Millî Birlik ve Millet İradesi
Başlık:
Millî Birlik ve Millet İradesi
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında", s. 3
Tarih:
1958-07-30
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
BÜLENT ECEVİT
Millî birlik ve millet iradesi
DEVLET adamı olarak başlıca meziyeti, millet için de ikilik yaratıcı baskı tedbirlerini sadakatle yürütmeğe çalışmaktan ibaret bulunan Bay Namık Gedik, şimdi, Dışişleri Bakan Vekili olarak, yurttaşlara «millî birlik» dersi veriyor.
«Millî birlik», uyanık bir milleti karanlık içinde tutmakla, sınır komşumuz ülkelerde titanların içyüzünü yurttaşlardan günlerce saklayıp onları yabancı radyolardan haber dinlemeğe mecbur bırakmakla sağlanamaz.
«Millî birlik», yurt güvenliğini ilgilendiren meseleleri görüşmek üzere toplantıya çağırılmış Büyük Millet Meclisi oturumlarını, önceden hazırlanmış parti tertipleriyle sabote ederek sağlanamaz.
«Millî birlik», böyle bir Meclis oturumunda hesap vermek şöyle dursun, hazır bulunmaktan bile kaçınan bir Başbakanla ve böyle bir oturum yapılacağını öğrendiği gün yurt dışına giden bir Dışişleri Bakanıyla sağlanamaz,
«Millî birlik», resmî ajans haberlerinden özetlenmiş bir takım eksik veya yanlış bilgileri Büyük Millet Meclisinde «Hükümetin dış siyaset görüşü» diye okuyup, bu konuda milletvekillerinin herhangi bir mütalâasını dinlemeyi reddetmek ve Meclisi dağıtmakla sağlanamaz.
Ortadoğu'dan binlerce kilometre uzaktaki ülkelerin parlâmentoları her gün toplanıp bizim meselelerimizi görüşmektedir.
Birleşik Amerika'da hükümet, hem Senatoya hem de Temsilciler Meclisine her gün en az yarımşar saat, yeni Ortadoğu gelişmelerine dair izahat vermektedir.
Gene Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı, Ortadoğu gelişmeleriyle ilgili olarak alacağı kararları hem iktidar hem muhalefet liderlerine danıştıktan sonra almaktadır.
İngiliz Parlâmentosunda, Türkiyeyi en yakından ilgilendiren Ortadoğu meseleleri ve Kıbrıs meselesi birkaç günde bir tartışma konusu olmaktadır.
Başka birçok Batılı müttefiklerimizin parlâmentoları toplantı halindedir ve gündemlerinde Ortadoğu meseleleri baş yeri almıştır.
Ya Türkiye'de?... Türkiye'de Büyük Millet Meclisi tatil!
Böyle bir devrede Büyük Millet Meclisini olağanüstü toplantıya çağırmaksa: «Manevra... taktik... kötüniyetlilik!»...
Sanki bu milletin «hakkı hâkimiyeti» ni Türkiye Büyük Millet Meclisi değil de, müttefik memleketlerin Millet Meclisleri «istimal» edecektir!
*
Memleket meselelerini ve dünya olaylarını yakından izleyen hemen her yurttaşın zihninde, iktidarın dış siyasetiyle ilgili olarak birçok kaygılar şüpheler, sorgular vardır. Bu dış siyaset ardında bir «millî birlik» kurmayı umabilmek için, ilkin o kaygıları, şüpheleri sorguları giderebilmek ve cevaplandırmak gerekir.
Kaygılar vardır: Çünkü Demokrat Parti iktidarının dış siyaset tutumu, Türkiye'nin dört yandan tehlikelerle, düşmanlarla çevrilmesinden başka sonuç vermemiştir. Kendi bölgemizdeki güvenliğimliz, en küçük ölçüde bile, kendi komşularımızdan bazısıyla aramızdaki dayanışmaya, karşılıklı güvenliğe değil, sadece, denizler ötesinden bize uzanabileceğini umduğumuz yardım eline dayanmaktadır. Üç yanımızda nice emeklerle kurulabilmiş dostluklar, birkaç yılda düşmanlığa çevrilmiştir. «Ortadoğu'nun lideri» olabilmek hevesiyle atılan her hesapsız adım bizi Ortadoğu'da biraz daha yalnız bırakmış, Ortadoğu'ya Komünist sızmasını önleyebilmek, Ortadoğuda Sovyet baskısını azaltabilmek iddiasiyle alınan her tedbir, bu sızmayı ve bu baskıyı büsbütün arttırmıştır.
