İnönü Der ki...
Başlık:
İnönü Der ki...
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 13093, ss. 1, 5
Tarih:
1960-01-13
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
inönü der ki...
Bülent ECEVİT
Cumhuriyet Halk Partisi'nin meşrutiyetçiliği kaba kuvvet karşısında teslimiyet demek olmadığını, olmayacağını, İsmet İnönü, gereken açıldıkla belirtti.
«Seçimi kaybetsek de iktidarı bırakmayız» telkinini, İnönü'nün deyimiyle bir «ruhî baskı» vasıtası olarak bütün yurtta, hele Batı Anadolu'da pervasızca kullananlara karşı, Bursa'da, İnönü,
«Aklı başında olan her vatandaşdan, seçimi kaybedecek iktidarın iş başında tek bir dakika duramıyacağını, bildiklerine ve tanıdıklarına iyice anlatmasını istiyorum. Vatandaşlarım emin olsunlar ki seçimi kaybedecek olanlar iktidarda kalmak isterlerse dünya başlarına yıkılacaktır. Dünyanın başlarına yıkılması için ben, bütün idealistlerle beraber, tasavvur ettikleri, tasavvur edebilecekleri derslerin en ağırını onlara öğretmesini bileceğim,» dedi.
Bu sözleri söyleyen, sözünün sorumluluğunu bilir insandır. Bu sözleri söyleyen, ömrü boyunca, yapamayacağını söz vermemiş, söz verdiğini ise, dünyanın bütün gücünü karşısında bulduğu zamanlarda bile, yapabilmiş insandır.
Hiç bir vakit mucizeler yaratmak iddiasında da olmamıştır İnönü... Ancak, bir kuvvetin başındaki önder olarak, gücünün neye yeteceğini bir büyük kumandan kesinliğiyle hesaplayabilecek kabiliyette bulunduğu içindir ki, yapamıyacağını söz vermek veya söz verdiğini yapamamak gibi, nice siyaset adamlarının düştükleri durumlara düşmekten, ömrü boyunca kurtulabilmiştir.
Onun için, «seçimi kaybetsek de iktidarı bırakmayız» telkinini makbûl bir siyaset sayanlar, umutlarını artık ancak böyle bir telkinin tutmasına ve bir de din istismarcılığına bağlamış olanlar, İnönü'nün bu ihtarı karşısında, ve gene İnönü'nün Hem İstanbul ve Bursa'da hem Bilecik'te din istismarcılığına cepheden vaziyet alışı karşısında, ne kadar telâşa düşseler yeridir.
Siyasette din istismarcılığın bugünkünden daha tesirlisi ile, İnönü, kendi anlattığı gibi, Kurtuluş Savaşı sırasında da karşılaşmış ve galip gelmiştir. Bilecik'te hatırlattığı üzere,
«Dini siyasete âlet etmek hareketinin her türlü zararlarını görerek cemiyeti buna karşı savunmak Millî Mücadele'nin ve Cumhuriyetin temeli olmuştur.»
Şimdi de, «dini siyasete âlet etmek hareketinin her türlü zararlarını görerek cemiyeti buna karşı savunmak», hürriyet mücadelesinin ve demokrasinin temeli olacaktır.
Öylelikle artık, maşlahların altında, yeşil şemsiyelerin gölgesinde siyasete girmek isteyenler sadece, dinin siyasete âlet edilmesi karşısında sinmenin, İnönü diliyle, «günlük politika menfaatlerini hesaplayıp devletin esas prensiplerinden taviz vermeye, en azından susmaya» razı olmanın büyük tehlikelerini sağduyulu vatandaşa hatırlatan birer korkuluk gibi kalacaklardır.
Seçimleri kaybetseler de iktidarı vermemeğe kalkışacak olanlara karşı İnönü, tarihî uyarışını,
«Benim hayatıma kastetmek suretiyle dünyanın başlarına yıkılmasını önlemek mümkün olmayacak, benim elimle verilecek medenî, insanî bir dersi onlara bin defa aratacak akibetler göreceklerdir», diyerek bağlıyor.
Böyle bir uyarışı ciddiye almayacak kadar bu milleti tanımayanların, artık D.P. liderleri arasında da kalmamış olduğunu yürekten dileriz.
Kısacası, İnönü söylenmesi gerekenleri söylemiştir.
Seçimler olacaktır.
Seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi vatandaş oylarının hakkını alacaktır.
Bunu önlemeyi tasarlayanlar varsa ve İnönü'nün Bursa'daki uyarışından sonra da uyanamazlarsa, «dünya başlarına yıkılacaktır.»
inönü der ki...
