Orta Doğu ve İsrail
Başlık:
Orta Doğu ve İsrail
Kaynak:
Son Havadis, "Dünya Politikası"
Tarih:
1953-01-13
Lokasyon:
Rahşan Ecevit Arşivi
Metin:
13/1/1953
Dünya Politikası
Orta Doğu ve İsrail
Bülent ECEVİT
Orta Doğuda bir savunma sistemi kurulmaması, bu bölgeye yapılacak yardımın şekli bakımından bir çok güçlükler ortaya çıkarmaktadır.
Bu bölgenin, dışardan gelecek bir saldırganlığa karşı hazırlıklı bulunması gerektiğini düşünen Batılılar, henüzistendiği gibi bir savunma sistemi kurulamazsa bile, Arap devletlerini silâhlandırmak istiyorlar.
Buna karşı en büyük itiraz İsrail’den geliyor. Bilindiği gibi, bütün Arap devletleri, İsrail’i, siyasî ve iktisadî bakımdan boykot etmişlerdir. İsrail’le Araplar arasında ikinci bir harp cıkması her an beklenebilir. Böyle bir durumda, Batılılar tarafından Arap memleketlerine gönderilen silâhların İsrail’e karşı kullanılmayacağını kimse temin edemez.
Arap devletlerinin muhtemel bir Komünist tecavüzüne karşı silâhlandıklarına kanaat getirebilmek için, bu memleketlerde Komünist tehlikesine karşı bir uyanıklık görülmesi gerekir. Böyle bir uyanıklık görülmüyor.
Arap devletlerine, iç istikrar sağlanması için silâh yardımı yapıldığını düşünebilmek için de bu memleketlerin Ordularında birer istikrar unsuru olabilme istidadının görülmesi gerekir.
Böyle bir istidat da görülmüyor. Tersine, bu memleketlerde ordu, her gün biraz daha büyük bir istikrarsızlık unsuru hâline gelmektedir. Ordular, biribiri ardından hükümet darbeleri yapmakta, Arap memleketlerinin normal bir siyasî hayata doğru gelişmesine fırsat bırakmamaktadırlar.
Öyleyse Arap devletlerine yapılan silâh yardımı neye yarayacaktır?
İsrail’e göre bunun bir tek cevabı vardır: Batıdan gelen silâhları, Araplar, İsrail’e karşı kullanacaklardır.
Böyle bir izah yolu ne kadar yerindedir, bilemeyiz. Ama, Arap devletlerinin silâhlandırmasına daha makûl bir izah bulununcaya kadar da İsrail’in bu kötümser görüşü büsbütün bir tarafa atılamaz.
İsrail Dışişleri Bakanı, Aralık ayı sonunda İngiltere’ye bir nota vererek Arap devletlerine silâh gönderilmesini protesto etmiştir. Bu protesto, Amerika’nın Mısır’la bir Silâh yardımı anlaşması imzalamak üzere olduğu günlere rastlamıştır. Onun için, İsrail’in protestosu Amerika’ya da yönelmiş sayılabilir.
Orta Doğuda, Batı devletlerile müşterek bir sovunma sistemi kurulabilse, İsrail, Arap devletlerinin silâh yardımı görmesinden kaygıya düşmeyecektir. Kaygıya düşmesine yer kalmayacaktır. Çünkü öyle bir Savunma sistemi kurulmakla, Arap devletlerinin dış siyaseti, İsrail için zararlı değil faydalı bir istikamet almış, bu devletler ordularının İsrail üstündeki tehtîdi azalmış, hattâ belki de ortadan kalkmış olacaktır.
Öbür taraftan, bundan önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, Arap devletlerile Batılılar arasında bir yakınlaşma meydana gelmesine en büyük engellerden biri İsrail meselesidir.
Öylelikle bir kapalı daire ortaya çıkmış, İsrail’de bu kapalı dairenin ortasında kalmış olmaktadır.
Batılılar, aradaki bütün engelleri görmemezlikten gelerek, Mısır’ı, kendilerile birlikte bir Orta Doğu savunma sistemi kurmaya teşvikten geri durmuyorlar. Bu teşvik sırasında da, gönül alma yoluna gidip, tepkili uçaklar bile vermeyi göze alıyorlar.
Çevresindeki düşmanlarının böylece günden güne silâhlanıp kuvvetlendiğini gören İsrail için, iktisadı gelişme çalışmalarını durdurup ordusunu kuvvetlendirme yoluna gitmekten başka çare kalmayacak, böylece, Orta Doğuda bir silâhlanma yarışı başlıyacaktır. Bu yarısın hedefi ise, Batıkların gözettiği hedef olmayacaktır. Tersine, bu yarış, Orta Doğuyu, Batının savunma gayelerine hizmet edebilecek durumdan büsbütün uzaklaştırmış olacaktır.
Orta Doğuya, ne maksatla kullanılacağını bilmeden, kullanılış tarzını kontrol edebilecek durumda olmadan silâh yardımında bulunmak, herhâlde, bu bölgenin büsbütün karışmasını isteyenlerden başkasının menfaatine hizmet etmeyecektir.
Orta Doğunun en büyük ihtiyacı, ekonomik ve sosyal kalkınmadır. Orta Doğuya, bu kalkınmayı sağlayacak şekilde yardım yapılması, herhâlde, silâh yardımından daha faydalıdır. Bu silâhların faydalı olabileceği başka yerler, dünyada pek çoktur.
Bugünkü durumda, Orta Doğuya gönderilen silâhların, namlularını ne tarafa döndürecekleri bilinemez.
