"Çıngırak 3 Dakika Çalınır" İstanbul'dan Ankara'ya Varılır
Başlık:
"Çıngırak 3 Dakika Çalınır" İstanbul'dan Ankara'ya Varılır
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 13193, ss. 1, 5
Tarih:
1960-04-24
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
«Çıngırak 3 dakika çalınır» İstanbuldan Ankaraya varılır
Bülent ECEVİT
Bu arada gürültüye getirilip unutturulmak istenen bir şey var: Başbakan Adnan Menderes'in durumu!
Başbakan Menderes hakkında, Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grupu bir soruşturma önergesi vermiştir. Soruşturma önergesinde Başbakan'ın Yüce Divana şevki istenmektedir.
İktidar başının işine geldi mi bir önergeyi bir günde gündeme alıveren Meclis Başkanlığı, iktidar başının işine gelmeyen önergeleri neden ve hangi yetkiye dayanarak hasır altı eder? Meclis'teki soruşturma müessesesi, Hükümet muhalefeti denetliyebilsin diye değil, Meclis yoluyla muhalefet Hükümeti denetliyebilsin diyedir. Meclis Başkanlığı denetlemeyi nasıl tersine çevirebilir?
Anayasamıza göre, Başbakan, milletvekilleri arasından seçilir. Gene Anayasamıza göre, Meclise 2 ay devam etmeyenin milletvekiliği sona erer. Bu iki hüküm bir araya getirildiği zaman, Bay Menderes'in, Başbakan kalabilmek şöyle dursun, milletvekili kalabilmesi bile imkânsızdır. Bu gerçek, son bütçe tartışmalarında da, C.H. P. Meclis Grupu'nun son soruşturma önergesinde de belirtilmistir. Çünkü Bay Adnan Menderes, 12 ay üst üste Meclis'ten uzak kalmıştır. Günü gününe hesap vermeğe mecbur olduğu Büyük Millet Meclisi'nin toplantılarına 12 ay katılmamıştır. Kendisi ile ilgili bazı soruşturma önergeleri tartışılırken, Başbakanlığın bütçesi görüşülürken bile Meclis'in toplantı salonuna adımını atmamıştır. Muhalefetin Başbakan'la ilgili bir soruşturma önergesi Meclis'te tartışılırken, o, Meclis'e birkaç kilometre mesafedeki bir lokantada verdiği kokteyl partide, muhalefete hücum etmiştir.
Üstelik, gene C.H.P. Meclis Grupu'nun son önergesinde belirtildiği gibi, «Ankara'da bile bulunmadığı günlerde adı Meclis toplantılarına katılmış ve oy kullanmış gibi birçok defa Meclis zabıtlarına geçirilmiştir».
Gerçekten, Meclis zabıtları ile iktidar organı gazeteler bir arada incelendiği zaman görülür ki, iktidar organı gazetelere göre Başbakan Menderes'in, meselâ Boğaziçi'ndeki Canlı Balık Lokantasında yemek yediği, Park Otel'de dinlendiği veya İstanbul'un «imar sahalarını teftiş» ettiği saatlerde, Meclis zabıtları, ayni Başbakan Menderes'in, Ankara'dan Büyük Millet Meclisi'nden geçen bazı kanunlara oy kullandığını kaydeder.
Oysa. T.B.M.M. İçtüzüğü'nün açık oyla ilgili 137. maddesinde şu hükümler vardır:
«Açık rey şu suretle istihsal olunur:
«İptida mebusların davetine mahsus çıngırak 3 dakika müddetle çalınır.
«Her mebusun, üzerinde ismi yazılı, beyaz, kırmızı ve yeşil renkli rey varakaları bulunur.
«Beyaz varaka kabûlü, kırmızı reddi, yeşil istinkâfı mutazammındır.
...........
«İsmi okunan mebus hitabet kürsüsü üzerine konmuş kutuya rey varakasını bizzat atar».
Demek oluyor ki Başbakan Menderes'in, Meclis'teki «hitabet kürsüsü üzerine konmuş kutuya rey varakasını bizzat» ata bilmek üzere, İstanbul'daki Canlı Balık lokantasından, Park Otel'den veya «imar sahaları» ndan Ankara'daki Meclis binasına yetişebilmesi için 3 dakikalık bir müddet vardır («mebusların davetine mahsus çıngırak 3 dakika müddetle çalınır»). Bir sihirli halıya mı binip 3 dakikada İstanbul'dan Ankara'ya gelmiştir?.. Bir tılsımla görünmez olup ta mı kimseye görünmeden Meclis'te oyunu «bizzat» kullanabilmiştir?..
