Hayal Perdesinde Tarih Yapanlar
Başlık:
Hayal Perdesinde Tarih Yapanlar
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" No 12960, ss. 1, 5
Tarih:
1959-09-02
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
HAYAL PERDESİNDE TARİH YAPANLAR
Bülent ECEVİT
BAZI manevî değerlerin, bazı olayların sembolü hâline gelmiş şahıslar vardır. O şahısların adları anılmasa da, yüzleri görülmese de, sembolü hâline geldikleri değerlerden, olaylardan bahsedilince ister istemez akla gelirler.
İnönü de, yakın tarihimizde bazı büyük olayların ve değerlerin canlı bir sembolüdür.
İnönü Savaşlarından söz edilirken, resmî ağızlar, İsmet İnönü’nün adını anmazlar. 30 Ağustos zaferi kutlanırken Garp Cephesinden bahsedilir, ama Garp Cephesi Kumandanının kim olduğu söylenmez. Lozan’ın yıldönümü ya kutlanmaz ya da İnönü’nün adı anılmaksızın kutlanabilmek için bin dereden su getirilir.
Fakat İnönü Savaşları denilince, Garp Cephesi denilince, Lozan denilince İsmet Paşa’nın akla gelmesini kimse önleyemez.
Şimdi, iktidar partizanlarının elinde bir makas, İnönü’nün adı okunmasın, yüzü görünmesin diye, tarih kitaplarından sonra, tarihî dokümanter filimleri de buduyorlar.
Kılıçla, akılla, memlekete hizmet aşkıyla yapılan bir tarihi, makasla kesip biçerek değiştirebileceklerini sanıyorlar.
Kâğıt üzerinde, filim kurdelâsında bu elbette mümkündür.
Fakat ne umuyorlar?
Bir makasla tarih kitaplarını, filimlerini budayınca, tarihte İnönü’nün yerini boş bırakabileceklerini mi, İnönü'yü kendi yaptığı tarihten ayırabileceklerini mi umuyorlar?
Kâğıt üzerinde, filim kurdelâsında, İnönü’nün tarihteki yerini boş bıraktılar. O boşluğu kim dolduracaktır?
Kendileri mi?
O boşlukta bu millet, gene İnönü’yü görecektir. Adı anılmasa da onu, yüzü görünmese de onu görecektir.
İnönü’yü bu millete unutturamıyacaklardır.
Çünkü bu millet için İnönü’yü unutmak, kendi kurtuluşunu, kendi varlığını, kendi kahramanlığını unutmak demektir.
Çünkü İnönü bu milletin kurtuluşunun, varlığının, kahramanlığının yaşayan sembolüdür.
İnönü’ye karşı saygısızlıklarını bu millete aşılayamıyacaklardır.
Çünkü bu milletin İnönü’ye karşı saygısızlık göstermesi kendi kendine saygısızlık demektir.
Çünkü İnönü bu milletin kendi kaderine hâkim olmağa, hür yaşamağa ehil olduğuna inanmakla, bu inanışın gereği olan rejim değişikliğini yapmakla, bu değişikliğin sonucu olarak, kurucularından bulunduğu bir devlette iktidardan düşmeğe katlanmakla, Türk milletinin kendi kendine inanç ve saygısının sembolü olmuştur.
Türk Milleti, kendi siyasal erginliğini, İnönü'nün kendisine beslediği güvende duymuştur.
İnönü, savaş alanlarında, barış masalarında, millet hayatında tarih yapmış insandır.
İnönü’nün düşmanları ise, İnönü’süz bir tarihi, ancak hayal perdesinde seyrederek kendi kendilerini avutabilmektedirler.
Kendi kısır, kendi daracık ufuklu hayallerinin perdesinde..
İnönüsüz bir tarih!
Ancak sinema perdesinde, hayal perdesinde yaratabildikleri bu İnönü’süz tarihin boşluklarıyla, kendi hayatlarının, kendi gururlarının boşluğunu unutmamağa çalışmaktadırlar.
