Köy Eğitiminde Karalık Çağ
Başlık:
Köy Eğitiminde Karalık Çağ
Kaynak:
Ulus, "Uzaktan" s. 3
Tarih:
1957-07-05
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/36
Metin:
UZAKTAN
Köy Eğitiminde Karanlık Çağ
SAYIN Yunus Kâzım Köni'nin bundan önceki yazımızda sözünü ettiğimiz «İlk Öğretim» başlıklı yazısında verdiği devlet istatistiklerine dayanan sayılar, Demokrat Partinin iktidara gelişiyle beraber köy eğitimi alanında ne kadar karanlık bir çağ başladığını açıkça gösterir.
Yazının belirttiği acı gerçekler arasında en dikkat çekicisi, köylerde okula yeni yazılan öğrenci sayısındaki azalmadır. 1950-1955 nüfus sayımları arasında köy nüfusu 1.679.842 artmıştır. 1957 de bu artışın en az 2 milyonu bulduğu düşünülebilir. Buna karşılık, Yunus Kâzım Köni'nin verdiği sayılardan öğrendiğimize göre, 1957 yılında, köylerde okula yazılanların sayısı 1950 dekinden 8899 eksiktir. Üstelik şehir ve kasabalarda ilkokula yazılanların yüzde 67 si son sınıfa ulaşabildikleri halde, köylerde bu orantı üçte bire düşmektedir. 1949-50 öğrenim yılında, köy okullarındaki kız öğrencilerin sayısı erkeklerden yüzde 30 eksik olduğu halde, 1956-57 de aradaki açıklık artmış, yüzde 37 yi bulmuştur.
20 Haziran günü Ulus'ta çıkan «İlk Öğretim» yazısından aldığımız bu bilgi, tesadüf aynı gün Başbakanın Zafer'de köy okullarına dair çıkan sözleriyle karşılaştırıldığı zaman, Türk hükümetinin başındaki zatın, memleketimiz için hayatî bir konu olan köy eğitimi konusunda «hakikatleri olduğundan başka türlü göstermek» te ne kadar ileri gittiği anlaşılmaktadır.
Bu karşılaştırmadan görülüyor ki Demokrat Parti iktidarı 1950 de Cumhuriyet Halk Partisi iktidarından devraldığı 15.500 köy okulunu, Başbakanın iddia ettiği gibi, 7 yılda iki misline çıkarmak şöyle dursun, ancak 1483 yeni okul yaptırmıştır; üstelik mevcut köy okullarına gösterilen rağbet —hele ilk öğrenim çağındaki köy kızlarının rağbeti— de, D.P. iktidarı sırasında, gitgide azalmakta, okulların verimi gitgide düşmektedir.
Hele Demokrat Parti iktidarının ilk yılında ilkokula yazılan köy çocuklarının sayısında görülen 55.000 in üstündeki azalma, henüz uyanamamış, batılı anlamda eğitimin değerini kavrıyamamış çevrelerde, bu iktidarın, bir cehalet çağı müjdecisi olarak karşılandığından şüpheye yer bırakmamaktadır. Demokrat Partinin muhalefet sırasındaki propagandasında köy okullarına aleyhtarlığın, irtica eğilimlerini destekleyici vaadlerin ne kadar önemli yer tuttuğu düşünülecek olursa, buna hiç de şaşmamak gerekir. Eğer köy okullarına gösterilen rağbetteki azalma zamanla nisbeten daha az kaygı verici bir hale gelebilmişse, bunu, iktidara geçmekle Demokrat Partide sorumluluk duygusunun artmasından çok, C.H.P. zamanında başlatılan devrim hareketinin, sonrada çıkarılan bütün engellere rağmen yürüyebilecek kadar kökleşmiş olduğuna yormak, herhalde gerçeğe daha uygun olur.
Üstelik, Sayın Yunus Kâzım Könî'nin yazısı, sırf resmî istatistiklere dayandığı için, köy eğitimi konusunda madalyonun ancak bir yüzünü göstermiştir. Madalyonun, o yazıda sözü edilmeyen ikinci yüzü ise büsbütün karanlıktır; cehalete, irticaa verilen daha korkunç tavizlerle doludur. Çünkü, devlet istatistiklerine geçmediği için kesin olarak açıklanamasa bile, kimsenin şüphesi yoktur ki, Demokrat Parti iktidarı süresince köy ilk okullarına, gösterilen rağbetteki azalma, saman altından en büyük ve uyaık şehirlerimize kadar sızabilmiş gizli din mekteplerine gösterilen rağbetle ters orantılıdır.
Köylere daha çok yol, çeşme, cami yaptırmakla, daha, çok traktör sokmakla, köylüyü sözde çarıktan ve «500 yamalı libas» tan kurtarmakla, kısacası, köyü ve köylüyü kalkındırmakla öğünen, bunu 7 yıllık iktidarının en büyük başarısı olarak gösteren bir partinin, yeni köy yollarına, çeşmelerine —çoğu işe yaramamakla beraber— traktörlere dair verdiği sayılarda gerçek payı bulunsa bile, köy eğitimi alanındaki gerileme, bu partinin kalkınma anlayışındaki sakatlığı ortaya koymağa yeter. Yirminci yüzyıl ortasında, toplum hayatını batılılaştırmağa, istihsal hayatını endüstrileştirmeğe çalışan, «iktisadi istiklâl savaşı» içinde bulunduğu ileri sürülen bir ulusun, bütün bunları, nüfusunun yüzde 71 ini barındıran köylerde eğitim geriler, müsbet anlamda bir uyanış git gide geciktirilip güçleştirilirken başarabileceğine herhalde ihtimal verilemez.