Radyo Gazetesinin C. H. P. ne karşı kullandığı bir tekerleme ile, Başbakan hakkında birçok şeyleri, o arada bunları, «soracağım, öğreneceğim diyor» C.H.P. Mlclis Grupu...
Fakat, soramazsın diyor, öğrenemezsin diyor, Bay Adnan Menderes... Siz itham ederseniz ben daha ağır itham ederim diyor. İsnatlarımı, ithamlarımı, - gene Radyo Gazetesi ağzıyla - «Devletin normal cihazlarının normal işlemesi» haksız çıkarırsa, normal cihazların da üstüne çıkar, normal cihazları da işlemez hâle getiririm diyor.
Anayasa işlese, İçtüzük işlese, «devletin normal cihazları normal işlese», daha ilk adımda kendi milletvekilliği kalkacak, ve kendisi Başbakan Adnan Menderes değil, milletvekili Adnan Menderes değil, sadece Adnan Menderes olacak bir kimsenin, kendini zaten Anayasa, İçtüzük ve kanunlar üstü gören bir kimsenin, nasıl beklersiniz Meclis'de denetlenmeye tahammül etmesini?
Milletvekilliğinin hesabını, kendisi Meclis'te yokken Meclis'te nasıl «bizzat» oy kullandığının hesabını veremiyecek duruma gelmiş bir kimseden, Yüce Divana sevkini isteyen bir soruşturma önergesindeki 21 maddenin, o arada meselâ rejim değiştirmeğe, «fiilî bir dikta rejimi kurmağa teşebbüs etme» ithamının, hesabını verebilmesini nasıl beklersiniz?
Fakat kendileri hesap veremiyecek durumda olanlara kimsenin verilecek hesabı yoktur. Hesap vermekten hesap sormakla kurtulmanın imkânı yoktur.
«Çıngırak 3 dakika çalınır», ve belki, her yerde hazır ve nazır oldukları söylenen bazı «evliya» lar gibi mucizeler yaratılıp 3 dakikada İstanbul'dan Ankara'ya varılır.
Fakat hiç bir «evliya» mucizesi, Türkiye'de rejimi, Türkiyede tarihin akışını değiştiremiyecek, vatandaş haklarını çiğneyemiyecek, gönüllerde yanan hürriyet ateşini söndüremiyecektir.
Bu hürriyet ateşi, onu söndürmek üzere üfleyenlerin nefesiyle körüklenecek, onu örtmek üzere uzanan elleri yakacaktır.
«Çıngırak 3 dakika çalınır» İstanbuldan Ankaraya varılır
Bülent ECEVİT
Bu arada gürültüye getirilip unutturulmak istenen bir şey var: Başbakan Adnan Menderes'in durumu!
Başbakan Menderes hakkında, Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grupu bir soruşturma önergesi vermiştir. Soruşturma önergesinde Başbakan'ın Yüce Divana şevki istenmektedir.
İktidar başının işine geldi mi bir önergeyi bir günde gündeme alıveren Meclis Başkanlığı, iktidar başının işine gelmeyen önergeleri neden ve hangi yetkiye dayanarak hasır altı eder? Meclis'teki soruşturma müessesesi, Hükümet muhalefeti denetliyebilsin diye değil, Meclis yoluyla muhalefet Hükümeti denetliyebilsin diyedir. Meclis Başkanlığı denetlemeyi nasıl tersine çevirebilir?
Anayasamıza göre, Başbakan, milletvekilleri arasından seçilir. Gene Anayasamıza göre, Meclise 2 ay devam etmeyenin milletvekiliği sona erer. Bu iki hüküm bir araya getirildiği zaman, Bay Menderes'in, Başbakan kalabilmek şöyle dursun, milletvekili kalabilmesi bile imkânsızdır. Bu gerçek, son bütçe tartışmalarında da, C.H. P. Meclis Grupu'nun son soruşturma önergesinde de belirtilmistir. Çünkü Bay Adnan Menderes, 12 ay üst üste Meclis'ten uzak kalmıştır. Günü gününe hesap vermeğe mecbur olduğu Büyük Millet Meclisi'nin toplantılarına 12 ay katılmamıştır. Kendisi ile ilgili bazı soruşturma önergeleri tartışılırken, Başbakanlığın bütçesi görüşülürken bile Meclis'in toplantı salonuna adımını atmamıştır. Muhalefetin Başbakan'la ilgili bir soruşturma önergesi Meclis'te tartışılırken, o, Meclis'e birkaç kilometre mesafedeki bir lokantada verdiği kokteyl partide, muhalefete hücum etmiştir.
Üstelik, gene C.H.P. Meclis Grupu'nun son önergesinde belirtildiği gibi, «Ankara'da bile bulunmadığı günlerde adı Meclis toplantılarına katılmış ve oy kullanmış gibi birçok defa Meclis zabıtlarına geçirilmiştir».
