Sosyal Görüşü Olmayan Parti

Başlık: 
Sosyal Görüşü Olmayan Parti 
Kaynak: 
Ulus, "Uzaktan" s. 3 
Tarih: 
1957-06-16 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/35 
Metin: 
UZAKTAN

Sosyal görüşü olmayan parti

ÇAĞIMIZDA sosyal ve ekonomik meselelerin biribirinden ayrı düşünülmesi gitgide güçleşmektedir. Hele Türkiye'de bu büsbütün imkânsızdır. Çünkü Cumhuriyetle başlıyan sosyal reformlarımız, kültür değiştirme hareketimiz ve ekonomik kalkınma hamlelerimiz, toplum yapımızın bütününü kavrıyan bir büyük devrimin biribiriyle bağlantısı yönlerinden ibarettir.. Bunlardan birine ötekilerden daha çok önem vermek veya her birini başka bir görüşle ele almak, Türkiye'yi, Cumhuriyet çağıyla girmiş olduğu yolda çıkmaza düşürür..

Türkiye için bugün belki en büyük talihsizlik, iktidarda, memleket meselelerini sadece ekonomik meseleler olarak gören, ekonomik meseleler halledilmekle başka meselelerin de kendiliğinden çözülüvereceğini sanan bir parti bulunuşudur.

Tarihin en büyük devrimlerinden birini yürütmeğe çalışan memleketimizi, yirminci yüzyılın ortasında, her türlü sosyal düşünceden yoksun, dar görüşlü, muhafazakâr iş adamları zihniyetiyle idareye kalkışan bu partinin, en çok önem verdiği ekonomik kalkınma meselesinde bile hiç bir müsbet sonuç elde edemeyişini tersine ekonomik durumumuzu günden güne bozuşunu tabii karşılamak gerekir. Çünkü Cumhuriyet Türkiyesinin kurulu bulunduğu temeller üzerinde, ekonomik kalkınma dâvasını bir başına ele alıp yürütmek imkânsızdır.

Demokrat Parti iktidarına göre, Türk halkının, hemen hiç bir sosyal ve kültürel meselesi yoktur. Köylünün satın alma gücü sunî yollardan da olsa arttırılmak, camisi yaptırılmak, suyu sağlanmakla, Türkiye'nin köy dâvası halledilmiş olacaktır. İşçi, henüz partilerin kaderine tesir edebilecek kadar büyük bir oy kuvveti meydana getirmediği için, işçi hakları düşünülmeksizin sanayileşmemiz başarılabilecektir. Batılı anlamda demokrasi, ancak iktisadî kalkınma hayalleri gerçekleştirildikten, memleket refaha kavuştuktan sonra düşünülecek bir «lüks,» bir «salon oyunu» dur.

FORUM dergisinin de dikkati çektiği gibi (1), «sosyal adalet» diye bir mesele, Demokrat Parti iktidarını hemen hiç ilgilendirmemektedir. Başbakana göre, «içtimaî adalet... Türkiye'de çiftçi ve köylü dâvasıdır.... sosyal adalet ve sosyal inkılâbın asıl mânası köylümüzün ve çiftçimizin yaşama seviyesinin yükselmesinden ibarettir.»

Böyle olduğu içindir ki bu iktidarın idarecileri ve düşünürleri, meselâ köylerden şehirlere gitgide artan akının sırrına akıl erdirememekte, gecekonduları yıktırmakla bu akını önliyebileceklerini sanmakta, gecekondu mahallelerindeki vatandaşları, büyük şehirlerin rahatını kaçıran muzır unsurlar olarak görmektedirler. Batılılaşan ve endüstrileşen bir Türkiye'nin köylü ve çiftçi memleketi olmaktan süratle kurtarılması gerektiğini, Türkiye için köy dâvasının köylüyü köylü olarak tatmin etmekten çok onun köylülükten kurtuluşunu hızlandırmak ve düzenlemek olduğunu, bu yapılmadıkça, ayni gelişmenin düzensiz ve plânsız olarak, başıboş olarak, bir dereceye kadar gene devam edip, memleketi ekonomik ve sosyal bakımdan türlü sıkıntılara ve huzursuzluklara düşüreceğini düşünememektedirler.

Sanayileşme hareketi yürüdükçe köylünün kentlileşmesi gerekeceğini, köylü kentlileştikçe yeni bir iskân meselesi ortaya çıkacağını herhalde akıllarına getirmedikleri için bir iskan politikaları da olamamakta, şehirciliği bir göz kamaştırma sanatı olarak anlamakta, caddeleri genişletmek, pahalı anıtlar kurdurmak, göze çirkin görünen yapılan yıktırıp varlıklara daha güzel yapılar yaptırmaları için bol kredi dağıtmakla, şehircilik ve iskân meselelerini halletmiş olacaklarına inanmaktadırlar.

Gene «sosyal adalet» ve «sosyal inkılâp» anlayışları o kadar basit olduğu, ve Cumhuriyet Türkiyesinin temelindeki devrim anlayışıyla taban tabana zıt bulunduğu içindir ki, bir tarım memleketinde, bir yandan, bir işçi kuvveti ortaya çıkmasını önlemek gayretiyle, sanayi işçisini ezip, bir yandan da sanayileşme teşebbüslerinden umdukları sonuçları alabileceklerini ummaktadırlar.

Memleketimizin, 1950 Mayısından sonra düştüğü çıkmazdan kurtulabilmesi için, «sosyal adelet» ve «sosyal inkılâp» anlayışı Bay Adnan Menderes'inkinden çok farklı bir idareye ihtiyacı vardır.

------------

(1) — RORUM'un 1 Haziran 957 sayısında «Başbakanın Sosyal Adalet Anlayışı» başlıklı not.

Cambridge, MASS.

BÜLENT ECEVİT 

Dosyalar

1957.06.16.jpg
1957.06.16_B.jpg
1957.06.16_B.txt

Koleksiyon

Etiketler

Alıntı

“Sosyal Görüşü Olmayan Parti,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 19 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/837 ulaşıldı.