Cambridge, MASs
Bülent ECEVİT
Köy Eğitiminde Karanlık Çağ
SAYIN Yunus Kâzım Köni'nin bundan önceki yazımızda sözünü ettiğimiz «İlk Öğretim» başlıklı yazısında verdiği devlet istatistiklerine dayanan sayılar, Demokrat Partinin iktidara gelişiyle beraber köy eğitimi alanında ne kadar karanlık bir çağ başladığını açıkça gösterir.
Yazının belirttiği acı gerçekler arasında en dikkat çekicisi, köylerde okula yeni yazılan öğrenci sayısındaki azalmadır. 1950-1955 nüfus sayımları arasında köy nüfusu 1.679.842 artmıştır. 1957 de bu artışın en az 2 milyonu bulduğu düşünülebilir. Buna karşılık, Yunus Kâzım Köni'nin verdiği sayılardan öğrendiğimize göre, 1957 yılında, köylerde okula yazılanların sayısı 1950 dekinden 8899 eksiktir. Üstelik şehir ve kasabalarda ilkokula yazılanların yüzde 67 si son sınıfa ulaşabildikleri halde, köylerde bu orantı üçte bire düşmektedir. 1949-50 öğrenim yılında, köy okullarındaki kız öğrencilerin sayısı erkeklerden yüzde 30 eksik olduğu halde, 1956-57 de aradaki açıklık artmış, yüzde 37 yi bulmuştur.
20 Haziran günü Ulus'ta çıkan «İlk Öğretim» yazısından aldığımız bu bilgi, tesadüf aynı gün Başbakanın Zafer'de köy okullarına dair çıkan sözleriyle karşılaştırıldığı zaman, Türk hükümetinin başındaki zatın, memleketimiz için hayatî bir konu olan köy eğitimi konusunda «hakikatleri olduğundan başka türlü göstermek» te ne kadar ileri gittiği anlaşılmaktadır.
Bu karşılaştırmadan görülüyor ki Demokrat Parti iktidarı 1950 de Cumhuriyet Halk Partisi iktidarından devraldığı 15.500 köy okulunu, Başbakanın iddia ettiği gibi, 7 yılda iki misline çıkarmak şöyle dursun, ancak 1483 yeni okul yaptırmıştır; üstelik mevcut köy okullarına gösterilen rağbet —hele ilk öğrenim çağındaki köy kızlarının rağbeti— de, D.P. iktidarı sırasında, gitgide azalmakta, okulların verimi gitgide düşmektedir.
Hele Demokrat Parti iktidarının ilk yılında ilkokula yazılan köy çocuklarının sayısında görülen 55.000 in üstündeki azalma, henüz uyanamamış, batılı anlamda eğitimin değerini kavrıyamamış çevrelerde, bu iktidarın, bir cehalet çağı müjdecisi olarak karşılandığından şüpheye yer bırakmamaktadır. Demokrat Partinin muhalefet sırasındaki propagandasında köy okullarına aleyhtarlığın, irtica eğilimlerini destekleyici vaadlerin ne kadar önemli yer tuttuğu düşünülecek olursa, buna hiç de şaşmamak gerekir. Eğer köy okullarına gösterilen rağbetteki azalma zamanla nisbeten daha az kaygı verici bir hale gelebilmişse, bunu, iktidara geçmekle Demokrat Partide sorumluluk duygusunun artmasından çok, C.H.P. zamanında başlatılan devrim hareketinin, sonrada çıkarılan bütün engellere rağmen yürüyebilecek kadar kökleşmiş olduğuna yormak, herhalde gerçeğe daha uygun olur.
Üstelik, Sayın Yunus Kâzım Könî'nin yazısı, sırf resmî istatistiklere dayandığı için, köy eğitimi konusunda madalyonun ancak bir yüzünü göstermiştir. Madalyonun, o yazıda sözü edilmeyen ikinci yüzü ise büsbütün karanlıktır; cehalete, irticaa verilen daha korkunç tavizlerle doludur. Çünkü, devlet istatistiklerine geçmediği için kesin olarak açıklanamasa bile, kimsenin şüphesi yoktur ki, Demokrat Parti iktidarı süresince köy ilk okullarına, gösterilen rağbetteki azalma, saman altından en büyük ve uyaık şehirlerimize kadar sızabilmiş gizli din mekteplerine gösterilen rağbetle ters orantılıdır.
Köylere daha çok yol, çeşme, cami yaptırmakla, daha, çok traktör sokmakla, köylüyü sözde çarıktan ve «500 yamalı libas» tan kurtarmakla, kısacası, köyü ve köylüyü kalkındırmakla öğünen, bunu 7 yıllık iktidarının en büyük başarısı olarak gösteren bir partinin, yeni köy yollarına, çeşmelerine —çoğu işe yaramamakla beraber— traktörlere dair verdiği sayılarda gerçek payı bulunsa bile, köy eğitimi alanındaki gerileme, bu partinin kalkınma anlayışındaki sakatlığı ortaya koymağa yeter. Yirminci yüzyıl ortasında, toplum hayatını batılılaştırmağa, istihsal hayatını endüstrileştirmeğe çalışan, «iktisadi istiklâl savaşı» içinde bulunduğu ileri sürülen bir ulusun, bütün bunları, nüfusunun yüzde 71 ini barındıran köylerde eğitim geriler, müsbet anlamda bir uyanış git gide geciktirilip güçleştirilirken başarabileceğine herhalde ihtimal verilemez.
Cambridge, MASs
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Köy Eğitiminde Karalık Çağ,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 27 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/849 ulaşıldı.