Bakanlar Kurulunun İzaha Muhtaç Bir Kararı

Başlık: 
Bakanlar Kurulunun İzaha Muhtaç Bir Kararı 
Kaynak: 
Ulus, "Günün Işığında" s. 3 
Tarih: 
1957-01-06 
Lokasyon: 
Atatürk Kitaplığı, 152/34 
Metin: 
GÜNÜN IŞIĞINDA

Bakanlar Kurulunun izaha muhtaç bir kararı

«Kıbrıs mevzuunda Yunan tezini destekliyen ve Türk ve İngiliz siyasi tutumuna aykırı mahiyette bulunan, muhtelif dillerde yazılı bilumum matbuaların yurda sokulmasının ve dağıtılmasının menedilmesi, Dahiliye Vekâletinin 9.11.1956 tarihli ve 12212-194/100847 sayılı yazısı üzerine, 5680 sayılı kanunun 31 inci maddesine göre, İcra Vekilleri Heyetince 23.11.1956 tarihinde kararlaştırılmıştır.»

31 Aralık 1956 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 8331 sayılı bu kararın şeklen kanuna uygunluğunu tartışacak değiliz. Çünkü sözü geçen kanun maddesinde,

«Yabancı memleketlerde çıkan basılmış eserlerin Türkiye'ye sokulması veya dağıtılması Bakanlar Kurulu kararı ile men olunabilir.» denilerek, Bakanlar Kuruluna bu konuda çok geniş yetki tanınmaktadır.

Fakat gerek düşünce ve basın hürriyeti yönünden gerek dış siyaset yönünden bu kararın üstünde durulmak gerekir.

Meselâ.

1 — Yalnız bize düşman memleketler basınında değil, en yakın dost ve müttefikimiz durumundaki memleketler basınında da «Yunan tezini destekliyen ve Türk ve ingiliz siyasi tutumuna aykırı mahiyette bulunan» pek çok yazı çıkmaktadır. Hattâ İngiliz gazete ve dergilerinden bile bir kısımda Yunan tezi sık sık desteklenmekte. Türk ve İngiliz görüşü tenkid edilmektedir. Bu durumda, genel olarak Türkiye hakkındaki yayınlarıyla iktidarı sinirlendiren yabancı dilde herhangi bir gazete veya derginin - ki böyle gazete ve dergilerin sayısı gitgide artmaktadır - Kıbrıs konusunda Yunan tezini destekler veya Türk görüşünü tenkid eder bir yazı yayınlanması fırsat bilinerek, yurdumuza sokulması ve dağıtılması yasak edilebilir.

2. Türkiye'de irticaı veya komünizmi destekler mahiyette veya müstehcen yazılar yayınlamak yasaktır. Fakat Kıbrıs konusundaki Yunan tezini destekler mahiyette yazı yayınlamak yasak değildir. Şimdiye kadar hiç bir Türk yazarı Yunan tezini destekler mahiyette bir yazı yazmadı ise, bunun tek sebebi, hiç bir Türk yazarının Yunan tezini tutmamasıdır. Yoksa, basın kanunlar çerçevesinde serbest olmak gerektiğine göre, her hangi bir Türk gazete veya dergisinin Yunan tezini desteklemesine veya Türk tutumuna aykırı yazılar yayınlamasına kanunî hiç bir engel yoktur. Mevzuatımıza göre Türkiye'de bile yayınlanması suç sayılmamak gereken fikirlerin, yabancı memleketlerde yayınlanıp Türkiye'ye sokulmasında da herhalde bir suç unsuru görülemez. İçinde suç unsuru bulunmavan, kanunlarımıza aykırı olmayan yazıların Türkiye'ye sokulup dağıtılması nasıl yasak edilebilir? 5680 sayılı kanunun 31 inci maddesi çok müphem olmakla beraber, bu kanun maddesi Bakanlar Kuruluna, basınla ilgili mevzuatın ötesinde yasaklar koyma yetkisini tanıyor sayılmalı mıdır?

3 — Karardaki «Türk ve İngiliz siyasi tutumuna aykırı» sözünden, Bakanlar Kurulumuzca, Kıbrıs konusunda Türk ve İngiliz siyasetlerinin biribirinden herhangi bir noktada ayrılmasına ihtimal verilmediği mânası çıkmaktadır. Bağımsız bir memleketin siyaseti ise gerekirse en yakın bir müttefikinin bile siyasetinden ayrılabilir. Nitekim Kıbrıs konusunda da Türk siyasetiyle İngiliz siyasetinin bazı bakımlardan zaman zaman ayrıldıkları bilinmektedir. Bu ayrılık noktalarına daha geçen ay sonu sorumlu devlet adamlarımız Büyük Millet Meclisinde de işaret etmişlerdir.

