Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesİ I: Vasıtanın Önemi
Başlık:
Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesİ I: Vasıtanın Önemi
Kaynak:
Ulus, "Uzaktan" s. 3
Tarih:
1957-05-20
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/35
Metin:
UZAKTAN
Kolombiya'da Hürriyet mücadelesi: 1
Vasıtanın önemi
İNSANLIĞIN baskıya, köleliğe tahammülsüzlüğü, tarih boyunca bugünkü kadar şiddetlenmemiş, böyle dünyanın dört köşesine birden yayılmamıştı. Hürriyet mücadelesi artık çağımızın en belirli özelliklerinden biri sayılabilir.
Gerçi son yarım yüzyıl içinde birçok diktatörler ve diktatörlük heveslileri çıkmıştır, ama, bunlar hürriyet yolundaki evirimi durdurmak, insanlığın hürriyet mücadelesini gevşetmek şöyle dursun, büsbütün hızlandırmışlardır.
Hürriyet fikrinin bütün dünyaya yayılmasında, hürriyet mücadelesinin bu kadar hız kazanmasında, şüphesiz, yayın ve ulaştırma imkânlarının gelişmesi büyük rol oynamaktadır. Artık en sıkı bir sansür bile insanların başka memleketlerde olup bitenlerden haberdar olmasını önliyememekte, baskı altında yaşıyan milletler, diktatörlüğe katlanmanın memleketleri için ne kötü sonuçlar verebileceğini, hür yaşamanın üstünlüklerini ve en çetin engeller karşısında bile hürriyete kavuşmanın yollarını başkalarının tecrübelerinden kolayca öğrenebilmektedirler.
Şimdiye kadar içlerinde hürriyeti ateşi hiç yanmamış milletlerde bile, başka ülkelerden gelen kıvılcımlar artık bu ateşi yakmakta, hürriyet mücadelesine hazırlanan her millet, ayni mücadeleyi daha önce geçirmiş milletlerin tecrübelerine bakarak, onlardan dersler alarak, kendi şartlarına göre nasıl bir yol tutması gerektiğini hesaplayabilmekte, denenen bazı yolların tehlikelerini gene başka milletlerden görerek, böyle tehlikelerden vaktinde kaçınmasını öğrenebilmektedir.
Öyle ki, şimdi bütün insanlık sanki diktatörlere ve diktatörlük heveslilerine karşı bir komplo kurmuş gibidir.
*
Hürriyet mücadelelerinin en sık cereyan ettiği bölge, Güney Amerika olsa gerektir. Fakat şimdiye kadar Güney Amerika milletleri, biribirlerinin tecrübelerinden gerekli dersleri alamadıkları için, hürriyet mücadelesinde kazandıkları hemen her zaferden, aslında yenilmiş olarak çıkıyorlardı. Onun için şimdiye kadar Güney Amerika milletlerinden, hürriyet mücadelesinin nasıl yapılması gerektiği hakkında değil, olsa olsa, bu mücadelede nelerden kaçınılması gerektiği hakkında ders alınabilirdi. Netekim bazı milletlerin, hürriyet mücadelesinde silâha başvurmaktan kaçınmalarında, belki de Güney Amerika milletlerinin acı tecrübelerinden aldıkları dersler hiç küçümsenemiyecek bir rol oynamış olabilirdi. İşte son olarak Arjantin'de de, Güney Amerika diktatörlerinin en güçlüsüne karşı kazanılan zafer, ordunun ve donanmanın desteği sayesinde kazanılmış olduğu için, demokratik değil, daha çok askerî bîr zafer olmuştu.
Tarih, hürriyet mücadelesinde vasıtanın da gaye kadar önemli olduğunu, birçok vesilelerle göstermişti. Mücadelede kullanılan vasıta, çoğu zaman, elde edilen sonuca damgasını vuruyordu. Arjantin halkı da Peron idaresine karşı giriştiği hürriyet mücadelesinden muzaffer çıkmış, fakat bu mücadelede zaferi sağlayan askerî liderlerin idaresinden hâlâ bütün bütün kurtulamamıştır. Peron çağının ağır baskısı ortadan kalkmış olsa bile, Arjantin halkı henüz gerçekten demokrasiye kavuşup kavuşmadığını bilememektedir.
