Yersiz Bir "Tedbir"
Başlık:
Yersiz Bir "Tedbir"
Kaynak:
Ulus, "Günün Işığında" s. 3
Tarih:
1957-01-03
Lokasyon:
Atatürk Kitaplığı, 152/34
Metin:
GÜNÜN IŞIĞINDA
YERSİZ BİR "TEDBİR,,
28 Aralık günü Büyük Millet Meclisinde dış siyasetimize dair izahat verirken, Dışişleri Bakan Vekili, İsrail'deki Türk Elçisinin çekil mesine de temas ederek kısaca şunları söyledi:
«Biz, İsrail ile münasebatımız bahane edilmek suretiyle aleyhimizde yapılan hem gülünç hem de hazin, pervasız propagandalara, maksatlarımızın dürüstlüğünün verdiği itminan ile, bir hayli müddet sadece icap eden mukabeleleri yapmakla iktifa ettik. Ümit ediyorduk ki gerek İsrail ile gerek Arap devletleriyle en geniş siyasi temas ve imkânlarımızı muhafaza etmek suretiyle, günün birinde, Filistin meselesinin halli bakımından, iki taraf arasında yapıcı, faydalı vazife görmek imkânlarını elimizde tutmuş ve bu suretle Orta Doğunun sulh ve istikrarına hizmet etmiş oluruz.
«Hâdisat bunun tahakkukuna imkân vermedi.. Telaviv'deki Elçimizi geri çekmemizin hâdisat üzerinde müessir olabilmemiz imkânlarının mevcudiyeti ve vüs'ati nisbetinde yerinde bir tedbir teşkil edeceğini düşündük ve böyle yaptık. Ez cümle bu tedbirlerimizin aleyhimizdeki ve müttefiklerimizin zararına çirkin ve hicabıâver propagandaların zehirini bir dereceye kadar almak, tadil etmek ve efkâra nispî bir zuhur getirmek bakımından umumî durum da salâh yaratacağı düşüncesindeyiz.»
Fakat bu tedbirle, aleyhimizdeki propagandaların «zehiri alınmak», «efkâra nispi bir huzur» getirilmek, «umumî durumda salâh yaratılmak» şöyle dursun, tersine, bu tedbir alındıktan sonra aleyhimizdeki propagandaların büsbütün zehirli hale gelmiş, Irak dahil hemen bütün Arap memleketlerinde Türkiye aleyhdarı cereyan ve propagandaların büsbütün kuvvetlenmiş bulunduğu hatırlatılınca da, Başbakan kürsüye gelerek şunları söyledi:
«Bu tedbiri aldığımızdan dolayı bazı yerlerde tertipli nümayişler vukubuluyorsa bundan, alınan tedbirin, bilâkis, asıl hedefe vasıl olmuş olduğunu istidlâl, etmek lâzım gelir. Bu bir aleyhe karine ve delil teşkil etmez.. Demek ki öteden beri Türkiye aleyhinde her harekete tevessül etmeyi kaçınılmaz fırsat telâkki eden zümreler bu tedbirimiz karşısında ellerindeki silâhın gitmekte olduğundan endişe etmişlerdir ki her tarafta tertipli bir takum nümayişler yapmak lüzum ve zaruretini hissetmişlerdir.»
Dışişleri Bakan Vekiliyle Başbakanın verdikleri bu izahat yanyana getirilince işin içinden çıkabilmek çok güçleşiyor. Görülüyor ki aleyhimizde cereyanları durdursun diye alınan bir tedbir, ancak bu cereyanları büsbütün şiddetlendirmeğe yaramıştır. Bir tedbirin, beklenen sonucun tam tersini vermesinden, nasıl olup da «asıl hedefe vasıl olmuş olduğu istidlâl» edilebilir, bunu anlamak bizim için imkânsızdır.
Maksat Arap memleketlerinin Türkiye'ye besledikleri kötü niyetin derecesini göstermek idiyse, bunda bir fayda tasavvur edilemez. Bir takım memleketlerin bize karşı ne kadar kötü niyet beslediklerini ispat etmek için, bize karşı iyi niyetten başka bir şey beslemeyen bir memleketle dostluğumuzu bozmağa herhalde değmezdi.
Öte yandan, Arap memleketlerindeki hissiyatın, bu memleketleri felâkete sürükleyen kapris ve ihtirasların, bizim başka memleketlerle diplomatik münasebetlerimize bu şekilde tesir etmesi de hoş bir şey olmasa gerektir. Türkiye'ye, Arap memleketlerini ancak haklı oldukları dâvalarda desteklemek yaraşır. Oysa şimdi, haklı oldukları dâvalarda, meselâ Kuzey Afrika milletlerinin bağımsızlık dâvasında, onları yalnız bırakıp, haksız oldukları, kapris ve ihtiraslarına kapıldıkları hususlarda desteklemeğe başladığımız görülüyor.
Başbakan ve Dışişleri Bakan vekilinin Mecliste verdikleri izahat, Türk Elçisini İsrail'den geri çekmemizin çok yersiz ve hatalı bir hareket olduğu hususundaki düşünce ve kaygılarımızı fazlasiyle doğrulamıştır.
Cumhuriyet Türkiyesinin diplomasi tarihinde hiç yer almamış olması temenniye değer bulunan bu «tedbir», umarız ki yakın zamanda sessiz sedasız tamir edilip unutturulmağa çalışılsın!
Başbakan ve Dışişleri Bakan vekilince, İsrail'deki Elçimizin geri çağırılmasını izah için ileri sürülen tarzda mülâhazalar, Cumhuriyet Türkiyesinin başka memleketlerle münasebetlerinde hiç bir zaman rol oynamamalıdır!
