İktidar Süresine Gücü Yetmeyen DP
Başlık:
İktidar Süresine Gücü Yetmeyen DP
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 13122, ss. 1, 5
Tarih:
1960-02-11
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
Iktidar süresine gücü yetmeyen D.P.
Bülent ECEVİT
Çok partili memleketlerde, seçimler arasına, dört yıl, beş yıl gibi süreler konulmasının başlıca sebebi, iktidara gelen bir partiye, memleket işlerini, hele iktisadî alanda, plânlı, programlı olarak yürütebilme, semeresi birkaç yılda alınabilecek teşebbüslere girişebilme imkânını vermektir.
Bu imkânı akıllıca kullanamıyan, eline geçen zamanı ve parayı göz boyayıcı perakende ve verimsiz teşebbüslerle heba eden, hele memleket ihtiyaçlarından çok parti propagandasına ve partililerin menfaatlerine harcayan bir iktidar partisine, 4 yıllık 5 yıllık iktidar süreleri çok uzun görünür. Çünkü katlandığı sıkıntıların, yoksunlukların mükâfatını bir iktidar süresi sonunda göreceği vaadiyle, telkiniyle avutulan seçmen, iktidarın muhasebesini yapma günü geldiğinde, o sıkıntılara, yoksunluklara boşuna katlanmış olduğunu, sabır ve tahammülünün kendisine ancak daha çok sıkıntı ve yoksunluklar getirdiğini, iktidardaki partinin ilk bir — iki yılda yaptığı işlerin, aldığı tedbrilerin memleket ekonomisine yararlı olmayan göz boyayıcı teşebbüslerden ibaret kaldığını anlıyacak ve oyunu ona göre kullanacaktır.
Türkiye'de, Demokrat Parti iktidarının ilk devresi sonunda vatandaş çoğunluğu Demokrat Partiye karşı müsamahalı davranmıştı. Çünkü hem memleket ekonomisinin taşıma suyla dönen değirmeni henüz aldatıcı bir bolluk ve refah duygusu yaratabiliyor, hem de vatandaş çoğunluğu, girişilmiş teşebbüsleri müspet sonuçlara ulaştırabilmesi için Demokrat Partiye iktidarda biraz daha zaman vermek gerekebileceğini düşünüyordu.
Fakat D.P. iktidarının 1950 — 54 arasındaki iktisadî çalışmalarının göz boyayıcı teşebbüslerden, sabun köpüğü gibi hamlelerden ibaret olduğu, iktisadî bünyemize bir şey katamadığı, nüfus artışıyla ihtihsal arasında denge kuramadığı, 1954 den hemen sonra kendini gösteren ve gitgide artan sıkıntılarla ortaya çıkmıştı. Sunî olarak kırbaçlanan taleple gitgide kısılan arz arasındaki mesafe günden güne açılıyordu. Demokrat Partinin, eline geçen geniş dış yardım imkânlarını, ilk 4 yıllık iktidar süresinde gününü gün etmek için harcamış olduğu gerçeği artık gün gibi açıktı.
Vatandaş, yıllardan beri gerçekleşmesi bir gün meselesi olarak gösterilen «nurlu istikbal» i D.P. nin ikinci 4 yıllık iktidar süresinin de sonuna kadar sabırla beklemeye gerçi razı idi. Fakat vatandaşı o güne kadar bekletmeğe Demokrat Partinin kendisi razı olamadı. Çünkü 4 yıllık ikinci iktidar devresi dolduğunda 1958 Mayısı gelip çattığında, vatandaşa, 4 yıl katlanmış olacağı sıkıntı ve yoksunlukların büsbütün artmış bulunacağını, iktidar sorumluları çok iyi biliyorlardı.
Onun için 4 yılın sonunu bekleyemediler. Seçimleri 8 ay öne aldılar ve Mecliste hesabını vermeğe 2 yıldır razı olamadıkları bazı usullere baş vurarak, iktidarlarını güçlükle ve ancak azınlığa düşmek suretiyle yenileyebildiler.
Şimdi, üçüncü iktidar devrelerinde ise, kendi iktidarlarına sabır ve tahammüllerinin iki buçuk yılda tükendiğini görüyoruz. 1958 yazında memleketi ayakta tutabilmek için yapılan ek dış yardımlar olmasa idi, tahammülleri ve iktidarda tutunabilme güçleri daha önce tükenmiş olacaktı. Ancak o yardımlarla takatlerini bugüne kadar uzatabilmişlerdir.