Bülent ECEVİT
Cumhuriyet Halk Partisi'nin meşrutiyetçiliği kaba kuvvet karşısında teslimiyet demek olmadığını, olmayacağını, İsmet İnönü, gereken açıldıkla belirtti.
«Seçimi kaybetsek de iktidarı bırakmayız» telkinini, İnönü'nün deyimiyle bir «ruhî baskı» vasıtası olarak bütün yurtta, hele Batı Anadolu'da pervasızca kullananlara karşı, Bursa'da, İnönü,
«Aklı başında olan her vatandaşdan, seçimi kaybedecek iktidarın iş başında tek bir dakika duramıyacağını, bildiklerine ve tanıdıklarına iyice anlatmasını istiyorum. Vatandaşlarım emin olsunlar ki seçimi kaybedecek olanlar iktidarda kalmak isterlerse dünya başlarına yıkılacaktır. Dünyanın başlarına yıkılması için ben, bütün idealistlerle beraber, tasavvur ettikleri, tasavvur edebilecekleri derslerin en ağırını onlara öğretmesini bileceğim,» dedi.
Bu sözleri söyleyen, sözünün sorumluluğunu bilir insandır. Bu sözleri söyleyen, ömrü boyunca, yapamayacağını söz vermemiş, söz verdiğini ise, dünyanın bütün gücünü karşısında bulduğu zamanlarda bile, yapabilmiş insandır.
Hiç bir vakit mucizeler yaratmak iddiasında da olmamıştır İnönü... Ancak, bir kuvvetin başındaki önder olarak, gücünün neye yeteceğini bir büyük kumandan kesinliğiyle hesaplayabilecek kabiliyette bulunduğu içindir ki, yapamıyacağını söz vermek veya söz verdiğini yapamamak gibi, nice siyaset adamlarının düştükleri durumlara düşmekten, ömrü boyunca kurtulabilmiştir.
Onun için, «seçimi kaybetsek de iktidarı bırakmayız» telkinini makbûl bir siyaset sayanlar, umutlarını artık ancak böyle bir telkinin tutmasına ve bir de din istismarcılığına bağlamış olanlar, İnönü'nün bu ihtarı karşısında, ve gene İnönü'nün Hem İstanbul ve Bursa'da hem Bilecik'te din istismarcılığına cepheden vaziyet alışı karşısında, ne kadar telâşa düşseler yeridir.
Siyasette din istismarcılığın bugünkünden daha tesirlisi ile, İnönü, kendi anlattığı gibi, Kurtuluş Savaşı sırasında da karşılaşmış ve galip gelmiştir. Bilecik'te hatırlattığı üzere,
«Dini siyasete âlet etmek hareketinin her türlü zararlarını görerek cemiyeti buna karşı savunmak Millî Mücadele'nin ve Cumhuriyetin temeli olmuştur.»
Şimdi de, «dini siyasete âlet etmek hareketinin her türlü zararlarını görerek cemiyeti buna karşı savunmak», hürriyet mücadelesinin ve demokrasinin temeli olacaktır.
Öylelikle artık, maşlahların altında, yeşil şemsiyelerin gölgesinde siyasete girmek isteyenler sadece, dinin siyasete âlet edilmesi karşısında sinmenin, İnönü diliyle, «günlük politika menfaatlerini hesaplayıp devletin esas prensiplerinden taviz vermeye, en azından susmaya» razı olmanın büyük tehlikelerini sağduyulu vatandaşa hatırlatan birer korkuluk gibi kalacaklardır.
Seçimleri kaybetseler de iktidarı vermemeğe kalkışacak olanlara karşı İnönü, tarihî uyarışını,
«Benim hayatıma kastetmek suretiyle dünyanın başlarına yıkılmasını önlemek mümkün olmayacak, benim elimle verilecek medenî, insanî bir dersi onlara bin defa aratacak akibetler göreceklerdir», diyerek bağlıyor.
Böyle bir uyarışı ciddiye almayacak kadar bu milleti tanımayanların, artık D.P. liderleri arasında da kalmamış olduğunu yürekten dileriz.
Kısacası, İnönü söylenmesi gerekenleri söylemiştir.
Seçimler olacaktır.
Seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi vatandaş oylarının hakkını alacaktır.
Bunu önlemeyi tasarlayanlar varsa ve İnönü'nün Bursa'daki uyarışından sonra da uyanamazlarsa, «dünya başlarına yıkılacaktır.»
Koleksiyon
Alıntı
“İnönü Der ki...,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1134 ulaşıldı.