Şüpheler vardır: Çünkü Türk dış siyasetinin sorumluları, son Ortadoğu buhranı sırasında, denizaşırı müttefiklerimizi, günlerce ve ısrarla, Ortadoğu'daki komşularımızın içişlerine kuvvet kullanarak karışmağa zorlamışlardır. Bunu anlamak için yabancı kaynaklı haberleri okumak gerekmez... Kendi Devlet Radyomuzun yayınlarını, resmî bildirileri, Türk Dışişleri Bakanının demeçlerini dinleyip okumak yeter. Kaldı ki, Dışişleri Bakan Vekilinin bir kalemde hepsine «hususi maksat» atfettiği yabancı haber kaynaklarının da başında, Amerikanın en büyük ajansı ve en yüksek sürümlü, en güvenilir gazeteleri gelmektedir. Amerikan ve İngiliz hükümetlerinin, Türkiyeyi Irak'a karşı zecrî tedbirler almaktan alıkoymak için ne kadar gayret sarf etmek zorunda kaldıklarını, bu ajans ve gazeteler günlerce yazmışlardır. Bu gazetelerden ikisi, Newyork Times ve Newyork Herald Tribune, Amerikan hükümetinin yabancı memleketlerde birçok kurumlara ücretsiz dağıttığı, Washington haberleriyle Amerikan Hariciyesinin gayrıresmî sözcüleri olarak tanınmış, gazetelerdir.
Sorgular vardır: Çünkü, mütteffiklerimizle aramızda, Büyük Millet Meclisinden gizli anlaşmalar bulunduğu sanısını doğurtan bazı hâdiseler olmuştur. Oysa Anayasamız, «devletlerle mukavele, muahede ve sulh akdi, harb ilânı... gibi vezaifi» Büyük Millet Meclisi «bizzat kendi ifa eder» demektedir. Bu hâdiseler izah edilmemiştir.
Gene sorgular vardır: Çünkü Türk hükümetinin daha birkaç gün önce eşkiyalıkla itham ettiği bir yabancı hükümete şimdi aynı Türk hükümetinin nasıl dostça el uzatabileceği de izah edilmemiştir.
*
Bunlar gibi daha birçok şüphelerin, kaygıların, sorguların Büyük Millet Meclisi çatısı altında giderilebilmesi için hesap vermekten kaçınanlar, milletin doğrudan doğruya varlığına dokunan konularda millete söz hakkı, gerçekleri öğrenme hakkı, hükümeti denetleme hakkı tanımayanlar, kendi çevrelerinde bir millî birlik göremezlerse buna şaşmamalıdırlar.
Gerçi, her buhranlı devrede olduğu gibi şimdi de, Türkiye'de, millî varlığımızı ilgilendiren meselelerde, bütün başka milletleri imrendirebilecek kadar sağlam bir millî birlik, iktidarın çıkardığı bütün engellere rağmen kurulmaktadır.
Fakat bu millî birliğin mihveri, herhalde, bu kadar hayatî meselelerde milleti karanlık içinde bırakmağa kararlı, millete hesap vermekten kaçınan, Büyük Millet Meclisinin 40 dakikadan daha uzun toplanmasına tahammül edemeyen, o toplantıda da millet temsilcilerinden söz hakkını, hattâ soru sormak hakkını türlü tertiplerle esirgeyip, «dış siyaset görüşümüz» diye resmî ajans bültenlerinden özetler okumakla yetinen zihnîyet olmayacaktır.
Bu millî birliğin mihveri milletin kendi sağduyusu ve iradesi olacaktır.