Bu yardımlar, iktisadî bünyemize canlılık katabilmek, istihsalimizi ve döviz kaynaklarımızı arttırabilmek için ellerine geçen son fırsattı. Fakat o fırsatı da heba ettiler. Ek yardımların şartı olan istikrar tedbirlerini, ancak, partizanların şahsî menfaatlerinin ve bir - iki büyük şehirdeki göz boayayıcı lüks imar kaprislerinin sınırına kadar uygulayabildiler. İstikrar tedbirlerinin verimli hale gelebilmesi için şart olan ciddî kalkınma plan ve programlarını ise hazırlamak külfetine bile katlanamadılar.
Bu yüzden, üçüncü iktidar sürelerinin sonuna kadar, hattâ 1960 güzüne kadar, memleketin, 1958 baharındaki, yani ek yardımlar yapılmadan önceki buhrandan daha derin bir iktisadî buhrana düşmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Onun için şimdi, üçüncü 4 yıllık iktidar sürelerinin sonunu beklemek şöyle dursun, 3 yılı doldurmasını bile beklemeye takatleri kalmamıştır. O zamana kadar hem bugünkü aldatıcı mal bolluğunu devam ettirmek imkânlarının tükenmiş hem de buna, 1958'e kıyasla çok daha fazla artan bir hayat pahalılığının eklenmiş olacağını çok iyi bilmektediler.
Önümüzdeki yıllarda yapabilecekleri, başarabilecekleri işler olsa idi, buna kendileri inansalardı, elbette seçime bu kadar erken gitmeyi düşünmezlerdi.
İki devredir kendinde, normal iktidar süresini doldurma gücünü bile bulamıyan, dörder yıllık iktidar devrelerinden memleket yararına nasıl istifade edilebileceğinden habersiz olduğunu üç devredir gösteren bir partinin iktidarda daha fazla kalması, memleket için ağırlığı, gitgide artan bir tehlike olacaktır.
Gerçekten seçimler bir an önce yapılmalı ve sonu faciayla bitebilecek bu komedi burada kesilmelidir.
Iktidar süresine gücü yetmeyen D.P.
Bülent ECEVİT
Çok partili memleketlerde, seçimler arasına, dört yıl, beş yıl gibi süreler konulmasının başlıca sebebi, iktidara gelen bir partiye, memleket işlerini, hele iktisadî alanda, plânlı, programlı olarak yürütebilme, semeresi birkaç yılda alınabilecek teşebbüslere girişebilme imkânını vermektir.
Bu imkânı akıllıca kullanamıyan, eline geçen zamanı ve parayı göz boyayıcı perakende ve verimsiz teşebbüslerle heba eden, hele memleket ihtiyaçlarından çok parti propagandasına ve partililerin menfaatlerine harcayan bir iktidar partisine, 4 yıllık 5 yıllık iktidar süreleri çok uzun görünür. Çünkü katlandığı sıkıntıların, yoksunlukların mükâfatını bir iktidar süresi sonunda göreceği vaadiyle, telkiniyle avutulan seçmen, iktidarın muhasebesini yapma günü geldiğinde, o sıkıntılara, yoksunluklara boşuna katlanmış olduğunu, sabır ve tahammülünün kendisine ancak daha çok sıkıntı ve yoksunluklar getirdiğini, iktidardaki partinin ilk bir — iki yılda yaptığı işlerin, aldığı tedbrilerin memleket ekonomisine yararlı olmayan göz boyayıcı teşebbüslerden ibaret kaldığını anlıyacak ve oyunu ona göre kullanacaktır.
Türkiye'de, Demokrat Parti iktidarının ilk devresi sonunda vatandaş çoğunluğu Demokrat Partiye karşı müsamahalı davranmıştı. Çünkü hem memleket ekonomisinin taşıma suyla dönen değirmeni henüz aldatıcı bir bolluk ve refah duygusu yaratabiliyor, hem de vatandaş çoğunluğu, girişilmiş teşebbüsleri müspet sonuçlara ulaştırabilmesi için Demokrat Partiye iktidarda biraz daha zaman vermek gerekebileceğini düşünüyordu.
