Kıbrıs Meselesi ve Seçimler
Title:
Kıbrıs Meselesi ve Seçimler
Source:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Date:
1957-09-23
Location:
Atatürk Kitaplığı, 152/36
Text:
Günün Işığında
Kıbrıs meselesi ve seçimler
YABANCI basında, bilhassa Amerikan basınında çıkan yazılarda açıkça belirtildiğine göre, Türk hükümetinin Kıbrıs konusunda İngiltere ve Amerika'dan elde edebildiği son taviz, Kıbrıs statüsünde yapılacak değişiklik hakkındaki nihaî kararın, Türk genel seçimlerinden önce açıklanmamasıdır.
Bundan, Türk hükümetince son gerileme hattı olarak ilân edilen taksim tezinin bile reddedileceği anlamını çıkarma, aşırı bir kötümserlik olmasa gerektir.
Türk hükümeti, taksimin Türkiye tarafından kabul edilebilecek asgarî şart olduğunu, bir adım daha geri gitmenin bahis konusu olamayacağını, hemen bir yıldır ısrarla belirtmektedir. Halkoyunun da buna göre hazırlanmasına bizzat hükümet önayak olmuş, hattâ bütün adanın Yunanistanla birleşmesine yol açabilecek bir hal tarzında karar kılındığı takdirme, Türkiye'nin bunu kuvvet kullanarak önliyeceği bile ima olunmuştur.
Onun için, Kıbrıs konusunda Türkiye'yi, taksimin de ötesinde tavize zorlayan bir karar verildiği takdirde, bir adım daha gerilememeyi içerde ve dışarda bir prestij meselesi haline getirmiş olan Türk hükümeti, pek tabii, son derecede zor bir duruma düşecektir. O arada belki de hükümete, gerekirse kuvvet kullanılacağına dair yapılmış resmî ve yarı resmî imalar hatırlatılacak, bu ise, hükümet için, durumun zorluğunu büsbütün arttıracaktır. Çünkü bu yolda imalar yapılırken, kuvvetlerimizin hemen hepsinin NATO'ya ayrılmış bulunduğu, techizat ve malzemesinin büyük bir kısmı ya NATO kaynaklarından ya da Amerikan yardımından sağlandığına göre, NATO'nun ve Amerika'nın rızası alınmaksızın böyle bir teşebbüse geçilemeyeceği, şimdiye kadar Türk halkoyuna hatırlatılmamıştır. Böyle bir teşebbüs için NATO'nun veya Amerika'nın rızası alınabileceğine ise aslâ ihtimal verilemez.
Bu durumda Türk halkoyunun, pek yakında, bir yıldır kabule hazırlandığından çok başka bir hal tarzı ile, çok tatsız bir emri vaki ile karşılaşması kuvvetle muhtemeldir.
Böyle bir emri vaki ile genel seçimlerden önce karşılaşılması, Demokrat Partinin seçimlerde kazanma şansını büsbütün azaltabilirdi. Yabancı basında çıkan yazılardan anlaşıldığına göre Demokrat Parti hükümeti, Kıbrıs'la ilgili nihaî kararın Türk genel seçimlerinden sonraya bırakılması üzerinde , onun için böyle ısrarla durmuştur. Hattâ hükümeti, seçimleri öne almaya zorlayan başlıca sebeplerden birinin de bu olması kuvvetle muhtemeldir.
Demokrat Parti, seçimler sonunda iktidarını yenilemeğe muvaffak olursa, her türlü tenkid ve denetlemeye karşı, halk tarafından herhangi bir konuda en ufak bir hoşnutsuzluk izharına karşı almayı düşündüğü yeni baskı tedbirleriyle, Kıbrıs konusunda kabule mecbur kalacağı nihaî hal şeklini halkoyuna da ister istemez kabul ettirebileceğini umuyor olsa gerektir.
Fakat Kıbrıs konusunda, son Türk tezini de reddeden bir açıklama yapıldığı sırada Demokrat Parti iktidardan düşmüş bulunursa, yeni iktidar, son derecede tatsız bir durumla karşılaşmış olacaktır.