O bakımdan, hürriyet mücadelesine hazırlanan milletlerin, Arjantin'i de kendilerine örnek almaktan kaçınmaları haklı görülebilir.
Bu milletler için mesele, kuvvete karşı kuvvete başvurmadan mücadelenin mümkün olup olmadığı, zafer sağlayıp sağlıyamıyacağıdır.
*
Son günlerde, gene Güney Amerika'dan dünyaya yayılan bir umut ışığı, bunun pekâlâ mümkün olabileceğini göstermiştir. Bu umut ışığının doğduğu yer, Lâtin Amerika'nın en önemli memleketlerinden Kolombiya'dır. Yarım yüzyıl demokratik hayatın nimetlerini tatmış olan Kolombiya halkı, son yıllarda ağına düştüğü amansız bir diktatörlükten, bu yarım yüzyıllık demokratik hayat tecrübesinin verdiği bir olgunlukla kurtulmasını bilmiştir.
Arjantin'de askerî kuvvetlerin büyük bir kısmı, Peron'a karşı halkı destekliyordu. Kolombiya'da ise halk, diktatör Rojas'la mücadelesini, ordunun bütün silâhlarına, polisin bütün baskısına karşı yapmış, ve bu silâhsız ihtilâlle birkaç gün içinde, kendi egemenliğini yeniden kurmuştur.
Onun için, Kolombiya halkının, günün birinde hürriyet mücadelesi yapmak zorunda kalabilecek milletlere verdiği ders, belki çağımızın bu konudaki en faydalı dersi sayılabilir.
Bundan sonraki yazılarımızda, Kolombiya halkının hürriyet mücadelesine hangi şartlar altında girdiğini, bu mücadelede gayesine ulaşmak için hangi vasıtalara başvurduğunu, ve birkaç gün içinde nasıl başarıya ulaştığını anlatmağa çalışacağız.
Cambridge, MASS.
Bülent ECEVİT
Kolombiya'da Hürriyet mücadelesi: 1
Vasıtanın önemi
İNSANLIĞIN baskıya, köleliğe tahammülsüzlüğü, tarih boyunca bugünkü kadar şiddetlenmemiş, böyle dünyanın dört köşesine birden yayılmamıştı. Hürriyet mücadelesi artık çağımızın en belirli özelliklerinden biri sayılabilir.
Gerçi son yarım yüzyıl içinde birçok diktatörler ve diktatörlük heveslileri çıkmıştır, ama, bunlar hürriyet yolundaki evirimi durdurmak, insanlığın hürriyet mücadelesini gevşetmek şöyle dursun, büsbütün hızlandırmışlardır.
Hürriyet fikrinin bütün dünyaya yayılmasında, hürriyet mücadelesinin bu kadar hız kazanmasında, şüphesiz, yayın ve ulaştırma imkânlarının gelişmesi büyük rol oynamaktadır. Artık en sıkı bir sansür bile insanların başka memleketlerde olup bitenlerden haberdar olmasını önliyememekte, baskı altında yaşıyan milletler, diktatörlüğe katlanmanın memleketleri için ne kötü sonuçlar verebileceğini, hür yaşamanın üstünlüklerini ve en çetin engeller karşısında bile hürriyete kavuşmanın yollarını başkalarının tecrübelerinden kolayca öğrenebilmektedirler.
Şimdiye kadar içlerinde hürriyeti ateşi hiç yanmamış milletlerde bile, başka ülkelerden gelen kıvılcımlar artık bu ateşi yakmakta, hürriyet mücadelesine hazırlanan her millet, ayni mücadeleyi daha önce geçirmiş milletlerin tecrübelerine bakarak, onlardan dersler alarak, kendi şartlarına göre nasıl bir yol tutması gerektiğini hesaplayabilmekte, denenen bazı yolların tehlikelerini gene başka milletlerden görerek, böyle tehlikelerden vaktinde kaçınmasını öğrenebilmektedir.
