Karanlığa Çağrı

Başlık: 
Karanlığa Çağrı 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında" No 12954, ss. 1, 5 
Tarih: 
1959-08-27 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

KARANLIGA ÇAĞRI

Bülent ECEVİT

Konumuz, bugün de, Demokrat Partinin genel affı!

Dün ve önceki gün çıkan yazılarımızda sözünü ettiğimiz genel afla, Demokrat Parti, «1946 kuruluş senesinden itibaren», «ihraç edilen, istifaen ayrılan veya müstafî addedilen» bütün eski üyelerine, geri gelmeleri için âdeta yalvarmaktadır.

Çoğunluğun kendini tuttuğuna güvenen, inanan bir partiden, ancak zayıflığın, çaresizliğin açığa vuruluşu sayılabilecek böyle bir yalvarış herhalde beklenemezdi.

Gerçek odur ki, Demokrat Parti, iktidarda olmasına rağmen azınlıktadır; kendisini tutan azınlık da günden güne seyrekleşmektedir.

Bir yıldır süre gelen, türlü buluş ve ifadelerle yenilenen, kucak açmalar, davetler, «af» lar, hep bu seyrekleşmeyi görmenin verdiği kaygı ve telâştandır.

Demokrat Parti, iktidarda kalma gücünü daha 1957 de yitirmişti. Demokrat Partinin bugünkü durumu, palyatif ilâçlarla, bünyesinin dayanabileceğinden çok daha uzun müddet ayakta kalmağa çalışmış bir hastanın artık öyle ilâçlarla da saklanamaz hâle gelmiş bitkinliğidir.

1957 de Demokrat Parti eğer, kendisini iktidara getiren 1950 seçimlerinin eşitlik ve âdilik kurallarına bağlı kalmış olsa idi, 1957 seçimlerini, bir azınlık partisi olarak bile kazanamazdı.

Kazanamıyacağını bildiği için o kurallardan ayrılmıştı!

Hele seçimleri vaktinde, yani 1958 yazında yapsa idi, serbest seçimlerin, gücü yettiği kadar, bütün kurallarını çiğnemeğe kalkışsa gene iktidarda kalamazdı.

Kalamıyacağını bildiği için seçimleri 1957 ye almıştı!

Ama seçimleri vaktinden 7 ay önceye almakla, Demokrat Partinin, asıl seçim vakti, yani 1958 yazı gelip geçtikten sonra da kendini güçlü kuvvetli hissetmesi sağlanmış olamazdı. Gerçi o yaz yapılan dış yardım aşıları, Demokrat Parti iktidarına, bir süre daha kendini diri hissedebilme, hattâ etrafa tehditler savurabilme (geçen yaz ortasında yayınlanan Grup bildirisini hatırlayınız) imkânını sağlamıştı.

Fakat böyle tertiplerle ecel atlatılamazdı.

D.P. yöneticileri şimdi, 1959 yazında, saatlerine bakınca kendilerini yeni bir iktidar devresinin gün ortasında tahayyül edip sevinebilmek, güçlü kuvvetli hissedebilmek istemekte, ama çevrelerine bakınca, iktidarları üstüne gece karanlığının çökmüş olduğunu görmektedirler.

Bunu görüp, iktidar vakti çoktan gelmiş, fakat 2 yıl daha yeni seçimleri sabırla bekleyebilecek kadar kendine güvenen Cumhuriyet Halk Partisine ateş püskürmektedirler.

Oysa saati bile bile geri almışlardır. Geçen seçimlerin 1958 yazında çalması gerekli saatini, 1957 güzüne kurmuşlardır.

Saati geri almakla, güneşin, iktidar güneşlerinin, batışını önleyebileceklerini ummuşlardır.

Ama zaman hükmünü yürütmüştür. Hem de, aldatılmak istendiği için, bütün acılığı ile yürütmüştür.

Demokrat Parti, 1957 de demokratik kurallara bağlı seçimlerle veya 1958 de, zamanında yapılmış olacak seçimlerle, kaderine razı olup muhalefete düşse idi, bugüne kadar geçen zamanı, muhalefette kendini toparlamak için kullanabilirdi. Sunî olarak yenilediği bir iktidar süresinde geçen zaman ise, ancak, Demokrat Partiyi her gün biraz daha zayıflatmağa, yaşlandırmağa yaramıştır.

Demokrat Parti, hem yeni iktidar devresine bir azınlık partisi olarak girimştir, hem de zaten ancak seçimleri 7 ay önceye alarak yaratabilmiş bulunduğu bu sunî iktidar devresini huzur içinde geçirebilmenin çaresini, günden güne daha büyük, daha güçlü bir çoğunluk hâline gelen muhalefeti «karınca gibi» ezmekte aramıştır.

Kendinde rakibini «karınca gibi» ezecek kadar güç gören bir partiye, şimdi böyle, kendinden ayrılanlara «geri gelin» diye yalvarmak yaraşır mı?

Fakat Demokrat Partinin bugünkü gücünün gerçek ölçüsü o «karınca gibi» ezme tehditleri değil, işte bu perişan yalvarıştır.

Zamanı aldatmağa, eceli atlatmağa çalışarak düştüğü karanlıktan, artık çevresinde göremediği, açılan kollarıyla saramadığı, uzanan elleriyle değemediği eski dostlarına «sizi affettim, geri gelin» diye seslenmektedir.

Bütün o eski dostlar geri gelseler, bu karanlıktan kurtuluş yoluna ışık tutsalar, Demokrat Parti, başında bugünkü önderlerle, o ışığın ardına takılıp o yola girebilecek midir?

Hayır!

Önderlerinin elleriyle gözleri artık ışığa kapanmıştır.

Zaten kendisi aydınlığa çıkmağa uğraşmamakta, eski dostlarını kendi karanlığına çağırmaktadır. 

Dosyalar

1959.08.27.jpg
1959.08.27_B1.jpg
1959.08.27_A.jpg
1959.08.27_B2.jpg
1959.08.27_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Karanlığa Çağrı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 26 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1057 ulaşıldı.