Barış Yolculuğu
Title:
Barış Yolculuğu
Source:
Ulus, "Günün Işığında" No 13055, ss. 1, 5
Date:
1959-12-06
Location:
Atatürk Kitaplığı
Text:
GÜNÜN IŞIĞINDA
BARIŞ YOLCULUĞU
Bülent ECEVİT
Kuvvetli olmanın, büyük devlet olmanın ve hemen bütün dünya milletlerinden unsurların meydana getirdiği ve yükselttiği millet olmanın sorumluluğunu, Birleşik Amerika, son yıllarda, her zamankinden daha çok duymaktadır.
Dünyaya karşı bu sorumluluk duygusunun saygı çekici ve alçak gönüllü, azimli ve güler yüzlü temsilcisi, Başkan Eisenhower, bugün yurdumuzda, Türk milletinin gerçek ve güvenilir dostluğu ile karşılanacak.
Yakın zamana kadar Birleşik Amerika, dünya ile, ancak harb ateşi Avrupa’yı sardıktan, hattâ Avrupa’yı aşma eğilimi gösterdikten sonra ilgilenirdi.
İkinci Dünya Harbinden beri ise, Birleşik Amerika, dış dünya ile ilgisini sürekli ve temelli hâle getirmiştir. Topraklarını genişletme emeli olmayan Birleşik Amerika gibi güçlü bir devletin, harbte olduğu kadar barışta da. dış dünya ile münasebetlerini bugünkü ölçüde tutması, bağımsızlığa ve hürriyete değer veren milletler için büyük bir teminat olmuştur.
Milletlerarasında gerginlik bir hâdde varınca huzura ve güvenliğe kavuşmak için harbin kaçınılmaz hale geldiği zihniyetinden, insanlık yeni yeni kurtulmaktadır.
İkinci Dünya Harbinde sonraki devrede, her harbten bir dünya harbi doğması ihtimalinin artması, yeni bir dünya harbinin ise artık hiç bir devlet tarafından göze alınamıyacak kadar tehlikeli görünmeğe başlaması, şüphesiz, bu hayırlı zihniyet değişikliğini meydana getiren başlıca etkenlerden biri olmuştur.
Fakat bunun kadar önemli, ve insanlık için daha öğünülecek bir başka etken de, teknik ilerlemeler sonucunda dünya küçüldükçe, milletlerin, aralarındaki sınırlara rağmen dostça geçinmelerine, yanyana barış içinde yaşıyabilecek kadar anlaşabilmelerine, insan tabiatının ve toplumlar arasındaki farkların, bir engel teşkil etmediğinin idrak edilmiş bulunmasıdır.
Dünyanın hemen her köşesinden gelmiş insanların meydana getirdiği Amerikan toplumu, başka başka çevrelerde doğmuş insanlar arasındaki farkların insanlar arasında anlaşmayı güçleştirmediğine bir canlı delildir.
Birleşik Amerika şimdi, belki bu iç tecrübesindeki başarıdan da aldığı cesaret ve güvenle, milletlerarası gerginliği, temas ve müzakere yoluyla gidermek için ciddî bir teşebbüse girişmiştir.
Başkan Eisenhower'in, zirve toplantısından önce, bazı Avrupa, Asya ve belki Afrika memleketlerine yolculuğu, bu umut verici teşebbüs çerçevesi içinde atılmış önemli bir adımdır.
Bu ziyaretleriyle Başkan Eisenhower, büyük devletlerin küçük devletler hesabına tavizler vererek bir uzlaşmaya varabilecekleri yolundaki şüpheleri, hiç değilse Birleşik Amerika yönünden gidermeğe çalışacaktır.
Bağımsızlık ve hürriyetine bağlı milletler için, bu yolda bir teminat, büyük değer taşıyacak ve Amerika’nın sürekli bir barış ve huzur sağlama yolundaki gayretlerine, bütün iyiniyetli, barışçı dost ve müttefiklerinin yardım ve desteğini sağlıyacaktır.
İki millet arasında, demokrasiye müşterek inancın kurduğu yakınlık, Türk - Amerikan dostluğu için, en az askerî zaruretlerin doğurduğu ittifaklar kadar değerli, ve hattâ daha sağlam ve güvenilir bir dayanaktır.
Amerika, tehlike karşısında güvendiği Türk milletini, temas ve müzakere yoluyla sürekli bir dünya barışı sağlamak için girişilecek bütün iyiniyetli gayretlerde de, güvenilir bir dost ve yardımcı olarak bulacaktır.