Bülent ECEVİT
YERSİZ BİR "TEDBİR,,
28 Aralık günü Büyük Millet Meclisinde dış siyasetimize dair izahat verirken, Dışişleri Bakan Vekili, İsrail'deki Türk Elçisinin çekil mesine de temas ederek kısaca şunları söyledi:
«Biz, İsrail ile münasebatımız bahane edilmek suretiyle aleyhimizde yapılan hem gülünç hem de hazin, pervasız propagandalara, maksatlarımızın dürüstlüğünün verdiği itminan ile, bir hayli müddet sadece icap eden mukabeleleri yapmakla iktifa ettik. Ümit ediyorduk ki gerek İsrail ile gerek Arap devletleriyle en geniş siyasi temas ve imkânlarımızı muhafaza etmek suretiyle, günün birinde, Filistin meselesinin halli bakımından, iki taraf arasında yapıcı, faydalı vazife görmek imkânlarını elimizde tutmuş ve bu suretle Orta Doğunun sulh ve istikrarına hizmet etmiş oluruz.
«Hâdisat bunun tahakkukuna imkân vermedi.. Telaviv'deki Elçimizi geri çekmemizin hâdisat üzerinde müessir olabilmemiz imkânlarının mevcudiyeti ve vüs'ati nisbetinde yerinde bir tedbir teşkil edeceğini düşündük ve böyle yaptık. Ez cümle bu tedbirlerimizin aleyhimizdeki ve müttefiklerimizin zararına çirkin ve hicabıâver propagandaların zehirini bir dereceye kadar almak, tadil etmek ve efkâra nispî bir zuhur getirmek bakımından umumî durum da salâh yaratacağı düşüncesindeyiz.»
Fakat bu tedbirle, aleyhimizdeki propagandaların «zehiri alınmak», «efkâra nispi bir huzur» getirilmek, «umumî durumda salâh yaratılmak» şöyle dursun, tersine, bu tedbir alındıktan sonra aleyhimizdeki propagandaların büsbütün zehirli hale gelmiş, Irak dahil hemen bütün Arap memleketlerinde Türkiye aleyhdarı cereyan ve propagandaların büsbütün kuvvetlenmiş bulunduğu hatırlatılınca da, Başbakan kürsüye gelerek şunları söyledi:
«Bu tedbiri aldığımızdan dolayı bazı yerlerde tertipli nümayişler vukubuluyorsa bundan, alınan tedbirin, bilâkis, asıl hedefe vasıl olmuş olduğunu istidlâl, etmek lâzım gelir. Bu bir aleyhe karine ve delil teşkil etmez.. Demek ki öteden beri Türkiye aleyhinde her harekete tevessül etmeyi kaçınılmaz fırsat telâkki eden zümreler bu tedbirimiz karşısında ellerindeki silâhın gitmekte olduğundan endişe etmişlerdir ki her tarafta tertipli bir takum nümayişler yapmak lüzum ve zaruretini hissetmişlerdir.»
Dışişleri Bakan Vekiliyle Başbakanın verdikleri bu izahat yanyana getirilince işin içinden çıkabilmek çok güçleşiyor. Görülüyor ki aleyhimizde cereyanları durdursun diye alınan bir tedbir, ancak bu cereyanları büsbütün şiddetlendirmeğe yaramıştır. Bir tedbirin, beklenen sonucun tam tersini vermesinden, nasıl olup da «asıl hedefe vasıl olmuş olduğu istidlâl» edilebilir, bunu anlamak bizim için imkânsızdır.
Maksat Arap memleketlerinin Türkiye'ye besledikleri kötü niyetin derecesini göstermek idiyse, bunda bir fayda tasavvur edilemez. Bir takım memleketlerin bize karşı ne kadar kötü niyet beslediklerini ispat etmek için, bize karşı iyi niyetten başka bir şey beslemeyen bir memleketle dostluğumuzu bozmağa herhalde değmezdi.
Öte yandan, Arap memleketlerindeki hissiyatın, bu memleketleri felâkete sürükleyen kapris ve ihtirasların, bizim başka memleketlerle diplomatik münasebetlerimize bu şekilde tesir etmesi de hoş bir şey olmasa gerektir. Türkiye'ye, Arap memleketlerini ancak haklı oldukları dâvalarda desteklemek yaraşır. Oysa şimdi, haklı oldukları dâvalarda, meselâ Kuzey Afrika milletlerinin bağımsızlık dâvasında, onları yalnız bırakıp, haksız oldukları, kapris ve ihtiraslarına kapıldıkları hususlarda desteklemeğe başladığımız görülüyor.
Başbakan ve Dışişleri Bakan vekilinin Mecliste verdikleri izahat, Türk Elçisini İsrail'den geri çekmemizin çok yersiz ve hatalı bir hareket olduğu hususundaki düşünce ve kaygılarımızı fazlasiyle doğrulamıştır.
Cumhuriyet Türkiyesinin diplomasi tarihinde hiç yer almamış olması temenniye değer bulunan bu «tedbir», umarız ki yakın zamanda sessiz sedasız tamir edilip unutturulmağa çalışılsın!
Başbakan ve Dışişleri Bakan vekilince, İsrail'deki Elçimizin geri çağırılmasını izah için ileri sürülen tarzda mülâhazalar, Cumhuriyet Türkiyesinin başka memleketlerle münasebetlerinde hiç bir zaman rol oynamamalıdır!
Bülent ECEVİT
Koleksiyon
Alıntı
“Yersiz Bir "Tedbir",” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 21 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/763 ulaşıldı.