BÜLENT ECEVİT
Millî birlik ve millet iradesi
DEVLET adamı olarak başlıca meziyeti, millet için de ikilik yaratıcı baskı tedbirlerini sadakatle yürütmeğe çalışmaktan ibaret bulunan Bay Namık Gedik, şimdi, Dışişleri Bakan Vekili olarak, yurttaşlara «millî birlik» dersi veriyor.
«Millî birlik», uyanık bir milleti karanlık içinde tutmakla, sınır komşumuz ülkelerde titanların içyüzünü yurttaşlardan günlerce saklayıp onları yabancı radyolardan haber dinlemeğe mecbur bırakmakla sağlanamaz.
«Millî birlik», yurt güvenliğini ilgilendiren meseleleri görüşmek üzere toplantıya çağırılmış Büyük Millet Meclisi oturumlarını, önceden hazırlanmış parti tertipleriyle sabote ederek sağlanamaz.
«Millî birlik», böyle bir Meclis oturumunda hesap vermek şöyle dursun, hazır bulunmaktan bile kaçınan bir Başbakanla ve böyle bir oturum yapılacağını öğrendiği gün yurt dışına giden bir Dışişleri Bakanıyla sağlanamaz,
«Millî birlik», resmî ajans haberlerinden özetlenmiş bir takım eksik veya yanlış bilgileri Büyük Millet Meclisinde «Hükümetin dış siyaset görüşü» diye okuyup, bu konuda milletvekillerinin herhangi bir mütalâasını dinlemeyi reddetmek ve Meclisi dağıtmakla sağlanamaz.
Ortadoğu'dan binlerce kilometre uzaktaki ülkelerin parlâmentoları her gün toplanıp bizim meselelerimizi görüşmektedir.
Birleşik Amerika'da hükümet, hem Senatoya hem de Temsilciler Meclisine her gün en az yarımşar saat, yeni Ortadoğu gelişmelerine dair izahat vermektedir.
Gene Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı, Ortadoğu gelişmeleriyle ilgili olarak alacağı kararları hem iktidar hem muhalefet liderlerine danıştıktan sonra almaktadır.
İngiliz Parlâmentosunda, Türkiyeyi en yakından ilgilendiren Ortadoğu meseleleri ve Kıbrıs meselesi birkaç günde bir tartışma konusu olmaktadır.
Başka birçok Batılı müttefiklerimizin parlâmentoları toplantı halindedir ve gündemlerinde Ortadoğu meseleleri baş yeri almıştır.
Ya Türkiye'de?... Türkiye'de Büyük Millet Meclisi tatil!
Böyle bir devrede Büyük Millet Meclisini olağanüstü toplantıya çağırmaksa: «Manevra... taktik... kötüniyetlilik!»...
Sanki bu milletin «hakkı hâkimiyeti» ni Türkiye Büyük Millet Meclisi değil de, müttefik memleketlerin Millet Meclisleri «istimal» edecektir!
*
Memleket meselelerini ve dünya olaylarını yakından izleyen hemen her yurttaşın zihninde, iktidarın dış siyasetiyle ilgili olarak birçok kaygılar şüpheler, sorgular vardır. Bu dış siyaset ardında bir «millî birlik» kurmayı umabilmek için, ilkin o kaygıları, şüpheleri sorguları giderebilmek ve cevaplandırmak gerekir.
Kaygılar vardır: Çünkü Demokrat Parti iktidarının dış siyaset tutumu, Türkiye'nin dört yandan tehlikelerle, düşmanlarla çevrilmesinden başka sonuç vermemiştir. Kendi bölgemizdeki güvenliğimliz, en küçük ölçüde bile, kendi komşularımızdan bazısıyla aramızdaki dayanışmaya, karşılıklı güvenliğe değil, sadece, denizler ötesinden bize uzanabileceğini umduğumuz yardım eline dayanmaktadır. Üç yanımızda nice emeklerle kurulabilmiş dostluklar, birkaç yılda düşmanlığa çevrilmiştir. «Ortadoğu'nun lideri» olabilmek hevesiyle atılan her hesapsız adım bizi Ortadoğu'da biraz daha yalnız bırakmış, Ortadoğu'ya Komünist sızmasını önleyebilmek, Ortadoğuda Sovyet baskısını azaltabilmek iddiasiyle alınan her tedbir, bu sızmayı ve bu baskıyı büsbütün arttırmıştır.