Gerçekten, Meclis zabıtları ile iktidar organı gazeteler bir arada incelendiği zaman görülür ki, iktidar organı gazetelere göre Başbakan Menderes'in, meselâ Boğaziçi'ndeki Canlı Balık Lokantasında yemek yediği, Park Otel'de dinlendiği veya İstanbul'un «imar sahalarını teftiş» ettiği saatlerde, Meclis zabıtları, ayni Başbakan Menderes'in, Ankara'dan Büyük Millet Meclisi'nden geçen bazı kanunlara oy kullandığını kaydeder.
Oysa. T.B.M.M. İçtüzüğü'nün açık oyla ilgili 137. maddesinde şu hükümler vardır:
«Açık rey şu suretle istihsal olunur:
«İptida mebusların davetine mahsus çıngırak 3 dakika müddetle çalınır.
«Her mebusun, üzerinde ismi yazılı, beyaz, kırmızı ve yeşil renkli rey varakaları bulunur.
«Beyaz varaka kabûlü, kırmızı reddi, yeşil istinkâfı mutazammındır.
...........
«İsmi okunan mebus hitabet kürsüsü üzerine konmuş kutuya rey varakasını bizzat atar».
Demek oluyor ki Başbakan Menderes'in, Meclis'teki «hitabet kürsüsü üzerine konmuş kutuya rey varakasını bizzat» ata bilmek üzere, İstanbul'daki Canlı Balık lokantasından, Park Otel'den veya «imar sahaları» ndan Ankara'daki Meclis binasına yetişebilmesi için 3 dakikalık bir müddet vardır («mebusların davetine mahsus çıngırak 3 dakika müddetle çalınır»). Bir sihirli halıya mı binip 3 dakikada İstanbul'dan Ankara'ya gelmiştir?.. Bir tılsımla görünmez olup ta mı kimseye görünmeden Meclis'te oyunu «bizzat» kullanabilmiştir?..
Radyo Gazetesinin C. H. P. ne karşı kullandığı bir tekerleme ile, Başbakan hakkında birçok şeyleri, o arada bunları, «soracağım, öğreneceğim diyor» C.H.P. Mlclis Grupu...
Fakat, soramazsın diyor, öğrenemezsin diyor, Bay Adnan Menderes... Siz itham ederseniz ben daha ağır itham ederim diyor. İsnatlarımı, ithamlarımı, - gene Radyo Gazetesi ağzıyla - «Devletin normal cihazlarının normal işlemesi» haksız çıkarırsa, normal cihazların da üstüne çıkar, normal cihazları da işlemez hâle getiririm diyor.
Anayasa işlese, İçtüzük işlese, «devletin normal cihazları normal işlese», daha ilk adımda kendi milletvekilliği kalkacak, ve kendisi Başbakan Adnan Menderes değil, milletvekili Adnan Menderes değil, sadece Adnan Menderes olacak bir kimsenin, kendini zaten Anayasa, İçtüzük ve kanunlar üstü gören bir kimsenin, nasıl beklersiniz Meclis'de denetlenmeye tahammül etmesini?
Milletvekilliğinin hesabını, kendisi Meclis'te yokken Meclis'te nasıl «bizzat» oy kullandığının hesabını veremiyecek duruma gelmiş bir kimseden, Yüce Divana sevkini isteyen bir soruşturma önergesindeki 21 maddenin, o arada meselâ rejim değiştirmeğe, «fiilî bir dikta rejimi kurmağa teşebbüs etme» ithamının, hesabını verebilmesini nasıl beklersiniz?
Fakat kendileri hesap veremiyecek durumda olanlara kimsenin verilecek hesabı yoktur. Hesap vermekten hesap sormakla kurtulmanın imkânı yoktur.
«Çıngırak 3 dakika çalınır», ve belki, her yerde hazır ve nazır oldukları söylenen bazı «evliya» lar gibi mucizeler yaratılıp 3 dakikada İstanbul'dan Ankara'ya varılır.
Fakat hiç bir «evliya» mucizesi, Türkiye'de rejimi, Türkiyede tarihin akışını değiştiremiyecek, vatandaş haklarını çiğneyemiyecek, gönüllerde yanan hürriyet ateşini söndüremiyecektir.
Bu hürriyet ateşi, onu söndürmek üzere üfleyenlerin nefesiyle körüklenecek, onu örtmek üzere uzanan elleri yakacaktır.
Koleksiyon
Alıntı
“"Çıngırak 3 Dakika Çalınır" İstanbul'dan Ankara'ya Varılır,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 24 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1172 ulaşıldı.