odur ki ikinci bir meclis, kuruluşunda ve üyelerinin seçilişinde birincisine nazaran bazı özellikler gözetilmek şartiyle, inançlı bir devrimci olan Sayın Nadir Nadi'nin devrimler bakımından duyduğu kaygıyı önleyici bir varlık olabilir.
İkinci bir meclisten beklenen, yalnız Anayasa ve hukuk ilkelerine aykırı kanunları önlemesi değil (bu ödevi, şüphesiz, Anayasa mahkemesi yapabilir), daha çok, demagojik akımlara, gerici eğilimlere karşı, kısacası, oy baskısına karşı, yasama kuvvetinin çerçevesi içinde set çekmesidir. Bu ödevi yerine getirirken de, bizde kurulacak ikinci meclise, demokrasileri ve toplum düzenleri yerine oturmuş bazı ülkelerdekinden farklı olarak, tutucu (muhafazakâr) değil, devrimci bir rol düşecektir. Köklü müessese ve değerlerin değil, henüz kökleşmemiş, demagojik ve gerici akımlar ve oy baskıları altında kökleşmesi çok güçleşebilecek bazı genç müesseselerin, bazı yeni değerlerin bekçiliğini, koruyuculuğunu yapması gerekecektir. Bunların da başında Atatürk devrimleri ve o devrimlerin bize kazandırmakta olduğu değerler gelir.
Tek meclisli bir yasama kuvvetinin, Türkiye'de demagojik ve gerici akımlar karşısında direnmesi çok güç olabilir. Bunun icin ikinci meclis şarttır. Yeter ki, yukarıda da belirttiğimiz gibi, kuruluş ve seçilişinde, üzerine düşen görevi yapmasını kolaylaştırıcı bazı ilkelere uyulsun!
Collection
Citation
“Neden İki Meclis?,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 22, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1188.