4 — Kaldı ki en muteber İngiliz gazete ve dergileri bile zaman zaman Kıbrıs konusunda «İngiliz siyasi tutumuna aykırı», hattâ Yunan tezini açıkça destekleyen yazılar yayınladıkları halde bunların İngiltere'de dağıtılması yasak edilmemektedir. Biz İngiliz siyasetini İngiltere'den daha mı çok destekliyoruz ki, İngiliz Hükümetinin bu siyaseti tenkid etmesine göz yumduğu İngiliz gazete ve dergilerini bile kendi yurdumuza sokmamak yetkisini Hükümete tanıyoruz?

5 — «Kıbrıs mevzuunda Türk ve İngiliz siyasi tutumu» nedir?.. İki hafta önceye kadar Türkiye'nin «siyasi tutumu» adada status quo'nun devamını istemekti. Fakat 28 Aralık günü Türk Hükümeti adına, adada status quo'nun devam edemiyeceği kanaati açıklandı. Daha geçen yaz Türkiye'de iktidar, status quo'nun bozulması ihtimali karşısında adayı bir anavatan parçası ilân ediyordu. Fakat 28 Aralık'ta Başbakan status quo'nun değişmesi halinde Türkiye'nin adayı taksim etmek isteyeceğini belirtti. 6 ay içinde böyle bir kutuptan bir kutupa kayabilen bir «siyasi tutum»un 10 gün sonra gene değişmeyeceğini kim temin edebilir? Hükümetimizin Kıbrıs konusundaki «siyasi tutumu» henüz kesin olarak belli olmadan, ne mahiyette yazıların bu tutuma aykırı olduğu nasıl tâyin edilecektir?

6 — Millî meselelerde halkının sağduyusuna güvenen bir hükümet, kendi tutumuna aykırı görüşlerin memlekette okunup tartışılmasından çekinmemelidir. Üstelik Türk halkı, kendisini en yakından ilgilendiren bir meselede bile hüküm vermeden önce karşı tarafın da görüşünü öğrenmek isteyecek kadar âdildir. Nasıl olur da şimdi Türk halkoyundan, karşı tezi öğrenmeksizin kendi hükümetinin tezini desteklemesi beklenebilir? Hem madem ki Bakanlar Kurulu Kıbrıs konusunda Türkiye ile İngiltere'nin «siyasi tutumu» nu biribirinden ayrılmaz telâkki ediyor, İngiliz hükümetinin bu tutumu benimsetmek bakımından İngiliz halkoyu için gerekli görmediği bir tedbir, niçin Türk halkoyu için gerekli görülmektedir? Türk halkoyunun millî meseleler de İngiliz halkoyundan daha az uyanık, daha az olgun, dış tesirlere daha kolay kapılır bir halkoyu olduğu mu düşünülmektedir?

7 — Bakanlar Kurulunun bu kararı, üyesi bulunduğumuz hür milletler topluluğunun desteklediği haberleşme hürriyeti ilkesiyle nasıl bağdaştırılabilir?.

Bakanlar Kurulunun sözü geçen kararı hakkında aklımıza gelen bu soru, düşünce ve ihtimalleri, Kıbrıs meselesi hakkında düşündüklerimizle karıştırmamak gerekir. Kıbrıs konusunda Yunan tezine ne kadar aleyhdar olsak, Türk ve İngiliz görüşünü ne kadar hararetle desteklesek de, Bakanlar Kurulunun bu kararını demokratik zihniyete hiç bir yönden uygun göremeyiz.

Dışarıda aleyhimizde yankılar uyandırabilecek, Kıbrıs konusundaki şahsen çok makûl bulduğumuz yeni Türk resmî görüşünü bile zayıf düşürebilecek bu Bakanlar Kurulu kararı üzerinde, milletvekillerinin yetkililerden izahat isteyereklerini umarız.

Bülent ECEVİT 

Dosyalar

1957.01.06.jpg
1957.01.06_B.jpg
1957.01.06_B.txt

Koleksiyon

Alıntı

“Bakanlar Kurulunun İzaha Muhtaç Bir Kararı,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 24 Aralık 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/766 ulaşıldı.