CHP'nin Yolu

Başlık: 
CHP'nin Yolu 
Kaynak: 
Ulus, "Uzaktan" s. 3 
Tarih: 
1957-06-02 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/35 
Metin: 
UZAKTAN

C.H.P. NİN YOLU

TÜRKİYE'DE, bundan önce çıkan «Demokraside programın değeri» başlıklı yazıda belirttiğimiz anlamda, Cumhuriyet Halk Partisinden başka programlı bir parti, yönü yolu belli bir parti gösterebilmek mümkün olmasa gerektir. Ulusal bûtünlüğü olmayan, birçok alanlarda geri, hattâ hareketsiz kalmış, ekonomik ve adlî bağımsızlığını ve hemen bütün topraklarını yitirmiş bir imparatorluğun yıkıntısı içinden 27 yılda, yirminci yüzyılın, yaşama ve ilerleme gücü en yüksek toplumlarından birini yaratmış olmak, C.H.P. programının, C.H.P. nin yönü ve yolu bellî tutumunun, yeterliğine ve dinamizmine canlı bir delildir.

27 yıllık C.H.P. iktidarı sırasında, eğitimden ekonomiye, kadınların durumundan adalete, insan haklarından dış münasebetlere kadar, toplum hayatının her kesimindeki değişiklik ve gelişmeler belirli bir yönde ilerliyordu.

Batı Avrupa'da bile daha yeni yeni kuvvet kazanan bir sosyal adalet anlayışına bağlı, plânlı ekonomiyle kişi hürriyetini ve teşebbüs ruhunu bağdaştırabilecek, en ileri anlamda bir kitle demokrasinin zemini ve şartları bu 27 yıllık C.H.P. iktidarı sırasında hazırlanmıştı.

Türk ulusunun yaratıcılığı, yapıcılığı, düşünce hürlüğü, artık en verimli bir yönde hızla gelişiyordu. Bir yandan, Türk toplumunun kendi tarihi içinden gelen bazı üstün nitelikleri (örneğin, sınıfsızlığı, aşırı servet farklarının yokluğu, sosyal mobilitesi, sağlam ahlâklılığı, ve ona en sıkıntılı, en güç durumlardan bile kurtulma imkânını sağlamış dayanışma geleneği) alıkonulup yeni şartlar içinde değerlendirilmek ve Kanunî Süleyman çağından beri ilk defa yeniden verimli ve yapıcı kuvvetler haline getirilmekle beraber, bir yandan da, Türk ulusunun, dünyadaki yeni şartlara uymasını, bazan o şartları hazırlıyan ileri uluslardan bile daha süratle uymasını, kolaylaştıracak yeni nitelikler yeni değerler kazanabilmesi yolunda bütün engeler bir bir kaldırılıyor, bütün kapılar açılıyordu.

Öylelikle Türk toplumu, aşırı derecede tutucu (muhafazakâr,) durağan (statik) bir yaşayış düzeninden kısa zaman da kurtulup, devrimci ve dinamik bir toplum durumuna gelebilmişti.

Cumhuriyet Halk Partisi yerine iktidara geçip, kullandığı metotlar ve dayandığı ahlâk felsefesi Türk halkının tabiatına ve ahlâkına, yabancı olduğu gibi, Batı dünyasının da en az yarım yüzyıl geride bıraktığı reaksiyoner bir «laissez faire» ekonomisiyle «mucize» ler başarmağa kalkışan (bunun tabii bir sonucu olarak da, yurt ölçüsünde sefalet gitgide artarken «her mahallede 15 milyoner» yetiştirmeyi marifet sayan), bu «mucize» edebiyatının boşluğu anlaşıldıkça hoşnutsuzluğa türlü baskı tedbirlerinde çare arayan, sosyal münasebetler alanında, kültür ve eğitim alanında, memleketteki en tutucu unsurlara alabildiğine tavizler vermeyi siyasal kuvvetinin başlıca bir dayanağı haline getiren, hattâ dış münasebetlerimizde bile bir geriye dönüş, bir geçmişe — bir daha açılmamak üzere kapanmış olan bir geçmişe — özlem havası yaratmağa çalışmaktan kaçınmayan, o yüzden de Türkiye'ye gitgide tekrar imparatorluk çağındaki yalnızlığına doğru sürükleyen Demokrat Parti, 7 yıl içinde Türkiye'nin ilerleme ve gelişme hızını yavaşlatmaktan, bazı alanlarda büsbütün durdurmaktan, birçok kesimlerde ise Türk toplumunu geriletmekten başka bir sonuç elde edememiştir.

Dışarıdan açılan gelişme imkânlarının fütuhat çağımızı bile aratmıyacak bir ölçüyü bulduğu 7 yıllık bir harb sonrası devresinde, Demokrat Parti iktidarı, ekonomik yapımızda, yurdumuzu çepeçevre sarmış ve birçok gelişme imkânlarımızı alabildiğine kısmış 6 yıllık bir dünya harbinin bile ortaya getirmediği hasara sebep olmuştur.

Öyle ki artık bugün, «mucize» yaratma hayalleri bütün bütün yıkılmış olan Demokrat Parti iktidarı, ekonomimizin son 7 yılda düştüğü çıkmazdan kurtarılması çarelerini, o güya «27 yıl taş taş üstüne koymamış» C.H.P. iktidarından devr aldığı ve şimdiye kadar değerini, hattâ varlığını inkâr ettiği temellerde, kuruluşlarda aramaktadır.

Cumhuriyet Türkiyesini kurmak, kalkındırmak, geliştirmek, çağdaş uygarlık seviyesine eriştirmek için, C.H.P. iktidarı sırasında çizilip uygulanan ve sosyal ve ekonomik zaruretler arasında en sağlam bir denge gözeten devrimcî programdan bütün ayrılış ve dönüşler, 7 yıldır, her alanda, ağır yenilgilere, başarısızlıklara uğramıştır.

Önümüzdeki seçimler — eğer muhalefet partilerinin güvenle katılabileceği kadar serbest olursa — Türk halkına 1950 - 58 arasında C.H.P. yolundan ayrılışların, bu yol üzerindeki duraklama ve gerilemelerin bir muhasebesini yapıp, zararın bir noktasından olsun dönebilmek için belki de son fırsatı sağlamış olacaktır.

Cambridge, MASS.

Bülent ECEVİT 

Dosyalar

1957.06.02.jpg
1957.06.02_B.jpg
1957.06.02_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“CHP'nin Yolu,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 19 Nisan 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/833 ulaşıldı.