Birleşemeyen Avrupa

Başlık: 
Birleşemeyen Avrupa 
Kaynak: 
Son Havadis, "Dünya Politikası" 
Tarih: 
1953-01-24 
Lokasyon: 
Rahşan Ecevit Arşivi 
Metin: 
Dünya Politikası

Birleşemeyen Avrupa

Yazan: Bülent ECEVİT

24 / 1 / 1953

Dünkü yazımız "Birleşen Avrupa” üstüneydi O Avrupapa, madalyonun bir yüzü. Madalyonun öbür yüzünde birleşemeyen Avrupa var.

Birleşmeyi kendi uluslarının yararına gören Avrupalılar belki de çoğunluktadır. Ona rağmen bu birleşme neden olamıyor?

Dünkü yazımızda, birleşme ihtiyacını doğuranın müşterek tehlike olduğunu söylemiş, "birleşme ihtiyacı yalnız ölüm korkusundan değil, biraz da, insan gibi yaşama isteğinden doğmalıdır,” demiştik.

Öyle olmadıkça, uluslar, aralarında birleşmeye psikolojik bakımdan hazır değiller demektir.

Bu kadarcık zamanda da hazır olabilirler miydi?

Yüzyıllardan beri yeryüzünde bayraklar kutsallaştırılmış, sınırlar, vücutlarımızın birer uvzu gibi korunmuş, bağımsızlıklarına insanlar, canlarına sarılır gibi sarılmışlardır. Geçen o yüzyılların başka türlü olması beklenemezdi. Onlar, hakla kuvvetin bir olduğu çağlardı.

İnsanlık değişmiyor sanırız ama, değişiyor: Hep iyiye,güzele doğru değişiyor.

Günümüzün büyük tarihçisi ve büyük insanı Arnold Toynbee, "tarih bir tekerrürden ibarettir” sözünün böyle bir değişme içinde de doğru kalabilmesini, tekerlek örneği ile anlatır. İnsanlık tarihini, dönerek ilerleyen bir tekerleğe benzetir. Tekerleğin dönüşünde tekerrür vardır ama, bir yandan da o tekerlek ilerliyordur: Daha iyiye, daha güzele giden yol üstünde ilerliyordur.

Yüzyıllar öncesini bırakın, daha bir kaç yıl önceye gelinceye kadar, ulusların aralarında barış yoluyla ve barış uğrunda birleşebileceklerini bu günkü kadar iç rahatlığı ile düşünebilir miydik? Böyle düşünmek, bir kaç yıl öncesine kadar, insanın, hürlüğünü, bağımsızlığını gözden çıkarması, kendini başka ulusların boyunduruğuna bırakması demek olurdu. Vatan hainliği kadar budalalık ta olurdu.
Ama bu gün, dünya politikasının ortaya getirdiği şartlar öyledir ki, o şartlar icinde kendilerini kader birliğile bağlanmış bulan uluslar, henüz sayıları pek az da olsa, aralarında birleşmeyi düşünebiliyorlar.

Bunun iç rahatlığıyla düşünebilmek için, dünya, sandığımızdan ne kadar daha çok değişmiş olmalı!

Ama dünyadaki değişiklik, insanlığın şartları kendine uydurması ile değil, ortaya çıkan şartların insanları kendine uydurması ile olmaktadır. Onun için de geç olmaktadır.

Bu gün dünyada iyiye doğru bir gidiş varsa, bunu biz, insanlar, bile bile sağlamadık. Bunu, müsbetle menfî arasındaki ezelî çatışma sağladı. Nasıl bütün cisimler dünyası, atomlar içindeki müsbet-menfî çatışması üzerine kurulmuşsa, o çatışmanın devamı ile yaşıyorsa, dünya işleri de öyle yürümektedir. Cisimler ve yaptığımız işler aynı kanunlara bağlıdır.

Yahut, hiç değilse, şimdiye kadar ayni kanunlara bağlı kalmıştır.

Ama, insan bu kanunlardan bazısının üstüne çıkabilir. Nasıl bazı kişiler düşüncelerile çıkabiliyorsa, bütün insanlık ta hareketlerile çıkabilir.

Eğer gerçekten, cisimlerin bağlı olduğu bütün kanunlara bağlı kalmak için yaratılmış olsa idik, "düsünce”' denen harika kudreti izah edemezdik. Bizim de cisimler gibi düşüncesiz olmamız, yahut cisimlerin de bizler gibi düşünebilmesi beklenirdi.

Menfî - müsbet çatışmasına muhtaç olmadan da ilerleyebilmemiz gerektir. Batıdaki uluslarda insaniyetçi bir dünya görüşünün uyanması için, Doğudaki bir takım ulusların insanı hayvan ve makinayla bir tutan bir inancı karlımıza çıkarmalarına muhtaç kalmamalıyız.

Size, Avrupa'nın birleşmesine engel diye gösterilen, dünya politikasıyla ilgili herkesin bildiği bir sürü şey sayabilirim: Yok Britanya’nın kendi Milletler Topluluğu ile cözülmez bağları varmış; yok Fransa Almanya’dan korkarmıs: İsviçreliler, başka devletlerin entrikalarından uzak kalmak; İsveçliler tarafsız kalmak istermiş!.. Bütün bunlar bahanedir.

Bugün Avrupa’nın birleşebilmesine gerçek engel, Avrupa insanlarının henüz, aralarında birlesmeyi, şartların zorlamasına ihtivaç kalmaksızın, kendiliklerinden isteyebilecek olgunluğa erişmemiş olmalarıdır. 

Dosyalar

1953.01.24_RE_2_B.jpg
1953.01.24_RE_2_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Birleşemeyen Avrupa,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 23 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/84 ulaşıldı.