Başkan Eisenhower’e barış yolculuğunda başarılar dileriz.
BARIŞ YOLCULUĞU
Bülent ECEVİT
Kuvvetli olmanın, büyük devlet olmanın ve hemen bütün dünya milletlerinden unsurların meydana getirdiği ve yükselttiği millet olmanın sorumluluğunu, Birleşik Amerika, son yıllarda, her zamankinden daha çok duymaktadır.
Dünyaya karşı bu sorumluluk duygusunun saygı çekici ve alçak gönüllü, azimli ve güler yüzlü temsilcisi, Başkan Eisenhower, bugün yurdumuzda, Türk milletinin gerçek ve güvenilir dostluğu ile karşılanacak.
Yakın zamana kadar Birleşik Amerika, dünya ile, ancak harb ateşi Avrupa’yı sardıktan, hattâ Avrupa’yı aşma eğilimi gösterdikten sonra ilgilenirdi.
İkinci Dünya Harbinden beri ise, Birleşik Amerika, dış dünya ile ilgisini sürekli ve temelli hâle getirmiştir. Topraklarını genişletme emeli olmayan Birleşik Amerika gibi güçlü bir devletin, harbte olduğu kadar barışta da. dış dünya ile münasebetlerini bugünkü ölçüde tutması, bağımsızlığa ve hürriyete değer veren milletler için büyük bir teminat olmuştur.
Milletlerarasında gerginlik bir hâdde varınca huzura ve güvenliğe kavuşmak için harbin kaçınılmaz hale geldiği zihniyetinden, insanlık yeni yeni kurtulmaktadır.
İkinci Dünya Harbinde sonraki devrede, her harbten bir dünya harbi doğması ihtimalinin artması, yeni bir dünya harbinin ise artık hiç bir devlet tarafından göze alınamıyacak kadar tehlikeli görünmeğe başlaması, şüphesiz, bu hayırlı zihniyet değişikliğini meydana getiren başlıca etkenlerden biri olmuştur.
Fakat bunun kadar önemli, ve insanlık için daha öğünülecek bir başka etken de, teknik ilerlemeler sonucunda dünya küçüldükçe, milletlerin, aralarındaki sınırlara rağmen dostça geçinmelerine, yanyana barış içinde yaşıyabilecek kadar anlaşabilmelerine, insan tabiatının ve toplumlar arasındaki farkların, bir engel teşkil etmediğinin idrak edilmiş bulunmasıdır.
Dünyanın hemen her köşesinden gelmiş insanların meydana getirdiği Amerikan toplumu, başka başka çevrelerde doğmuş insanlar arasındaki farkların insanlar arasında anlaşmayı güçleştirmediğine bir canlı delildir.
Birleşik Amerika şimdi, belki bu iç tecrübesindeki başarıdan da aldığı cesaret ve güvenle, milletlerarası gerginliği, temas ve müzakere yoluyla gidermek için ciddî bir teşebbüse girişmiştir.
Başkan Eisenhower'in, zirve toplantısından önce, bazı Avrupa, Asya ve belki Afrika memleketlerine yolculuğu, bu umut verici teşebbüs çerçevesi içinde atılmış önemli bir adımdır.
Bu ziyaretleriyle Başkan Eisenhower, büyük devletlerin küçük devletler hesabına tavizler vererek bir uzlaşmaya varabilecekleri yolundaki şüpheleri, hiç değilse Birleşik Amerika yönünden gidermeğe çalışacaktır.
Bağımsızlık ve hürriyetine bağlı milletler için, bu yolda bir teminat, büyük değer taşıyacak ve Amerika’nın sürekli bir barış ve huzur sağlama yolundaki gayretlerine, bütün iyiniyetli, barışçı dost ve müttefiklerinin yardım ve desteğini sağlıyacaktır.
İki millet arasında, demokrasiye müşterek inancın kurduğu yakınlık, Türk - Amerikan dostluğu için, en az askerî zaruretlerin doğurduğu ittifaklar kadar değerli, ve hattâ daha sağlam ve güvenilir bir dayanaktır.
Amerika, tehlike karşısında güvendiği Türk milletini, temas ve müzakere yoluyla sürekli bir dünya barışı sağlamak için girişilecek bütün iyiniyetli gayretlerde de, güvenilir bir dost ve yardımcı olarak bulacaktır.
Başkan Eisenhower’e barış yolculuğunda başarılar dileriz.
Collection
Citation
“Barış Yolculuğu,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 24, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1113.