HAYAL PERDESİNDE TARİH YAPANLAR
Bülent ECEVİT
BAZI manevî değerlerin, bazı olayların sembolü hâline gelmiş şahıslar vardır. O şahısların adları anılmasa da, yüzleri görülmese de, sembolü hâline geldikleri değerlerden, olaylardan bahsedilince ister istemez akla gelirler.
İnönü de, yakın tarihimizde bazı büyük olayların ve değerlerin canlı bir sembolüdür.
İnönü Savaşlarından söz edilirken, resmî ağızlar, İsmet İnönü’nün adını anmazlar. 30 Ağustos zaferi kutlanırken Garp Cephesinden bahsedilir, ama Garp Cephesi Kumandanının kim olduğu söylenmez. Lozan’ın yıldönümü ya kutlanmaz ya da İnönü’nün adı anılmaksızın kutlanabilmek için bin dereden su getirilir.
Fakat İnönü Savaşları denilince, Garp Cephesi denilince, Lozan denilince İsmet Paşa’nın akla gelmesini kimse önleyemez.
Şimdi, iktidar partizanlarının elinde bir makas, İnönü’nün adı okunmasın, yüzü görünmesin diye, tarih kitaplarından sonra, tarihî dokümanter filimleri de buduyorlar.
Kılıçla, akılla, memlekete hizmet aşkıyla yapılan bir tarihi, makasla kesip biçerek değiştirebileceklerini sanıyorlar.
Kâğıt üzerinde, filim kurdelâsında bu elbette mümkündür.
Fakat ne umuyorlar?
Bir makasla tarih kitaplarını, filimlerini budayınca, tarihte İnönü’nün yerini boş bırakabileceklerini mi, İnönü'yü kendi yaptığı tarihten ayırabileceklerini mi umuyorlar?
Kâğıt üzerinde, filim kurdelâsında, İnönü’nün tarihteki yerini boş bıraktılar. O boşluğu kim dolduracaktır?
Kendileri mi?
O boşlukta bu millet, gene İnönü’yü görecektir. Adı anılmasa da onu, yüzü görünmese de onu görecektir.
İnönü’yü bu millete unutturamıyacaklardır.
Çünkü bu millet için İnönü’yü unutmak, kendi kurtuluşunu, kendi varlığını, kendi kahramanlığını unutmak demektir.
Çünkü İnönü bu milletin kurtuluşunun, varlığının, kahramanlığının yaşayan sembolüdür.
İnönü’ye karşı saygısızlıklarını bu millete aşılayamıyacaklardır.
Çünkü bu milletin İnönü’ye karşı saygısızlık göstermesi kendi kendine saygısızlık demektir.
Çünkü İnönü bu milletin kendi kaderine hâkim olmağa, hür yaşamağa ehil olduğuna inanmakla, bu inanışın gereği olan rejim değişikliğini yapmakla, bu değişikliğin sonucu olarak, kurucularından bulunduğu bir devlette iktidardan düşmeğe katlanmakla, Türk milletinin kendi kendine inanç ve saygısının sembolü olmuştur.
Türk Milleti, kendi siyasal erginliğini, İnönü'nün kendisine beslediği güvende duymuştur.
İnönü, savaş alanlarında, barış masalarında, millet hayatında tarih yapmış insandır.
İnönü’nün düşmanları ise, İnönü’süz bir tarihi, ancak hayal perdesinde seyrederek kendi kendilerini avutabilmektedirler.
Kendi kısır, kendi daracık ufuklu hayallerinin perdesinde..
İnönüsüz bir tarih!
Ancak sinema perdesinde, hayal perdesinde yaratabildikleri bu İnönü’süz tarihin boşluklarıyla, kendi hayatlarının, kendi gururlarının boşluğunu unutmamağa çalışmaktadırlar.
Koleksiyon
Alıntı
“Hayal Perdesinde Tarih Yapanlar,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1062 ulaşıldı.