Fakat D.P. iktidarının 1950 — 54 arasındaki iktisadî çalışmalarının göz boyayıcı teşebbüslerden, sabun köpüğü gibi hamlelerden ibaret olduğu, iktisadî bünyemize bir şey katamadığı, nüfus artışıyla ihtihsal arasında denge kuramadığı, 1954 den hemen sonra kendini gösteren ve gitgide artan sıkıntılarla ortaya çıkmıştı. Sunî olarak kırbaçlanan taleple gitgide kısılan arz arasındaki mesafe günden güne açılıyordu. Demokrat Partinin, eline geçen geniş dış yardım imkânlarını, ilk 4 yıllık iktidar süresinde gününü gün etmek için harcamış olduğu gerçeği artık gün gibi açıktı.
Vatandaş, yıllardan beri gerçekleşmesi bir gün meselesi olarak gösterilen «nurlu istikbal» i D.P. nin ikinci 4 yıllık iktidar süresinin de sonuna kadar sabırla beklemeye gerçi razı idi. Fakat vatandaşı o güne kadar bekletmeğe Demokrat Partinin kendisi razı olamadı. Çünkü 4 yıllık ikinci iktidar devresi dolduğunda 1958 Mayısı gelip çattığında, vatandaşa, 4 yıl katlanmış olacağı sıkıntı ve yoksunlukların büsbütün artmış bulunacağını, iktidar sorumluları çok iyi biliyorlardı.
Onun için 4 yılın sonunu bekleyemediler. Seçimleri 8 ay öne aldılar ve Mecliste hesabını vermeğe 2 yıldır razı olamadıkları bazı usullere baş vurarak, iktidarlarını güçlükle ve ancak azınlığa düşmek suretiyle yenileyebildiler.
Şimdi, üçüncü iktidar devrelerinde ise, kendi iktidarlarına sabır ve tahammüllerinin iki buçuk yılda tükendiğini görüyoruz. 1958 yazında memleketi ayakta tutabilmek için yapılan ek dış yardımlar olmasa idi, tahammülleri ve iktidarda tutunabilme güçleri daha önce tükenmiş olacaktı. Ancak o yardımlarla takatlerini bugüne kadar uzatabilmişlerdir.
Bu yardımlar, iktisadî bünyemize canlılık katabilmek, istihsalimizi ve döviz kaynaklarımızı arttırabilmek için ellerine geçen son fırsattı. Fakat o fırsatı da heba ettiler. Ek yardımların şartı olan istikrar tedbirlerini, ancak, partizanların şahsî menfaatlerinin ve bir - iki büyük şehirdeki göz boayayıcı lüks imar kaprislerinin sınırına kadar uygulayabildiler. İstikrar tedbirlerinin verimli hale gelebilmesi için şart olan ciddî kalkınma plan ve programlarını ise hazırlamak külfetine bile katlanamadılar.
Bu yüzden, üçüncü iktidar sürelerinin sonuna kadar, hattâ 1960 güzüne kadar, memleketin, 1958 baharındaki, yani ek yardımlar yapılmadan önceki buhrandan daha derin bir iktisadî buhrana düşmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Onun için şimdi, üçüncü 4 yıllık iktidar sürelerinin sonunu beklemek şöyle dursun, 3 yılı doldurmasını bile beklemeye takatleri kalmamıştır. O zamana kadar hem bugünkü aldatıcı mal bolluğunu devam ettirmek imkânlarının tükenmiş hem de buna, 1958'e kıyasla çok daha fazla artan bir hayat pahalılığının eklenmiş olacağını çok iyi bilmektediler.
Önümüzdeki yıllarda yapabilecekleri, başarabilecekleri işler olsa idi, buna kendileri inansalardı, elbette seçime bu kadar erken gitmeyi düşünmezlerdi.
İki devredir kendinde, normal iktidar süresini doldurma gücünü bile bulamıyan, dörder yıllık iktidar devrelerinden memleket yararına nasıl istifade edilebileceğinden habersiz olduğunu üç devredir gösteren bir partinin iktidarda daha fazla kalması, memleket için ağırlığı, gitgide artan bir tehlike olacaktır.
Gerçekten seçimler bir an önce yapılmalı ve sonu faciayla bitebilecek bu komedi burada kesilmelidir.
Koleksiyon
Alıntı
“İktidar Süresine Gücü Yetmeyen DP,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1147 ulaşıldı.