Muhalefete geçtikten sonra da bir parti hüviyetini muhafaza edebilirse, bizzat Demokrat Partinin, kendi sebep olduğu bu tatsız durumu yeni iktidar aleyhinde insafsızca istismara çalışacağını şimdiden tahmin edebilmek için kâhin olmağa hacet yoktur.
Üç muhalefet partisi, böyle bir ihtimale karşı hazırlıklı bulunmalıdırlar. Bu konuda FORM dergisinin bir tavsiyesine uymak çok yerinde olabilir: Üç muhalefet partisi, Kıbrıs meselesini de partiler üstü tutacakları millî dâvalar arasına almalıdırlar! Bu, Kıbrıs konusunda demogojinin partileri yeni bir çıkmaza sürüklemesini önlemek için alınması gerekli tedbirlerden biridir.
Ayrıca, muhalefet partileri, seçimlerden hemen sonra karşılaşılabilecek tatsız bir emri vakiye de halkoyunu şimdiden hazırlamalı, böyle bir emri vakiyle karşılaşıldığı takdirde, bundan ancak Demokrat Parti iktidarının sorumlu tutulabileceğini, Kıbrıs konusunda yapılabilecek hayal kırıcı bir açıklamanın, bizzat Demokrat Parti hükümetinin müttefiklerimize ısrarı üzerine seçimlerden sonraya bıraktırıldığını, hattâ, seçimleri öne alma fikrinden vazgeçilemeyişinde, Kıbrıs konusundaki kararın açıklanmasını gelecek yaza kadar geciktirememiş olmanın başlıca rolü oynamış bulunabileceğini halkoyuna şimdiden bildirmelidirler.
Bu, yeni bir iktidarın, daha akıllıca bir dış siyaset çercevesi içinde Kıbrıs meselesini tatminkâr bir hal çaresine bağlıyabileceğinden umut kesmeyi gerektirmez. Tersine, Türkiye'de bir iktidar değişikliği, iş işten geçmeden önce bu meselenin yeniden ve değişik bir zemin üzerinde ele alınabilmesi için belki de son şansdır.
Bülent ECEVİT
Kıbrıs meselesi ve seçimler
YABANCI basında, bilhassa Amerikan basınında çıkan yazılarda açıkça belirtildiğine göre, Türk hükümetinin Kıbrıs konusunda İngiltere ve Amerika'dan elde edebildiği son taviz, Kıbrıs statüsünde yapılacak değişiklik hakkındaki nihaî kararın, Türk genel seçimlerinden önce açıklanmamasıdır.
Bundan, Türk hükümetince son gerileme hattı olarak ilân edilen taksim tezinin bile reddedileceği anlamını çıkarma, aşırı bir kötümserlik olmasa gerektir.
Türk hükümeti, taksimin Türkiye tarafından kabul edilebilecek asgarî şart olduğunu, bir adım daha geri gitmenin bahis konusu olamayacağını, hemen bir yıldır ısrarla belirtmektedir. Halkoyunun da buna göre hazırlanmasına bizzat hükümet önayak olmuş, hattâ bütün adanın Yunanistanla birleşmesine yol açabilecek bir hal tarzında karar kılındığı takdirme, Türkiye'nin bunu kuvvet kullanarak önliyeceği bile ima olunmuştur.
Onun için, Kıbrıs konusunda Türkiye'yi, taksimin de ötesinde tavize zorlayan bir karar verildiği takdirde, bir adım daha gerilememeyi içerde ve dışarda bir prestij meselesi haline getirmiş olan Türk hükümeti, pek tabii, son derecede zor bir duruma düşecektir. O arada belki de hükümete, gerekirse kuvvet kullanılacağına dair yapılmış resmî ve yarı resmî imalar hatırlatılacak, bu ise, hükümet için, durumun zorluğunu büsbütün arttıracaktır. Çünkü bu yolda imalar yapılırken, kuvvetlerimizin hemen hepsinin NATO'ya ayrılmış bulunduğu, techizat ve malzemesinin büyük bir kısmı ya NATO kaynaklarından ya da Amerikan yardımından sağlandığına göre, NATO'nun ve Amerika'nın rızası alınmaksızın böyle bir teşebbüse geçilemeyeceği, şimdiye kadar Türk halkoyuna hatırlatılmamıştır. Böyle bir teşebbüs için NATO'nun veya Amerika'nın rızası alınabileceğine ise aslâ ihtimal verilemez.