Dünya Politikası
Orta Doğu ve İsrail
Bülent ECEVİT
Orta Doğuda bir savunma sistemi kurulmaması, bu bölgeye yapılacak yardımın şekli bakımından bir çok güçlükler ortaya çıkarmaktadır.
Bu bölgenin, dışardan gelecek bir saldırganlığa karşı hazırlıklı bulunması gerektiğini düşünen Batılılar, henüzistendiği gibi bir savunma sistemi kurulamazsa bile, Arap devletlerini silâhlandırmak istiyorlar.
Buna karşı en büyük itiraz İsrail’den geliyor. Bilindiği gibi, bütün Arap devletleri, İsrail’i, siyasî ve iktisadî bakımdan boykot etmişlerdir. İsrail’le Araplar arasında ikinci bir harp cıkması her an beklenebilir. Böyle bir durumda, Batılılar tarafından Arap memleketlerine gönderilen silâhların İsrail’e karşı kullanılmayacağını kimse temin edemez.
Arap devletlerinin muhtemel bir Komünist tecavüzüne karşı silâhlandıklarına kanaat getirebilmek için, bu memleketlerde Komünist tehlikesine karşı bir uyanıklık görülmesi gerekir. Böyle bir uyanıklık görülmüyor.
Arap devletlerine, iç istikrar sağlanması için silâh yardımı yapıldığını düşünebilmek için de bu memleketlerin Ordularında birer istikrar unsuru olabilme istidadının görülmesi gerekir.
Böyle bir istidat da görülmüyor. Tersine, bu memleketlerde ordu, her gün biraz daha büyük bir istikrarsızlık unsuru hâline gelmektedir. Ordular, biribiri ardından hükümet darbeleri yapmakta, Arap memleketlerinin normal bir siyasî hayata doğru gelişmesine fırsat bırakmamaktadırlar.
Öyleyse Arap devletlerine yapılan silâh yardımı neye yarayacaktır?
İsrail’e göre bunun bir tek cevabı vardır: Batıdan gelen silâhları, Araplar, İsrail’e karşı kullanacaklardır.
Böyle bir izah yolu ne kadar yerindedir, bilemeyiz. Ama, Arap devletlerinin silâhlandırmasına daha makûl bir izah bulununcaya kadar da İsrail’in bu kötümser görüşü büsbütün bir tarafa atılamaz.
İsrail Dışişleri Bakanı, Aralık ayı sonunda İngiltere’ye bir nota vererek Arap devletlerine silâh gönderilmesini protesto etmiştir. Bu protesto, Amerika’nın Mısır’la bir Silâh yardımı anlaşması imzalamak üzere olduğu günlere rastlamıştır. Onun için, İsrail’in protestosu Amerika’ya da yönelmiş sayılabilir.
Orta Doğuda, Batı devletlerile müşterek bir sovunma sistemi kurulabilse, İsrail, Arap devletlerinin silâh yardımı görmesinden kaygıya düşmeyecektir. Kaygıya düşmesine yer kalmayacaktır. Çünkü öyle bir Savunma sistemi kurulmakla, Arap devletlerinin dış siyaseti, İsrail için zararlı değil faydalı bir istikamet almış, bu devletler ordularının İsrail üstündeki tehtîdi azalmış, hattâ belki de ortadan kalkmış olacaktır.
Öbür taraftan, bundan önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, Arap devletlerile Batılılar arasında bir yakınlaşma meydana gelmesine en büyük engellerden biri İsrail meselesidir.
Öylelikle bir kapalı daire ortaya çıkmış, İsrail’de bu kapalı dairenin ortasında kalmış olmaktadır.
Batılılar, aradaki bütün engelleri görmemezlikten gelerek, Mısır’ı, kendilerile birlikte bir Orta Doğu savunma sistemi kurmaya teşvikten geri durmuyorlar. Bu teşvik sırasında da, gönül alma yoluna gidip, tepkili uçaklar bile vermeyi göze alıyorlar.
Çevresindeki düşmanlarının böylece günden güne silâhlanıp kuvvetlendiğini gören İsrail için, iktisadı gelişme çalışmalarını durdurup ordusunu kuvvetlendirme yoluna gitmekten başka çare kalmayacak, böylece, Orta Doğuda bir silâhlanma yarışı başlıyacaktır. Bu yarısın hedefi ise, Batıkların gözettiği hedef olmayacaktır. Tersine, bu yarış, Orta Doğuyu, Batının savunma gayelerine hizmet edebilecek durumdan büsbütün uzaklaştırmış olacaktır.
Orta Doğuya, ne maksatla kullanılacağını bilmeden, kullanılış tarzını kontrol edebilecek durumda olmadan silâh yardımında bulunmak, herhâlde, bu bölgenin büsbütün karışmasını isteyenlerden başkasının menfaatine hizmet etmeyecektir.
Orta Doğunun en büyük ihtiyacı, ekonomik ve sosyal kalkınmadır. Orta Doğuya, bu kalkınmayı sağlayacak şekilde yardım yapılması, herhâlde, silâh yardımından daha faydalıdır. Bu silâhların faydalı olabileceği başka yerler, dünyada pek çoktur.
Bugünkü durumda, Orta Doğuya gönderilen silâhların, namlularını ne tarafa döndürecekleri bilinemez.
Koleksiyon
Alıntı
“Orta Doğu ve İsrail,” Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961, 22 Kasım 2024, https://ecevityazilari.org/items/show/75 ulaşıldı.