Öyle ki, şimdi bütün insanlık sanki diktatörlere ve diktatörlük heveslilerine karşı bir komplo kurmuş gibidir.
*
Hürriyet mücadelelerinin en sık cereyan ettiği bölge, Güney Amerika olsa gerektir. Fakat şimdiye kadar Güney Amerika milletleri, biribirlerinin tecrübelerinden gerekli dersleri alamadıkları için, hürriyet mücadelesinde kazandıkları hemen her zaferden, aslında yenilmiş olarak çıkıyorlardı. Onun için şimdiye kadar Güney Amerika milletlerinden, hürriyet mücadelesinin nasıl yapılması gerektiği hakkında değil, olsa olsa, bu mücadelede nelerden kaçınılması gerektiği hakkında ders alınabilirdi. Netekim bazı milletlerin, hürriyet mücadelesinde silâha başvurmaktan kaçınmalarında, belki de Güney Amerika milletlerinin acı tecrübelerinden aldıkları dersler hiç küçümsenemiyecek bir rol oynamış olabilirdi. İşte son olarak Arjantin'de de, Güney Amerika diktatörlerinin en güçlüsüne karşı kazanılan zafer, ordunun ve donanmanın desteği sayesinde kazanılmış olduğu için, demokratik değil, daha çok askerî bîr zafer olmuştu.
Tarih, hürriyet mücadelesinde vasıtanın da gaye kadar önemli olduğunu, birçok vesilelerle göstermişti. Mücadelede kullanılan vasıta, çoğu zaman, elde edilen sonuca damgasını vuruyordu. Arjantin halkı da Peron idaresine karşı giriştiği hürriyet mücadelesinden muzaffer çıkmış, fakat bu mücadelede zaferi sağlayan askerî liderlerin idaresinden hâlâ bütün bütün kurtulamamıştır. Peron çağının ağır baskısı ortadan kalkmış olsa bile, Arjantin halkı henüz gerçekten demokrasiye kavuşup kavuşmadığını bilememektedir.
O bakımdan, hürriyet mücadelesine hazırlanan milletlerin, Arjantin'i de kendilerine örnek almaktan kaçınmaları haklı görülebilir.
Bu milletler için mesele, kuvvete karşı kuvvete başvurmadan mücadelenin mümkün olup olmadığı, zafer sağlayıp sağlıyamıyacağıdır.
*
Son günlerde, gene Güney Amerika'dan dünyaya yayılan bir umut ışığı, bunun pekâlâ mümkün olabileceğini göstermiştir. Bu umut ışığının doğduğu yer, Lâtin Amerika'nın en önemli memleketlerinden Kolombiya'dır. Yarım yüzyıl demokratik hayatın nimetlerini tatmış olan Kolombiya halkı, son yıllarda ağına düştüğü amansız bir diktatörlükten, bu yarım yüzyıllık demokratik hayat tecrübesinin verdiği bir olgunlukla kurtulmasını bilmiştir.
Arjantin'de askerî kuvvetlerin büyük bir kısmı, Peron'a karşı halkı destekliyordu. Kolombiya'da ise halk, diktatör Rojas'la mücadelesini, ordunun bütün silâhlarına, polisin bütün baskısına karşı yapmış, ve bu silâhsız ihtilâlle birkaç gün içinde, kendi egemenliğini yeniden kurmuştur.
Onun için, Kolombiya halkının, günün birinde hürriyet mücadelesi yapmak zorunda kalabilecek milletlere verdiği ders, belki çağımızın bu konudaki en faydalı dersi sayılabilir.
Bundan sonraki yazılarımızda, Kolombiya halkının hürriyet mücadelesine hangi şartlar altında girdiğini, bu mücadelede gayesine ulaşmak için hangi vasıtalara başvurduğunu, ve birkaç gün içinde nasıl başarıya ulaştığını anlatmağa çalışacağız.
Cambridge, MASS.
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Kolombiya'da Hürriyet Mücadelesİ I: Vasıtanın Önemi,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/824 ulaşıldı.