Bu durumda Türk halkoyunun, pek yakında, bir yıldır kabule hazırlandığından çok başka bir hal tarzı ile, çok tatsız bir emri vaki ile karşılaşması kuvvetle muhtemeldir.
Böyle bir emri vaki ile genel seçimlerden önce karşılaşılması, Demokrat Partinin seçimlerde kazanma şansını büsbütün azaltabilirdi. Yabancı basında çıkan yazılardan anlaşıldığına göre Demokrat Parti hükümeti, Kıbrıs'la ilgili nihaî kararın Türk genel seçimlerinden sonraya bırakılması üzerinde , onun için böyle ısrarla durmuştur. Hattâ hükümeti, seçimleri öne almaya zorlayan başlıca sebeplerden birinin de bu olması kuvvetle muhtemeldir.
Demokrat Parti, seçimler sonunda iktidarını yenilemeğe muvaffak olursa, her türlü tenkid ve denetlemeye karşı, halk tarafından herhangi bir konuda en ufak bir hoşnutsuzluk izharına karşı almayı düşündüğü yeni baskı tedbirleriyle, Kıbrıs konusunda kabule mecbur kalacağı nihaî hal şeklini halkoyuna da ister istemez kabul ettirebileceğini umuyor olsa gerektir.
Fakat Kıbrıs konusunda, son Türk tezini de reddeden bir açıklama yapıldığı sırada Demokrat Parti iktidardan düşmüş bulunursa, yeni iktidar, son derecede tatsız bir durumla karşılaşmış olacaktır.
Muhalefete geçtikten sonra da bir parti hüviyetini muhafaza edebilirse, bizzat Demokrat Partinin, kendi sebep olduğu bu tatsız durumu yeni iktidar aleyhinde insafsızca istismara çalışacağını şimdiden tahmin edebilmek için kâhin olmağa hacet yoktur.
Üç muhalefet partisi, böyle bir ihtimale karşı hazırlıklı bulunmalıdırlar. Bu konuda FORM dergisinin bir tavsiyesine uymak çok yerinde olabilir: Üç muhalefet partisi, Kıbrıs meselesini de partiler üstü tutacakları millî dâvalar arasına almalıdırlar! Bu, Kıbrıs konusunda demogojinin partileri yeni bir çıkmaza sürüklemesini önlemek için alınması gerekli tedbirlerden biridir.
Ayrıca, muhalefet partileri, seçimlerden hemen sonra karşılaşılabilecek tatsız bir emri vakiye de halkoyunu şimdiden hazırlamalı, böyle bir emri vakiyle karşılaşıldığı takdirde, bundan ancak Demokrat Parti iktidarının sorumlu tutulabileceğini, Kıbrıs konusunda yapılabilecek hayal kırıcı bir açıklamanın, bizzat Demokrat Parti hükümetinin müttefiklerimize ısrarı üzerine seçimlerden sonraya bıraktırıldığını, hattâ, seçimleri öne alma fikrinden vazgeçilemeyişinde, Kıbrıs konusundaki kararın açıklanmasını gelecek yaza kadar geciktirememiş olmanın başlıca rolü oynamış bulunabileceğini halkoyuna şimdiden bildirmelidirler.
Bu, yeni bir iktidarın, daha akıllıca bir dış siyaset çercevesi içinde Kıbrıs meselesini tatminkâr bir hal çaresine bağlıyabileceğinden umut kesmeyi gerektirmez. Tersine, Türkiye'de bir iktidar değişikliği, iş işten geçmeden önce bu meselenin yeniden ve değişik bir zemin üzerinde ele alınabilmesi için belki de son şansdır.
Bülent ECEVİT
Collection
Citation
“Kıbrıs Meselesi ve Seçimler,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, accessed November 25, 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/887.