Şüpheler vardır: Çünkü Türk dış siyasetinin sorumluları, son Ortadoğu buhranı sırasında, denizaşırı müttefiklerimizi, günlerce ve ısrarla, Ortadoğu'daki komşularımızın içişlerine kuvvet kullanarak karışmağa zorlamışlardır. Bunu anlamak için yabancı kaynaklı haberleri okumak gerekmez... Kendi Devlet Radyomuzun yayınlarını, resmî bildirileri, Türk Dışişleri Bakanının demeçlerini dinleyip okumak yeter. Kaldı ki, Dışişleri Bakan Vekilinin bir kalemde hepsine «hususi maksat» atfettiği yabancı haber kaynaklarının da başında, Amerikanın en büyük ajansı ve en yüksek sürümlü, en güvenilir gazeteleri gelmektedir. Amerikan ve İngiliz hükümetlerinin, Türkiyeyi Irak'a karşı zecrî tedbirler almaktan alıkoymak için ne kadar gayret sarf etmek zorunda kaldıklarını, bu ajans ve gazeteler günlerce yazmışlardır. Bu gazetelerden ikisi, Newyork Times ve Newyork Herald Tribune, Amerikan hükümetinin yabancı memleketlerde birçok kurumlara ücretsiz dağıttığı, Washington haberleriyle Amerikan Hariciyesinin gayrıresmî sözcüleri olarak tanınmış, gazetelerdir.
Sorgular vardır: Çünkü, mütteffiklerimizle aramızda, Büyük Millet Meclisinden gizli anlaşmalar bulunduğu sanısını doğurtan bazı hâdiseler olmuştur. Oysa Anayasamız, «devletlerle mukavele, muahede ve sulh akdi, harb ilânı... gibi vezaifi» Büyük Millet Meclisi «bizzat kendi ifa eder» demektedir. Bu hâdiseler izah edilmemiştir.
Gene sorgular vardır: Çünkü Türk hükümetinin daha birkaç gün önce eşkiyalıkla itham ettiği bir yabancı hükümete şimdi aynı Türk hükümetinin nasıl dostça el uzatabileceği de izah edilmemiştir.
*
Bunlar gibi daha birçok şüphelerin, kaygıların, sorguların Büyük Millet Meclisi çatısı altında giderilebilmesi için hesap vermekten kaçınanlar, milletin doğrudan doğruya varlığına dokunan konularda millete söz hakkı, gerçekleri öğrenme hakkı, hükümeti denetleme hakkı tanımayanlar, kendi çevrelerinde bir millî birlik göremezlerse buna şaşmamalıdırlar.
Gerçi, her buhranlı devrede olduğu gibi şimdi de, Türkiye'de, millî varlığımızı ilgilendiren meselelerde, bütün başka milletleri imrendirebilecek kadar sağlam bir millî birlik, iktidarın çıkardığı bütün engellere rağmen kurulmaktadır.
Fakat bu millî birliğin mihveri, herhalde, bu kadar hayatî meselelerde milleti karanlık içinde bırakmağa kararlı, millete hesap vermekten kaçınan, Büyük Millet Meclisinin 40 dakikadan daha uzun toplanmasına tahammül edemeyen, o toplantıda da millet temsilcilerinden söz hakkını, hattâ soru sormak hakkını türlü tertiplerle esirgeyip, «dış siyaset görüşümüz» diye resmî ajans bültenlerinden özetler okumakla yetinen zihnîyet olmayacaktır.
Bu millî birliğin mihveri milletin kendi sağduyusu ve iradesi olacaktır.
Koleksiyon
Alıntı
“Millî Birlik ve Millet İradesi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 25 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/1009 ulaşıldı.